AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Cihannur]

Ali Koç: Gerçek sorun kapitalizmdir



Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç, "Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir" dedi.

Antalya’da düzenlenen B20 zirvesinde konuşan Ali Koç, "Bill Gates diyor ki, 100 bin dolarla siz sıtma ile mücadele edebilirsiniz. Bir insanın saçlarının dökülmesine karşı kellik ilacı için büyük paralar dökülürken insanları öldüren sıtmaya karşı mücadele saç dökülmesine karşı mücadeleden daha zayıf kalıyor. Eğer bu problemlere eğilmezsek sonuçta günlük hayatta karşılaştığımız bu olumsuz şeyler kaçınılmaz olacak" diye konuştu. “Küreselleşmenin insan tarafı yok” diyen Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"GELİR DAĞILIMINDA AYRIM VAR"

"İkinci Dünya Savaşı’ndan beri en büyük göç dalgasıyla karşı karşıyayız. 60 milyon insan, evini terk etti ve kötü insan hakları altında düşük ücretlerle çalışmaya hazırlar. Burada özgür olarak serbest olarak dolaşamayan tek unsur insan."

İkinci Dünya Savaşı’na göre gelirin 50 kat arttığını, ancak gelir dağılımına bakıldığında büyük bir ayrım olduğunu söyleyen Koç, "Buradaki eşitsizliği anlamak için Einstein olmaya gerek yok" diyerek şöyle devam etti: "Eşitsizliği asgari düzeye indirmek için yapılacak çok fazla senaryo var. Paradigmalar değişmeli. Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir"”

"ALİ KOÇ'U SENDİKA BAŞINA GEÇİRELİM"

Diğer yandan toplantı sonrası sendikacılar arasında, "Türk İş’in başına Ali Koç’u getirelim" konuşmaları geçti. Sendikacılar, Koç’un işçi haklarını savunan açıklamalarını överek, “Ali Koç, Türk İş Başkanı olsun” dediler.

SOSYAL MEDYAYI SALLADI

Ali Koç'un bu açıklamaları sosyal medyası site Twitter'da kısa sürede trend topic oldu ve günün en çok konuşulan konusu oldu.

Kaynak

Eko Trent 15.11.2015

[Cihannur]

G20'de gelir dağılımı tartışması



Antalya'da yapılan G20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan patronlara, "Az kazanın, geliri paylaşın" diye seslendi.

Tüm dünyanın gözü Antalya'da başlayan G20 zirvesinde. Cuma günü Paris'te yaşanan terör saldırıları G20 zirvesine de damga vurgu. Hem ikili görüşmelerde hem de genel toplantılarda dünyanın en büyük 20 ekonomisini yöneten liderlerin ana gündem maddesi terörle mücadele.

Son dönemde artan terör saldırılarına zemin hazırlayan nedenler konusunda da zirvede çok çarpıcı açıklamalar yapılıyor.

G20 Zirvesi'nin ilk gününde İŞ20 ve EMEK20 oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. Oturumda patronlara seslenen Erdoğan,

"İşverenlere tavsiye ediyorum, biraz az kazanın ve kazandıklarınızı dar gelirli insanlarla paylaşın. Bunu bir defa başarmamız lazım; neden, fakirliği tahrik etmeyelim ve paylaşımcı anlayışı hayatımıza egemen kılalım" dedi.

'KISKANÇLIĞI ORTADAN KALDIRABİLİRİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

"Acaba dünya sermayesi veya finansal sektör kıskanç mıdır? Bunun üzerine düşünmekte fayda var. Son terör eylemlerine baktığımızda sebepleri arasında kıskançlığın olması söz konusu mudur? Fakirlik, işsizlik acaba buralara dayanıyor mu? Dünyadaki işsiz gençler ve kadınlar için finans dünyası gereken desteği veriyor mu, verebiliyor mu? Özellikle dünyadaki sermaye çevreleri ve işveren çevreleri ellerini açacak olurlarsa terörün de dünyada belini birlikte kırabiliriz. Aynı zamanda dünyadaki fakirliği giderir ve kıskançlığı da ortadan kaldırabiliriz. Ticaretin kolaylaştırılması noktasındaki düşüncenizi aynen paylaşıyorum. Bunu hep birlikte gidermemiz lazım."

ALİ KOÇ: EŞİTSİZLİĞİN KALKMASI İÇİN KAPİTALİZMİN ORTADAN KALKMASI GEREKİR



Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve B20 İstihdam Görev Gücü Koordinatör Başkanı Ali Koç'un G20 Zirvesi öncesinde yaptığı açıklama da sosyal medyada ses getirdi. Öyle ki Koç, yaptığı açıklama üzerine Twitter'da trend topic listesine de ilk sıradan girdi.

Koç, "2. Dünya Savaşı'ndan sonra dünya 50 kat zenginleşti ama burada gelir dağılımına baktığınızda büyük uçurum olduğunu görüyorsunuz. Bunun sürdürülebilir olmadığını anlayabilmek için Einstein olmaya gerek yok. İşçi kesimine baktığınızda ise gelirden en düşük pay onların. Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir. Ben en azından eşitsizliğin minimum seviyeye indirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerçek sorun kapitalizmdir" dedi.

Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç'un dikkat çektiği gelir adaletsizliği rakamlara bakıldığında uçurumun ne kadar büyük olduğunu ortaya koyuyor.

Tarihsel olarak bakıldığında dünyanın hiçbir zaman eşit olmadığını anlatan Koç, bu durumun asgari düzeye indirilmesi için yapılacak pek çok senaryo bulunduğunu ifade etti.

Koç, 21. yüzyılda istihdamla ilgili eşitsizlik kavramının çok farklı şekilde ele alınması gerektiğine işaret ederek şunları kaydetti:

"Artık paradigmalar değişmeli. Bu da görüş bildirmeyen tarafların katılımıyla olmalı. Pek çok ülkede zenginlik geçmişe kıyasla arttı ancak bunun paylaşımına bakıldığında eşit olmadığını görüyoruz. Verilere baktığımızda bu eşitsizliğin yakın gelecekte de artarak devam edeceğini görüyoruz. Bunun yanı sıra 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük göç dalgasıyla karşı karşıyayız. 60 milyon insan, vatanını terk ederek daha zengin ülkelere doğru gitmek istiyor ve iş arıyor. Bu insanlar, düşük ücret ve kötü insan hakları şartları altında çalışmaya hazır. Küreselleşmenin insani tarafına bakıldığında insanın işin odak noktasında olmadığını görüyoruz."



İsviçre merkezli yatırım bankası Credit Suisse'in bu yıl açıkladığı Küresel Servet Raporu'na göre, dünya nüfusunun artışı ile küresel üretim rakamlarının hızla yükselmesi dünya zenginliğini büyütüyor ancak gelir eşitsizliği de aynı hızla artıyor.

Dünya nüfusundan sadece % 0,7 pay alan toplam 34 milyon kişi, 113 trilyon dolarlık varlığı ile tüm dünyadaki varlığın % 45,2'sine sahip durumda. 100 bin dolar ile 1 milyon dolar arasından servete sahip 349 milyon kişinin toplam varlığınının büyüklüğü ise 98.5 trilyon dolar. Dünya nüfusunun % 7,4'ünü oluşturan bu gurupta yer alanlar toplam servetten % 39,4 pay alıyor.

En düşük gelir gurubundaki kişiler dünya nüfusunun % 71'ini oluşturuyor. Bu kişiler 7,4 trilyon dolar ile toplam varlık içerisinde sadece % 3 paya sahip.

Kaynak

Habertürk 18.11.2015

[Cihannur]

Helâl olsun Ali Koç'a. Ali Koç, gerçek sorun kapitalizmdir diyerek çok doğru bir tespitte bulunmuş.

Gerçek sorun kapitalizmdir, gerçek sorun sosyalizmdir. Bu iki kötü (kapitalizm ve sosyalizm), insanlığın başına bela olmuşlardır. Peki çözüm ne? Kapitalizm berbatsa, sosyalizm ise kapitalizmden daha da berbatsa, iyi ve doğru olan bir ekonomik sistem yok mu? Var. İyi ve doğru olan ekonomik sistem, İslam'ın ekonomik sistemidir.

İslam'ın ekonomik sisteminde serbest piyasa vardır. Serbest piyasanın varlığı adaleti getirir. Çünkü İslam'ın da öngördüğü serbest piyasada, yatanla, gece gündüz çalışan aynı zenginlik seviyesinde olmaz. Serbest piyasaya girip risk alıp çalışanlar zengin olabildiği gibi, tembellik yapıp çalışmayan ya da az çalışanlar da fakir olabilir. İslam'da faiz yasaktır. Faizin yasak olması paradan para kazanmanın önünü keser ve insanları ticarete yönlendirir. Çünkü faiz olmadığı için duran para kâr getirmeyecektir. Eldeki paradan para kazanamak isteyenler paralarını ticaret gibi bir alanda değerlendirmek durumundadırlar.

İslam'ın ekonomik düzeninde zengin de bulunabilir fakir de bulunabilir; ama olağanüstü durumlar dışında fakirlerin fakirlikten dolayı yokluk içine düşmeleri engellenir. Zenginlere zekât vermeleri emredilmiştir. Zekât zorunludur. Zenginlerin verecekleri zekâtların fakirlere dağıtılmasıyla fakirlerin yokluktan perişan duruma düşmeleri engellenir. Ayrıca zekâtın yanı sıra sadaka da tavsiye olunmuştur. Farz olmamakla birlikte Müslümanlar sadaka vermeye teşvik edilir. Zekât ve sadaka müesseseleri sayesinde toplumda zenginlerle fakirler arasında toplumsal gerilim olmaz ve insanlar arasında kardeşlik bağları hem sağlanır hem de güçlendirirlir.

İyi ve doğru olan ekonomik sistem; serbest piyasa düzeninin geçerli olduğu, serbest piyasada emek verip çalışanın zengin olabileceği, yan gelip yatanın ise fakir kalabileceği, zekât ve sadaka müesseseleriyle fakirlerin korunup perişan olmalarının engellendiği ve böylelikle toplumsal barışın sağlanıp sürdürüldüğü, insanların barış ve kardeşlik içinde hayatlarını sürdürebildikleri sistem olan İslam'ın ekonomik sistemidir.

[Cihannur]

‘Kapitalizm ortadan kalkmalı’ diyen Ali Koç’a Zeynep Bodur’dan destek



Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Ali Koç’un kapitalizme yönelik sözlerine destek verirken, “Kapitalizmin insanileştirilmesi” gerektiğini söyledi. Bodur, “Bir türlü azaltılamayan gelir adaletsizliği, terörün yolculuğunu hızlandırdı. Vahşi kapitalizme dur demezsek terörün yarın hangi başkentin kapısını çalacağını bilemeyiz” dedi.

Önce Ankara, ardından Fransa… Yüzlerce insanın hayatına mâl olan bu kanlı terör saldırıları bir süredir gündemde olan bir tartışmayı yeniden başlattı. Dünyayı korkutan bu saldırıların nedeni ne? Bu konuda ilginç çıkışlardan birini Antalya’da düzenlenen G20 toplantılarında Ali Koç yaptı ve, “Gerçek sorun kapitalizmdir. Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizm ortadan kalkmalıdır” dedi. Koç’a iş dünyasından bir destek geldi. Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay, “Bir türlü azaltılamayan gelir adaletsizliği, terörün yolculuğunu hızlandırdı. Ya vahşi kapitalizme bir dur deyip refahı yeryüzüne yayacak bir kapsayıcı büyüme dönemine geçeceğiz ya da terörün yarın hangi başkentin kapısını çalacağına dair papatya falı açmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

OKULLARDA DEĞİŞİM

Zeynep Bodur Okyay geçen hafta gerçekleşen G20 zirvesinin alt başlıklarından biri C20 yani Sivil 20’nin de başkanı idi. Önceki gün Zeynep Bodur Okyay’la grubun “İlk İşim Okullarda Değişim” adını verdikleri sosyal sorumluluk projesinin 5’inci yıl finali için Malatya’daydık. Okyay'la önce tuvaletlerini yeniledikleri ilkokullardan birini ziyaret ettik, meslek eğitimi verdikleri gençlere yönelik sertifika törenine de katıldıktan sonra uzun bir sohbet gerçekleştirdik. Okyay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat görevlendirdiği C20 çalışmalarından 1.300 liraya çıkacak asgari ücrete, yeni kabine beklentilerinden terörizm ve kapitalizmin geleceğine kadar birçok konuda görüşlerini açıkladı. C20 için birlikte çalıştıkları sivil toplum örgütlerinin farkındalığını arttırdığını ve fakirliğin yarattığı sorunları gördüğünü anlatan Okyay, dünyanın bir yol ayrımında olduğunu belirterek başlıyor.

PİYASA KURALLARI VAR

Küreselleşmenin sadece paranın, yatırımın, teknolojinin yaygınlaşmasına değil aynı zamanda nefret ve kötülüğün de dünya üzerinde yayılmasına neden olduğunu savunuyor. G20 zirvesinde “Gerçek sorun kapitalizmde” diyen Ali Koç’a destek veren Okyay, şunları söylüyor:

“Bir türlü azaltılamayan gelir adaletsizliği, terörün yolculuğunu hızlandırdı. Dünyada iyiliğin kötülüğü kovduğu yeni bir iklim oluşturmak zorundayız. Bunun temel yollarından biri de kapsayıcı yani vicdanlı büyümeden geçiyor. Dünyada 1 milyar insan açlık sınırındayken, 1,1 milyar insanın elektriğe, 700 milyona yakın insanın temiz suya erişimi yokken aynı yeryüzünde nasıl mutlu ve huzurlu yaşayabiliriz?”

Ancak Bodur Okyay, “Kapitalizm ortadan kalkmalı” diyen Koç’tan bu konuda farklı düşünüyor. Kapitalizmin sorunun parçası olduğunu söyleyen Okyay, “Sistem tabii sorunun parçası ama tümünü ona yüklememek lazım. Kapitalizmin insanileştirilmesi konusunda düşünmek gerekiyor. Bunda ben de hem fikirim. Ama piyasa kuralları var. Ve buna müdahale de doğru olmaz” diyor.

ASGARİ ÜCRETTE 'BEN YAPTIM OLDU' DENEMEZ!

Zeynep Bodur Okyay, son günlerin tartışması asgari ücret konusunda yöneltilen soruları da yanıtlarken, bu konuda “ortaya bir rakam atıp ben yaptım oldu” denmesinin hatalı olduğunu söylüyor. Görüşleri şöyle:

“Türkiye sanayinde hâlâ yapısal dönüşüm sağlanmadı. Sektörlere bakacak olursanız tekstil, gıda gibi konvansiyonel sektörler ağırlıklı. Burada maliyet kırılımına baktığınız zaman işçilik önemli kalem. Dolayısı ile Türkiye 5 liralık tişört satmaktan 100 euroluk teknik tekstil satmaya giderse asgari ücretin lafı bile çıkmaz. Orta vadeli plânda dönüşüm için teşvikler özendirmeler düşünülüyor. Bunu yapana kadar bu sektörler bundan ciddi etkilenebilir. Tabii hakça yaşamak insanların hakkı. Ama dünyanın gerçeği de bu. Ekonomi hesap kitap işidir. Sektörlere etki araştırması yapılmadan herkese aynı artışın uygulanması sorun yaratır. Türkiye yalnız değil, rakipleri var. Türkiye’nin her daim kendini; dinç, yakışıklı, güzel tutması lazım.

YENİ HÜKÜMET REFORMİST OLMALI

Yeni kurulacak hükümetin reformist olması gerektiğini de söyleyen Okyay, son iki yıldır patinaj yapan Türkiye’yi bu durumdan çıkarmak için politikalar oluşturulmasını istediklerini anlatıyor. Okyay, şöyle devam ediyor:

“Seçimsiz 4 yıl var. Ayrıca kabine önemli. Kritik bir dönemden geçiyoruz. Yurt içi ve yurt dışındaki iş dünyası adına kredibilitesi olmuş, geçmişteki uygulamaları ile güven vermiş, sözünün arkasında durmuş insanların kabinede olması gerekli.”

Okyay, “Ali Babacan’ı mı tarif ediyorsunuz?” sorusunu da şöyle yanıtlıyor:

“Biz sayın Ali Babacan’ı tanıyor muyduk, tanımıyorduk. Göreve geldi ve çok hakkı ile bu görevi yaptı. Çok olumlu geri dönüşler oluyor onunla ilgili. Takdir edilen devlet adamlarına sahip olmak önemli bir şey.”

BEKLE GÖR DÖNEMİ SÜRÜYOR

Türkiye ekonomisine yönelik yatırımcılarda terör ve seçimlerin ardından nasıl bir gelişme gözlediğine yönelik yanıtı ise şöyle:

“Türkiye için yatırımcılar bekle gör döneminde. Türkiye’nin geçmiş performansı ilginç. Bana göre bu coğrafyada ve gelişen ekonomilerde % 4 büyüme oranı çok önemli. Bu yıl sonu da büyümenin % 4’e yakın olacağını ve herkesi şaşırtacağını düşünüyorum. Bunu yapabilen ülke az. O yüzden bu sefer Türkiye’nin yanlış yapma lüksü yok. Doğru kararlar alıp doğru politikalarla ilgiyi tekrar kendisine çekmesi lazım.

KALE’DE BÜTÇE SAPTI

Kale Grubu’nun hedeflerine ilişkin soruyu da yanıtlayan Bodur Okyay, çevre ülkelerde ve Avrupa’da yaşanan sıkıntıların hedeflerin gerçekleşmesine engel olduğunu anlatıyor ve şu bilgileri veriyor:

“Optimistik bir bütçe yapmıştık. Seçim öncesi durakladı. Terör olayları nedeniyle satışlarımız etkilendi. Bu nedenle bütçeden % 15, kârlılıkta da % 5 sapma oldu.”

OKULLARDA DEĞİŞİME 25 MİLYAR TL KAYNAK

Zeynep Bodur Okyay, Malatya’da bulunma nedeni olan Dr. İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı’nın (KSV), çalışmalarını da anlatıyor. KSV’nin “İlk İşim Okullarda Değişim” projesinin beşinci yılında dönem finalini yaptığını belirten Okyay’ın verdiği bilgiler şöyle:

“Bu proje kapsamında 5 yılda 19 ilde 55 okula hizmet götürdük. KSV’nin bugüne kadar gerçekleştirdiği meslek edindirme kurslarıyla toplamda yaklaşık 4.562 işsiz vatandaşımız meslek sahibi yapıldı. İnşaat sektörüne 4.313 vasıflı usta kazandırdık. 26 milyar TL harcadık.”

Kaynak

Hürriyet 20.11.2015

[Cihannur]

Zeynep Bodur Okyay sanırım ki Ali Koç'u yanlış anlamış. Ali Koç, kapitalizm ortadan kaldırılmalı derken serbest piyasa da ortadan kaldırılsın ve sosyalizme geçilsin demiyordur diye tahmin ediyorum.

Bir ekonomik sistemde serbest piyasanın bulunması için kapitalizme gerek yok. Kapitalizm ortadan kaldırıldıktan sonra da serbest piyasa sistemi sürdürülebilir ve sosyalizm belasına düşülmeden serbest piyasada çalışıp kazananların zengin oldukları, yan gelip yatanların ise fakir kaldıkları bir düzen sürdürülebilir.

Burada önemli olan şey âdil bir sisteme, İslam'ın ekonomik düzenine geçilmesi gereğidir. İslam'ın ekonomik düzeninde faiz yoktur. Faiz tamamen ortadan kaldırılacak. Paradan para kazanma dönemi son bulacak. Para kazanmak isteyen, gelirini daha da arttırmak isteyen ticaret gibi meşru faaliyetlere yönelecek, faiz gibi gayrimeşru faaliyetlere yönelmeyecek. İslam'ın ekonomik düzeninde zekât farzdır. Zekâta gücü yeten herkes mali gücü ölçüsünde zekâtını vermek durumunda. İslam'da farz olan zekâtın yanı sıra sadaka da tavsiye edilmektedir. Farz olan zekâtlarının yanı sıra tavsiye edilen sadakalarını da veren zengin Müslümanların zekât ve sadakaları sayesinde toplumdaki fakirler perişan durumlara düşmekten kurtulacaklar. Zenginlerle fakirler arasında kardeşlik, toplumsal dayanışma sağlanacak ve böylelikle toplumsal barış hâkim kılınıp sürdürülecek.

İnsanlığın, komünizm belasından kurtulduğunu gördüğümüz gibi, kapitalizm belasından kurtulduğunu da ve faizin olmadığı, zekât ve sadaka müesseseleri bulunan İslam'ın ekonomik düzenine geçilmesiyle dünyada toplumsal barışın sağlandığını görmek de nasip olur inşaallah.