AK Gençliğin Buluşma Noktası
♥ Oku Beni Ey Kitap! ♥ AK Parti Forum Farkıyla ! Belirlenmiş bir kitabın üyeler tarafından okunduğu, yorumlandığı ve bilgi akışının sağlandığı bir bölümdür.


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-20-2010, 23:10   #1
Kullanıcı Adı
Cihan_ŞümuL
Standart Dul Kadının Oğulları
Gazeteci-Yazar Mustafa Yılmaz: 28 Şubat´ın arkasında masonik örgütlenmeler var
Ahmet GÜNEŞ
haber@anadolugenclik.com.tr

Gazeteci-Yazar Mustafa YILMAZ:
Milli Gazete Yazarı Mustafa Yılmaz, 1969 yılında Balıkesir-Kepsut´ta doğdu. İlkokulu Kepsut´ta, orta ve lise öğrenimini ise Balıkesir´de tamamladı. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden mezun oldu. Üniversite yıllarında gazeteciliğe başladı. Uzun yıllar TBMM´de parlamento muhabiri olarak görev yaptı. TBMM binasındaki esrarengiz masonik sembol ve işaretleri Türk medyasında ilk kez yayınlayarak önemli bir gazetecilik başarısının altına imza attı. 10 yıllık bir araştırmanın ürünü olan "Dul Kadının Oğulları-Tapınağın Türk Şövalyeleri" isimli kitabı yayınlandı. Bir dönem Anadolu Gençlik Dergisi´nde de yazıları çıkan Yılmaz ile yeni kitabı üzerine konuştuk.
Önce neden Dul Kadının Oğulları?
- Bu ismi ben koymadım. Onlar kendilerini bu isimle anıyorlar. Kendilerine �biz dul kadının oğullarıyız� diyorlar. Çünkü efsaneye göre Hiram Usta, Sur ülkesinden "dul bir kadının oğluydu". O yüzden kendilerine �Dul Kadının Oğulları´ diyorlar.

Kitabınızın en dikkat çeken bölümü ile başlamak istiyorum. TBMM´deki deşifre ettiğiniz masonik semboller neler ve ne anlama geliyorlar?
Masonlarda şöyle bir anlayış vardır. Yaptıkları her esere mutlaka masonik semboller yerleştirirler. Bunu Hiram Ustaya saygının bir gereği olarak görüyorlar. Bu masonik bir gelenek. Çünkü bir yeminleri var. Büyük Üstad Hiramın adını sonsuza kadar yaşatma yemini. Bunu bu sembollerle yapıyorlar. TBMMyi yapan mimar Avusturya asıllı Clemens Holtzmeister. Hayatta tesadüfe yer yok. Holtzmeisteri Türkiyede karşılayan ve Ona sahip çıkan kişi de Abdülhalik Renda. Türkiye Hür ve Kabul Edilmiş Mason Localarının listesine göre o da bir mason. Renda en uzun süre TBMM Başkanlığı yapan kişidir. İşte Mevcut TBMMnin mimarı bu Holtzmeister, o dönemdeki başkanı da Abdülhalik Renda. İkisi de mason olunca bize yaptıkları eserdeki sembolleri bulup değerlendirmek kaldı. Şekillerin anlamlarına gelince. Masonların en bilinen sembollerinden üçgen, üçgen içinde göz, piramit. Kutsal kadeh. Mesela bana en ilginç gelenlerinden biri M sembolü oldu. Kareyi, üçgeni anlarsınız. Dersiniz geometrik bir şekildir, her yerde görülebilir. Ama M harfi ya da kadeh sembolü takdir edersiniz ki geometrik bir şekil değil.

Masonların köklerini dayandırdığı Tapınakçı inanışa göre "M" harfi; Mecdelli Meryemin sembolü. Hristiyan dünyasında Madgelenalı Maria olarak anılıyor. Vatikanı sarsan son yılların en popüler kitabı Dan Brownun Da Vinci Şifresine göre, Kutsal Kase sırrına sahip Sion Tarikatı, bu sırrı korumalarının yanı sıra yaptıkları eserlerde İsanın soyunu taşıyan Mecdelli Meryeme saygılarını gösteren gizli sembollere yer veriyorlar. Yani zaten o garip sembollere bakanlar bunların sıradan birer şekil olmadığını çok kolaylıkla anlar.
Kitabınızda önemli iddiaları dile getiriyorsunuz. Örneğin bunlardan biri Mimar sinanın kayıp kafatası ile ilgili?
Evet aslında gündem olan TBMMdeki esrarengiz masonik semboller kitabın sadece 15-20 sayfalık bir bölümünü oluşturuyor. Oysa diğer bölümlerde de çok daha önemli tarihi gelişme ve olayları inceliyoruz. Mesela Mimar Sinanın kayıp kafatası ile ilgili bölüm. Bu bölümde çok daha çarpıcı ayrıntılar var. Gerçekten dünyanın gelmiş geçmiş en büyük dehası, tarihimizin en ünlü siması Mimar Sinanın kafası kayıptır. Bu gerçek 1940 yılında ortaya çıkıyor. Mimar Sinanın İstanbul Süleymaniyedeki türbesi restorasyon için özel bir heyet tarafından açılıyor ancak heyet bir de bakıyor ki mezarda Sinanın bütün kemikleri durmasına rağmen kafatası yok. Kısa bir araştırma sonrasında mezarın 5 yıl önce yani 1935 yılında bir kez daha açıldığı ortaya çıkıyor. Açılış gerekçesi sözde Mimar Sinanın Türk olduğunu ispat etmek. Bunun yolu da o zamanki anlayışla kafatası ölçülecek. Yani o zamanda kafatascılık var. Neyse ölçüyorlar falan. Tamam ölçtünüz yapılması gereken ne, kafatasını tekrar mezara geri koyarsınız. Ama konulmuyor. 1935 yılında dönemin Akşam Gazetesinde yer alan ilginç bir haber var. Deniyor ki; "Sinanın Kafatası bundan böyle antropoloji müzesinde sergilenecek!" Ancak ortada tuhaf bir durum var. Çünkü o tarihte Türkiyede bir Antropoloji müzesi yok! İşin daha da tuhafı halende böyle bir müze yok. Birçok tarihçi araştırmacı bu olayın peşine düşüyor. Ama hiçbir sonuç alamıyorlar. Yani Koskoca Mimar Sinanın kafatası buhar olup uçuyor. Sadece Osmanlının değil dünyanın gelmiş geçmiş en büyük mimarının kafatasının böylesine tuhaf bir şekilde ortadan yok olmasının normal bir durum olmadığı açık.

Peki ne olmuş olabilir?
Tapınak şövalyelerinden masonluğa uzanan gizemli örgütlerde yaygın bir kafatası inancı var. Mesela Tapınak Şövalyelerinde kafatası ritüeli var. Baphomet denen bir Kafatasına tapıyorlar. Masonlukta da yine kafatası inancı var. Mesela bir mason adayı masonluğa kabul edilmeden önce bir odaya kapatılıyor. Tefekkür Hücresi denen bir yer burası. Bu odada bir kafatası bulunuyor.

Mason adayı kafatasıyla baş başa bırakılıyor. Ve bu gerçek bir insan kafatası oluyor. Yani bu tür gizemli, ezoterik örgütlerde yaygın şekilde böyle bir ritüel var. Bizdeki masonlarda Mimar Sinana özel bir önem veriyorlar. Mimar Sinan isimli locaları var, Mimar Sinan isimli dergileri var. Yine Mimar Sinan isimli yayınevleri var. Yani Mimar Sinanı çok seviyorlar! İşte bu noktada biz de soruyoruz. Nerede bu kafatası. Mason Locasındaki karanlık odada olabilir mi!
Kitaptaki önemli bölümlerden biri de Ergenekon ile birlikte gündeme gelen bazı örgütlenmeler var. Mesela bunlardan biri de Encümen-i Daniş. Bu örgütün de mi masonlarla bir bağlantısı var?
Ben kitapta kendi yorumumdan çok tarihi belgelerin ortaya koyduğu gerçekleri sıralıyorum. Encümen-i Danişte bunlardan biri. Encümen-i Danişi ilk kuran Mustafa Reşit Paşadır. Osmanlının çöküşünü getiren adamdır. Ve masonların kendi kaynaklarına göre bir rivayete göre İstanbulda, bir rivayete göre Londrada tekris olmuş bir masondur. 1851 yılında kuruluyor Encümen-i Daniş. Ve ilk temelleri, bu Reşit Paşanın Balta Limanındaki yalısında yaptığı gizli toplantılarda atılıyor. Ve bu yalıdaki gizli toplantılara katılanların tamamı mason. Ve İngiliz etkisi altında hepsi. Londradaki büyük mahfile bağlılar. Zaten Mustafa Reşit Paşayı hep İngilizler desteklemiştir. Bir de masonlar gurur duyuyorlar Encümen-i Danişle. Türkiye Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası kendi resmi sitesi; "unutulmaya yüz tutmuş en önemli masonik çalışma örneklerinden" biri olarak veriyor Encümen-i Danişi. Yani masonik bir örgütlenme olduğunda şüphe yok.

Ve bu ay 13. yılına giren meşhur 28 Şubat darbesinin arkasında da bu örgütün olduğunu iddia ediyorsunuz.
Bu gizemli oluşum, Refah Partisi´nin yükselişe geçtiği 1995 yılında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Tansu Çiller´e bir mektup göndermiş ve mektupta; �Uzun zamandan beri açıkça ve pervasızca, anayasaya dayalı demokratik ve laik düzenimizi kökten tahrip etmeyi ve yerine şeriata dayalı devlet düzenini zorla uygulamayı amaçlayan beyan, eylem ve davranışlara girildiği görülmektedir. Türkiye´yi temelinden yıkmak, ülkeyi ve milleti bölmek isteyen sorumsuz kurum ve kişilere karşı yasal, idari ve yargıya yönelik ciddi tedbirlerin alınmasını� istemişti.

Encümen-i Danış önlem olarak da; Tevhid-i Tedrisat Kanunu´nun tavizsiz uygulanmasını, Kur´an Kursları ve İmam Hatip Liseleri´nin sayılarının azaltılarak sıkı denetime alınmasını istiyordu. Ve ne gariptir ki, gerçektende bir süre sonra patlak verecek 28 Şubat sürecinin en önemli unsurlarını Encümen-i Danış´in bu önerileri oluşturacaktı. Encümen-i Danişin bu raporu 2 yıl sonra karşımıza 28 şubat olarak çıkıyor. Yani o raporda ne yazıyorsa 28 Şubat süreci patlayınca onlar oluyor.

Kitapta okurun ilgisini çekeceğini düşündüğünüz diğer bölümler hangisi?
Evet. Mesela "bir masonu nasıl tanırsınız", "masonik sözlük" gibi bölümler var. Sonra "bugüne kadar görev yapmış 33. Derece üstadı azamların resimleri"nin yer aldığı bir bölüm var. Yine masonların kendi aralarında kullandığı şifreli masonik alfabe var. Oralarında okurun ilgisini çekeceğini düşünüyorum.


Peki nasıl gidiyor satışlar?
Bütün kitapçılara dağıtımı yapıldı mı?
Beklemediğimiz belki de hak etmediğimiz bir ilgi gördü. İnanın, Hollandadan, Almanyadan, Avusturyadan hatta Polonyadan arayıp kitabı isteyenler var. Doğrusu bu kadarını beklemiyordum. Kitabın hemen her ilde kitapçılara ve bazı önemli alışveriş merkezlerine dağıtımı yapıldı. Ama buna rağmen arayıp biz kitabı bulamıyoruz diye telefonlarda yoğun bir şekilde geliyor. Kitabı bulamayanlar için;
www.dulkadininogullari.com adında bir sitesi var kitabın. Kitapçılarda bulamayanlar bu site üzerinden telefon ya da mail yoluyla iletişim kurup bizden isteyebilirler.

 

Cihan_ŞümuL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-27-2020, 18:32   #2
Kullanıcı Adı
CihanFatihi
Standart
Teşekkürler
CihanFatihi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-10-2021, 12:22   #3
Kullanıcı Adı
kalpsiz_
Standart
teşekkürler.
kalpsiz_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-15-2023, 14:09   #4
Kullanıcı Adı
2023biz
Standart
teşekkürler.
2023biz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




çarşamba çilingir webmaster blog Pendik Oto Ekspertiz çarşamba pasta