1. Hafta Maçı..A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) -- FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

11-18-2007, 22:46

Konu: Türkiye Kuzey Irak'a girmeli mi?

Hükümet: FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga) Evet girmeli... ( Neden)

Muhalefet: A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) Hayır girmemeli.. ( Neden)

SÖZ SIRASI:

-TAKIMLARIN HAZIRLANIŞ GÜNÜ: Pazartesi
-AÇILIŞ HÜKÜMET İLK KONUŞMA : Münazara ikinci günü ( Saat 20:00' e kadar ) Salı
-AÇILIŞ MUHALEFET İLK KONUŞMA : Münazara ikinci günü Salı
-AÇILIŞ HÜKÜMET İKİNCİ KONUŞMA : Münazara üçüncü günü ( Saat 20:00' e kadar ) Çarşamba
-AÇILIŞ MUHALEFET İKİNCİ KONUŞMA : Münazara üçüncü günü Çarşamba
-AÇILIŞ HÜKÜMET ÜÇÜNCÜ KONUŞMA : Münazara dördüncü günü ( Saat 20:00' e kadar ) Perşembe
-AÇILIŞ MUHALEFET ÜÇÜNCÜ KONUŞMA : Münazara dördüncü günü Perşembe
-KAPANIŞ HÜKÜMET DÖRDÜNCÜ KONUŞMA : Münazara beşinci günü ( Saat 20:00' e kadar ) Cuma
-KAPANIŞ MUHALEFET DÖRDÜNCÜ KONUŞMA : Münazara beşinci günü Cuma
-KAPANIŞ HÜKÜMET BEŞİNCİ KONUŞMA : Münazara altıncı günü ( Saat 20:00' e kadar ) Cumartesi
-KAPANIŞ MUHALEFET BEŞİNCİ KONUŞMA : Münazara altıncı günü Cumartesi
-İTİRAZ VE SORU : Münazara yedinci günü Pazar

11-19-2007, 00:07

Salı günü saat en az saat 20:00 e kadar Hükümet den ilk üye mesajını bu başlığa ekleyecektir.. Hükümet üyesi konusunu ekledikden sonra muhalefet üyesinin 12 saat lik süresi vardır.. Çarşamba sabah saat 08:00 e kadar muhalefet üyesi konusunu ekleyebilir..

**akzeinebu** · 11-20-2007, 21:24

KUZEY IRAĞA GİRİLMELİMİ?

Öncelikle Ak parti forum ekibine bizleri böyle bir platformla tanıştırdıkları ve bize bu imkanı sağladıkları için gönülden teşekkür ediyoruz…ve SYN jüri üyelerimizi Hükümet ekibimiz ve Muhalefet ekibimiz adına selamlıyorum…

Muhalefet ekibimize de başarılar diliyoruz…

Gelelim kuzey ırak konusundaki tutumumuza ve görüşlerimize;
Biz hükümet olarak kuzey ırağa bir sınır ötesi operasyon yapılmasından yanayız…
Muhalefet ekibindeki arkadaşlarımızda takdir ederler ki terör kökten bitirilmelidir. Şimdiye kadar 30.000 şehit verdik. Fakat terör halen devam etmekte. Demek ki tek çıkar yol terör örgütünün içte ve dıştaki bütün kaynaklarını kurutmak. 20 yıl daha bekleyip 30 bin şehit daha vermek istemiyorsak eğer, elimizden ne geliyorsa ciddi bir biçimde terör denilen illeti kökünden kazımalıyız.
Geçmişteki girişimler başarılı olmayabilir bu genel kurmay ın strateji ve hamle eksikliğinden kaynaklanmıştır. Olası bir sınır ötesi operasyonda uygulanması gereken strateji çok önemlidir. Bölücü örgütün izlediği gibi bir yol izlenmelidir. Onların uyguladıkları yöntem vur kaç taktiğinden ibarettir. Bizde bu konuda uzman olarak yetiştirilmiş özel harekat timlerimizle böyle bir operasyon yapılmasından yanayız Tabi bölücü örgütün dış güçlerden yardım aldığı gerçeğini yadsıyamayız. Amerika Birleşik Devletleri bu konuda renk vermemeye çalışsalar da maalesef ortada belirli gerçekler bu yardımlarda onların parmağa olduğunu gösteriyor. Ama yine şu gerçeği de görmezden gelemeyiz Terör konusunda ABD den yardım almak . Çünkü bünyesinde dünyanın en gelişmiş askeri silah ve teknolojilerini bulundurmakta. Bunlardan en önemlileri kuşkusuz uydu görüntüleme araçlarıdır.
Bu araçlar evinizde hangi konumda olduğunuzu belirtecek gelişmişliğe sahiplerdir. Eğer elimizde böyle bir uydu aracı olursa ki ABD nin yardımlarıyla .Nokta operasyonları yapabiliriz.
Tabi olası operasyonları medyanın dışında tutmalıyız. Operasyonlar önceden, belirli, güvenilir kişilerce planlanmalıdır ki , istihbarat sızması olmasın ve operasyonlar aynı anda eş zamanlı olarak belirlenen noktalara yapılmalıdır .Ayrıca yapılacak operasyonların zamanı kesinlikle planlayan şahıslar dışında gizli tutulmalıdır. Meydanında bu konuda yapacağı en ufak bir haber aleyhimize olabilir .O yüzden bu konuda onlarda hassas davranmalıdırlar.Bunun yanı sıra gelişmiş mayın tarama araçları ve her türlü ısı değişimlerini algılayan gelişmiş dedektörler ile türk silahlı kuvvetlerlerinin kullandığı savaş silahları birleşirse , tabi özel harekat timlerimiz ile beraber Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda olası bir operasyonun yararlı olacağına inanıyoruz.
Fikirlerimizle beraber saygılarımızı sunuyoruz…ve sayın muhalefet ekibimizin bu konudaki görüşlerini bekliyoruz…

ZEYNEP YILMAZ

11-21-2007, 06:41

Yazımıza başlamadan önce bu ortamı bize hazırlayan yöneticilerimize,münazara ekibimize,hükümet üyelerimize ve bu konuyla ilgilenen tüm akparti
forum üyelerine teşekkür ederiz..

Elbette ki her Türk vatandaşı gibi biz de verilen şehitlerden üzüntü duyduk ciğerimizi dağladık.

Fakat operasyon çözüm müdür yoksa sadece iç politikaya yönelik bir hamaset midir?
Ayırt etmemiz gereken nokta bu..

Biz muhalefet olarak Kuzey Irak taki sorunu çözmek için yapılacak bir sınır ötesi operasyonun çözüm getirmeyeceğini savunuyoruz.

Peki neden?

Çünkü harekatın terörle mücadele açısından uzun vadeli bir getirisinin olmayacağını ve Türkiye'nin çıkarlarına ters olduğunu düşünüyoruz.
Esas sorun Kürt kimliğini tanımayan, Kürt halkına ve Kürt siyasetçilerine sosyal ve kültürel baskı yapan yerleşmiş devlet politikaları. Terörün gerçek nedeni yoksulluğun diz boyu olduğu, Kürtlere karşı sembolik ve gerçek şiddetin sıklıkla ve kolayca kullanıldığı, Kürtlerin siyasi tercihlerini tartıştıkları gazete ve dergilerin kapatıldığı, milletvekillerinin dokunulmazlıklarına rağmen yargılanmaya devam edildiği ortamı yeniden üretmek,
PKK, DTP'nin sivil ve siyasi bir çözüme doğru çevrilmesinden endişe ediyor. Bu nedenle terör uygulayarak Kürt sorununun çözümü için atılacak siyasi, sosyal ve kültürel yolları felç ediyor.

Şimdi tarihe bir göz atalım:

1995 Çelik Operasyonu 45 gün sürmüş ve 555 PKK'lı ve 185 askerin hayatına malolmuştu. 1997 Çekiç Harekatı ise 65 gün sürmüş ve 2730 PKK'lı ve 114 askerin hayatını almıştı. Geçen zaman içinde Öcalan yakalandı, ömür boyu hapse mahkum oldu. PKK, ABD ve AB dahil birçok ülkede terör örgütü listesine alındı. Bir süre geriledi ancak yine dirilmeyi başardı. Çünkü PKK'yı bitireceğine inanılan askeri çözüm, PKK'yı küllerinden yeniden dirilten bir hayat öpücüğüne dönüştü.
PKK'nın Türkiye siyaseti de bu zayıflığın üzerine kurulu. DTP'nin sivil ve siyasi bir çözüme doğru çevrilmesinden endişe ediyor. Bu nedenle terör uygulayarak Kürt sorununun çözümü için atılacak siyasi, sosyal ve kültürel yolları felç ediyor.
Yapılacak olan bir sınır ötesi operasyon pkk sorununu bitirmek yerine kürt kardeşlerimizle olan dostluğumuza darbe vuracaktır.

Muhalefet olarak bir operasyon yapmak yerine terörü diplomasiyle çözmenin Türkiye ye daha çok yarar sağlayacağını düşünüyoruz.

Şimdi sınır bölgesini düşündüğümüz zaman;sınıra yerleştirilen peşmergeler o bölgeden ülkemize olan sızmaları çok büyük oranda engellemiş durumda.Zaten son zamanlarda kendi içimizde operasyonlar düzenliyoruz...Medyadan öğrendiğimiz üzere 200-3000kişilik terörist gruplar kıstırılıyor..Bu da diplomasinin sonuç verdiğini ortaya koyan somut bir örnektir.

Halkımızda infiale sebep olan son sarsıcı olayda da gördüğümüz üzere sorunumuz sınırdan sızan pkk militanlarıdır.ABD ile yapmış olduğumuz diplomatik görüşmeler sonucunda anlık istihbarat sözü aldık...Sözlerinde durdukları takdirde sınırdaki her hareketlenmeden haberimiz olacaktır..Bu da sınırda sızma olduğu anda müdahale edebiliriz demektir..

Zaten abd ile görüşmelerimizden sonra da bölgesel kürt yönetimindeki tavır değişikliğini hepimiz görüyoruz.Bölgesel kürt yönetimi sınıra peşmerge yığıyor...Kontrolleri artırıyor.Ve son bir kaç haftadır sınırdan sızmalar büyük oranda azalmış durumda.
Bu da diplomasinin getirdiği somut bir sonuçtur...Biz sınır ötesine geçmeye kalkarsak ki uluslar arası sözleşmelerden 75 km kadar içeri girme hakkımız var bu durumda teröristlerden önce peşmergeler ile karşılaşacağız.....Kürt peşmergelerden tek kişiyi vursak dahi durum dünya kamuoyuna savunma olarak değil bir kürtü öldürmek olarak geçecektir...

Yıllardan beri sözde ermeni soykırımından çektiklerimizi hatırlarsak yeni bir iftiraya harcayacak enerjimizin de olmadığını görürüz.

Gelelim hükümetin getirdiği çözüm önerisine..

Alıntı:

Operasyonların zamanı kesinlikle planlayan şahıslar dışında gizli tutulmalıdır. Meydanında bu konuda yapacağı en ufak bir haber aleyhimize olabilir .O yüzden bu konuda onlarda hassas davranmalıdırlar.Bunun yanı sıra gelişmiş mayın tarama araçları ve her türlü ısı değişimlerini algılayan gelişmiş dedektörler ile türk silahlı kuvvetlerlerinin kullandığı savaş silahları birleşirse , tabi özel harekat timlerimiz ile beraber Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda olası bir operasyonun yararlı olacağına inanıyoruz

ABD nin de yardımıyla uydudan yerlerinin belirlenmesini ve nokta operasyonun yapılmasını öneriyorlar.

Açıklamak gerekirse;

En az 3 aydır bangır bangır geliyoruz diye bağırıyoruz.Pkk ya yakın haber kaynaklarından da öğrendiğimize göre terörist başının kardeşi osman öcalan da dahil olmak üzere bir çok kişi yerlerini değiştirmiş ve kaçmıştır.Yani teröristler şehirlere ya da köylere çekilerek normal insanlar gibi yaşamaya başlamışlardır..

Bu yıllardan beri birçok kaynakta belirtilen bir gerçektir..

Biz nereyi vuracağız??
Yoksa teknoloji sayesinde yerlerini bulduğumuz köyleri yani masum insanları da mı öldüreceğiz.Bu bizim savaş ahlakımıza sığmamaktadır ayrıca böyle bir durumda abd ile birlikte tüm ab yi de karşımıza almış oluruz.

peki!!!
bir an için ‘tamam be tüm dünya karşı olsa kaç yazar

’ diye düşünelim

Muhalefet olarak hemen sonuçları sıralayalım;
Borsasının büyük çoğunluğu abd li yatırımcıların elinde olan bir ülke olarak borsamız çöker

Ekonomik istikrarsızlık doğar.Diğer yatırımcılar da önlerini göremedikleri için yatırım yapmazlar

Ekonomik istikrarsızlık beraberinde siyasi istikrarsızlığı getirir...

Bir anda sınırın ötesindeki askerlerimiz unutulur ve hükümetimizin üzerine inmeye başlar.

Girmeye çalıştığımız yol pkknın istediği yoldur.Sınır ötesi operasyon Türkiye’ye kurulan bir tuzaktır.

Unutmamamız gereken nokta;kürt kardeşlerimizi bu yolda harcamak yerine onlara terörün lanet bişey olduğunu anlatmak ve bölge halkını kazanmaktır. Belediye başkanlarını tutuklayarak, sivil siyasetin önünü tıkayarak, gazete kapatarak, Kürt milletvekillerine ajan ve yabancı muamelesi yaparak başaracağımız tek bir şey var:Kürt kardeşlerimize teröristleri haklı göstermek….

Yani tüm bu anlattıklarımızın ışığında söyleyebiliriz ki;
Sınır ötesi operasyonun kansere aspirin sunmaktan farkı yoktur.Başbakanımızın dediği gibi bu yolda istediğimizi değil gerekeni yapmalıyız.İnsan öldürerek değil beyinlerle savaşarak bu olayı çözmeliyiz.

Şimdilik söyleyeceklerimiz bu kadar..
Bizi dinlediğiniz için teşekkür ederiz.

AK_SALİHA- AK_MAVİSH

**Ağa** · 11-22-2007, 00:01

Öncelikle ilk yazımızda belirttiğimiz gibi, terör örgütünün içte ve dışta kaynakları vardır. İçteki kaynaklarını kurutmak için farklı çözümler üretilebilir. Fakat askeri üst rütbeli yetkililerin açıklamalarındaki gibi pkk örgütüne mensup kişiler gündüzleri köy halkından biriymiş gibi davranıyorlar, gece ise silahlarını kuşanıp, sınırı geçip dağa çıkıyorlar ve hain saldırılarını gerçekleştiriyorlar.
“Esas sorun Kürt kimliğini tanımayan, Kürt halkına ve Kürt siyasetçilerine sosyal ve kültürel baskı yapan yerleşmiş devlet politikaları. Terörün gerçek nedeni yoksulluğun diz boyu olduğu, Kürtlere karşı sembolik ve gerçek şiddetin sıklıkla ve kolayca kullanıldığı, Kürtlerin siyasi tercihlerini tartıştıkları gazete ve dergilerin kapatıldığı, milletvekillerinin dokunulmazlıklarına rağmen yargılanmaya devam edildiği ortamı yeniden üretmek…”
Güneydoğu ve doğu anadolu bölgesine sayısız yatırımlar yapılmak istenmekte fakat halkın gelişmesini, zenginleşmesini istemeyen terör örgütü bu yatırımlara engel olmakta gecikmiyor. Bilindiği üzere hükümetimiz döneminde doğu ve güneydoğu anadolu bölgemize sağlık, eğitim, yol, su, iş imkanları yaratan fabrikalar kuruldu. Fakat terör örgütü pkk yandaş sitesindede belirttiği gibi tüm bunlardan rahatsız olmakta…Çünkü PKK, bölgede yapılacak her türlü yatırımın bölge insanı üzerindeki hâkimiyetini ve nüfuzunu kıracağını çok iyi biliyor.
“1995 Çelik Operasyonu 45 gün sürmüş ve 555 PKK'lı ve 185 askerin hayatına malolmuştu. 1997 Çekiç Harekatı ise 65 gün sürmüş ve 2730 PKK'lı ve 114 askerin hayatını almıştı. Geçen zaman içinde Öcalan yakalandı, ömür boyu hapse mahkum oldu. PKK, ABD ve AB dahil birçok ülkede terör örgütü listesine alındı. Bir süre geriledi ancak yine dirilmeyi başardı. Çünkü PKK'yı bitireceğine inanılan askeri çözüm, PKK'yı küllerinden yeniden dirilten bir hayat öpücüğüne dönüştü.”
Yapılan operasyonların amacı PKK´nın kendisini güvende hissedeceği, vurup kaçıp saklanabileceği ve ceza almayacağı bir alana sahip olduğunu bilmesi hem onun operasyonlarının ve Türkiyeye zarar vermesinin sürmesine neden olacak hem de lojistik desteğini kolayca sağlayabilecek bir alan olması düşüncesi O nedenle bu alanın kendisine yasaklanması lazım. Yani öldürülen terörist sayısı değil PKKnın mümkün olduğu kadar imkanlarını ve harekat kabiliyetinin sınırlandırılmasıdır, esas olan burada.
“Yapılacak olan bir sınır ötesi operasyon pkk sorununu bitirmek yerine kürt kardeşlerimizle olan dostluğumuza darbe vuracaktır.”
Pkk zaten kendi vatandaşına şuanda fazlasıyla zarar veriyor. Gelişmelerini istememekle, gelecek yatırımları engellemekle ve Türkiye ye başlattığı bu savaşla…
Doğu halkına sorulan; “Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasını nasıl karşılarsınız” sorusuna katılımcıların %1 olumlu cvp vermiştir. %99luk dilim ise bu oluşumu istemediklerini belirtmiştir.
Pkk nın özgürlük amacı tamamen saptırılmıştır. Artık kendi halkı bile pkk yı terör örgütü olarak görmekte.Pkk ve Öcalan lehine yapılan mitingleri görüyoruz birkaç olgun insan dışında çoğu cahil genç ve çocuklardan oluşuyor …Örgüte ait olduğu belirlenen onbinlerce uyuşturucu vb haplar yapılan baskınlarla ele geçiriliyor. Kimbilir özgürlük deyipte hangi vaadlerle zorla yada benzeri biçimde o gençleri dağa çıkarıyorlar… Yani dememiz o ki Örgüt kendi halkına özgürlük vericem diye çıktığı dağda amacından sapmış durumda ve kendi halkının %90 ıda bunu anlamış bulunuyor.
“Muhalefet olarak bir operasyon yapmak yerine terörü diplomasiyle çözmenin Türkiye ye daha çok yarar sağlayacağını düşünüyoruz.”
Bunu inanın bizlerde isteriz neden olmasın ki demi “diplomasi” harika bir çözüm…Tabi karşınızda diplomasi yapabileceğiniz kapasitedeki insanlar varsa…harika bir çözümdür!
Irak yönetimiyle diplomasi yapalım diyoruz;
Barzani'nin söyledikleri açık: "PKK terör örgütü değildir. Ancak Türkiye barış planı önerir ve bunu reddederlerse öyle nitelenebilir".Başbakanımız bangır bangır bağırdı “Gelin meclise adam gibi çözelim bu konuyu, silahı bırakın, dağdan inin ” dedi tabiri caizse değimli?
Talabani ise bir “Kürt kedisini bile Türkiye'ye teslim etmeyiz” dedi.
Şimdi sayın jüriye,sizlere ve değerli forum arkadaşlarıma soruyorum…Böyle cvplar veren adamlarla diplomasi olurmu?
Kaldıki hiçbir devlet, bir terörist örgüt silahlı güç olarak varlığını sürdürdükçe onunla uzlaşmaz. Çağrılar yapılıyor Başbakanda yaptı dediğimiz gibi bıraksınlar silahı meclise gelsinler yani siyasi oyunun kurallarına tabii olsunlar, herkes gibi muhatabımız olsunlar ama silahlı bir örgüt olarak değil siyasi bir varlık olarak. İçte kürt kardeşlerimizle tek yürek olucaz ki son şehit olaylarından sonra olduğumuza inaniyorum.Onlarla dayanışma ve barış içinde olacağız.Dışta ise elimizden ne geliyorda diplomasinin olmadığı yerde operasyon ile ne geliyorsa elimizden yapacağız Pkk illetinin yuvalarını kazıyacağız…
200-300 sıkıştırılan teröristler diplomasinin sonucu değildir yapılan operasyonlar sonucunda sıkıştırılmıştır. Irak sınır noktaları tutulmuştur ve teröristler orada sıkıştırılmıştır.
Ekonomik krizlere gelince bu ülkede biri bir diğer şahsa anayasa kitapçığı attı diye ortalık darma duman oldu . Fakat bölünmezlik söz konusu ise, vatan söz konusu ise ve bazı imtiyazları vermez zorundayız.
Kaldı ki iyi planlanmış ,organize edilmiş bir operasyonla kriz sorununu çıkarmayabiliriz…
“Unutmamamız gereken nokta;kürt kardeşlerimizi bu yolda harcamak yerine onlara terörün lanet bişey olduğunu anlatmak ve bölge halkını kazanmaktır. Belediye başkanlarını tutuklayarak, sivil siyasetin önünü tıkayarak, gazete kapatarak, Kürt milletvekillerine ajan ve yabancı muamelesi yaparak başaracağımız tek bir şey var:Kürt kardeşlerimize teröristleri haklı göstermek….”Kürt kardeşlerimiz üstede belirttiğimiz gibi her şeyin farkındalar, fakat farkında olmaları dağa çıkmış birkaç şerefsizin askerlerimizi şehit ettiği gerçeğini ve onların izledikleri yoldan dönmelerine yetmiyor farklı biçimlerde dışarıda bunu devam ettiriyorlar( kuzey ırakta)
Son olarak “Sınır ötesi operasyonun kansere aspirin sunmaktan farkı yoktur.Başbakanımızın dediği gibi bu yolda istediğimizi değil gerekeni yapmalıyız.İnsan öldürerek değil beyinlerle savaşarak bu olayı çözmeliyiz” demişsiniz ne güzel :

syn başbakanımız çok doğru söylemiş ama atalarımızda çok doğru söylemiş…
“Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir tekdir ile uslanmayanın hakki kötektir” ;)
Diyoruz ve saygılarımızı sunuyoruz…

AKzeinebu&Ağa

**Meftun** · 11-23-2007, 00:00

Öncelikle çeşitli sebeplerden dolayı savunmamızı geciktirdiğimiz için hükümet ekibimizin jürimizin ve tüm forumumuzun affına talibiz…
Lafı uzatmadan savunmamıza geçiyoruz..

Alıntı:

...Fakat askeri üst rütbeli yetkililerin açıklamalarındaki gibi pkk örgütüne mensup kişiler gündüzleri köy halkından biriymiş gibi davranıyorlar, gece ise silahlarını kuşanıp, sınırı geçip dağa çıkıyorlar ve hain saldırılarını gerçekleştiriyorlar.

Aslında bu konuya ilk yazımızda tek tek değinmiştik.Öyleyse tekrar değinelim…Abd ile yaptığımız diplomatik görüşmelerin ertesi gününde kuzey ırak yönetimi pkk bürolarını kapatmış ve sınıra peşmerge yığmıştır…bu peşmergelerin sınırda denetimleri arttırdığı ve bu sayede küçümsenmeyecek oranda sınırdan sızmaların önüne geçildiğini vurgulamıştık…yani görüleceği üzere sınır ötesi operasyon olmadan da hain saldırıların önüne geçilebiliniyor…

Alıntı:

Yapılan operasyonların amacı PKK´nın kendisini güvende hissedeceği, vurup kaçıp saklanabileceği ve ceza almayacağı bir alana sahip olduğunu bilmesi hem onun operasyonlarının ve Türkiyeye zarar vermesinin sürmesine neden olacak hem de lojistik desteğini kolayca sağlayabilecek bir alan olması düşüncesi O nedenle bu alanın kendisine yasaklanması lazım. Yani öldürülen terörist sayısı değil PKKnın mümkün olduğu kadar imkanlarını ve harekat kabiliyetinin sınırlandırılmasıdır, esas olan burada.

Son cümlenizde size sonuna kadar katılıyoruz…hareket kabiliyetinin kısıtlanmasından az önce bahsettik…gelelim imkan kabiliyetine…başbakanımızın da sıklıkla vurguladığı gibi pkk parasal kaynaklarını silah ve uyuşturucu kaçakçılığından sağlamaktadır…yani pkk finansal desteğini Avrupa ülklerinden sağlamaktadır…Avrupa ülkeleri ile yoğun bir DİPLOMASİ trafiği başlatılıp pkk üzerindeki baskıları arttırmasını sağlayabiliriz…ki henüz bugün Avrupa Birliğinde pkk kınandı…çalışmalarımızı arttırarak pkk üzerindeki desteklerini çekmelerini sağlayabiliriz

Alıntı:

Pkk zaten kendi vatandaşına şuanda fazlasıyla zarar veriyor. Gelişmelerini istememekle, gelecek yatırımları engellemekle ve Türkiye ye başlattığı bu savaşla…
Doğu halkına sorulan; “Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasını nasıl karşılarsınız” sorusuna katılımcıların %1 olumlu cvp vermiştir. %99luk dilim ise bu oluşumu istemediklerini belirtmiştir.
Pkk nın özgürlük amacı tamamen saptırılmıştır. Artık kendi halkı bile pkk yı terör örgütü olarak görmekte.Pkk ve Öcalan lehine yapılan mitingleri görüyoruz birkaç olgun insan dışında çoğu cahil genç ve çocuklardan oluşuyor …Örgüte ait olduğu belirlenen onbinlerce uyuşturucu vb haplar yapılan baskınlarla ele geçiriliyor. Kimbilir özgürlük deyipte hangi vaadlerle zorla yada benzeri biçimde o gençleri dağa çıkarıyorlar… Yani dememiz o ki Örgüt kendi halkına özgürlük vericem diye çıktığı dağda amacından sapmış durumda ve kendi halkının %90 ıda bunu anlamış bulunuyor

Bu anketle oradaki bölge halkının bir kısmının terörü desteklediğini göz ardı edemeyiz…Unutmayalım ki şuanda mecliste pkkyı desteklemiyorlar dediğiniz halk tarafından seçilmiş pkk kökenli 20 milletvekili ahkam kesmektedir…bunların önüne ancak eğitim ve hizmetle geçebiliriz...hükümetimiz üstüne düşeni yapıp hizmetin alasını götürmüş ve karşılığını da dtp ye olan desteğin azalması olarak fazlasıyla almıştır..şimdi sıra eğitim götürüp oradaki halkı bilinçlendirmekte…ve bunu da topla tüfekle sınır ötesi operasyonla yapamayız!!!!

Gelelim Barzani ile ilgili söylediklerinize…Size küçük bir bilgi vereceğiz hükümet ekibi ve sayın jüri;
Herkesin bildiği üzere Türk ordusu bundan önce 24 defa Kuzey Irak'a girdi, her defasında 20-35 km derinliğe kadar girip operasyon yapıyor, sonra dönüyordu. En etkili iki operasyon 1996 ve 1998 yıllarında yapıldı. İlkinde Barzani (KDP)'ye, ikincisinde Talabani (KYP)'ye bağlı kuvvetler Türkiye'ye destek verdi, peşmergeler Mehmetçikle omuz omuza savaştı. Elimizde kesin rakam yoksa da, bazı gözlemcilere göre iki operasyonda toplam 3 bin peşmerge hayatını kaybetti -bu rakamı 6 bine çıkaranlar da var-

Görüldüğü gibi Barzani tek kelime ile KUKLADIR!!! İpleri abd nin elindedir…abd ipleri ne yöne çekerse Barzani o yönde hareket eder…ve biz abd ile anlaşınca bırakın kedisini vermemeyi mahmur kampına giren kedilerin bile üzeri aranmaktadır..takdir sizlerin…

Alıntı:

“Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir tekdir ile uslanmayanın hakki kötektir”

Bunu özel yaşamımızda tabii ki kullanabiliriz..hepimiz de kullanmışızdır

…Fakat devlet meseleleri hassastır don kişotluk kaldırmaz…Şu anda da Barzani, her ulusal kahraman gibi "Kürt ulusal kimliği"ni inşa ederken, Türkiye'nin tehditlerinden azami derecede istifade etmeyi ihmal etmiyor. Modern zamanlarda ulusal kimliklerin oluşması için biri iç, diğeri dış tehdide ihtiyaç var. Ulusal liderler bu tür tehditler ararlar, yoksa bile icat ederler. Şu anda Türkiye'nin Kuzey Irak'a karşı yürüttüğü politika ve Barzani'ye yönelik hasmane tutum (Irak'ı basarız/Barzani'yi asarız), bir ulusal kahraman olarak Barzani'ye tam da aradığını vermektedir. Barzani için Türkiye'nin operasyon planları ve tehditleri bulunmaz fırsat teşkil etmektedir.Ne yani şimdi barzaniye bulamadığı fırsatı sınır ötesinden getirip ellerine mi bırakalım

teşekkür ederiz...

ak_saliha& ak_mavish

**akzeinebu** · 11-23-2007, 22:13

Öncelikle böyle gecikmeli ekliyoruz yazılarımızı kusurumuza bakmayın çalışıyoruz ve inanın çok yoğunlumuz var yarım saat içinde hazırlamaya çalışıyoruz yazılarımızı affınıza sığınıyoruz…

Şimdi öncelikle “Bunu özel yaşamımızda tabii ki kullanabiliriz..hepimiz de kullanmışızdır …Fakat devlet meseleleri hassastır don kişotluk kaldırmaz…” demişsiniz don kişot olarak gördüğünüz için teşekkür ederiz … ayrıcada don kişotluk yapmak nasıl oluyormuş birde onu açıklarsanız çok seviniriz…
Eğer bu düşüncelerimiz don kişotluk yapmaksa meclisten bununla ilgili bir karar çıktı. Demekki Türkiye de başbakanımızda dahil olmak üzere sınır ötesi operasyona olumlu bakan herkes don kişotluk yapmış oluyor…oda güzel…
Şimdi pkk nın oluşum yeri olarak Türkiye yi görmenizi anlayamıyorum. Pkk nın oluşum yeri yani yaşama alanı, lojistik kaynağı kuzey ıraktır. Siz bu terör örgütünü bitirmek istiyorsanız kökten çözüm yapmalısınız bu konuda hemfikiriz. Ya kendiniz söylemişsiniz ABD kuklasıdır diye…Kukla olan birilerinin sözüne güvenilmeyeceğinide bilmeniz gerekir bu insanlarla tabirinizle kuklalarla hiçbir siyasi diplomasi yapılmaz…Adamlar önce tamam diyorlar, iki gün sonra vazgeçiyorlar kedimizi bile vermeyiz diyorlar…Bu insanlarla anlaşma yapılamaz, yapılsa bile sağlam olmaz, ne yapacakları belli olmayan kişiler, kendi çıkarları doğrultusunda anlaşma yapan insanlar. Bu yüzden güvenmek ne derece doğrudur takdir sizlerin…
Avrupa ülkeleriyle diplomasi tabiî ki yapılsın bunun hiçbir sakıncası yok. Çünkü Avrupa pkknın siyasal kazanım yaptığı yerlerdir bir nevi siyasi destek gördüğü yerdir. Siyasi desteklerini kesmek için Avrupa ülkeleri ile anlaşmaya varılabilir.Fakat dediğim gibi peki ya pkknın yaşam alanı, eğitim alanı, lojistik sağladığı alan ne olacak Yani kuzey ırak…
Sınırı geçtiğiniz zaman köylerde kentlerde pkk örgütüne ait bayraklarla karşılaşıyorsunuz.Kendi paralarını kullanıyorlar.Her fırsatta Türkiye de bölücülüğü savunuyorlar…Kuzey ırakta büyük bir serbestlik içindeler ve gün geçtikçe büyüyorlar genişliyorlar…Maddi açıdan kaynakları gitgide büyüyor…SYN Büyük anıt ın dediği gibi; Eskiden katırla gittikleri yere şimdilerle arabayla gidiyorlar.
Bunların önüne diplomasiyle geçilmez Pkk ile yani eli hala silah tutan bir terör örgütüyle anlaşma koltuğuna oturulmaz…Dediğiniz gibi siyasi desteklerini kesebiliriz diplomasiyle ama yaşam alanlarını, lojistik desteklerini değil.
Bizce yapılması gereken bir şey yok… Birkaç şey var. Yani hem sınır ötesi operasyon yapılır, yaşam alanlarını bitirmek için, hem AB ile anlaşmalar, görüşmeler yapılır, siyasi desteğin bitmesi için, hemde ülke sınırları içerisinde bütünlük, eşitlik sağlanır bunların hepsi birleştiğinde bizim kanaatimizce bu sorun ortadan kalkar.
Halkın bilinçlendirilmesi tek başına hiçbir zaman çözüm olamaz…Doğu bölgelerinde halk bilinçlendirilmeye başlandı ama Töre denilen illetin bile önüne geçilemiyor.Törenin bile önüne geçilemezken terörün önüne nasıl geçilecek? Kaldıki insanlar bilinçsiz gibi görünselerde bu lanet oluşumun zararlarını yaşayarak öğreniyorlar…Şehit aileleri arasında kürt vatandaşlar var.
“Gelelim Barzani ile ilgili söylediklerinize…Size küçük bir bilgi vereceğiz hükümet ekibi ve sayın jüri;
Herkesin bildiği üzere Türk ordusu bundan önce 24 defa Kuzey Irak'a girdi, her defasında 20-35 km derinliğe kadar girip operasyon yapıyor, sonra dönüyordu. En etkili iki operasyon 1996 ve 1998 yıllarında yapıldı. İlkinde Barzani (KDP)'ye, ikincisinde Talabani (KYP)'ye bağlı kuvvetler Türkiye'ye destek verdi, peşmergeler Mehmetçikle omuz omuza savaştı. Elimizde kesin rakam yoksa da, bazı gözlemcilere göre iki operasyonda toplam 3 bin peşmerge hayatını kaybetti -bu rakamı 6 bine çıkaranlar da var”
Sizin yukarıdaki bilgileri alıntı yaptığınız yazının bir alt paragrafındaki yazıyı bizde alıntı yaptık keşke bunlarıda yazsaymışsınız…
“”1996 ve 98 operasyonlarında iki önemli husus vardı: a) Hem KDP hem KYP, PKK'yı istemiyorlardı; b) İki Kürt grubu kendi aralarında çatışıyorlardı. 1996'da KDP öylesine sıkıştırıldı ki, Barzani neredeyse esir düşüyordu. Dolayısıyla konjonktür Türkiye'nin lehineydi. Bugün ise her iki Kürt grubu kendi aralarında anlaşmış bulunuyorlar. Irak'ın en önemli iki makamını (Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile değer önemli bürokratik mevkileri) ellerinde bulunduruyorlar. PKK'dan korkmuyorlar, çünkü PKK onlar için sınırsız düzeyde değil, ama sınırlı ölçeklerde "işlevsel bir değer" taşımaktadır. Bir başka önemli husus, Kuzey Irak'ın iki büyük Kürt grubunu destekleyen ABD ile PKK arasındaki ilişkiler iyidir. Yani her üç Kürt oluşumunun destekçisi aynıdır. ”” Yani günümüzdeki ilişkilerine bakarsak aralarından su sızmıyor böyle bir gruplaşmanın ortasında diplomasi aranmaz!
Sonuç olarak dediğim gibi sınır ötesi operasyon kuzey ırak kaynaklarını bitirmek için kesinlikle gereklidir. Bu operasyonun kalıcılığı sağlamak içinde, yani siyasi desteği kesmek içinde AB ile diplomasi şarttır…
Diyoruz ve sözü mulalefet ekibimize bırakıyoruz…
Saygılarımızı sunuyoruz…

**Meftun** · 11-24-2007, 11:25

Öncelikle gecikme için bizler de özür dileriz..Ama olmayacak aksilikler başımıza geldi...zeynepi(ak_mavish) dün akşam istanbula uğurladım eve gelip yazıyı yazacaktım ki bilgisayar çalışmıyor..şuanda da internet kafedeyim...mahcup bir ifadeyle affınıza sığınmaktan başka yapabileceğimiz birşey yok...Özür dileriz.....

Alıntı:

Şimdi öncelikle “Bunu özel yaşamımızda tabii ki kullanabiliriz..hepimiz de kullanmışızdır …Fakat devlet meseleleri hassastır don kişotluk kaldırmaz…” demişsiniz don kişot olarak gördüğünüz için teşekkür ederiz … ayrıcada don kişotluk yapmak nasıl oluyormuş birde onu açıklarsanız çok seviniriz…
Eğer bu düşüncelerimiz don kişotluk yapmaksa meclisten bununla ilgili bir karar çıktı. Demekki Türkiye de başbakanımızda dahil olmak üzere sınır ötesi operasyona olumlu bakan herkes don kişotluk yapmış oluyor…oda güzel…

Öncelikle don kişotluğu hakaret etmek için kullanmadık...Böyle bir amacımız kesinlikle olamaz...Don kişotluk hayallerle savaşmaktır....İkincisi başbakanımızın sınır ötesi operasyona olumlu baktığını düşünmüyoruz..Herkes savaş tamtamları çalarken başbakanımız bunun doğru yol olmadığına vurgu yapıyordu...Sınır ötesi için tezkere çıktı ve bu bizim cebimizde bir koz olarak duruyor...Farzı misal abdye giderken cebimizdeydi...ve abd ile görüşmeler sonuç vermeseydi biz o tezkereyi kullanmak zorunda kalacaktık...Fakat daha önce de söylediğimiz gibi abd ile temaslar meyvelerini vermektedir...

Bir konuya açıklık getirelim biz pkk nın kökünü Türkiye sınırları içerisinde görmüyoruz....ama başlı başına kuzey ırakta da görmüyoruz....Mesela terör olayları Ankarada da oluyor...İstanbulun göbeğinde de oluyor...Daha bir ay olmadı belki Gazi mah. mobessa kameralarının takılmasına izin vermediler...provakatörler polisle çatıştı...(Yanlış anlaşılmasın o mahallenin hepsi terörist demiyoruz)Batıda eylem yapan teröristler yakalandığında ya da ölseler de kimlikleri tespit edildiğinde görüyoruz ki Avrupadan gelmişler...Şimdi bize söyler misiniz kuzey ıraka operasyon düzenlediniz diyelim terörist öldürmekten başka ne yapmış olacaksınız? Öldürülen terörist sayısının önemli olmadığını siz söylemiştiniz...Peki ne elde edeceksiniz....Ama ben ülke olarak diplomasi ile elde ettiğimiz yeni bir sonuç söyleyelim..Eğer bugün gazeteleri açıp bakarsanız bu haberi görürsünüz..Zamandan alıntıdır..

Babacan ile dün 45 dakika görüşen Jack Straw, Dışişleri Bakanlığı yaparken de Türkiye'ye geldiğini kaydetti ve "Türkiye'nin kalbimde özel bir yeri var." dedi.
İngiltere Adalet Bakanı Jack Straw, Avrupa'da terör örgütü PKK'ya destek sağlayan şirket ve vakıfların faaliyetlerinin durdurulması için girişimlerde bulunduklarını belirterek, "AB ülkelerinde faaliyet gösterip PKK'ya destek sağlayan şirketlerin önü kesilecek ve PKK'ya para akışı engellenecek." ifadelerini kullandı.

Demişsiniz ki ab ile diplomasi olabilir ama abd ile kuzey ırak ile olmaz...biz burada büyük bir çelişki görüyoruz...yani dünyanın yarısına "tamam gel dostça halledelim" deyip yarısına "senle konuşmam banane" diyemeyiz...Bütün diplomasi yollarını tüketmeliyiz ki savaşa hakkımız olsun..Ve biz bu süreçte tüm yolları tükettiğimizi düşünmüyoruz...Görüldüğü üzre hala çiçek açıyor meyve veriyor....

Alıntı yaptığımız yazı sayın Ali Bulaç beyefendinindir...ve yazının her satırının altına imzamızı da atarız...Sizlere oturup abd yi anlatmayacağız.Çünkü hepimiz abdnin herşeyi çıkarları için yaptığını biliriz...ne kimsenin kara kaşına kara gözüne bir iş yapar ne de bu benim haysiyet meselem deyip davranır...Onun pkk arkasındaki destekçi olduğunu da biliyoruz...Ama biz sınırı geçip bir kaç terörist öldürünce -ki sınırı geçince sadece teröristlerle mi karşılaşacağız o da muallak- abd aman yardım etmeyim yanlış yapmışım demeyecek....dibi görünmeyen bir kuyu nereye gideceğimiz ne olacağı belli değil...Farkındaysanız barzaniyi ülke olarak muhatap almıyoruz o da her fırsatta Türkiye beni de adam yerine koyup konuşsun diyor..Biz nasıl kukla olduğunu biliyorsak pek tabii olarak başbakanımız da biliyor...o bakımdan abd ile görüşüyoruz...ve abdnin zaman zaman barzaniyi gözden çıkarabileceğini de gözlemlemiş oluyoruz...mesela abd nin çıkarlarına bizim iran-rusya bloğuna eklenmemiz mi daha çok zarar verir operasyon yapmamız mı? hangisini söylersek desteğini keser ve tüm dünyaya da kestirir...

Her zaman siyaseti ve özellikle de dış siyaseti satranç oyununa benzetmişizdir...zekice hamlelerle oyunu kazanabiliriz...tüm piyonları savaştırarak sadece oyunun sonunu geciktirmiş oluruz...

teşekkürler....
ak_mavish&ak_saliha

**Ağa** · 11-25-2007, 00:31

Yazılarımızı zamanında ekleyemiyoruz kusurumuza bakmayın …Anlayışınıza sığınıyoruz

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, yaptığı basın toplantısında öncelikle terör konusuna değindi. Mayıs’ta terör olaylarının artacağına dair istihbarat bulunduğunu belirterek “Birçok bölgede büyük çaplı operasyonlar yapılıyor. Terörle mücadelede başarı için siyasi ve askeri kararlılık çok önemlidir. Kuzey Irak, PKK için yaşama, egitim ve lojistik destek alanıdır. Türkiye mücadele alanıdır. Avrupa da siyasi destek alanıdır. Ülke içindeki ve dışındaki bazı oluşumlar PKK’yı ümitlendirdi” dedi.

Kuzey Irak’ta gevşek bir konfederasyon olduğunu belirten Orgeneral Büyükanıt “PKK, Kuzey Irak’ta kök salmıştır. Süleymaniye’yi indiğiniz zaman sadece Kürt bayrakları karşılamaktadır. Irak bayrağı yoktur

12 Nisan 2007 15:05 Haber7 den alıntırdır.

17 Ağustos 1984 Siirt’in Eruh ilçesindeki Jandarma Karakol binasına saldırıda bulunan pkk
terör örgütünün günümüze gelene kadar 13 yıl içinde artık anlaşılmıştırki,diplomasiyle olacak bir şey değildir siyasetle olacak bir şey değildir.pkk Terör Örgütünüyle eğer masaya oturulursa bundan sonrada çıkacak diğer örgütlerlede devlet masaya oturmak zorunda kalır.
Bizki 7 cihana korku salan Osmanlı evlatlarıyız.Bizim artık sabrımız tükenmiştir,Eğer Şehitler verilirse yeniden bırakın ordumuzu artık halk girecektir.Çoğu askeri tecilli gençlerimiz tecilini bozdurup ordumuza katılmıştır.Artık anaların babaların ağlamasını istemiyoruz biz bu vatanı pkk ile masaya oturmak için dişimizle tırnağımızla didinip kurtarmadık.bizim artık kimseyle masaya oturma gibi bir niyetimiz yoktur.Amerika vs. ülkelerdende izin almaya çıkar düşünmeye niyetimiz yoktur.bizim 1 askerimiz amerikadan daha önemlidir.

Bugüne kadar diplomasiyle çözmeye çalıştık bunlar oldu.

18.08.1987 günü Siirt-Eruh-Bağgöze bucağı, Kılıçkaya köyü Çağlayan (Milan) mezrasına yapılan saldırıda (2)'si çocuk, toplam (25) vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.

• 10.10.1987 günü Şırnak-Meşeiçi köyü Çobandere mezrasına yapılan silahlı saldırıda (13) vatandaşımızı katletmiştir.

• 29.03.1988 Siirt-Eruh-Yağızoymak köyü civarında koyun otlatan çobanlardan (9)'u teröristler tarafından boğularak katledilmiştir.

• 07.05.1988 günü Şırnak-Taraklı ve üç kardeşler mezrasına saldıran teröristler (5)'i kadın toplam (13) vatandaşımız katledilmiştir.

• 02.05.1988 günü Hakkari-Uludere-Ortabağ köyüne yapılan silahlı saldırıda (6) vatandaşımız katledilmiştir. • 08.05.1988 günü Mardin, Nusaybin, Taşköy Balminin mezrasına saldıran teröristlerce (7)'si çocuk olmak üzere toplam (10) vatandaşımız katledilmiş, (3) vatandaşımızda yaralanmıştır.

• 24.11.1989 günü Hakkari-Yüksekova İkiyaka köyü Aşağımolla Yasin Mahallesine yapılan silahlı saldırıda (28) vatandaşımız katledilmiş, (2) vatandaşımız da yaralanmıştır.

• 25.12.1991 günü İstanbul-Bakırköy İstanbul Caddesi üzerinde terör örgütü PKK lehine sloganlar atarak kanunsuz gösteri yürüyüşü yapan (40-50) kişilik bir grup Egebank, Kit, Arçelik, Emlak Bankası, Çetinkaya Mağazalarına molotof kokteyl atmış, Çetinkaya Mağazası'nda çıkan yangın sonucu (3) erkek, (1) çocuk, (7) kadın toplam (11) vatandaşımız hayatını kaybetmiş, (14) vatandaşımız yaralanmış, olayla ilgili olarak (47) kişi yakalanmıştır.

• 21.03.1992 günü Şırnak-Cizre ilçe merkezinde toplanan bir grup, PKK lehinde slogan atarak yürüyüşe geçtiği sırada Cizre'nin Güneydoğusundaki Saklan deresi istikametinden 1000-1500 kişilik PKK bayraklı bir grupta Cizre ilçesine doğru yürüyüşe geçmiş, ilçe merkezinde topluluk içerisinden Güvenlik Kuvvetlerine ateş açılmış, çıkan olayda (13) vatandaşımız katledilmiş, (26) sivil de yaralanmıştır.

• 12.02.1994 günü İstanbul-Tuzla istasyonunda tren beklerken çöp bidonuna PKK terör örgütü mensuplarınca yerleştirilen bombanın patlaması sonucu (5) askeri öğrenci hayatını kaybetmiş, (16) askeri öğrenci ve (11) er yaralanmıştır.

• 04.05.1995 günü İstanbul, Küçükçekmece Cennet Mahallesi, Hürriyet Caddesi üzerinde bulunan Nazlı Giyim Mağazasına kimliği teröristlerce molotof kokteyl atılmış, çıkan yangında (3) vatandaşımız ölmüş, (1) kişi de yaralanmıştır.

• 22.06.1996 günü Diyarbakır-Elazığ karayolu üzerinde bulunan Altındağ dinlenme tesislerine teröristler tarafından yapılan silahlı saldırı sonucu, (1) Uzman Çavuş, (1) Polis Memuru şehit olmuş, (6) vatandaşımız hayatını kaybetmiş, (1) Polis Memuru ile (11) vatandaşımız yaralanmıştır.

• 09.07.1998 günü İstanbul-Eminönü-tarihi Mısır Çarsında bulunan ÜNLÜOĞLU büfesine teröristlerce konulan bombanın infilak etmesi sonucu (7) vatandaşımız hayatını kaybetmiş, (3) Alman, (3) Fransız, (2) Norveç ve (2) de Irak olmak üzere toplam (10) yabancı uyruklu ile (111) vatandaşımız yaralanmıştır.

• 13.03.1999 günü 16.30 sıralarında İstanbul-Kadıköy-Fahrettin Kerim Gökay Caddesinde bulunan İbrahim TAŞLI ‘ya ait 5 katlı Mavi Çarşı işhanına bir grup terörist tarafından molotof kokteyli atılması sonucu çıkan yangından ve duman zehirlenmelerinden dolayı (10)'u Kadın, (2)'si Erkek, (1) hastanede olmak üzere toplam (13) vatandaşımız hayatını kaybetmiş, (2)si kadın (5) vatandaşımız da yaralanmıştır. Olayın failleri güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonlar sonucunda yakalanmıştır.

• 01.07.1999 günü saat 21.40 sıralarında Elazığ-Merkez-Yenimahalle-Muharrem Çorbacıoğlu Sokakta bulunan Poyraz Kıraathanesine, PKK terör örgütü mensuplarınca yapılan silahlı saldırı sonucu (4) vatandaşımız ölmüş, (5) vatandaşımız yaralanmış, olayda yaralanan (1) Polis Memuru daha sonra 07.07.1999 günü şehit olmuştur. Olayda (1)i kadın (2) terörist ise ölü olarak ele geçirilmiştir. Teröristlere ait (2) uzun namlulu silah ve (1) bomba (4) şarjör, (58) mermi ele geçirilmiştir.17 Ağustos 1984
Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan bir açıklamada, '15 Ağustos 1984 gecesi bir grup teröristin Siirt’in Eruh ilçesindeki Jandarma Karakol binasına karşı bombalı ve silahlı saldırıda bulundukları ve saldırı sonucunda 1 jandarma erinin şehit olduğu 6 er ve 3 sivilin yaralandığı, Hakkari ili Şemdinli ilçesinde de bir başka grup tarafından Jandarma subay açık hava gazinosu, subay lojmanları ve ilçe jandarma Karakolu’na silahlı saldırı düzenlendiği ve 1 subay, 1 astsubay ve 1 erin yaralandığı' bildirildi.

22 Ocak 1987
Hakkari, Uludere ilçesi, Ortabağ köyü katliamı.

7 Mart 1987
Nusaybin ilçesi, Açıkyol köyü katliamı. (6 Çocuk, 2 Kadın, Toplam 8 kişi)

20 Haziran 1987
Ömerli ilçesi, Pınarcık köyü katliamı. (16 Çocuk, 6 Kadın, 8 Erkek, Toplam 30 Kişi)

Bir Can Daha Vermek istemiyoruz,Bunun Bedelini kimse ödeyemez.Artık Yiğitlerimiz Can Verirken değilde el ele vatan sağolsun desinler.
Eğer 1984′ten bugüne dek PKK terör örgütüyle mücadele için harcanan parayı Türkiye başka şekilde kullansaydı şimdi dünya ülkeleri içinde 7. sıradaydı. İşte terörün ekonomik zararı:
Çiçek: PKK’ya 300 milyar dolar harcandı.. Ülkemiz bu parayı başka şekilde kullansaydı şimdi dünya ülkeleri içinde 7. sıradaydı.
Dünya artık bize gülmektedir.Koca aslan karıncaya gücünü yetiremiyor diye,bu durumlara diplomasi yüzünden düşmüşüzdür,yeterli silahımız askerimiz mevcuttur.
“Demişsiniz ki ab ile diplomasi olabilir ama abd ile kuzey ırak ile olmaz...biz burada büyük bir çelişki görüyoruz...yani dünyanın yarısına "tamam gel dostça halledelim" deyip yarısına "senle konuşmam banane" diyemeyiz...Bütün diplomasi yollarını tüketmeliyiz ki savaşa hakkımız olsun..Ve biz bu süreçte tüm yolları tükettiğimizi düşünmüyoruz...Görüldüğü üzre hala çiçek açıyor meyve veriyor....”
Kuzey ıraktaki dengesiz devlet adamlarıyla anlaşma masasına oturulamaz, yav adam bir öyle diyor bir böyle sizin yanınızdayıp diyipte ilerleyen zamanlarda pkk saflarına geçerlerse ne olacak sorabilirmiyim ozaman yinede diplomasimi diyeceksiniz acaba?
Evet haklısınız can verecek daha çok gencimiz var,biz artık masa üstünde o gençlerin ölüm fermanını imzalamak istemiyoruz.sizde artık kabul edinki diplomasi bitmiştir artık.
“mesela abd nin çıkarlarına bizim iran-rusya bloğuna eklenmemiz mi daha çok zarar verir operasyon yapmamız mı? hangisini söylersek desteğini keser ve tüm dünyaya da kestirir...”
Artık Şu andan sonra dünya umurumuzda değildir .Kaldıki diğer devletler kendi çıkarları doğrultusunda etkileşim içine gireceklerdir… Kimin darısı çok ise unutmayalım ki onun pilici olunur…
“Öncelikle don kişotluğu hakaret etmek için kullanmadık...Böyle bir amacımız kesinlikle olamaz...Don kişotluk hayallerle savaşmaktır....İkincisi başbakanımızın sınır ötesi operasyona olumlu baktığını düşünmüyoruz..Herkes savaş tamtamları çalarken başbakanımız bunun doğru yol olmadığına vurgu yapıyordu...Sınır ötesi için tezkere çıktı ve bu bizim cebimizde bir koz olarak duruyor...Farzı misal abdye giderken cebimizdeydi...ve abd ile görüşmeler sonuç vermeseydi biz o tezkereyi kullanmak zorunda kalacaktık...Fakat daha önce de söylediğimiz gibi abd ile temaslar meyvelerini vermektedir...”
Peki şuna cevap verebilirmisiniz 5 dakika sonra bir şehit daha versek bunun vebalini kime yükleyelim? Başbakanamı,Abd yemi,Siyasetemi,Kime verelim sizce?.Yada Anneleremi yükleyelim canlarını askere gönderdikleri için.
Şehit Evladları için Annelerine,babalarına,kardeşlerine,sevdiklerine,eş ine,çocuğuna,Hesap veremiyoruz dimi vatan sağolsun diyoruz hep ama artık yeter vatan birliğimizle sağ olur,bütünlüğümüzle,bizler Osmanlı evlatlarıyız dünde birdik bugünde biriz.
Sırf Analar Ağlamasın diye değil Irak’a Bütün Dünyaya baş kaldıracak kuvvet damarlarımızdaki kanda mevcuttur.Eğer bu sorunu kökten çözmek istiyorsak başlı başına yalnızca diplomasi işe yaramaz!!!Sınır ötesi operasyon Kuzey ıraktaki pkk yuvalarının bitirilmesi için şart! Sonra diplomasimi yapacaksın , ne yapacaksın onuda yap!
TEŞEKKÜR EDİYORUZ….
Akzeinebu&Ağa

**Meftun** · 11-25-2007, 11:28

muhalefet ekibi olarak kapanış konuşmamıza başlamadan önce tekrar özürlerimizi sunuyoruz gecikme için

İlk olarak konuşmanızda en yanlış bulduğumuz yerden başlayalım sayın hükümet ekibi.

Alıntı:

Artık Şu andan sonra dünya umurumuzda değildir .Kaldıki diğer devletler kendi çıkarları doğrultusunda etkileşim içine gireceklerdir… Kimin darısı çok ise unutmayalım ki onun pilici olunur…

Buna katılamamızın imkanı yok..Dünya umrumuzda değil diyemezsiniz....Unutmayalım ki Osmanlının sonunu da bu yalnızlık politikası getirmiştir...Yani dünya umurlarında olmamıştı ve bu da yapacağımız yanlışların ilk adımı olmuştu...Kaldı ki başbakanımız tüm eleştirilere rağman karış karış abd den italyasına tüm dünyayı gezip destek ararken de dünya umurumuzda oluyor...Bu onlara hayran olduğumuzdan ya da medet umduğumuzdan değil...Küresel dünyada birbirimizin umurunda yaşamak zorunda olduğumuzdan..

Alıntı:

Kuzey ıraktaki dengesiz devlet adamlarıyla anlaşma masasına oturulamaz, yav adam bir öyle diyor bir böyle sizin yanınızdayıp diyipte ilerleyen zamanlarda pkk saflarına geçerlerse ne olacak sorabilirmiyim ozaman yinede diplomasimi diyeceksiniz acaba?
Evet haklısınız can verecek daha çok gencimiz var,biz artık masa üstünde o gençlerin ölüm fermanını imzalamak istemiyoruz.sizde artık kabul edinki diplomasi bitmiştir artık.

bu konuya da daha önceden değinmiştik hükümet ekibi ve sayın jüri...BİZ BARZANİ İLE MASAYA OTURMUYORUZ!!O köpeklerin sahibi ile abd ile görüşüyoruz ki abdnin de ıraktaki mevcut durumdan dolayı söz hakkı var...tekrar tekrar yazmak istemiyoruz ama abd ile görüşmelerin sonuç verdiğini başbakanımızn görüşmesinden sonra neredeyse şehit sayımızın sıfıra indiğini mahmur kampı gibi önem arzeden yerlerde denetimlerin arttırıldığını vs. defaatle vurgulamıştık....Bunlar laf değil somut sonuçlar....

Verdiğimiz sivil ya da askeri şehitlerin sayılarını yazmışsınız...Öncelikle hepsine Allahtan rahmet diliyoruz...Ve sorunuzun cevabı Allah saklasın beş dk sonra bir şehit veririsek bunun vebalini üzerimize almayacağız...Ha hükümetimizin ordumuzun bir eksiği varsa tabii ki de üstleniriz...ama diplomatik temaslardan sonra şehit sayımız azalmış sınırdan terörist sızmaları azalmış ve biz kendi içimizdekilere sürekli operasyonlar düzenlerken 'var mı bana yan bakan' edasıyla kuzey ıraka girip orada tek bir şehit veririsek biz bunun hesabını kimden soralım!!! kaldı ki daha önce de belirttiğimiz gibi sınırın ötesinde kiminle karşılaşacağımız belli değil...peşmergelerle mi abd askerleri ile mi yoksa daha da dolaylı olarak israille mi.....Dediğiniz gibi vur kaç tekniği uygulasak bile bu sonuçlar kaçınılmazdır...

Alıntı:

Sırf Analar Ağlamasın diye değil Irak’a Bütün Dünyaya baş kaldıracak kuvvet damarlarımızdaki kanda mevcuttur.Eğer bu sorunu kökten çözmek istiyorsak başlı başına yalnızca diplomasi işe yaramaz!!!Sınır ötesi operasyon Kuzey ıraktaki pkk yuvalarının bitirilmesi için şart! Sonra diplomasimi yapacaksın , ne yapacaksın onuda yap!

Bakın arkadaşlar biz Çanakkaleyi kazandık arkasından itilaf devletleri İstanbula girdi bir anlaşma ile....savaşla kazandığımız Musulu basiretsiz bir diplomasi anlayışıyla masada kaybettik...Diplomasi etkili bir silahtır...Vakti zamanında kendi kendimizi vurduğumuz silahın namlusu bu sefer bizden yana dönük değil!!!

Ve son olarak hükümet ekibimizin de affına sığınarak sorularımıza cevap alamadığımıza değinmek istiyoruz....Tek bir kürt ölse dahi tüm dünyanın koparacağı kıyamte hangi operasyonla cevap vereceğiz buna harcayacak eforumuz var mı demiştik...Cevap alamadık HAYIR!!Avrupa kaynaklı büyük şehirlerdeki terör olaylarını sınır ötesi operasyonla bitiremezsiniz demiştik nasılını sormuştuk yanıt alamadık...Sınır ötesi operasyonla terörist öldürmekten başka elimize ne geçeceği konusunda da bizi ikna edemediniz malesef...Tüm bunlar ışığında hala çözümün DİPLOMASİde olduğunu düşünüyoruz...pkk terörü sinsice zekice ilerliyor...silahla da savaşıyor ama siyaset de yapıyor...böyle bir örgütü anca zeki diplomatik hamlelerle yenebiliriz....yoksa ordumuzun ne kadar güçlü olduğunu o dağları dümdüz edeceğini biliyoruz...ama sonra pkk küllerinden yeniden doğacak ama biz diplomasi ile de o külleri bugüne kadar teröre destek verenlere yedirteceğiz!!!!

zamanı tutturamasak da başarılı bir münazara olduğunu düşünüyoruz...emek sarfeden herkese teşekkür ediyoruz....

ak_mavish&ak_saliha

11-18-2007, 22:46	#1
Kullanıcı Adı loneliness	1. Hafta Maçı..A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) -- FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga Konu: Türkiye Kuzey Irak'a girmeli mi? Hükümet: FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga) Evet girmeli... ( Neden) Muhalefet: A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) Hayır girmemeli.. ( Neden) SÖZ SIRASI: -TAKIMLARIN HAZIRLANIŞ GÜNÜ: Pazartesi -AÇILIŞ HÜKÜMET İLK KONUŞMA : Münazara ikinci günü ( Saat 20:00' e kadar ) Salı -AÇILIŞ MUHALEFET İLK KONUŞMA : Münazara ikinci günü Salı -AÇILIŞ HÜKÜMET İKİNCİ KONUŞMA : Münazara üçüncü günü ( Saat 20:00' e kadar ) Çarşamba -AÇILIŞ MUHALEFET İKİNCİ KONUŞMA : Münazara üçüncü günü Çarşamba -AÇILIŞ HÜKÜMET ÜÇÜNCÜ KONUŞMA : Münazara dördüncü günü ( Saat 20:00' e kadar ) Perşembe -AÇILIŞ MUHALEFET ÜÇÜNCÜ KONUŞMA : Münazara dördüncü günü Perşembe -KAPANIŞ HÜKÜMET DÖRDÜNCÜ KONUŞMA : Münazara beşinci günü ( Saat 20:00' e kadar ) Cuma -KAPANIŞ MUHALEFET DÖRDÜNCÜ KONUŞMA : Münazara beşinci günü Cuma -KAPANIŞ HÜKÜMET BEŞİNCİ KONUŞMA : Münazara altıncı günü ( Saat 20:00' e kadar ) Cumartesi -KAPANIŞ MUHALEFET BEŞİNCİ KONUŞMA : Münazara altıncı günü Cumartesi -İTİRAZ VE SORU : Münazara yedinci günü Pazar

11-19-2007, 00:07	#2
Kullanıcı Adı loneliness	1. Hafta Maçı..A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) -- FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga Salı günü saat en az saat 20:00 e kadar Hükümet den ilk üye mesajını bu başlığa ekleyecektir.. Hükümet üyesi konusunu ekledikden sonra muhalefet üyesinin 12 saat lik süresi vardır.. Çarşamba sabah saat 08:00 e kadar muhalefet üyesi konusunu ekleyebilir..

11-20-2007, 21:24	#3
Kullanıcı Adı akzeinebu	1. Hafta Maçı..A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) -- FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga KUZEY IRAĞA GİRİLMELİMİ? Öncelikle Ak parti forum ekibine bizleri böyle bir platformla tanıştırdıkları ve bize bu imkanı sağladıkları için gönülden teşekkür ediyoruz…ve SYN jüri üyelerimizi Hükümet ekibimiz ve Muhalefet ekibimiz adına selamlıyorum… Muhalefet ekibimize de başarılar diliyoruz… Gelelim kuzey ırak konusundaki tutumumuza ve görüşlerimize; Biz hükümet olarak kuzey ırağa bir sınır ötesi operasyon yapılmasından yanayız… Muhalefet ekibindeki arkadaşlarımızda takdir ederler ki terör kökten bitirilmelidir. Şimdiye kadar 30.000 şehit verdik. Fakat terör halen devam etmekte. Demek ki tek çıkar yol terör örgütünün içte ve dıştaki bütün kaynaklarını kurutmak. 20 yıl daha bekleyip 30 bin şehit daha vermek istemiyorsak eğer, elimizden ne geliyorsa ciddi bir biçimde terör denilen illeti kökünden kazımalıyız. Geçmişteki girişimler başarılı olmayabilir bu genel kurmay ın strateji ve hamle eksikliğinden kaynaklanmıştır. Olası bir sınır ötesi operasyonda uygulanması gereken strateji çok önemlidir. Bölücü örgütün izlediği gibi bir yol izlenmelidir. Onların uyguladıkları yöntem vur kaç taktiğinden ibarettir. Bizde bu konuda uzman olarak yetiştirilmiş özel harekat timlerimizle böyle bir operasyon yapılmasından yanayız Tabi bölücü örgütün dış güçlerden yardım aldığı gerçeğini yadsıyamayız. Amerika Birleşik Devletleri bu konuda renk vermemeye çalışsalar da maalesef ortada belirli gerçekler bu yardımlarda onların parmağa olduğunu gösteriyor. Ama yine şu gerçeği de görmezden gelemeyiz Terör konusunda ABD den yardım almak . Çünkü bünyesinde dünyanın en gelişmiş askeri silah ve teknolojilerini bulundurmakta. Bunlardan en önemlileri kuşkusuz uydu görüntüleme araçlarıdır. Bu araçlar evinizde hangi konumda olduğunuzu belirtecek gelişmişliğe sahiplerdir. Eğer elimizde böyle bir uydu aracı olursa ki ABD nin yardımlarıyla .Nokta operasyonları yapabiliriz. Tabi olası operasyonları medyanın dışında tutmalıyız. Operasyonlar önceden, belirli, güvenilir kişilerce planlanmalıdır ki , istihbarat sızması olmasın ve operasyonlar aynı anda eş zamanlı olarak belirlenen noktalara yapılmalıdır .Ayrıca yapılacak operasyonların zamanı kesinlikle planlayan şahıslar dışında gizli tutulmalıdır. Meydanında bu konuda yapacağı en ufak bir haber aleyhimize olabilir .O yüzden bu konuda onlarda hassas davranmalıdırlar.Bunun yanı sıra gelişmiş mayın tarama araçları ve her türlü ısı değişimlerini algılayan gelişmiş dedektörler ile türk silahlı kuvvetlerlerinin kullandığı savaş silahları birleşirse , tabi özel harekat timlerimiz ile beraber Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda olası bir operasyonun yararlı olacağına inanıyoruz. Fikirlerimizle beraber saygılarımızı sunuyoruz…ve sayın muhalefet ekibimizin bu konudaki görüşlerini bekliyoruz… ZEYNEP YILMAZ

11-22-2007, 00:01	#5
Kullanıcı Adı Ağa	1. Hafta Maçı..A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) -- FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga Öncelikle ilk yazımızda belirttiğimiz gibi, terör örgütünün içte ve dışta kaynakları vardır. İçteki kaynaklarını kurutmak için farklı çözümler üretilebilir. Fakat askeri üst rütbeli yetkililerin açıklamalarındaki gibi pkk örgütüne mensup kişiler gündüzleri köy halkından biriymiş gibi davranıyorlar, gece ise silahlarını kuşanıp, sınırı geçip dağa çıkıyorlar ve hain saldırılarını gerçekleştiriyorlar. “Esas sorun Kürt kimliğini tanımayan, Kürt halkına ve Kürt siyasetçilerine sosyal ve kültürel baskı yapan yerleşmiş devlet politikaları. Terörün gerçek nedeni yoksulluğun diz boyu olduğu, Kürtlere karşı sembolik ve gerçek şiddetin sıklıkla ve kolayca kullanıldığı, Kürtlerin siyasi tercihlerini tartıştıkları gazete ve dergilerin kapatıldığı, milletvekillerinin dokunulmazlıklarına rağmen yargılanmaya devam edildiği ortamı yeniden üretmek…” Güneydoğu ve doğu anadolu bölgesine sayısız yatırımlar yapılmak istenmekte fakat halkın gelişmesini, zenginleşmesini istemeyen terör örgütü bu yatırımlara engel olmakta gecikmiyor. Bilindiği üzere hükümetimiz döneminde doğu ve güneydoğu anadolu bölgemize sağlık, eğitim, yol, su, iş imkanları yaratan fabrikalar kuruldu. Fakat terör örgütü pkk yandaş sitesindede belirttiği gibi tüm bunlardan rahatsız olmakta…Çünkü PKK, bölgede yapılacak her türlü yatırımın bölge insanı üzerindeki hâkimiyetini ve nüfuzunu kıracağını çok iyi biliyor. “1995 Çelik Operasyonu 45 gün sürmüş ve 555 PKK'lı ve 185 askerin hayatına malolmuştu. 1997 Çekiç Harekatı ise 65 gün sürmüş ve 2730 PKK'lı ve 114 askerin hayatını almıştı. Geçen zaman içinde Öcalan yakalandı, ömür boyu hapse mahkum oldu. PKK, ABD ve AB dahil birçok ülkede terör örgütü listesine alındı. Bir süre geriledi ancak yine dirilmeyi başardı. Çünkü PKK'yı bitireceğine inanılan askeri çözüm, PKK'yı küllerinden yeniden dirilten bir hayat öpücüğüne dönüştü.” Yapılan operasyonların amacı PKK´nın kendisini güvende hissedeceği, vurup kaçıp saklanabileceği ve ceza almayacağı bir alana sahip olduğunu bilmesi hem onun operasyonlarının ve Türkiyeye zarar vermesinin sürmesine neden olacak hem de lojistik desteğini kolayca sağlayabilecek bir alan olması düşüncesi O nedenle bu alanın kendisine yasaklanması lazım. Yani öldürülen terörist sayısı değil PKKnın mümkün olduğu kadar imkanlarını ve harekat kabiliyetinin sınırlandırılmasıdır, esas olan burada. “Yapılacak olan bir sınır ötesi operasyon pkk sorununu bitirmek yerine kürt kardeşlerimizle olan dostluğumuza darbe vuracaktır.” Pkk zaten kendi vatandaşına şuanda fazlasıyla zarar veriyor. Gelişmelerini istememekle, gelecek yatırımları engellemekle ve Türkiye ye başlattığı bu savaşla… Doğu halkına sorulan; “Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasını nasıl karşılarsınız” sorusuna katılımcıların %1 olumlu cvp vermiştir. %99luk dilim ise bu oluşumu istemediklerini belirtmiştir. Pkk nın özgürlük amacı tamamen saptırılmıştır. Artık kendi halkı bile pkk yı terör örgütü olarak görmekte.Pkk ve Öcalan lehine yapılan mitingleri görüyoruz birkaç olgun insan dışında çoğu cahil genç ve çocuklardan oluşuyor …Örgüte ait olduğu belirlenen onbinlerce uyuşturucu vb haplar yapılan baskınlarla ele geçiriliyor. Kimbilir özgürlük deyipte hangi vaadlerle zorla yada benzeri biçimde o gençleri dağa çıkarıyorlar… Yani dememiz o ki Örgüt kendi halkına özgürlük vericem diye çıktığı dağda amacından sapmış durumda ve kendi halkının %90 ıda bunu anlamış bulunuyor. “Muhalefet olarak bir operasyon yapmak yerine terörü diplomasiyle çözmenin Türkiye ye daha çok yarar sağlayacağını düşünüyoruz.” Bunu inanın bizlerde isteriz neden olmasın ki demi “diplomasi” harika bir çözüm…Tabi karşınızda diplomasi yapabileceğiniz kapasitedeki insanlar varsa…harika bir çözümdür! Irak yönetimiyle diplomasi yapalım diyoruz; Barzani'nin söyledikleri açık: "PKK terör örgütü değildir. Ancak Türkiye barış planı önerir ve bunu reddederlerse öyle nitelenebilir".Başbakanımız bangır bangır bağırdı “Gelin meclise adam gibi çözelim bu konuyu, silahı bırakın, dağdan inin ” dedi tabiri caizse değimli? Talabani ise bir “Kürt kedisini bile Türkiye'ye teslim etmeyiz” dedi. Şimdi sayın jüriye,sizlere ve değerli forum arkadaşlarıma soruyorum…Böyle cvplar veren adamlarla diplomasi olurmu? Kaldıki hiçbir devlet, bir terörist örgüt silahlı güç olarak varlığını sürdürdükçe onunla uzlaşmaz. Çağrılar yapılıyor Başbakanda yaptı dediğimiz gibi bıraksınlar silahı meclise gelsinler yani siyasi oyunun kurallarına tabii olsunlar, herkes gibi muhatabımız olsunlar ama silahlı bir örgüt olarak değil siyasi bir varlık olarak. İçte kürt kardeşlerimizle tek yürek olucaz ki son şehit olaylarından sonra olduğumuza inaniyorum.Onlarla dayanışma ve barış içinde olacağız.Dışta ise elimizden ne geliyorda diplomasinin olmadığı yerde operasyon ile ne geliyorsa elimizden yapacağız Pkk illetinin yuvalarını kazıyacağız… 200-300 sıkıştırılan teröristler diplomasinin sonucu değildir yapılan operasyonlar sonucunda sıkıştırılmıştır. Irak sınır noktaları tutulmuştur ve teröristler orada sıkıştırılmıştır. Ekonomik krizlere gelince bu ülkede biri bir diğer şahsa anayasa kitapçığı attı diye ortalık darma duman oldu . Fakat bölünmezlik söz konusu ise, vatan söz konusu ise ve bazı imtiyazları vermez zorundayız. Kaldı ki iyi planlanmış ,organize edilmiş bir operasyonla kriz sorununu çıkarmayabiliriz… “Unutmamamız gereken nokta;kürt kardeşlerimizi bu yolda harcamak yerine onlara terörün lanet bişey olduğunu anlatmak ve bölge halkını kazanmaktır. Belediye başkanlarını tutuklayarak, sivil siyasetin önünü tıkayarak, gazete kapatarak, Kürt milletvekillerine ajan ve yabancı muamelesi yaparak başaracağımız tek bir şey var:Kürt kardeşlerimize teröristleri haklı göstermek….”Kürt kardeşlerimiz üstede belirttiğimiz gibi her şeyin farkındalar, fakat farkında olmaları dağa çıkmış birkaç şerefsizin askerlerimizi şehit ettiği gerçeğini ve onların izledikleri yoldan dönmelerine yetmiyor farklı biçimlerde dışarıda bunu devam ettiriyorlar( kuzey ırakta) Son olarak “Sınır ötesi operasyonun kansere aspirin sunmaktan farkı yoktur.Başbakanımızın dediği gibi bu yolda istediğimizi değil gerekeni yapmalıyız.İnsan öldürerek değil beyinlerle savaşarak bu olayı çözmeliyiz” demişsiniz ne güzel : syn başbakanımız çok doğru söylemiş ama atalarımızda çok doğru söylemiş… “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir tekdir ile uslanmayanın hakki kötektir” ;) Diyoruz ve saygılarımızı sunuyoruz… AKzeinebu&Ağa

11-23-2007, 22:13	#7
Kullanıcı Adı akzeinebu	1. Hafta Maçı..A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) -- FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga Öncelikle böyle gecikmeli ekliyoruz yazılarımızı kusurumuza bakmayın çalışıyoruz ve inanın çok yoğunlumuz var yarım saat içinde hazırlamaya çalışıyoruz yazılarımızı affınıza sığınıyoruz… Şimdi öncelikle “Bunu özel yaşamımızda tabii ki kullanabiliriz..hepimiz de kullanmışızdır …Fakat devlet meseleleri hassastır don kişotluk kaldırmaz…” demişsiniz don kişot olarak gördüğünüz için teşekkür ederiz … ayrıcada don kişotluk yapmak nasıl oluyormuş birde onu açıklarsanız çok seviniriz… Eğer bu düşüncelerimiz don kişotluk yapmaksa meclisten bununla ilgili bir karar çıktı. Demekki Türkiye de başbakanımızda dahil olmak üzere sınır ötesi operasyona olumlu bakan herkes don kişotluk yapmış oluyor…oda güzel… Şimdi pkk nın oluşum yeri olarak Türkiye yi görmenizi anlayamıyorum. Pkk nın oluşum yeri yani yaşama alanı, lojistik kaynağı kuzey ıraktır. Siz bu terör örgütünü bitirmek istiyorsanız kökten çözüm yapmalısınız bu konuda hemfikiriz. Ya kendiniz söylemişsiniz ABD kuklasıdır diye…Kukla olan birilerinin sözüne güvenilmeyeceğinide bilmeniz gerekir bu insanlarla tabirinizle kuklalarla hiçbir siyasi diplomasi yapılmaz…Adamlar önce tamam diyorlar, iki gün sonra vazgeçiyorlar kedimizi bile vermeyiz diyorlar…Bu insanlarla anlaşma yapılamaz, yapılsa bile sağlam olmaz, ne yapacakları belli olmayan kişiler, kendi çıkarları doğrultusunda anlaşma yapan insanlar. Bu yüzden güvenmek ne derece doğrudur takdir sizlerin… Avrupa ülkeleriyle diplomasi tabiî ki yapılsın bunun hiçbir sakıncası yok. Çünkü Avrupa pkknın siyasal kazanım yaptığı yerlerdir bir nevi siyasi destek gördüğü yerdir. Siyasi desteklerini kesmek için Avrupa ülkeleri ile anlaşmaya varılabilir.Fakat dediğim gibi peki ya pkknın yaşam alanı, eğitim alanı, lojistik sağladığı alan ne olacak Yani kuzey ırak… Sınırı geçtiğiniz zaman köylerde kentlerde pkk örgütüne ait bayraklarla karşılaşıyorsunuz.Kendi paralarını kullanıyorlar.Her fırsatta Türkiye de bölücülüğü savunuyorlar…Kuzey ırakta büyük bir serbestlik içindeler ve gün geçtikçe büyüyorlar genişliyorlar…Maddi açıdan kaynakları gitgide büyüyor…SYN Büyük anıt ın dediği gibi; Eskiden katırla gittikleri yere şimdilerle arabayla gidiyorlar. Bunların önüne diplomasiyle geçilmez Pkk ile yani eli hala silah tutan bir terör örgütüyle anlaşma koltuğuna oturulmaz…Dediğiniz gibi siyasi desteklerini kesebiliriz diplomasiyle ama yaşam alanlarını, lojistik desteklerini değil. Bizce yapılması gereken bir şey yok… Birkaç şey var. Yani hem sınır ötesi operasyon yapılır, yaşam alanlarını bitirmek için, hem AB ile anlaşmalar, görüşmeler yapılır, siyasi desteğin bitmesi için, hemde ülke sınırları içerisinde bütünlük, eşitlik sağlanır bunların hepsi birleştiğinde bizim kanaatimizce bu sorun ortadan kalkar. Halkın bilinçlendirilmesi tek başına hiçbir zaman çözüm olamaz…Doğu bölgelerinde halk bilinçlendirilmeye başlandı ama Töre denilen illetin bile önüne geçilemiyor.Törenin bile önüne geçilemezken terörün önüne nasıl geçilecek? Kaldıki insanlar bilinçsiz gibi görünselerde bu lanet oluşumun zararlarını yaşayarak öğreniyorlar…Şehit aileleri arasında kürt vatandaşlar var. “Gelelim Barzani ile ilgili söylediklerinize…Size küçük bir bilgi vereceğiz hükümet ekibi ve sayın jüri; Herkesin bildiği üzere Türk ordusu bundan önce 24 defa Kuzey Irak'a girdi, her defasında 20-35 km derinliğe kadar girip operasyon yapıyor, sonra dönüyordu. En etkili iki operasyon 1996 ve 1998 yıllarında yapıldı. İlkinde Barzani (KDP)'ye, ikincisinde Talabani (KYP)'ye bağlı kuvvetler Türkiye'ye destek verdi, peşmergeler Mehmetçikle omuz omuza savaştı. Elimizde kesin rakam yoksa da, bazı gözlemcilere göre iki operasyonda toplam 3 bin peşmerge hayatını kaybetti -bu rakamı 6 bine çıkaranlar da var” Sizin yukarıdaki bilgileri alıntı yaptığınız yazının bir alt paragrafındaki yazıyı bizde alıntı yaptık keşke bunlarıda yazsaymışsınız… “”1996 ve 98 operasyonlarında iki önemli husus vardı: a) Hem KDP hem KYP, PKK'yı istemiyorlardı; b) İki Kürt grubu kendi aralarında çatışıyorlardı. 1996'da KDP öylesine sıkıştırıldı ki, Barzani neredeyse esir düşüyordu. Dolayısıyla konjonktür Türkiye'nin lehineydi. Bugün ise her iki Kürt grubu kendi aralarında anlaşmış bulunuyorlar. Irak'ın en önemli iki makamını (Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile değer önemli bürokratik mevkileri) ellerinde bulunduruyorlar. PKK'dan korkmuyorlar, çünkü PKK onlar için sınırsız düzeyde değil, ama sınırlı ölçeklerde "işlevsel bir değer" taşımaktadır. Bir başka önemli husus, Kuzey Irak'ın iki büyük Kürt grubunu destekleyen ABD ile PKK arasındaki ilişkiler iyidir. Yani her üç Kürt oluşumunun destekçisi aynıdır. ”” Yani günümüzdeki ilişkilerine bakarsak aralarından su sızmıyor böyle bir gruplaşmanın ortasında diplomasi aranmaz! Sonuç olarak dediğim gibi sınır ötesi operasyon kuzey ırak kaynaklarını bitirmek için kesinlikle gereklidir. Bu operasyonun kalıcılığı sağlamak içinde, yani siyasi desteği kesmek içinde AB ile diplomasi şarttır… Diyoruz ve sözü mulalefet ekibimize bırakıyoruz… Saygılarımızı sunuyoruz…

11-25-2007, 00:31	#9
Kullanıcı Adı Ağa	1. Hafta Maçı..A TAKIMI( ak_saliha-ak_mavish) -- FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga Yazılarımızı zamanında ekleyemiyoruz kusurumuza bakmayın …Anlayışınıza sığınıyoruz Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, yaptığı basın toplantısında öncelikle terör konusuna değindi. Mayıs’ta terör olaylarının artacağına dair istihbarat bulunduğunu belirterek “Birçok bölgede büyük çaplı operasyonlar yapılıyor. Terörle mücadelede başarı için siyasi ve askeri kararlılık çok önemlidir. Kuzey Irak, PKK için yaşama, egitim ve lojistik destek alanıdır. Türkiye mücadele alanıdır. Avrupa da siyasi destek alanıdır. Ülke içindeki ve dışındaki bazı oluşumlar PKK’yı ümitlendirdi” dedi. Kuzey Irak’ta gevşek bir konfederasyon olduğunu belirten Orgeneral Büyükanıt “PKK, Kuzey Irak’ta kök salmıştır. Süleymaniye’yi indiğiniz zaman sadece Kürt bayrakları karşılamaktadır. Irak bayrağı yoktur 12 Nisan 2007 15:05 Haber7 den alıntırdır. 17 Ağustos 1984 Siirt’in Eruh ilçesindeki Jandarma Karakol binasına saldırıda bulunan pkk terör örgütünün günümüze gelene kadar 13 yıl içinde artık anlaşılmıştırki,diplomasiyle olacak bir şey değildir siyasetle olacak bir şey değildir.pkk Terör Örgütünüyle eğer masaya oturulursa bundan sonrada çıkacak diğer örgütlerlede devlet masaya oturmak zorunda kalır. Bizki 7 cihana korku salan Osmanlı evlatlarıyız.Bizim artık sabrımız tükenmiştir,Eğer Şehitler verilirse yeniden bırakın ordumuzu artık halk girecektir.Çoğu askeri tecilli gençlerimiz tecilini bozdurup ordumuza katılmıştır.Artık anaların babaların ağlamasını istemiyoruz biz bu vatanı pkk ile masaya oturmak için dişimizle tırnağımızla didinip kurtarmadık.bizim artık kimseyle masaya oturma gibi bir niyetimiz yoktur.Amerika vs. ülkelerdende izin almaya çıkar düşünmeye niyetimiz yoktur.bizim 1 askerimiz amerikadan daha önemlidir. Bugüne kadar diplomasiyle çözmeye çalıştık bunlar oldu. 18.08.1987 günü Siirt-Eruh-Bağgöze bucağı, Kılıçkaya köyü Çağlayan (Milan) mezrasına yapılan saldırıda (2)'si çocuk, toplam (25) vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. • 10.10.1987 günü Şırnak-Meşeiçi köyü Çobandere mezrasına yapılan silahlı saldırıda (13) vatandaşımızı katletmiştir. • 29.03.1988 Siirt-Eruh-Yağızoymak köyü civarında koyun otlatan çobanlardan (9)'u teröristler tarafından boğularak katledilmiştir. • 07.05.1988 günü Şırnak-Taraklı ve üç kardeşler mezrasına saldıran teröristler (5)'i kadın toplam (13) vatandaşımız katledilmiştir. • 02.05.1988 günü Hakkari-Uludere-Ortabağ köyüne yapılan silahlı saldırıda (6) vatandaşımız katledilmiştir. • 08.05.1988 günü Mardin, Nusaybin, Taşköy Balminin mezrasına saldıran teröristlerce (7)'si çocuk olmak üzere toplam (10) vatandaşımız katledilmiş, (3) vatandaşımızda yaralanmıştır. • 24.11.1989 günü Hakkari-Yüksekova İkiyaka köyü Aşağımolla Yasin Mahallesine yapılan silahlı saldırıda (28) vatandaşımız katledilmiş, (2) vatandaşımız da yaralanmıştır. • 25.12.1991 günü İstanbul-Bakırköy İstanbul Caddesi üzerinde terör örgütü PKK lehine sloganlar atarak kanunsuz gösteri yürüyüşü yapan (40-50) kişilik bir grup Egebank, Kit, Arçelik, Emlak Bankası, Çetinkaya Mağazalarına molotof kokteyl atmış, Çetinkaya Mağazası'nda çıkan yangın sonucu (3) erkek, (1) çocuk, (7) kadın toplam (11) vatandaşımız hayatını kaybetmiş, (14) vatandaşımız yaralanmış, olayla ilgili olarak (47) kişi yakalanmıştır. • 21.03.1992 günü Şırnak-Cizre ilçe merkezinde toplanan bir grup, PKK lehinde slogan atarak yürüyüşe geçtiği sırada Cizre'nin Güneydoğusundaki Saklan deresi istikametinden 1000-1500 kişilik PKK bayraklı bir grupta Cizre ilçesine doğru yürüyüşe geçmiş, ilçe merkezinde topluluk içerisinden Güvenlik Kuvvetlerine ateş açılmış, çıkan olayda (13) vatandaşımız katledilmiş, (26) sivil de yaralanmıştır. • 12.02.1994 günü İstanbul-Tuzla istasyonunda tren beklerken çöp bidonuna PKK terör örgütü mensuplarınca yerleştirilen bombanın patlaması sonucu (5) askeri öğrenci hayatını kaybetmiş, (16) askeri öğrenci ve (11) er yaralanmıştır. • 04.05.1995 günü İstanbul, Küçükçekmece Cennet Mahallesi, Hürriyet Caddesi üzerinde bulunan Nazlı Giyim Mağazasına kimliği teröristlerce molotof kokteyl atılmış, çıkan yangında (3) vatandaşımız ölmüş, (1) kişi de yaralanmıştır. • 22.06.1996 günü Diyarbakır-Elazığ karayolu üzerinde bulunan Altındağ dinlenme tesislerine teröristler tarafından yapılan silahlı saldırı sonucu, (1) Uzman Çavuş, (1) Polis Memuru şehit olmuş, (6) vatandaşımız hayatını kaybetmiş, (1) Polis Memuru ile (11) vatandaşımız yaralanmıştır. • 09.07.1998 günü İstanbul-Eminönü-tarihi Mısır Çarsında bulunan ÜNLÜOĞLU büfesine teröristlerce konulan bombanın infilak etmesi sonucu (7) vatandaşımız hayatını kaybetmiş, (3) Alman, (3) Fransız, (2) Norveç ve (2) de Irak olmak üzere toplam (10) yabancı uyruklu ile (111) vatandaşımız yaralanmıştır. • 13.03.1999 günü 16.30 sıralarında İstanbul-Kadıköy-Fahrettin Kerim Gökay Caddesinde bulunan İbrahim TAŞLI ‘ya ait 5 katlı Mavi Çarşı işhanına bir grup terörist tarafından molotof kokteyli atılması sonucu çıkan yangından ve duman zehirlenmelerinden dolayı (10)'u Kadın, (2)'si Erkek, (1) hastanede olmak üzere toplam (13) vatandaşımız hayatını kaybetmiş, (2)si kadın (5) vatandaşımız da yaralanmıştır. Olayın failleri güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonlar sonucunda yakalanmıştır. • 01.07.1999 günü saat 21.40 sıralarında Elazığ-Merkez-Yenimahalle-Muharrem Çorbacıoğlu Sokakta bulunan Poyraz Kıraathanesine, PKK terör örgütü mensuplarınca yapılan silahlı saldırı sonucu (4) vatandaşımız ölmüş, (5) vatandaşımız yaralanmış, olayda yaralanan (1) Polis Memuru daha sonra 07.07.1999 günü şehit olmuştur. Olayda (1)i kadın (2) terörist ise ölü olarak ele geçirilmiştir. Teröristlere ait (2) uzun namlulu silah ve (1) bomba (4) şarjör, (58) mermi ele geçirilmiştir.17 Ağustos 1984 Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan bir açıklamada, '15 Ağustos 1984 gecesi bir grup teröristin Siirt’in Eruh ilçesindeki Jandarma Karakol binasına karşı bombalı ve silahlı saldırıda bulundukları ve saldırı sonucunda 1 jandarma erinin şehit olduğu 6 er ve 3 sivilin yaralandığı, Hakkari ili Şemdinli ilçesinde de bir başka grup tarafından Jandarma subay açık hava gazinosu, subay lojmanları ve ilçe jandarma Karakolu’na silahlı saldırı düzenlendiği ve 1 subay, 1 astsubay ve 1 erin yaralandığı' bildirildi. 22 Ocak 1987 Hakkari, Uludere ilçesi, Ortabağ köyü katliamı. 7 Mart 1987 Nusaybin ilçesi, Açıkyol köyü katliamı. (6 Çocuk, 2 Kadın, Toplam 8 kişi) 20 Haziran 1987 Ömerli ilçesi, Pınarcık köyü katliamı. (16 Çocuk, 6 Kadın, 8 Erkek, Toplam 30 Kişi) Bir Can Daha Vermek istemiyoruz,Bunun Bedelini kimse ödeyemez.Artık Yiğitlerimiz Can Verirken değilde el ele vatan sağolsun desinler. Eğer 1984′ten bugüne dek PKK terör örgütüyle mücadele için harcanan parayı Türkiye başka şekilde kullansaydı şimdi dünya ülkeleri içinde 7. sıradaydı. İşte terörün ekonomik zararı: Çiçek: PKK’ya 300 milyar dolar harcandı.. Ülkemiz bu parayı başka şekilde kullansaydı şimdi dünya ülkeleri içinde 7. sıradaydı. Dünya artık bize gülmektedir.Koca aslan karıncaya gücünü yetiremiyor diye,bu durumlara diplomasi yüzünden düşmüşüzdür,yeterli silahımız askerimiz mevcuttur. “Demişsiniz ki ab ile diplomasi olabilir ama abd ile kuzey ırak ile olmaz...biz burada büyük bir çelişki görüyoruz...yani dünyanın yarısına "tamam gel dostça halledelim" deyip yarısına "senle konuşmam banane" diyemeyiz...Bütün diplomasi yollarını tüketmeliyiz ki savaşa hakkımız olsun..Ve biz bu süreçte tüm yolları tükettiğimizi düşünmüyoruz...Görüldüğü üzre hala çiçek açıyor meyve veriyor....” Kuzey ıraktaki dengesiz devlet adamlarıyla anlaşma masasına oturulamaz, yav adam bir öyle diyor bir böyle sizin yanınızdayıp diyipte ilerleyen zamanlarda pkk saflarına geçerlerse ne olacak sorabilirmiyim ozaman yinede diplomasimi diyeceksiniz acaba? Evet haklısınız can verecek daha çok gencimiz var,biz artık masa üstünde o gençlerin ölüm fermanını imzalamak istemiyoruz.sizde artık kabul edinki diplomasi bitmiştir artık. “mesela abd nin çıkarlarına bizim iran-rusya bloğuna eklenmemiz mi daha çok zarar verir operasyon yapmamız mı? hangisini söylersek desteğini keser ve tüm dünyaya da kestirir...” Artık Şu andan sonra dünya umurumuzda değildir .Kaldıki diğer devletler kendi çıkarları doğrultusunda etkileşim içine gireceklerdir… Kimin darısı çok ise unutmayalım ki onun pilici olunur… “Öncelikle don kişotluğu hakaret etmek için kullanmadık...Böyle bir amacımız kesinlikle olamaz...Don kişotluk hayallerle savaşmaktır....İkincisi başbakanımızın sınır ötesi operasyona olumlu baktığını düşünmüyoruz..Herkes savaş tamtamları çalarken başbakanımız bunun doğru yol olmadığına vurgu yapıyordu...Sınır ötesi için tezkere çıktı ve bu bizim cebimizde bir koz olarak duruyor...Farzı misal abdye giderken cebimizdeydi...ve abd ile görüşmeler sonuç vermeseydi biz o tezkereyi kullanmak zorunda kalacaktık...Fakat daha önce de söylediğimiz gibi abd ile temaslar meyvelerini vermektedir...” Peki şuna cevap verebilirmisiniz 5 dakika sonra bir şehit daha versek bunun vebalini kime yükleyelim? Başbakanamı,Abd yemi,Siyasetemi,Kime verelim sizce?.Yada Anneleremi yükleyelim canlarını askere gönderdikleri için. Şehit Evladları için Annelerine,babalarına,kardeşlerine,sevdiklerine,eş ine,çocuğuna,Hesap veremiyoruz dimi vatan sağolsun diyoruz hep ama artık yeter vatan birliğimizle sağ olur,bütünlüğümüzle,bizler Osmanlı evlatlarıyız dünde birdik bugünde biriz. Sırf Analar Ağlamasın diye değil Irak’a Bütün Dünyaya baş kaldıracak kuvvet damarlarımızdaki kanda mevcuttur.Eğer bu sorunu kökten çözmek istiyorsak başlı başına yalnızca diplomasi işe yaramaz!!!Sınır ötesi operasyon Kuzey ıraktaki pkk yuvalarının bitirilmesi için şart! Sonra diplomasimi yapacaksın , ne yapacaksın onuda yap! TEŞEKKÜR EDİYORUZ…. Akzeinebu&Ağa

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)