![]() |
#1 |
![]() Şener'e Alevilerden tepki
Alevi cemaatinin önde gelen isimleri, Başbakan Yardımcısı Şener’in “Hepimiz Aleviyiz” sözlerine “Aleviler asimile edilmeye çalışılıyor” sözleriyle tepki gösterdi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in, katıldığı bir konferansta dile getirdiği “Hepimiz Aleviyiz” sözü, Alevilerden tepkiyle karşılandı. Alevi kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, Şener’in sözünü ANKA’ya değerlendirdi. Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel, her insanın fikrini açıklamada özgür olduğunu belirterek, “Ancak kalkıp ‘Ben Aleviyim’ demek yetmiyor. Aleviliğe uygun hareket etmek de gerekiyor” dedi. Şener’in Sivaslı olmasına rağmen, Sivas Katliamının yapıldığı Madımak Oteli’nin müze haline getirilmesine destek vermediğini anlatan Özel, “Sivas Katliamı’nın yapıldığı yerde şu anda bir et lokantası var. Bizim tüm çabalarımıza rağmen, iktidar buranın müze haline getirilmesine karşı çıktı. Şimdi söylenen bu sözler tamamen siyasi şov. Gülüp geçiyoruz, ciddiye almıyoruz” diye konuştu. ![]() Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in “Hepimiz Aleviyiz” sözünün “siyaseten” söylenmiş bir söz olduğunu belirtti. Genç, “Aleviyim demekle Alevi olunmuyor. Dini siyasete alet ediyorlar. Madem Alevisin, inanç özgürlüğü ile ilgili yasal bir düzenleme yap o zaman” dedi. Geçtiğimiz yıllarda Başbakan Erdoğan’ın da “Alevilik Hz. Ali’yi sevmekse, biz de Aleviyiz” dediğini anımsatan Genç, “Aleviyim demekle Alevi olunmuyor. Alevilik belli ritüelleri gerektiriyor, annenizin babanızın Alevi olması lazım. Bu açıklamalarla dini siyasete alet ediyorlar” diye konuştu. AKP iktidarının uyguladığı politikalarla Alevileri asimile etmeye çalıştığını savunan Genç, İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nin zorunlu din dersi uygulamasına karşı aldığı kararın AKP hükümeti tarafından temyize götürüldüğünü belirterek, “Madem Alevisin, Alevilere saygılısın, bu kararı uygula o zaman. İnanç özgürlüğü ile ilgili yasal bir düzenleme yap” dedi. “ŞENER’İN SÖZLERİNİN BİZİM İÇİN KIYMETİ YOK” Genç, Şener’in bu konuşmayı Hatay gibi farklı inançları içinde barındıran bir şehirde yapmasına dikkat çekerek, “Şener, nabza göre şerbet veriyor. Bizim için bu sözlerin bir kıymeti yok. İnancımıza zaten saygı göstermiyorlar, bari gölge etmesinler yeter” diye konuştu. “ALEVİLİK SADECE BİR MEZHEP DEĞİLDİR” ![]() ŞENER NE DEMİŞTİ? Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, dün Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı tarafından Hatay’da düzenlenen “Hz. Ali Gadiri Hum Bayramı ve Kardeşlik” adlı konferansta yaptığı konuşmada, “Buradan ilan ediyorum: Benim dinim ve mezhebim, Hz. Ali’nin dini ve mezhebidir. Açıkçası hepimiz Aleviyiz. Hepimiz, ülkemizin gelişmesi için Hz. Ali’nin çizdiği yoldan, verdiği mesajlardan yararlanmalıyız” diye konuşmuştu. ANKA - 08 Ocak 2007 Hayır "hepimiz Alevi" değiliz! Devlet Bakanı Abdüllatif Şener de samimi değil! 08-01-07 YAZAR: ALEVILERIN SESI ![]() Bugünkü gazetelerin bir çoğunda Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in bir konferansta söylediği "Hepimiz Aleviyiz" sözü haber yapıldı. Bu haberle ilgili olarak www.alevi.com 'un ve Alevilerin Sesi Dergisi’nin ortak yorumunu aktarıyoruz: 2002’de hükümet olan AKP, bugüne kadar hiç bir Alevi kurumunu muhatap almadı, Alevileirn sorunlarını ve çözüm önerilerini dinlemedi. Ama, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bir çok kişi frsatını buldukça ’’Alevilik Ali’yi sevmekse ben de Aleviyim’’ dedi. En son olarak bu kervana Devlet Bakanı Abdüllatif Şener de katıldı. Mevcut hükümetin ’’en dürüst ve en tutarlı’’ ismi olarak lanse edilen Abdüllatif Şener'in Anadolu Aleviliği ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir vakfın düzenlediği bir konferansta söylediği ’’hepimiz Aleviyiz’’ yaklaşımı samimi değildir. Samimiyetin ölçüsü eğer kendisinin de Hz. Ali’ye atıfta bulunarak söylediği hoşgörü ve adalet ise, bu ikisi de ne Devlet Bakanı Abdüllatif Şener’de, ne de AKP’de var. AKP, temsil ettiği Sünni İslam anlayışı ile Alevileri kendilerine benzetmek istemektedir. Gönüllerinde yatan sünnlieşmiş, biat etmiş, diz çökmüş bir Aleviliktir. Sayın Abdüllatif Şener’in Alevilikle ilgili kulağa hoş gelen ama içi boş, hiç bir yaptırımı olmayan sözlerine aldanmamak gerekiyor. Bu sözler demogojiktir. Eğer Abdüllatif Şener ’’Aleviyse’’; Eğer Şener söyledikleri konusunda samimiyse, kendi ifadesiyle ’’Aleviyse’’, Alevi örgütlerinin 2005 yılında 600 bin kişinin imzasını alarak kendisine teslim ettiği ’’Madımak Müze Olsun’’ kampanyası ile ilgili ne yaptığını açıklasın ve bizi yanıltsın! Abdüllatif Şener 5 Temmuz 2005’de ne demişti? Alevi örgütleri, 2005 yılında ‘’Madımak Müze Yapılsın’’ diye bir imza kampanyası yapmış, bu kampanyada bir çok aydının, yazarın, sendikanın, demokratik örgütlenmenin, partinin toplam 600 bin kişinin imzası toplanmıştı. Bu imzalar Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a teslime edilmek istenmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Madımak Müze Olsun İmza Kampanyası Heyeti''ne randevu vermeyince, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’le görüşülmüştü. Abdüllatif Şener, imza kampanyası heyetiyle yaptığı görüşmede aynen şunları söylemişti : "Bu yaranın sarılmasını istiyorum. Müze konusunda yapılması gerekenlerle ilgili hemen bir çalışma başlatacağım, Sivas'ta ilgili kuruluşlar ve sivil toplum örgütleriyle de bu sonuçları paylaşacağım". Şener aradan geçen yaklaşık 2 yıl içinde, bizim bildiğimiz kadarıyla hiç bir şey yapmadı. Madımak Oteli halen otel olarak işletiliyor, 35 kişinin yanarak katledildiği otelin alt katındaki kebap lokantasında da kebap yenmeye devam ediliyor. Bu konuda henüz bir şey yapmayan Abdüllatif Şener bu sürede tabiki bir şey yaptı : CHP İstanbul milletvekili Berhan Şimşek’in organize ettiği ve 62 milletvekilinin imzasıyla meclise sunulan "Madımak kamulaştırılsın ve müze yapılsın" yasa teklifine de ‘’hayır’’ oyu kullanarak, teklifin reddedilmesini sağladı. Şimdi "Aleviyim" diyen Abdüllatif Şener çıksın, bu söylediklerimizin yalan olduğunu açıklasın ve samimi olduğunu göstersin de görelim! AKP’liler Alevilik konusunda samimi değil ! Her fırsatta ’’Alevilik Ali’yi sevmekse ben de Aleviyim’’ diyen ve kendilerini ‘’Alevi’ ilan eden AKP’lilerin Aleviliği yalan. Çünkü kendilerini Alevi ilan eden AKP’nin içinde bir tane bile Alevi kökenli milletvekili yok. Alevi olan AKP’lilere rağmen, Alevilik yasal olarak kabul edilen bir inanç değil. Cemevleri inanç merkezi olarak kabul edilmiyor. Alevilerin en önemli inanç merkezi olan Hacı Bektaş Dergahı halen müze statüsünde. ‘’Din Bilgisi ve Ahlak Kültürü’’ derslerinde yalnızca Sünnilik öğretiliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çaycıların içinde bile Alevi kökenli kimse yok ! … Sonra da kalk ‘’hepimiz Aleviyim’’ de ! CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, "Ben de Aleviyim" diyen Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e mektup yazdı. "Aleviliğinizi rahatça yaşayabiliyor musunuz sayın Bakan" diye sordu. RADİKAL - ANKARA - CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, "Ben de Aleviyim" diyen Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e mektup yazdı. "Aleviliğinizi rahatça yaşayabiliyor musunuz sayın Bakan" diye sordu. Aslanoğlu, mektubunda şöyle dedi: "Bir Alevi vatandaşı olarak anayasal hak olan inanç özgürlüğünüzü rahatça yaşayabiliyor musunuz? Bugüne kadar, Alevi vatandaşlarımızın inançlarını özgürce yaşamaları için daha önce görev yaptığınız 58-59. hükümetin bir üyesi olarak hangi katkıları yaptınız. Cem evlerinin ibadet yeri sayılmamasını nasıl karşılıyorsunuz. Size göre cem evleri ibadet yeri midir?" Radikal, 11.01.2007 Farklı olana saygı duymak ![]() Şener’in Alevi olmadığını biliyorum. Bu sözlerini, toplumumuzdaki farklılıkları uzlaştırma ve birlikte yaşama kültürünü geliştirme çabası çerçevesinde değerlendirmek gerek. Ve doğrusunu isterseniz, AKP’li bir bakanın bu cüretli sözleri, bir kompleks duymadan söyleyebilmesinin de önemli olduğunu düşünüyorum. Şener, konferansta "aynı gemide yaşayan, aynı kan, can ve çamurdan olan 73 milyonun ayrı ve gayrısı olmamalı" vurgusuyla bunu ortaya koymaya çalışıyor. Şener’in bu çabasını desteklemekle birlikte şunu da söylemeliyim: Günümüz dünyasında asıl "hoşgörü", farklılıkları yok sayarak aramızda ayrı gayrı olmadığını söylemek değil. Asıl olan farklılıkları kabul etmek, farklı olanı saygıyla karşılamak ve farklılığını özgürce koruyacak toplumsal iklimi yaratmak olmalı. Bunu yapabildiğimiz gün, farklılıkların çatışma nedeni değil, toplumsal yaşamımızın en önemli rengi olduğunu da görebileceğiz. Mehmet Y. YILMAZ http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|