![]() |
#1 |
![]() Türk demokrasi tarihi dün bir ilki yaşadı. Birbirlerini "baron" ve "müfteri" olarak itham eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ile CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, milyonların gözü önünde kozlarını paylaştı.
TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın tartışma yerine "yargı"yı adres göstermesi ve tepkiler, buluşmayı engelleyemedi. Kavga ve "şok" belge bekleyenler için hayal kırıklığı doğuran tartışmanın en sevindirici tarafı siyasi nezakete özen gösterilmesiydi. Fırat-Kılıçdaroğlu tartışmasının "düello" olarak lanse edilmesi ilgiyi de olağanüstü hale getirdi. Gazeteci Uğur Dündar'ın yönettiği 1 saat 35 dakika süren oturum, doğal olarak medyanın akınına sahne oldu. Meclis, Cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana en kalabalık gazeteci grubunu ağırladı. Tam 20 televizyon kuruluşunun canlı yayın yaptığı oturumu 50 kamera izledi. Yer kapamam korkusu yaşayan gazeteciler, sabah erken saatten itibaren koltuklara yerleşti. AK Parti ve CHP'li çok sayıda parti yöneticisi ve milletvekili de hıncahınç dolan salona geldi. Kalabalığı gören Uğur Dündar, milletvekillerinin salon dışına çıkmasını istedi ancak başarılı olamadı. Salonun iki sürpriz ismi daha vardı. DTP'li Sırrı Sakık, ayakta soluksuz izledi tartışmayı. Diğer isim CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın koşu ekibinde olan çocukluk arkadaşı Atanur Göncü idi. DTP'li Sakık, Meclis'e giriş kartını iptal ettirdiği Baykal'ın arkadaşı Göncü ile birlikte izledi tartışmayı. Tüm Türkiye gibi liderler de ekran başında idi. Başbakan Erdoğan, makamında izledi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise Meclis'te kalmayı tercih etti. Tartışmayı net izleyebilmesi için Baykal'ın makamına yeni bir televizyon getirildi. Toplantı başlamadan önce iki jest yaşandı. Henüz Dengir Fırat gelmeden Uğur Dündar ve Kemal Kılıçdaroğlu'na su ikram edilmek istendi. İkili, Ramazan hassasiyeti göstererek kibarca suyu geri çevirdi. Fırat'ın yerine oturmadan önce Kılıçdaroğlu ile tokalaşması gerilim beklentisini azalttı. Fırat ve Kılıçdaroğlu, iddialarının arkasında dururken yumuşak bir üslubu tercih etti. Her ikisi de iddiasını ispatlamaya çalıştığı belgeleri kameralara gösterdi. Belge yoğunluğu Dengir Fırat'ta idi. Kılıçdaroğlu'nun kamuoyunu yanılttığını iddia etti. Özür beklediğini söyledi. "Ben baron değil, Mir (bey)'im." demesi ilginçti. Esprili görülen Fırat'ın anlattığı fıkra hoş karşılanmadı. Kılıçdaroğlu ise daha çok bilinen ithamlarını tekrarlarken özenli bir dil kullandı. Tartışma sonunda skor tahmini yapan çoktu. "Kim kazandı?" sorusuna AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, "1-0 biz kazandık." cevabını verdi. CHP'liler de tartışmadan galip çıktıkları görüşündeydi. Daha tarafsız duranlar ise "düello"yu boks maçına benzetti ve iki tarafın da yaralı çıktığını savundu. Fırat ve Kılıçdaroğlu, kendilerini maçın galibi ilan etti. İkisi de ağız birliği etmişçesine "İkna olmadım." dedi. ÖMER ŞAHİN / zaman gazetesi
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|