Birbiriyle yeni tanışmış dört-beş erkektik. Sohbet döndü dolaştı Küba'ya geldi... Ben "Eşimle Küba'ya gitmiştik. İstanbul'da kar yağarken denize girdik" filan dedim.
O dakikaya kadar herkese, "... Bey" diye hitap eden arkadaş, bana dönüp, erkeksi bir teklifsizlik içinde, "Ah be abicim" dedi, "Lokantaya giderken, evden sandviç götürülür mü hiç?" Gulp!
***

Küba'ya gitmiştik. Pasaport işlemleri bitip Havana Havaalanı'ndan çıkar çıkmaz, turdaki iki kişi sırra kadem bastı.
İkisi de erkekti. Tur boyunca ortalıkta gözükmediler. Bir hafta sonra, otelden ayrılırken, onları tekrar gördük ve İstanbul'a birlikte döndük.
Tabii o iki kişi ortadan kaybolduğunda neler döndüğünü tur rehberimize sormuştuk. Gayet normal bir olaymışçasına anlatmıştı:
Tüm Küba turlarında böyle erkekler olurdu. Küba'ya gitmelerinin amacı kadınlardı...
Ne takvimin 1960'larda sabitlendiği Havana mimarisi... Ne 1950'lerin kuyruklu Amerikan otomobilleri... Ne yazar Hemingway'in "mojito" ve "daiquiri" içtiği barlar... Ne yunuslarla birlikte yüzmek... Ne tütün tarlalarını ve puro fabrikalarını gezmek...
Varsa yoksa "sudan ucuz" kadınlar...
***

Beş-altı sene önceki bu anılar niye aklıma geldi biliyor musunuz?
Hani (daha sonra doktor olduğu söylenen) genç bir kadın pazar günkü mitingde, "Doktor Che'nin yolundayız" pankartı taşıyordu ya...
Ben de en iyi Guevara biyografilerden birini yazan Jon Lee Anderson'a dayanarak, Che'nin soğukkanlı bir katil (de) olduğunu anlatmıştım ya... Gerçekleri öğrenmek yerine, cehaletlerini savunmak isteyenler hemen saldırıya geçti: Efendim ona katil diyebilirmişim ama Che hiç olmazsa Küba'yı, "ABD'nin genelevi" olmaktan kurtarmış...
Keşke dedikleri doğru olsaydı... Bana böyle mesajlar gönderenler, önce Havana'yı görsünler...
(Not: Niyeti bozuklar erkekler, yanlarında euro filan götürmesin. Çünkü "pazarlığın parası" 52 yıl önce ülkeden kovulan ABD doları!)
***

Küba benim sempati duyduğum bir ülke. İnsanları sıcakkanlı. Müzikleri, içkileri ve doğası güzel... (Yemekleri ise çok zayıf!)
Sert devletçilikle işler yürümeyince, bireysel girişime de izin verdi Castro... Petrol çıkarıyorlar. Turizm iyi para getiriyor.
Ayrıca Kanada, Çin ve Hollanda gibi ülkelerle işbirliği yaparak ekonomilerini düzelttiler.
Tıpta, özellikle göz ameliyatlarında çok başarılılar. Yani Küba'nın da, Che'nin de olumlu ve olumsuz yanları var...
"Onun yolundayız, bunun izindeyiz" demeden önce, neyin ne olduğunu biraz öğrenmek gerek.
Not: Bu son cümlenin kapsamına sadece sosyalistler değil, Sağlık Bakanı Recep Akdağ da giriyor.


Emre Aköz
16 Mart 2011 Çarşamba