FACEBOOK GRUBUMUZ BU SAAT İTİBARİ İLE AÇILMIŞTIR;
http://www.facebook.com/group.php?gid=111416378340
AK PARTİ 8 YAŞINDA//KURULUŞUMUZUN 8.YILINDA UMUDUMUZ TAM..İNANCIMIZ TAM..

AK Parti 8 yaşında!

14 Ağustos 2001'de Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki 64 kurucu üye tarafından kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), iktidardaki 7 yılını doldurdu. 3 Kasım 2002'deki seçimlerde yüzde 34 oy alarak tek başına iktidar olan parti, 2007 genel seçimlerinde fazlasıyla güven tazeleyerek iktidardaki yerini sağlamlaştırdığı gibi, Demokrat Parti'den sonra en fazla iktidarda kalan siyasi parti olma ünvanını kazandı. 7 yılda ekonomiden sağlığa, sosyal güvenlikten eğitime, ulaşım ve haberleşmeden dış politikaya, adaletten toplu konutlara, güvenlikten enerjiye kadar birçok önemli icraata imza atan hükümet, 28 Şubat gibi sıkıntılı bir süreçten çıkan Türkiye halkına bir nebze de olsa nefes aldırdı. Türkiye demokrasisine de katkıları olan AK Parti, Ergenekon olarak nitelendirilen ve yıllardır Türkiye'de çeşitli cinayetler ve suikastların altına imza atan derin yapılanmanın üzerine gitti. AK Parti'nin 7 yıllık icraatlarını sizler için masaya yatırdık.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), kurulduğu 2001 yılından bu yana belki de en ciddi sınavını Türkiye'nin üstüne karanlık bir kabus gibi çöken çetelere karşı açtığı savaşla veriyor. Yıllar boyunca ‘Milletin Adamları' olarak görülen, halka çalışan her iktidarı devirmek gibi özel bir meziyete sahip derin güçlerin pençesine almaya çalıştığı AK Parti, bazı aksaklıklar olsa da gelinen son noktada önceki iktidarların fersah fersah ilerisinde görülüyor. İktidar partisinin karanlık güçlerle ilk sınavı 9 Kasım 2005 günü yaşana ve çetecilerin şu ana kadar ne kadar pervasız olduklarını ortaya koyan bir bombalama eylemi ile başladı. Hakkari'nin Şemdinli İlçesinde Umut Kitabevi önüne gelen sivil giyimli 2 astsubay ile bir uzman çavuş içeriye parça tesirli bomba attı. Patlama sonucu Mehmet Zahit Korkmaz adlı kişi yaşamını yitirdi, 6 kişi de yaralandı. Amaç, halk arasında korku ve panik oluşturmaktı.

Patlamanın ardından olay yerinden araçlarıyla uzaklaşmak isteyen astsubaylar ve uzman çavuş, ilçe sakinleri tarafından yakalandı. Bombalama olayına karışanlardan Ali Kaya nam-ı diğer Mutkili Ali bu olaydan sonra Yaşar Büyükanıt'ın “Tanırım, iyi çocuktur” şeklindeki övgüsüne mazhar olmuştu. Günlerce eylem yapan Hakkari halkını ise AK Parti hükümetinin “Sonuna kadar gidilecek” sözü sakinleştirdi.

Van Savcısı Ferhat Sarıkaya, TSK mensuplarının yer aldığı bombalama eylemini soruşturmakla görevlendirilirken, Yaşar Büyükanıt hakkında “örgüt kurmak, sahte belge düzenlemek, görevi kötüye kullanmak” gibi suçlamaları kapsayan iddianame hazırladı. Akabinde Ferhat Sarıkaya gerek medya gerekse de askerin baskısıyla HSYK tarafından apar topar görevden alındı. Hükümet, Sarıkaya'nın maruz kaldığı HSYK lincine karşı Sarıkaya'nın arkasında yeterince duramamakla eleştirildi. Meslekten ihraç edilen Sarıkaya şimdilerde zor günler geçiriyor. Suçüstü yakalanan bombacılar ise Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “adam öldürmek, çete kurmak ve adam öldürmeye teşebbüs” suçlarından 39 yıl 5 ay 10'ar gün hapis cezasına mahkum edilmişlerdi, ancak Yargıtay kararı bozdu ve askeri mahkemeye gönderdi. Bu davada halen kamu vicdanını tatmin edecek bir karar çıkmadı.

ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ DEŞİFRE EDİLDİ
Şemdinli olayından çıkartılan ders ve istihbarat birimlerinin etkin kullanımı sayesinde planlanan karanlık tezgahı doğru analiz eden AK Parti, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ve ekibinin deşifre ettiği Ergenekon Silahlı Terör Örgütüne karşı ciddi bir siyasi kararlılık sergiledi. Karanlık ilişkileri ortaya çıkan ve 2003-2004 döneminde Sarıkız-Ayışığı ve Eldiven isimli üç darbe planı yaptığı tespit edilen eski paşalar gözaltına alındı. Türkiye'ye parazit gibi yapışan, milletin can damarlarından beslenen Ergenekon denen yapılanma su yüzüne çıkarıldı. 12 Haziran 2007'de Ümraniye Çakmak Mahallesi'nde bir gecekonduda 27 el bombası, TNT kalıpları ve fünyelerin ele geçirilmesiyle başlayan soruşturma, şu ana kadar kabul edilen 3 iddianamesi, yüzbinlerce sayfalık belge ve bilgi klasörü, hazırlık aşamasında olan 4. iddianamesi ile devam ediyor. Emekli generallerin de sanık olduğu davanın yargılanmasına Silivri Tutukevi bünyesindeki duruşma salonunda devam ediliyor. Asrın davası olarak görülen Ergenekon'da şu ana kadar 194 kişi sanık sandalyesine oturdu.

ULAŞIMDA DEV PROJELERE İMZA ATILDI
AK Parti hükümetinin en önemli projelerinden biri de Hızlı Tren oldu. Demiryollarına son 50 yılda yapılan yatırımdan daha fazla kaynak aktaran hükümet, Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi'ni başlattı. Projenin 206 km'lik ilk etabı olan Ankara-Eskişehir hattı geçtiğimiz aylarda tamamlandı ve Hızlı Tren Mart ayında seferlerine başladı. Ankara-Konya ve Ankara-Sivas hızlı Tren çalışmaları ise sürüyor.

Türkiye'de 2002 yılına kadar yapılan bölünmüş yolların toplam uzunluğu sadece 6 bin 101 kilometreydi. AK Parti hükümeti döneminde 9 bin 257 kilometre bölünmüş yol yapıldı. Böylece cumhuriyet tarihinde yapılan bölünmüş yolların yaklaşık 1,5 katı bölünmüş yol yapıldı. Bu durum, bölünmüş otoyolların yapıldığı bölgelerde kaza oranlarında yüzde 90'lara varan azalmalara sebep oldu.

AK Parti hükümeti döneminde sivil havacılık sektöründe de önemli başarı elde edildi. 2002'de 8,5 milyon olan iç hat yolcu sayısı bugün 74 milyonu aştı. 2002'de bir tek THY varken şimdi 5 havayolu şirketi hizmet veriyor. Yurtdışında uçuş yapılan nokta sayısı 76 iken şimdi bu rakam 110'a ulaştı. Havacılık taşıma sektörünün 2002'de 2 milyar 200 milyon olan cirosu 2008'de 7 milyar dolara fırladı.

Marmaray Projesi de AK Parti hükümeti döneminde hayata geçiş aşamasına geldi. Bütün hızıyla süren proje tamamlandığında deniz altından her gün 1,5 milyon yolcu geçecek.

Erdoğan, 8 yılın muhasebesini yapacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin 8. kuruluş yıldönümü dolayısıyla bugün partisinin genel merkezinde tarihi mesajlar verecek. Kürt sorununun çözümü için demokratik açılım siyaseti başlatan hükümete yönelik eleştirileri cevaplandıracak olan Başbakan Erdoğan'ın, devletin 80 yıllık uygulamalarını gözden geçirecek bir sürecin de önemine dikkat çekeceği öğrenildi.

AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda bir konuşma yapacak olan Başbakan Erdoğan'ın özellikle Kürt sorununa ilişkin demokratik açılım süreci hakkında halkın bazı kesimler tarafından kasıtlı bir biçimde provokatif zeminlere kanalize edilmeye çalışıldığına dikkat çekeceği kaydedildi.

Başbakan'ın bu sebeple özellikle partisinin il başkanlarından, memleketlerinde insanları bu konularda doğru bilgilendirmelerini isteyeceği, provokasyonlara karşı dikkatli olmaya çağıracağı belirtildi. AK Parti'nin 8. kuruluş yıldönümü için hazırlanan tanıtım filminin konuklara gösterileceği resepsiyonda, Klasik Türk Musikisi sanatçıları Mehmet Güntekin ve Bekir Ünlüataer, tamburi Birol Yayla, keman sanatçısı Aziz Şükrü Özoğuz, kanuni Taner Sayacıoğlu ve viyolonsel sanatçısı Volkan Ertem'in müzik dinletisi sunacağı belirtildi.

Demokrasinin önündeki engeller birer birer kalkıyor
AK Parti, demokratikleşme anlamında da ciddi adımlar attı. Demokratikleşme adımlarına yönelik bazı örnekler şöyle:
- “İşkenceye sıfır tolerans” politikası ile kolluk kuvvetine dönük ciddi reform çalışması yapıldı. İşkence yaptığı tespit edilen polisler görevden alınırken, cezaevlerinde işkence yaptığı iddia edilen personel büyük bir hızla görevden uzaklaştırıldı.
- Elitlerin icat ettiği 367 ucubesi ile “millet iradesine” vurulmaya çalışılan pranga, “Cumhurbaşkanını halk seçsin” prensibi ile aşıldı. Yapılan yasal düzenleme CHP'nin her zamanki anlamsız muhalefetine rağmen yasalaştı. 12. Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecek.
- 28 Şubat döneminde ‘post modern' darbeciler ve onların kuklalarının gencecik beyinleri köreltmek için koyduğu engellerden bir diğeri olan “katsayı zulmü” ise yine bu dönemde aşıldı. YÖK, darbecilerin dayattığı katsayı zulmünü, bütün engelleme teşebbüslerine, haddini bilmezlerin ‘Danıştay'a götürürüz, iptal ettiririz' tehditlerine rağmen kaldırdı.
- Milli Güvenlik Kurulu Kanunu'nda normalleşme adına ciddi değişiklikler yapıldı. MGK Genel Sekreterliği yönetmeliği, Türkiye'de idarenin sivilleşmesi doğrultusunda yeni bir dönem başlattı. Başbakan Yardımcıları ve Adalet Bakanı da artık MGK'da görev yapıyor. MGK Kanunu'nda yapılan bir başka düzenleme ile de MGK kararlarının tavsiye niteliğinde olduğu düzenlendi.
- Askeri mahkemelerin görev ve yetkileriyle ilgili yıllardır tartışılan düzenlemeler yapıldı. Askere sivil yargı yolu gözüktü. Meclis'in Türk Ceza Kanunu'nda yaptığı değişikliklere göre, savaş ve sıkıyönetim dışında siviller sivil mahkemelerde yargılanacak. Darbe iddialarına adı karışan askerlere ise tartışmasız sivil yargı yolu gözükecek.
- Yine başta PKK, DTP ve CHP'nin sabote çabalarına rağmen bir ilke imza atılarak Kürtçe yayın yapan bir kanalın açılmasına karar verildi. Hızlı bir alt yapı çalışması sonrası TRT 6 (TRT Şeş) yayına başladı.

27 NİSAN BİLDİRİSİNE KARŞI DİK DURULDU
- Türk Silahlı Kuvvetleri adına Genelkurmay Başkanlığı'nın Cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısı ile 27 Nisan 2007 tarihinde gece saat 23.20'de yayınladığı demokrasiyi ayaklar altına alan muhtırası, ilk defa bir hükümet tarafından vakit kaybetmeksizin sert bir dille kınandı.

Genelkurmay Başkanı'nın görev ve yetki alanının tarif edildiği karşı bildiri, milli irade düşmanlarına ders verdi. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek daha önceki askeri müdahalelerin ardından hükümetlerin takındığı tavrın aksine, muhtırayı sert bir tepkiyle karşıladı. Cemil Çiçek konuşmasında, Genelkurmay Başkanı'nın resmi olarak Başbakan'a bağlı olduğunu, görevleri itibarıyla Başbakan'a karşı sorumluluk taşıdığını belirtti.

AK Parti, bu çıkışının semeresini 22 Temmuz 2007 seçimlerinde aldı ve yüzde 48 oy topladı. Parti, Anayasa Mahkemesi, YAŞ ve HSYK gibi kararları sıkça tartışılan kurumların yapılarında değişiklik yapamadı.

HASTANEDE REHİN OLAYLARI TAMAMEN BİTTİ
2002 yılında iktidara gelen AK Parti, sağlık alanında da devrim niteliğindeki işlere imza attı. Sağlık Bakanlığı, 18 yaşına kadar olan herkesin sağlık hizmetlerinden ücretsiz bir şekilde faydalanmasını sağlarken, sağlıklı yaşam için şart olan suyu da yurdun her tarafına ulaştırdı. Bakanlık, 3 bin 522 köye yeni içme suyu tesisi yaparken, 24 bin 56 köyün de içme suyu tesisini yeniledi. AK Parti ayrıca 2002'de Koruyucu ve Temel Sağlık Hizmetleri için ayrılan 876 milyon TL tutarındaki bütçeyi 5 kat artırarak 2008'de 3 milyar 979 milyon TL'ye çıkarttı. AK Parti'nin 2002'de iktidara gelmesinden önce sık sık basına yansıyan ‘hastanede rehin kalma' olayları da bu dönemde ortadan kaldırıldı. Vatandaşlar hastane kapısından geri çevrilmedi, rehin olayları yasaklandı ve uzun ilaç kuyrukları yok edildi. Diğer taraftan bu sürede yoğun bakım için ayrılan yatak sayısı da 7 kat artırıldı ve 869'dan 6 bin 558'e ulaştı. 112 acil servisinin de güçlendirildiği bu dönemde, AK Parti iktidarından önce sadece % 20 olan acil servis kullanım oranı % 99 oldu. Tam donanımlı ambülans sayısı ise 2003 yılında 618 iken, 2 bin 29'a ulaştı.

4 SEÇİMİN AÇIK ARA GALİBİ
AK Parti, 14 Ağustos 2001'de kurulmasının ardından ilk sınavını 3 Kasım 2002'deki genel seçimlerde verdi. Birinci yılını geride bırakan AK Parti, bu seçimlerde yüzde 34 gibi yüksek bir oy aldı. Parti, 2004'teki yerel seçimlerde ise oylarını yüzde 42'ye yükseltti. AK Parti 2004 yılında yapılan yerel seçimlerde ülke genelindeki 16 büyükşehirden 14, 65 il belediyesinden 46, 847 ilçe belediyesinden 468, 2 bin 281 belde belediyesinden 1236'sını kazandı. AK Parti 2007 genel seçimlerinde yüzde 48, 2009 yerel seçimlerinde ise yüzde 39 oy alarak merkezde yer aldığını ve Türkiye'nin partisi olduğunu ispatladı.

DIŞ POLİTİKA'DA GÖĞSÜMÜZ KABARDI
AK Parti İktidarındaki Türkiye, dış politika alanında da büyük işler yaparak Türk milletinin göğsünü kabarttı. 8 yıl önce ABD Başkanlarının önünde el pençe divan duran başbakanları ile ezilen Türkiye, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın onurlu duruşu ile dik durmanın keyfini yaşadı. Başta Davos Zirvesi'ndeki “One Minute” şahlanışı olmak üzere birçok alanda AK Parti'nin dış politika atılımları Türk milleti ve dünya Müslümanlarının takdirini topladı. Türkiye, Ahmet Davutoğlu liderliğinde ve AK Parti iktidarında bölgenin de en önemli barış unsuru haline geldi. Suriye ve İran başta olmak üzere bölgesinde etkin politika uygulayan Türkiye, komşu ülkelerle olan sorunları da tek tek çözdü.

Kafkaslar, Balkanlar ve Ortadoğu için barış sürecinde vazgeçilmez unsur oldu. Bölgemizdeki sorunların çözüm süreçlerinin lider ülkesi oldu. İkili ilişkileri ve ekonomik işbirliği imkanlarını geliştirdi. Dış politikada milli menfaatlerimizin gerektirdiği yönde uygulamalar yapan AK Parti, ABD ve AB ile de bu gereklilikler doğrultusunda ilişkiler kurdu. TİKA aracılığı ile 100 ayrı ülkede kardeş ve akraba topluluklara yönelik hizmet ve projeler üreten AK Parti, uzun yıllardır ihmal edilen Afrika'ya da açıldı ve yeni büyükelçilikler kurdu. Bu süreçte AB ile ilişkileri de hızlandıran Türkiye, AK Parti İktidarında AB ile tam müzakerelere başladı. Yine AK Parti liderliğindeki Türkiye, büyük bir başarıya daha imza atarak 47 yıl aradan sonra yeniden BM Güvenlik Konseyi Üyesi seçildi.

Yıllardır gerçekleştirilemeyen reformları gerçekleştirdik
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Abdulkadir Aksu, AK Parti'nin kuruluşundan itibaren Türkiye'de büyük bir değişim ve dönüşümün yaşandığını söyledi. Bu değişim ve dönüşümü her alanda görmenin ve hissetmenin mümkün olduğunu ifade eden Aksu, bir taraftan ekonomide alınan tedbirleri ve yapılan işleri, diğer taraftan ise hukuki ve idari bakımdan yapılan büyük reformları hatırlattı. Aksu; “Ülkemizde yıllarca kamu yönetimi reformundan bahsedilirdi ama bir türlü gerçekleştirilmezdi. Hukuk reformundan bahsedilirdi, gerçekleştirilemezdi. Gerçekten AK Parti olarak ülkede yıllardan beri söylenip gerçekleştirilemeyen reformları gerçekleştirdik” dedi.

SAĞLIKTA BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜM PROJESİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Sağlıkta da büyük bir dönüşüm projesinin gerçekleştiğini belirten Abdulkadir Aksu, hastanelerin tek çatı altında birleşmesinin ve bunun yanı sıra sosyal güvenliğin de tek çatı altında birleşmesinin çok önemli olduğunu bildirdi. Aksu, “Bunlar gerçekten dostlarımızın da gıpta ile baktığı, sevmeyenlerin ise kıskandığı çok önemli, çok büyük değişimler. Bütün dünya da bunları hayretle izledi. Biz bunları gerçekleştirdik, inşallah şimdi yeni bir süreç başlattık.

Demokratik açılım süreci, bütün sorunları temelden çözecek bir proje. Bu, kardeşlik ve huzur projesi. Birlik, beraberlik, bütünleştirme projesi. Bu önemli projeye yeni başlamış olduk. Proje gerçekleştiği an Türkiye ayağındaki diğer prangalardan kurtulmuş olacak. Önümüz açılacak” diye konuştu.

BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI KALDIRILAMADI
AK Parti, başörtülü öğrencilerin eğitim hakkını kısıtlayan kılık kıyafet yönetmeliğini 9 Şubat 2008 tarihinde 411 milletvekilinin, yani Meclis'in yüzde 80'inin desteği ile ortadan kaldırdı. 23 Şubat 2008 tarihinde yükseköğretimde başörtüsünü serbest bırakan 5735 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

27 Şubat 2008 tarihinde ise Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Demokratik Sol Parti (DSP) milletvekilleri yapılan düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) gitti.

5 Haziran 2008 tarihinde ise Anayasa Mahkemesi, Meclis'in 411 oyla kabul ettiği anayasa değişikliği düzenlemesini 9'a karşı 2 oyçokluğuyla iptal etti. Ayrıca AK Parti'ye açılan kapatma davasının konularından birisi de başörtüsü yasağının kaldırılması oldu.

SOSYAL GÜVENLİK SİL BAŞTAN
AK Parti hükümeti, ekonomide yaptığı birçok icraatın yanı sıra sosyal güvenlik açısından da Türkiye'ye altın dönemini yaşattı. Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı Sosyal Güvenlik Kurumu adı altında aynı çatıda toplandı. Başta Bolu, Düzce, Bayburt ve Çorum olmak üzere 33 ilde uygulamaya geçen aile hekimliği uygulamasıyla hükümet milletin takdirini topladı.

2008 yılı Nisan ayında TBMM'den geçirilerek yasalaştırılan Sosyal Güvenlik Yasası ile sosyal güvenlikte adeta devrim yapıldı. Yasa, yurtdışına götürülen Türk işçilerinden çocuğunu emziren anne ve emeklilik sonrası çalışmaya kadar birçok konuda çalışmalar yapılarak hazırlandı. 26 yıldır hayata geçirilemeyen Genel Sağlık Sigortası'nı da uygulamaya geçiren hükümet, tüm vatandaşların yanı sıra vatansızları bile sağlık güvencesi kapsamına aldı. Meslek liselerine uygulanan katsayı engelini kaldırmak için yıllarca çaba harcayan AK Parti iktidarı, mesleki eğitime her yıl 270 milyon TL'lik bütçe ayırdı. Her bir özürlü öğrenci başına aylık 406 TL eğitim gideri ödendi. Yapılan bu hizmetten 27 bin öğrenci faydalanıyor. Özürlü annelerine 5 yıl erken emeklilik gibi imkanlar sunan AK Parti iktidarı bin 4 engelliye evinde eğitim imkanı sunuyor.

KOBİ'ler ve esnaf için CANSUYU kredilerinin kapsamını genişleten hükümet, işveren için de sigorta primlerini % 25 oranında indirerek işverenin yükünü azalttı. Ayrıca hiç geliri olmayanların sağlık primlerini de devlet ödüyor. Güvenliğe ayrı bir önem veren hükümet, 51 bin 358 yeni polise işbaşı yaptırarak hem istihdama katkıda bulundu hem de daha güvenli bir Türkiye için ciddi bir adım attı.

İlk defa özürlüler kanunu çıkarttık
Vakit'e konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Nükhet Hotar ise Türkiye'de 8,5 milyon özürlü bulunduğunu ve bu rakamın nüfusun yaklaşık % 12'sine tekabül ettiğini söyledi. AK Parti'den önce özürlülere ilişkin herhangi bir çalışma veya hukuki düzenleme olmadığını ifade eden Hotar, “Biz 2005'te ilk defa özürlüler kanunu çıkardık. Daha sonra yönetmeliklerle ve düzenlemelerle özürlülerin eğitimden sosyal hayata, istihdamdan spora kadar her alanda katılımını sağladık ve destekledik. Bu konu başlı başına sosyal alanda bir devrim” dedi. Dünyadaki demokratik dönüşümün paralelinde ülkemizde de bir demokratik dönüşümün yaşanmakta olduğunu kaydeden Nükhet Hotar, ortalama ömür arttığı için yaşlı nüfusun da giderek artmakta olduğunu ve yakın bir gelecekte ciddi bir orana erişeceğini belirtti. Buna yönelik yaşlı politikaları oluşturup, yaşlılara yönelik düzenlemeler yaptıklarını hatırlatan Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sosyal konuların paralelinde yeni teşvik kanunu ve istihdama yönelik paketlerle yerli-yabancı yatırımcıyı teşvik etme ve yeni alanlar yaratma gibi çalışmalarımız oldu. Çevreden örgütlenmeye, toplu konutlardan bölünmüş yollara kadar her alanda ciddi çalışmalarımız oldu. Hepsi istihdam yaratan, halkımızı hem ulaşımda hem de konutta kolaylıklar ve insanca yaşam seviyesine kavuşturan uygulamalar oldu.”

ENERJİDE ATILIMLAR YAPILDI
7 yıllık süreçte enerji alanında da çalışmalar yapıldı. 3.3 milyar ton yeni kömür bulundu, 6 bin km yeni doğalgaz hattı döşendi, 6 yılda 12 hidroelektrik santrali, Afşin B ve Çan termik santralleri tamamlandı, Afşin C ve D kömür sahaları özel sektöre açıldı, NABUCCO projesi yapıldı, bor ihracatı 4 kat arttı, doğalgaz kullanan il sayısı 9'dan 60'a çıkarıldı, doğalgaz üretimi arttı, DSİ'den 366 tesis 26 milyon kişiye içme suyu, enerji üretiminde özel sektör hamlesi yapıldı, komşularımızla elektrik alışverişi güçlendirildi, küçük hidro santral yatırımları arttı, madencilikte atağa kalkıldı ve 2.7 milyar dolar maden ihraç edildi, on binlerce kilometrelik elektrik hatları inşa edildi, Şahdeniz Projesi hayata geçirildi, taş kömürü sahaları özel sektöre açıldı ve üretim 10 kat arttı, yerli kaynaklarla yapılan elektrik üretiminde artış sağlandı.

Ayrıca geçtiğimiz hafta ülkemize gelen Rusya Başbakanı Vladimir Putin ile “Gaz alanında işbirliği” ve “Petrol alanında işbirliği” konusunda önemli anlaşmalar imzalandı.

İmzalanan anlaşmalarda, Türkiye, Rusya'ya Güney Akım boru hattının Karadeniz'de, Türkiye ekonomik bölgesinden geçmesi için gerekli araştırma çalışmalarının yapılması izni vermiş oldu. İmzayla, Türkiye'nin Rusya'dan doğalgaz alımına imkan sağlayan ve 2011'de bitecek olan anlaşmanın süresi de uzatıldı.

KATSAYI ZULMÜ ORTADAN KALDIRILDI
AK Parti'nin en büyük icraatlarından biri de, toplumun büyük kısmını ilgilendiren üniversiteye giriş sınavlarındaki katsayı zulmünü ortadan kaldırmak oldu.

Katsayı adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasıyla “bin yıl sürecek” denilen 28 Şubat uygulamalarının bir sacayağı 10 yıl içinde sona ermiş oldu. 28 Şubat döneminin sonucunda yürürlüğe giren katsayı adaletsizliği 2 milyona yakın meslek lisesi öğrencisini 10 yıl boyunca mağdur etti. Eğitimde katsayı problemini görüşmek için bir araya gelen YÖK Genel Kurulu, katsayı engelini 21 Temmuz 2009'da tarihin tozlu raflarına kaldırdı.
SAĞLIK

HİZMETLERİNDE MEMNUNİYET ORANI %40'DAN % 85'E ÇIKTI
TC Kimlik Kartı'nın, sağlık hizmeti almak için yeterli kabul edildiği bu dönemde tüm sosyal güvenlik kurumları birleştirilerek ayrı muameleler de ortadan kaldırılmış oldu. Bu dönemde özel ilgi gösterilen Sağlık Ocakları ise oldukça güçlendirildi. Hastanelere sevk oranının %90'a çıkarıldığı Sağlık Ocaklarının sayısı da hızla arttı. 2002 yılında faal olan 1.572 Sağlık Ocağı, 5.000'in üstüne çıkarıldı. Hekimlerin hizmet oda sayıları da bu dönemde 3 kat artırılarak 6.643'den 18.807'ye çıkartıldı. Çocuklarımıza yapılan aşılama %70'den %90'a çıkarken bütün bu hizmetler sonucunda vatandaşların sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı da 2003 yılında %39.5 iken bu rakam aile hekimliği uygulaması ile birlikte %85'lere çıktı.

Türkiye 3'üncü nesil teknolojiyle tanıştı
Hükümet PTT'yi de zarardan kurtarıp kar eden bir kurum haline getirdi. 218 yerleşim bölgesinde konuşlandırılan PTT, banka konseptine dönüştürüldü ve vatandaşların tercih ettiği bir kuruluş oldu.

Yine bu dönemde 3. nesil lisansları verildi. Mobil devrim anlamına gelen ve zaman ile mekan ayrımı olmaksızın her türlü veri-internet iletişimi sağlayan bu teknoloji Türkiye'ye tek kalemde 2 milyar dolar kazandırdı.

2002 yılında 4 bin 510 km olan doğalgaz boru hattı uzunluğu 11 bin 110 km'ye çıktı.

Türkiye çapındaki köylerimize 63 bin 121 km asfalt, 782 köprü, 20 bin 464 menfez inşa edildi.

Deniz ulaşımında kabotaj hattında çalışan gemiler ile balıkçı teknelerine vergisiz mazot uygulamasına geçildi ve sektöre büyük bir destek sağlandı. 2002'de 37 olan tersane sayısı 92'ye yükseldi.

Ali EYVAZ/Murat ALAN/Hüseyin KULAOĞLU-VAKİT

Facebookta hesabı bulunan arkadaşlar grubumuza desteklerinizi bekliyoruz,arkadaşlarınızıda davet edin lütfen.
http://www.facebook.com/group.php?gid=111416378340

arkadaşlar facebookta daha çok etkili olmalıyız.özellikle karşıt gruplara üye olup toplu şekilde onların görüşlerini çürütmeliyiz ve daha çok grup kurmalıyız.