![]() |
#1 |
![]() KAPSAMLI OPERASYON
Dini siyasi partilerin, Milli Nizam Partisi’nin ortaya çıkması ve 1970’te Milli Selamet Partisi’ne dönüşmesi sonrası başka baskılara maruz kaldığı söylenebilir. Keza 1980 sonrası Refah, 1998’de Fazilet, Erbakan liderliğindeki Saadet Partiside. Bu baskıların en şiddetlisi 18 Haziran 1997’de yaşandı. Askeri kurum, İslamcı Refah Partisi’ni devirdi ve dosyasını, başkanı Erbakan’ı beş yıllık siyaset yasağı getiren ve partisini kapatan Türk yargısına havale etti. Anayasa Mahkemesi’nin 16 Ocak 1998’deki kararı uygulandı. Ardından parti üyelerinin izi sürüldü ve ordudan 95 subay atıldı. İlerleyen günlerdeki bir kararla üst düzey 6 subay atıldı. Azil listesi 27 valiyi, İslami eğilimleri ve laiklik karşıtları sebebiyle 230 belediye başkanını kapsadı. ERBAKAN’I DEVİREN D-8 OLDU Askeri kurumu ve laikliği, Erbakan ve partisini düşürmeye iten sebeplerin arasında Erbakan’ın D-8 ülkeleri (Türkiye, Pakistan, Endonezya, Mısır, Nijerya, Malezya, Bangladeş ve İran) koalisyonunun kurulmasının arkasında olması yatıyordu. 1997 Temmuz’unda İstanbul zirvesi sırasında kurulan ve sözleşmesi yayınlanan bu birliğin kurulması, aralarında İslami güçlerin olmadığı güçlerin kontrolünde bulunan uluslararası düzenin bileşenlerini değiştirmeyi hedefliyordu. İslam dünyasının daha adil uluslararası bir toplum oluşturmak için dünya işlerindeki seslerinin nüvelerinin oluşturulması hedefleniyordu. Bu ise laik güçlerin hoşuna gitmedi. Peki kendisini siyasi çalışmadan yasaklamak amacıyla açılan davayı reddeden yargıya dosyasını havale etmek için AKP, iç ve Türk İslami yakınlaşma düzlemlerinde ne yapmıştı? İktidara beş yıl önce gelen AKP’nin yöneticileri dini parti olmadıklarını açıklamakta tereddüt etmediler, Kur’an derslerinin yasaklanmasına ve İmam Hatip Liselerinin kapatılmasına itiraz etmediler. AB üyeliği kriterlerinin uygulanmasında en fazla istekli oldular. Keza zinayı suç sayan yasanın iptaline itiraz etmediler ve başörtü konusunda itiraz etmediler. Amerikan güçlerine Irak’a saldırması için Türk topraklarına giriş izni vermemeleri dışında Türkiye’nin ABD ile ilişkileri seçkin oldu ve Güney Lübnan’a Türk güçlerinin gönderilmesi Amerikan eğilimiyle oldu. Ayrıca Türk-İsrail ilişkileri açık bir belirginliğe sahne oluyor ve Türkiye şu an Suriye-İsrail müzakerelerinin gözetimcisi. Türkiye siyasi dini akımlardan istenenleri Amerikan ulusal güvenlik eski danışmanı Zbigniew Brezinski şöyle ifade ediyor: ‘Bizler İslam dünyasına iki açıdan bakıyoruz. Birincisi din sahipleri, ikincisi dünya sahipleri. Bizler dünya sahiplerini desteklemeliyiz.’ Acaba başkanının kendilerinin dini parti olmadığını, laik sisteme ve Atatürkçü mirasa saygılı olduğunu açıklamasına rağmen AKP ‘din sahibi’ mi hala? HÜSEYİN HAFIZ-IRAKLI YAZAR Birleşik Arap Emirlikleri’nde yayımlanan El Haliç gazetesi, 8 Ağustos 2008, Arapçadan çeviri.. vakit Malesef Dünya sahipleri iktidarda.Vay garib ümmetime.
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() konuyu burada açmak için baya bi çaba harcağın kesin.peki ben sana soruyorum şimdi din sahibi erbakan mı?yoksa bu yazının alıntı edilen yeri birleşik arap emirlikleri mi?
|
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() akp ALLAHI KULLANLAR PARTİSDİR ALLAHLA KANDIRANLAR PARTİSİ LDUGU İCİN DİNİ SİAYASETE ALET ETMESİ DOGALDIR
|
|
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Millet kimin ne olduğunu gördü. Hatta 'Milli' Görüşçülerin üyelerinin yarısıda gördü. Böyle münafıkça yazılarla bazıları kendilerini dahada gömüyor sadece..Çöplükte yaşamaya devam edin. Başlığa bak 'AKP din sahibimi'
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
#5 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
#6 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
#7 | |
![]() Alıntı:
bu atışmalarınız...basit ve çirkin.... nereye kadar böyle devam eder bilemiyorum.. kendinize gelin..siz ona o size.... |
||
![]() |
![]() |
#8 |
![]() bu nefret ve kin duygusu nereden gelir anlamış değilim;
dinin sahibi ne erbakan nede erdoğandır dinin sahibi onu gönderen ALLAH c.c. dir Siz hala kendi siyasi atışmalarınıza dini alet etmeye çalışıyorsunuz... Şapkanızı önünüze alıp bir düşünün... Bu kısır döngü ile nereye kadar gidersiniz orasını bilemem... |
|
![]() |
![]() |
#9 |
![]() Dinsiz Hiç bir işim olmaz ne siyasetim nede yürüyüşüm ...
Din ile yoğrulmuş bir bedenden Dinsiz ne bulabilirsin... Ama Bu konuları Tartışmak heleki Kronik bir milligörüş düşmanı ile tartışmak saçma... Şeyh Şamil Kardeşim yorumunu yap ve Lafı Anlatabileceğin ( anladın sen onu:hi: anlayana ) kişiye anlat...:anlastik: |
|
![]() |
![]() |
#10 |
![]() AKP’nin yöneticileri dini parti olmadıklarını açıklamakta tereddüt etmediler, Kur’an derslerinin yasaklanmasına ve İmam Hatip Liselerinin kapatılmasına itiraz etmediler. AB üyeliği kriterlerinin uygulanmasında en fazla istekli oldular. Keza zinayı suç sayan yasanın iptaline itiraz etmediler ve başörtü konusunda itiraz etmediler
Yukarıdaki cümlenin dini parti değil dinci bir parti olmadığı anlamına gelmesi hakiki nazardır. Bu cümlenin tamamı kesinlikle ülkenin tamamını oluşturan farklı kültür ve din anlayışlarına koyulan siyaseti siyaset için yapan , opjektif bir bakışın söylemidir. Aksi halde dinci parti söz konusu olduğunda ülkemizde diğer görüşlerin varlığını inkar etmeye kadar götürebilecek despot bir bakışın süzgeci olurdu. Bu gün dinci bir parti olarak var olmaya calışan bir Ak parti mevcut olsa idi Ab kriterlerini hayata geçirmeye calışmayan bir parti olsaydı emin olun kapanması için iki ay beklemezlerdi , yeşeren ve iyi olmaya doğru yol aldığımız bir yolda törbülenmenin geçmişte Erbakan hoca ile yaşadığımız dönemlere dönüşümüz an meselesi olurdu, bir çok ideolojik kurumun yanında sadece dini kullanarak siyaset yapmanın yıkımını yaşadığımız taze iken tekrar aynı noktalarda siyaseti cıkış olarak gösteren akıl sahiplerine şaşıyorum , bunlar sanki kemalist ideoloji ile bezenmiş anayasalardan , askerin siyasetteki etkisinden hiç haberi yokmuşlar gibi hamaset yapıyorlar , sanki dinci bir parti olarak ak partiyi işgal edip kurumların ak parti üstündeki etkisinimi ne artırmaya calışıyorlar gayeleri din değil , edebiyat yapmak |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|