![]() |
#1 |
![]() AKP hükümetleri, Cumhuriyet döneminin borçlanma rekorunu kırdı. Erdoğan, 95.2 milyar dolardan devraldığı iç borç stokunu yüzde 124 artırarak, bu yıl Eylül sonu itibariyle 213.3 milyar dolara çıkardı. Buna göre Erdoğan döneminde 118.2 milyar dolarla önceki 80 yıldakinden daha fazla net iç borçlanmaya gidildi.
Merkezi yönetimin dış borcu ise aynı dönemde 11.6 milyar dolar artışla 57.1 milyar dolardan 68.8 milyar dolara çıktı. Böylece; merkezi yönetimin toplam borcu Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde yüzde 85.2 oranında 129.8 milyar dolar artarak, Eylül 2007 sonu itibariyle 282.1 milyar dolara ulaştı. Kasım 2002-Mart 2003 arasında iş başında olan 58. Abdullah Gül hükümeti de dahil edildiğinde AKP dönemindeki toplam borç artışı 132.2 milyar dolar olarak hesaplandı. Bülent Ecevit başkanlığındaki 56. ve 57. hükümetler, borç artışında yaklaşık 80 milyar dolarla ikinci sırada. Son 20 yıllık dönemde merkezi yönetim borcunu azaltan tek hükümet ise yaklaşık bir yıl süren 54. Necmettin Erbakan hükümeti oldu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığında kurulan 58. ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başında bulunduğu 59. ve 60. AKP hükümetleri, Cumhuriyet döneminin borçlanma rekorunu kırdı. AKP hükümetlerinin, yaklaşık beş yıllık icraat döneminde, kendinden önceki tüm Cumhuriyet hükümetlerin yüzde 127’si kadar iç borçlanmaya gittiği; dış borçlarla birlikte toplam merkezi yönetim borcunu ise bir kata yakın artırdığı belirlendi. Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizinin de yaşandığı 56. ve 57. Bülent Ecevit hükümetleri döneminde merkezi yönetim borç stoku yaklaşık 80 milyar dolar artarken, siyasi istikrar ve kalkınma dönemi olarak kabul edilen Türkiye’nin 58., 59. ve 60. AKP hükümetleri dönemindeki artış 132 milyar doları geçti. Ecevit, borcu en çok artıran ikinci başbakan olarak Erdoğan’ın ardından geldi. Merkezi yönetim borcunu en az artıran başbakanın ise Necmettin Erdoğan olduğu belirlendi.
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Son 20 yıllık dönemde merkezi yönetim borcunu azaltan tek hükümet ise yaklaşık bir yıl süren 54. Necmettin Erbakan hükümeti oldu.
Merkezi yönetim borcunu en az artıran başbakanın ise Necmettin Erdoğan olduğu belirlendi. Amacınızı anladıkta sizin gibiler çok geldi buraya bilginiz olsun istedim.Emeklerinizi daha faydalı ve doğru şeyler için harcasanız daha güzel ve anlamlı olur sizin için.Emeğinize sağlık diyemeyeceğim üzgünüm, emeğinize acıdım çünkü ... Selametle... |
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Türkiye'nin borcu değil Türkiye'deki özel sektörün borcu büyümektedir.Bu da ekonominin canlılığına iyi bir kanıttır.İktisat bilenler bilir ki işletmelerin borçlu olması onlar adına kötü bir durum değildir.Bakınız şuan en fazla borç Amerika birleşik devletlerine ait.
Borcu ödemeyecek durumda olmak kötü birşeydir.Aynı Ak parti iktidarından önce İMF'ye 22,5 milyar dolarlık borcu olan(şimdi 7,5 oldu) Türkiye cumhuriyeti gibi... Gerçek kisvesi altında bilerek yalan söyleyen insanların gözüne dizine dursun demek vardı ama demeyeceğim, öğrenecekler yavaş yavaş.. |
|
![]() |
#4 |
![]() Arkadaşlar kime ne laf anlatmaya calısıyorsunuz. Belli ki bu gün kardeşim okudugu Cumhuriyet gazetesi köşe yaazarlarından çok etkilenmiş. Kopyala yapıştır ile küçücük beyni ile sinir bozmaya çalışıyor....
|
|
![]() |
![]() |
#5 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Buradaki sorun nereden kaynaklanıyor? Bunu matematikle basitçe izah etmeye çalışayım.
1. Durum : Gelir 10 lira borç 5 lira. 2. Durum : Gelir 100 lira borç 15 lira. Ak Parti Hükümeti ile ilgili bahsettiğiniz durum ikinci durumdur. Sorunun nereden kaynaklandığını bu örnek iyi açıklıyor. Sorun sadece borçları aksettirmenizdir. Evet borç 5 liradan 15 liraya çıkmıştır. İkinci durumda 15 lira bor olmuştur. Fakat diyebilirmisiniz ki ikinci durumda borç 15 lira oldu o yüzden birinci durumun olması daha mantıklı? Bu yorum yeterlidir diye düşünüyorum. Ben sizin olayı anlamanız için bu basit matematiksel hesabı örnek olarak verdim. Fakat şunu unutmayınız ki devlet işleri bakkal hesabına benzemez. Bu yüzden oturduğumuz yerden atıp tutmakta doğru olmaz. Bir konunun sadece borç kısmına bakmayacağız. Gelir kısmınada bakacağız ve ardından değerlendirmemizi yapacağız... İnşaAllah açıklayıcı olmuştur. |
|
![]() |
![]() |
#7 |
![]() kökü yalan..
![]() |
|
![]() |
![]() |
#8 |
![]() :o Gözlerime inanamıyorum :
![]() |
|
![]() |
![]() |
#9 |
![]() mikser bunlar
|
|
![]() |
![]() |
#10 |
![]() Ya Arkadaşlar dikkatimi bir şey çekti :-\
Dün ki tartışmadada çok yadırgadım açıkçası, farklı görüşlerden insanlar buraya geliyorlar ikna olmak için gelmediklerini biliyoruz amaçları farklı ama son zamanlarda ki tartışmalarda genelde onların tez lerini çürütmek yerine hakaret ediliyor :-\ Bu bize yakışıyormu sizce? biz daha sağduyulu olmalıyız doğru yada yanlış iyi yada kötü her türlü eleştiriyi hazmetmeliyiz. Meyve veren ağaç taşlanır bunu hepimiz biliyoruz , biz de onlara taş attığımızda bizim onlardan ne farkımız kalıyor, karşımızdaki İnsan ne düşünürse düşünsün küçümsüyerek konuşmak yanlış diye düşünüyorum... |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|