|
![]() |
#1 |
![]() ![]() Olaylar yaşanıp duruyor dışımda ve ben bir parçasıyım olanların. Akıp giderken yolculuk, bazen takılır bir engele çekilirim yalnızlığıma. Kaleme dök derim içimi. Yüreğinde kurşun saklı küçük dal parçası, kâğıdın ak kanatlarında dolanır durur boş yere. Anlayamaz ki anlatsın derdimi. Bense kalemle kâğıdın buluştuğu ufukta aranırım bir şeyleri. Kelimeler düğüm olur, kelimeler açılmaz kapılar olur, bocalar kalırım. Sade bir sessizlik, ağırlaşan bir baş ve iç çekişler dolanır meydanımda. Sürer gider dalışlarım kendi boyutumda. Zaman durur, mekân durur, yerçekimi bile ortadan kalkar düşüncelerimin. Sonra içimde bir ses yankılanır ansızın. Ne zaman çalacağı belli olmayan bir saatin gongu gibi çınlatıverir dünyamı. Yıllar öncesinden bir şiirde görür görmez vurulduğum bir sesleniştir soluduğum... Onca unutulup gitmişin arasına nedense katılmamıştır o bir kelimelik dev. Duyarım dört yanımda çağrısını, sesleniş bir adımda fetheder dünyamı. "Neredesin?" Ses mânâsını giyerken benliğimde, şiddetli bir tokat olup iniverir yüzüme. Soğuk terler boşalır ruhumdan. Soluklarım kesiliverir. En uzak dağlarımın ardından sessizce süzülerek doğuveren bir dolunayın tılsımlı büyüsüne boyanır atmosferim. Giderek büyür, heceleri yankılanır beynimin kıvrımlı koridorlarında. Ürkerim. Bir yandan uçsuz bir merak duygusu kaplar yüreğimi. "Neredesin?"ler nabzımın atışına denkleşip damarlarımda dolaşırken, başka bir sesleniş çığlığımın peşine düşer. "Ne haldesin?" Boşluklarım anaforlaşır, ürküntüm korkulara kanat çırpar o zaman. Sarsılır benliğim tepeden tırnağa. Bir anda yaşarım her şeyi. Bir an, sadece bir ana sığar sonsuza uzayan zamanım. Nasıl olursa olur bilemem, bir daha geçerim ardımdaki yoldan şimşek gibi. İrademin eli değmemişken, dağarcık çıkınım açılıverir, dökülür orta yere hesabım. Şaşırırım. Bir yudumda içerim haşir meydanımın paniğini. Utançlarımdan kaçışlar ararım. Ne kadar örtsem ortadadır bütün yüzler. Nereye gitsem, hangi köşeye sinsem nafiledir, ezelden bilirim. Kalbimin tâ içinde binlerce kez yankılanır o ses. "Neredesin, ne haldesin?" Bir uçurumun eşiğinde aniden uyanmışcasına pırpırlanır içim. Can havliyle tutunacak bir dal ararım. Yılların sisleri arasına karışsa da bulmaya çalışırım vargücümle "Ardımda bırakmış mıyım?" diyerek, zamanın boynuna asılan aslı nasip olur mu bilinmez-cennet meyvesi yüklü dalları. Yalandan kaçış mı, bir düşküne el uzatış mı, mahrum bir çocuğun mahzun başını okşayış mı elimin altında kökleşir bilemem. Tüm varlığımla avuçlar, asılırım. Bazılarını gösteriş suyu kurutmuş, bazılarını gıybet ateşi yakmış, bazısı da niyet toprağını bulamamıştır. Geriye kalana bakarım, boşa çıkar hesabım. Karışık duygular peşimdedir o zaman. Pişmanlıklar, elden kaçan fırsatlar yakar sinemi. Yüreğim sıkışır, her yanımı saran o sesten. Daha fazla dayanamam. Çareler ararım tam düşecekken. Ortalık kararır da kararır. Öyle ki hayat cümlemin son noktasını görürüm. Her şey bitti, derken sığınırım tüm gücümle şehadetime. İşte o an, o anda açılır önüme sırlı bir koridor. Neler olduğunun şaşkınlığındayken buraklaşır şehadetim. Yüreğimin en münteha yerinde besleyip büyüttüğüm imanıma götürür beni. Bir anda ışık dolar ruhuma. Ellerime rahmet değer, diner sancılarım. Umutlanırım. İçim yumuşar, çocuklaşır yüzüm. Bakışlarım bakışlarına karışır, sekinet olur iklimim. Yeniden nefes almaya başlar zamanım, dinerken fırtınalarım. Sonra dünya gelir, dalga dalga doldurur dünyamı. Silinir yaşanan o bir an. İçimde örtülü bir ürperti bırakır sadece. Giderek fısıltısı uzaklaşır kulaklarımdan seslenişin. Ruhumun duvarlarına çarpa çarpa küçülür, köşesine siner. Duyulmaz, adı anılmaz olur bir zaman. Unuturum. Tâ ki, bir daha ki an cana vuruncaya kadar.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|