Beritan
05-14-2008, 23:50
Aşkın gözü kördür...Neden mi..??
Bir gün "Delilik" yakın dostlarını kahve içmek üzere evine davet etmiş.
Herkes gelmis. Kahveler icildikten sonra
"Delilik" dostlarına saklambaç oynamayı önermiş.
Saklambaç mi? O da nedir? diye sormuş "Merak".
-Saklambaç bir oyundur. Sizler saklanırken ben yüze kadar sayacağım.
Saymayı bitirdiğimde ilk bulacağım kişi benden sonraki ebe olacaktır.
"Korku" ve "Tembellik" dışındakiler "Delilik'in" önerisini derhal kabul
etmişler.
-1..., 2..., 3... diye yüksek sesle saymaya başlamış "Delilik". "Acelecilik",
ilk bulduğu yere kendini atıvermiş.
"Utangaçlık", her zamanki alışkanlığıyla bir ağacın gölgesine ilişmiş.
"Neşe", bahçenin orta yerine doğru yönelmiş.
"Hüzün", saklanacak yer bulamadığından ağlamaya koyulmuş.
"Kıskançlık", "Başarı'nın" pesinden giderek yani başındaki bir kayanın
ardına sığınmış.
"Delilik" saymayı sürdürmüş...
"Umutsuzluk", "Delilik'in" doksan dokuza geldiğini duyduğunda iyiden iyiye
umutsuzluğa kapılmış.
- YÜZ ! diye haykırmış "Delilik",
Saklanmayan ebedir, aramaya başlıyorum.
İlk sobelenen "Merak" olmuş. Birinci kurbanın kim olacağını o kadar merak
ediyormuş ki, saklanmayı ihmal etmiş.
Bahçe duvarına baktığında, "Delilik" "Kararsizlik"i fark etmiş; üzerine
tünemiş olduğu duvarın hangi tarafına saklanacağını düşünmekle
meşgulmüş ve hemen ardından "Neşe"yi, "Hüzün"ü,
"Utangaclik"i sobelemiş. Herkes yeniden bir araya geldiğinde "Merak"
sormuş:
"Aşk" nerede? Hiç "Aşk"ı gören oldu mu?
"Delilik", "Aşk"ı aramaya koyulmuş.
Dağlara çıkmış, nehirlerin yataklarına bakmış, ama "Aşk"ı hiç bir yerde
bulamamış.
Çaresiz arayışını sürdüren "Delilik", bir gül ağacı ile karsılaşmış.
Eline geçirdiği bir çalıyla ağacın dallarını, yapraklarını yoklamış.
Aniden tiz bir çığlıkla irkilmiş. Acıyla bağıran "Aşk", diken batan gözünü
tutuyormuş.
"Delilik" ne yapacağını bilememiş. Özür dilemiş, yalvarmış yakarmış "Aşk"a
kendisini affetmesi için. O kadar üzülmüş ki, bir daha hayat boyu
yanından ayrılmayacağını bile vaat etmiş. Acısı biraz dinen "Aşk" sonunda
özürleri kabul etmiş.
O günden beri "Aşk"ın gözü kördür ve "Delilik" hep yanı başındadır...
Bir gün "Delilik" yakın dostlarını kahve içmek üzere evine davet etmiş.
Herkes gelmis. Kahveler icildikten sonra
"Delilik" dostlarına saklambaç oynamayı önermiş.
Saklambaç mi? O da nedir? diye sormuş "Merak".
-Saklambaç bir oyundur. Sizler saklanırken ben yüze kadar sayacağım.
Saymayı bitirdiğimde ilk bulacağım kişi benden sonraki ebe olacaktır.
"Korku" ve "Tembellik" dışındakiler "Delilik'in" önerisini derhal kabul
etmişler.
-1..., 2..., 3... diye yüksek sesle saymaya başlamış "Delilik". "Acelecilik",
ilk bulduğu yere kendini atıvermiş.
"Utangaçlık", her zamanki alışkanlığıyla bir ağacın gölgesine ilişmiş.
"Neşe", bahçenin orta yerine doğru yönelmiş.
"Hüzün", saklanacak yer bulamadığından ağlamaya koyulmuş.
"Kıskançlık", "Başarı'nın" pesinden giderek yani başındaki bir kayanın
ardına sığınmış.
"Delilik" saymayı sürdürmüş...
"Umutsuzluk", "Delilik'in" doksan dokuza geldiğini duyduğunda iyiden iyiye
umutsuzluğa kapılmış.
- YÜZ ! diye haykırmış "Delilik",
Saklanmayan ebedir, aramaya başlıyorum.
İlk sobelenen "Merak" olmuş. Birinci kurbanın kim olacağını o kadar merak
ediyormuş ki, saklanmayı ihmal etmiş.
Bahçe duvarına baktığında, "Delilik" "Kararsizlik"i fark etmiş; üzerine
tünemiş olduğu duvarın hangi tarafına saklanacağını düşünmekle
meşgulmüş ve hemen ardından "Neşe"yi, "Hüzün"ü,
"Utangaclik"i sobelemiş. Herkes yeniden bir araya geldiğinde "Merak"
sormuş:
"Aşk" nerede? Hiç "Aşk"ı gören oldu mu?
"Delilik", "Aşk"ı aramaya koyulmuş.
Dağlara çıkmış, nehirlerin yataklarına bakmış, ama "Aşk"ı hiç bir yerde
bulamamış.
Çaresiz arayışını sürdüren "Delilik", bir gül ağacı ile karsılaşmış.
Eline geçirdiği bir çalıyla ağacın dallarını, yapraklarını yoklamış.
Aniden tiz bir çığlıkla irkilmiş. Acıyla bağıran "Aşk", diken batan gözünü
tutuyormuş.
"Delilik" ne yapacağını bilememiş. Özür dilemiş, yalvarmış yakarmış "Aşk"a
kendisini affetmesi için. O kadar üzülmüş ki, bir daha hayat boyu
yanından ayrılmayacağını bile vaat etmiş. Acısı biraz dinen "Aşk" sonunda
özürleri kabul etmiş.
O günden beri "Aşk"ın gözü kördür ve "Delilik" hep yanı başındadır...