[size=12pt] Ayıp!
Olimpiyatta özeleştiriyi madalya alan sporcularımızı devşirme diye inciterek mi yapacağız. Ayıp denilen bir şey var.

Hor görme Elvan'la Ramazan'ı
Munkhbayar Dorjsuren.
"Moğolistan kökenli" Alman sporcu.
Doğum yeri "Moğolistan'ın başkenti Ulanbatur."
"2000 yılında" Almanya'ya geldi.
2002'de "Alman vatandaşlığına" kabul edildi.
"Pekin-2008" e gitti.
Madalya aldı.

Almanya "madalyalı bayan sporcu Munkhbayar Dorjsuren'i bağrına basıyor."
Alman gazete ve TV'leri ondan bahsediyor.
Ama Almanya'da tek kişi çıkıp da ona "devşirme" demiyor.

Çocuk yaşta Türkiye'ye gelen, spora Türkiye'de başlayan, 13 yıldır Türkiye'de yaşayan Elvan "gümüş madalya kazandı."
Bırakın bağrımıza basmayı, günlerdir "devşirme" diye aşağılıyoruz.
Dağıstan kökenli Ramazan Şahin "madalya getirdi." Ona taktığımız lakap yine "devşirme."

"15 madalya hedefiyle" gittiğimiz Pekin'de "döküldük."
"8 madalyada" kaldık.
Şimdi sıra "özeleştiri yapmakta."
Ama "eleştiriyi-özeleştiriyi" canlarını dişlerine takıp madalya alan sporcularımızı "devşirme" diye inciterek mi yapacağız?

Ayıp denen bir şey var.

Devşirme... Öyle mi?
http://img.sabah.com.tr/im/2008/08/27/F2AAD0F3AD157E44BD12FB2By.jpg
Serdar Taşçı.
21 yaşında. Futbola "çocukken" başlamış.
12 yaşında "Stuttgart takımının dikkatini çekmiş."
Daha geçen gün Almanya ile Belçika milli takımlarının maçı vardı.
"Özel maçtı."
Alman milli takımının hocası "Serdar Taşçı'yı ilk kez kadroya aldı." "İlk 11'de oynattı."
Hem de "90 dakika."

Alman milli takım hocasının "acelesi" vardı.
Zira Fatih Terim her an "Serdar Taşçı'yı çağırabilirdi."
Oynatabilirdi.
Serdar "ilk milli maçını" Türkiye formasıyla oynasaydı, bir daha "Alman milli takımında hiç oynayamazdı."

Almanya "öncelik aldı."
Biz artık istesek de Serdar'ı "milli maçta kadroya alamayız."
Belçika maçının ertesi günü Alman medyası "Serdar Taşçı'yı övdü."
Onu "kadroya alan" hocayı övdü.

Son zamanlarda Alman spor basınında "Alman futbol federasyonuna ve milli takımın teknik adamlarına yönelik bir eleştiri" var.
Eleştiri "Halil ve Hamit Altıntop" kardeşlerle ilgili.
Alman medyası "özetle" diyor ki:
- Neden biz elimizi Türklerden daha çabuk tutmadık?.. Neden Halil ve Hamit Altıntop'u Türklerden önce, Alman milli takım kadrosuna almadık?

Bizde "güreş neyse..." Almanya'da da "futbol o." Ve Almanya'da bir Türk futbolcu (Ümit Özat) oynadığı takımda "kaptan olarak" sahaya çıkıyor.

Almanya'da kimse Serdar Taşçı'yı, Halil ve Hamit Altıntop'u, Ümit Özat'ı devşirme diye aşağılamıyor.
----
Nüfus ve madalya kıyaslaması
Almanya'nın Hessen eyaletinin nüfusu 6 milyon ya var, ya yok.
İşte bu Hessen'de günlerdir "düğün bayram" yapılıyor.
Nedeni ise Alman olimpiyat kafilesine "Hessen'den katılan" sporcuların 5 madalya alması.

Hessen eyaletinde "deniz yok."
Ama bu eyaletin sporcuları "kürek çekmede" madalya sahibi.


Başbakan Erdoğan bugünlerde "olimpiyat dosyasını" açacak.
"Hesap soracak."
Sormakta fayda var.
"Nüfus ile madalya sayısını" kıyaslamakta da.
Devşirmenin standartları
http://img.sabah.com.tr/im/2008/08/27/419361FD58DD944AB7B7912Cy.jpg
Aurelio'yu aldık, Türk vatandaşlığına geçirdik.
Adını "Mehmet" koyduk.
Milli takımda oynattık.
Kimse "devşirme" demedi.

Masa tenisi Çin'in geleneksel sporu.
Parkta bahçede, yaşlı genç bütün Çinliler "masa tenisi hastası."
Olimpiyatlara katılan pek çok ülkenin masa tenisçileri arasında "Çin kökenliler" vardı.
"Bizim takımda" da.
Hatta "hocamız bile" Çin'den. Ama masa tenisinde madalya alamadık.
Alsaydık onlara da "aynı kulp" takılacaktı:
- Devşirme.

Şu "devşirme işinin standartlarını" da bir belirlesek bari.
Kime "devşirme" denilecek, kime denilmeyecek?
YAVUZ DONAT - SABAH