fatih kısaparmak balon baskılı balon Bahar yeniden dirilişe örnek - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bahar yeniden dirilişe örnek


vaktileyl
03-24-2010, 15:44
Mart ayıyla birlikte toprak ana doğum sancılarıyla kıvranmaya başlar Önce yavaş yavaş kabarır, yarılır, çatlar Devamında her taraftan filizler, tomurcuklar, çiçekler fışkırır


Çimlenen milyarlarca tohum, ancak buldozer kepçesinin kazabildiği topraktan "Bismillah" diyerek başını filiz halinde çıkarır Sahi bu varlıklar üç-beş ay önce ölmemişler miydi? Kurumuş, çürümüş, toprağa karışmamışlar mıydı? Ne dersiniz? Ölürken miras olarak bıraktıkları o tohumlardaki özü kim korudu, hayatı kim verdi ve tekrar nasıl bir güç diriltti, hangi emirle tekrar haşredildiler?

O ağaçlardan, oduna dönmüş ve üzerinde hiçbir hayat izi bulunmayan o kuru dallardan nasıl oldu da yaprak yeşerdi, çiçek açtı? Bu mucize nasıl gerçekleşti, kimden emir geldi?

Evet, "Yeryüzü, içinde binlerce sayfa bulunan bir kitap gibidir Her ağaç yüzlerce kelimesi bulunan bir sayfaya benzer Her meyve bir harfi andırır, her çekirdek bir noktadır Bu noktada ise ağacın programı saklıdır" Toprağın bağrından sadece bitki ve ağaç çıkmaz Hayat ve ruh taşıyan milyonlarca tür böcek, karınca ve kurtçuklar dünyaya canlılık sunarlar

Cansız, ruhsuz o kupkuru toprak hiçbir becerisi olmadığı halde hayat fışkırtır Mevsim boyu sürecek bayram şenliğine katkıda bulunur Yaz boyu hiç ölmeyecekmiş gibi koşuşturan gayretli karınca, o rengârenk minik böcek, parmağını uzatınca minnacık kanatlarıyla uçuveren o uğurböceği, çağıl çağıl akan derelerin sularında kuyruk oynatan yusufçuk, kışın nerede gizlenmişti? Yağmurun, selin, karın ve donmuş toprağın altında iki mevsim boyu kalan bu mini varlıkların bir kısmı nasıl korunmuştu?

Çiçeğin tohumu, ağacın çekirdeği vardı, onun üzerine yeşerdiler; ya hayat ve ruh taşıyan böcekler ve karıncalar nasıl canlandı, yumurtacıkları bir sebepti belki, ya ona ruhu kim üfledi? Toprakta ruh mu vardı, karınca yuvasında hayat iksiri mi vardı?

Böylece insanın haşrine, tekrar dirilmesine bir perde aralanıyor Kâinat kitabının tercümesi Kur'ân bu oluşumu şöyle açıklıyor: "O ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkarır; yeryüzünü de ölümünden sonra diriltir İşte siz de kabirlerinizden böyle çıkarılacaksınız" 1 "Kendi yaratılışını unutup Bize misal getirmeye kalktı: 'Çürümüş kemikleri kim diriltecek?' diye De ki: Onu ilk önce kim yaratmışsa tekrar O diriltecek O her şeyin yaratılışını hakkıyla bilendir" 2 Ve bu âyetlerin ince bir yorumu:

"Büyük bir ağacın ruh programını bir nokta gibi en küçük bir çekirdeğine yerleştirip muhafaza eden bir Hafîz, vefat edenlerin ruhlarını nasıl muhafaza eder, onları tekrar nasıl diriltebilir denilebilir mi?" Özetle, bizi bu dünyada geçici olarak misafir eden O yüce kudret, bir gün gelecek, ebedî yurduna davet edecek, bâkî ve sonsuz bir hayatı bahşedecektir Öyle ise, buyurun bahar bayramından haşir sabahına ve ebedi bir âleme

1 Rûm Sûresi, 19
2 Yâsin Sûresi, 78-79

Mehmet Paksu

vaktileyl
03-24-2010, 15:45
"son"bahar ve "ilk"bahar arasında sıkışıp kalan beyaz ve puslu bir kış vardı
kış geldi ve gitti usulca kış, yorgun ve telaşlı geçti
ve nasıl olduğunu anlamadan birden bittiğini, gittiğini, giderken arkasında camlardan damla damla düşen erimiş kar sularını bıraktığını gördüm
gözlerimi kapattığımda sonbaharın sonuydu, ve şimdi ilkbaharda yeniden neşeyle ışıldadı gözlerim
Bahçedeki o kupkuru dallardan miniminnacık yeşil yaprakların boy vermeye başladığını hayret ve mutlulukla izledim az kaldı çok az zaman sonra yemyeşil olacak her yer üstelik yeni doğmuş yapraklar ve taptaze çiçeklerle donanacak kupkuru dallar



Bahar ne güzel yeniden doğmak gibi

Karın altına gömülüp, soğuktan donacağını sandığımız ümitlerimizin gün ışığı ve baharın kuş melodileriyle ısınması ne güzel…
"yitirme"nin çok ama çok kolay olduğu bu zamanlarda, ümidi yitirmemek adına direnmek zor, evet ama kuru dallar sevinçle ümidi müjdeliyor ve ben de bahar rüzgarlarıyla, içimdeki kara bulutları oraya buraya dağıtmaya karar veriyorum

Kara bulutlarınızın temiz rüzgarlarla dağılmasını diliyorum efendim
Gününüz aydınlık,

gönlünüz şen,

gözleriniz bahar gibi ışıl ışıl olsun


Alıntı

vaktileyl
03-24-2010, 23:46
Bahar geliyor…

Bahar geliyor; bu hepimiz için tatlı bir başlangıç demek; Güzeli, iyiyi, doğruyu bulmak ve yaşamak için,Alemlerin Rabbi baharda dirilttiği gibi kainatı, şimdi kalplerimizi diriltmenin tam da zamanı,
İmanlarımızı tazelemenin; Rabbimiz ile olan muhatabiyetimizi tazelemenin tam da zamanı,

Bahar geliyor…!

Nasıl ki evimizi bahara hazırlarız; öyle de kendimizi de ruhumuzu ve kalbimizi de bahara hazırlayalım.. Bahar temizliği yapalım..
İçimizde birikmiş tozlar, kirler, ne varsa imanlarımızın parlamasına izin vermeyen; hepsini temizleyelim içimizden..
Mis gibi bahar havası çekelim ciğerlerimize..
Yeniden doğmuş gibi bir bakalım kaniata..
Yeniden doğmuş gibi…
İlk defa abdest alıyormuş gibi yıkayalım elimizi yüzümüzü..
Yenilenelim her azamızı yıkarken..
İlk kez duruyormuş gibi huzura duralım… İlk kez okuyormuş gibi “Fatihâ” yı anlamını düşünelim..
Ağır ağır acele etmeden, içimize sindire sindire…

Rüku edelim..
Kainatı yeniden dirilten Kudrete..

Cıvıl cıvıl kuşların neşelendiği ağaçların olduğu bir kırda, yemyeşil çimenlerin üzerinde tefekküre dalarken gün doğumunda, içimizde hissettiğimiz huzur gibi, sukun bulalım secdede..
Öylece kalalım içimizdeki huzur dolu neşede..

Şükredelim Rabbimize Rabbimiz olduğu için..
Bizi kendisine muhatap kıldığı için..
Böylesine tatlı bir ibadet ile vazifelendirdiği için..
Herşey için ve neşe ve huzur dolu sonsuz bir Cennet için..
Ve ilk defa karşılaşıyormuşuz gibi selam verelim Alemlerin Rabbine bir tatlı bir bahar sabahında namazda.. “Ettehiyyatü”de..

Bahar geliyor..!

Heryerde bir telaş, bir koşuşturma tüm kainatla birlikte..!

Biz neden duralım ki ?
iktibas