HaSar
04-04-2013, 21:58
Demokrasinin olmadığı yerde barış, barışın olmadığı yerde de demokrasi varlığını sürdüremez. Bu gün barıştan umutlanabiliyorsak, bu AK Parti iktidarlarının halkın desteğiyle kararlı ve sürekli sürdürdükleri demokratikleşme mücadelesinde elde ettiği başarıların sonucudur. Demokrasi ve barış, uğruna ödenen bedellerin ağır olmadığı kutsal değerlerdir. Ve bu gün terörün bitirilip barışın sağlanması Türkiyede demokrasi ufuklarının hiç olmadığı kadar genişlemesinin koşullarını oluşturur.
Demokrasinin çocukluk hastalığı Faşizm maalesef 21.inci yüzyilda da insanlığı ciddi bir şekilde tehdit ediyor.
Vatanseverlik insanların toplumsallaşmasına
Din ve inanç, değişik millet ve toplumların bir arada yaşamasına
Laiklik, değişik dinlerin bir arada yaşamasına
Demokrasi ise bunların birer özgürlük olarak herkes için var olmasına ortam sağlar.
Vatanseverliğin aşırısı ırkçılığa
Dindarlığın aşırısı yobazlığa
Laikliğin aşırısı Despotluğa varır.
Irkçılık, Yobazlık, Despotluk.. Bunlar Faşizmin üç vazgeçilmezi… üç sinsi düşman…
İlacı, panzehiri ise Demokrasi.. Demokrasi, daha çok Demokrasi…
Vatanı savunurken ırkçılara
İnançları savunurken Yobazlara
Laikliği savunurken de Despotlara yem olunmamalıdır.
Bu ülkemizdeki gelişmelerin de sanırım en kısa açıklaması..
Bir yanda ırkçı Kürtlerin sürdürdüğü PKK terörü
Bir yandan inanç özgürlüklerini savunanları kışkırtan Yobazlar
Ve bir yanda gerçek laikleri susturmaya çalışan laikçi Despotlar…
Bu topraklarda Demokrasinin işi zor… işi zor…
Kimse bana burda Batı Demokrasisi masalını anlatmasın.. Batının Demokratik haklarının bir kısmı soğuk savaş stratejisi idi… Bu gün bunlar arka arkaya geri alınıyor, diğer bir kısmıysa Para Demokrasisidir ve para olduğu sürece vardır. Geri kalanıysa Batı halklarının ırkçılığa, Kilise yobazlarına ve laikçi Despotlara karşı verdiği acı uzun savaşlardır ki bunların sesi bugün oldukça kısılmıştır. Türkiye bir gün AB’ye girecekse, bu ancak, bu ´demokratik güçlerin işbirliği ile mümkündür..Ama inanın abartmıyorum..önümüzdeki yüzyıl bir Demokrasi savaşıdır ve eğer Demokrasinin başarılacağı bir yer var ise bu dünyada, o da işte tam burası… Anadolu topraklarıdır. Ve bu uzun bir süreçtir.
Demokrasinin çocukluk hastalığı Faşizm maalesef 21.inci yüzyilda da insanlığı ciddi bir şekilde tehdit ediyor.
Vatanseverlik insanların toplumsallaşmasına
Din ve inanç, değişik millet ve toplumların bir arada yaşamasına
Laiklik, değişik dinlerin bir arada yaşamasına
Demokrasi ise bunların birer özgürlük olarak herkes için var olmasına ortam sağlar.
Vatanseverliğin aşırısı ırkçılığa
Dindarlığın aşırısı yobazlığa
Laikliğin aşırısı Despotluğa varır.
Irkçılık, Yobazlık, Despotluk.. Bunlar Faşizmin üç vazgeçilmezi… üç sinsi düşman…
İlacı, panzehiri ise Demokrasi.. Demokrasi, daha çok Demokrasi…
Vatanı savunurken ırkçılara
İnançları savunurken Yobazlara
Laikliği savunurken de Despotlara yem olunmamalıdır.
Bu ülkemizdeki gelişmelerin de sanırım en kısa açıklaması..
Bir yanda ırkçı Kürtlerin sürdürdüğü PKK terörü
Bir yandan inanç özgürlüklerini savunanları kışkırtan Yobazlar
Ve bir yanda gerçek laikleri susturmaya çalışan laikçi Despotlar…
Bu topraklarda Demokrasinin işi zor… işi zor…
Kimse bana burda Batı Demokrasisi masalını anlatmasın.. Batının Demokratik haklarının bir kısmı soğuk savaş stratejisi idi… Bu gün bunlar arka arkaya geri alınıyor, diğer bir kısmıysa Para Demokrasisidir ve para olduğu sürece vardır. Geri kalanıysa Batı halklarının ırkçılığa, Kilise yobazlarına ve laikçi Despotlara karşı verdiği acı uzun savaşlardır ki bunların sesi bugün oldukça kısılmıştır. Türkiye bir gün AB’ye girecekse, bu ancak, bu ´demokratik güçlerin işbirliği ile mümkündür..Ama inanın abartmıyorum..önümüzdeki yüzyıl bir Demokrasi savaşıdır ve eğer Demokrasinin başarılacağı bir yer var ise bu dünyada, o da işte tam burası… Anadolu topraklarıdır. Ve bu uzun bir süreçtir.