Gönülden
11-18-2009, 09:18
http://img691.imageshack.us/img691/1817/inistanbul04byooruc.jpg
BELKİ İSTANBUL OLURUZ
Kentini yağmur yağmur avuçlarinda biriktirebildiğini biliyordum ben; sen söylemesende...
Tanısa, İstanbul'da çok severdi seni eminim...
Çünkü en az onun kadar hüzünlüydü yüzün..
İçinde dolanan onca gürültüye rağmen ne kadarda suskunsundur şimdi...
Birlikte ilk defa "Galata Kulesi"ni görelim mi seninle?
Hani benim eskiden martıların evi sandığım...
Olsun,
Daha önce görmüş olsakta hiç bilmediğimiz bir yönünü keşfedeceğimizden bir "ilk" olur bizim için...
Hiç buğulu bir çift gözle denize bakabilenle bakamayan bir olur mu?
Hiç içinde ırmaklar çağlayanla çağlamayan?
Yüreğine denizler sıkıştırmış,huzuru sözlerinde çiçek çiçek açmış bir hüzün safiri sık çıkmıyor karşıma,
uçsam diyorum...uçsam
tam bu anda..
Sahi,kanatların var mı senin?
Kocaman,ikimizede yetecek kadar...
Olmamasına imkan vermiyor ki düşlerim...
Her parçalanmış yüreğe pırıltılı kelimelerle yamalar yaptığını duydum..
Birde kelimeleri ölen herkese küllerinden doğmayı öğrettiğini,
kanatların olmadan da bunları yapabilir misin ki?
Bir masalımız olsun iştemiştim
"Başlasam yazmaya insana biçilen çaresizliklerin sınırlarını nasıl zorladığını,bu hayat kadar etkili olmaz eminim"
demiştin...
Söylediklerine bakıyorum;kutladığımız doğum gününe..
satır aralarında geziniyorum;
açtığın kapıdan giriyorum dünyana,
kaybolmaktan korktuğum bir labirent sanki yaşadıkların..
yaşadıkların,karanlık zaman dairesini kıramayacağım kadar siyah;oysa bir o kadar da ak..
sıcak..
Yine çıkamadım işin içinden bak...
En iyisi sen lunaparka götür beni...
yağmurdan sonra toprak kokmayı en çok sevdiğim yere..
İnsanların gözleri orda neden yeşil olur biliyormusun?
Herkesin içindeki hikaye henüz çocuk olduğu için,
Peki bir gün büyürsem rengarenk bir şehir olmak istediğimden bahsetmişmiydim sana hiç?
Böylece her insan için bir kuş barındırabilirim gökyüzümde,
tıpkı senin gibi
En çokta İstanbul olmak istiyorum...
Bütün hüznüm bu kumbarada işte,
biriktiriyorum...
Yeter mi ki tüm bunlar...
Sende benimle İstanbul olur musun?
Hem biz şiir yazmaktan vazgeçmeyiz yinede
Şehirlerde şiir yazar,
Ama sadece hakedene...
İşte bu yüzden,
yürüdüğün yollara selam vermeyi unutma sakın...
Bu günlük bu kadar,
Kardeşler erken yatar...
Işığı kapatma ne olur...
Hala karanlıktan korkmayacak kadar aydınlık gülümseyemiyorum...
Eğer gece ürkersem,
Bana verdiğin güneşi cebimden çıkarırım...
Ve
Rüyamda seni görürsem,
Tuttuğumuz bütün dilekler için denize bir teşekkür gözyaşı bırakırım...
Hem belki o zaman kumbaramı dolduracak kadar hüznü buluruz..
Ve belki birlikte İstanbul oluruz..
BELKİ İSTANBUL OLURUZ
Kentini yağmur yağmur avuçlarinda biriktirebildiğini biliyordum ben; sen söylemesende...
Tanısa, İstanbul'da çok severdi seni eminim...
Çünkü en az onun kadar hüzünlüydü yüzün..
İçinde dolanan onca gürültüye rağmen ne kadarda suskunsundur şimdi...
Birlikte ilk defa "Galata Kulesi"ni görelim mi seninle?
Hani benim eskiden martıların evi sandığım...
Olsun,
Daha önce görmüş olsakta hiç bilmediğimiz bir yönünü keşfedeceğimizden bir "ilk" olur bizim için...
Hiç buğulu bir çift gözle denize bakabilenle bakamayan bir olur mu?
Hiç içinde ırmaklar çağlayanla çağlamayan?
Yüreğine denizler sıkıştırmış,huzuru sözlerinde çiçek çiçek açmış bir hüzün safiri sık çıkmıyor karşıma,
uçsam diyorum...uçsam
tam bu anda..
Sahi,kanatların var mı senin?
Kocaman,ikimizede yetecek kadar...
Olmamasına imkan vermiyor ki düşlerim...
Her parçalanmış yüreğe pırıltılı kelimelerle yamalar yaptığını duydum..
Birde kelimeleri ölen herkese küllerinden doğmayı öğrettiğini,
kanatların olmadan da bunları yapabilir misin ki?
Bir masalımız olsun iştemiştim
"Başlasam yazmaya insana biçilen çaresizliklerin sınırlarını nasıl zorladığını,bu hayat kadar etkili olmaz eminim"
demiştin...
Söylediklerine bakıyorum;kutladığımız doğum gününe..
satır aralarında geziniyorum;
açtığın kapıdan giriyorum dünyana,
kaybolmaktan korktuğum bir labirent sanki yaşadıkların..
yaşadıkların,karanlık zaman dairesini kıramayacağım kadar siyah;oysa bir o kadar da ak..
sıcak..
Yine çıkamadım işin içinden bak...
En iyisi sen lunaparka götür beni...
yağmurdan sonra toprak kokmayı en çok sevdiğim yere..
İnsanların gözleri orda neden yeşil olur biliyormusun?
Herkesin içindeki hikaye henüz çocuk olduğu için,
Peki bir gün büyürsem rengarenk bir şehir olmak istediğimden bahsetmişmiydim sana hiç?
Böylece her insan için bir kuş barındırabilirim gökyüzümde,
tıpkı senin gibi
En çokta İstanbul olmak istiyorum...
Bütün hüznüm bu kumbarada işte,
biriktiriyorum...
Yeter mi ki tüm bunlar...
Sende benimle İstanbul olur musun?
Hem biz şiir yazmaktan vazgeçmeyiz yinede
Şehirlerde şiir yazar,
Ama sadece hakedene...
İşte bu yüzden,
yürüdüğün yollara selam vermeyi unutma sakın...
Bu günlük bu kadar,
Kardeşler erken yatar...
Işığı kapatma ne olur...
Hala karanlıktan korkmayacak kadar aydınlık gülümseyemiyorum...
Eğer gece ürkersem,
Bana verdiğin güneşi cebimden çıkarırım...
Ve
Rüyamda seni görürsem,
Tuttuğumuz bütün dilekler için denize bir teşekkür gözyaşı bırakırım...
Hem belki o zaman kumbaramı dolduracak kadar hüznü buluruz..
Ve belki birlikte İstanbul oluruz..