fatih kısaparmak balon baskılı balon 'Bir Liderin Doğuşu' nasıl yazıldı? - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 'Bir Liderin Doğuşu' nasıl yazıldı?


ZÜMRA
11-12-2010, 22:07
http://fgaleri.ihlassondakika.com/328272_1.jpeg
1975’te İETT’ye transfer olan Erdoğan’ın futbol oynayarak hayatını kazandığı yıllar…
http://fgaleri.ihlassondakika.com/328272_2.jpeg
Tayyip Erdoğan İmam Hatip’te okuduğu yıllarda…
http://fgaleri.ihlassondakika.com/328272_3.jpeg
Futbol oynadığı yıllarda Beckenbauer’i hatırlatan stili nedeniyle “İmam Beckenbauer” lakabı takılan Tayyip Erdoğan takım arkadaşlarıyla..
http://fgaleri.ihlassondakika.com/328272_4.jpeg
Piyale Paşa İlkokulu’nda öğrenci (1960-65)
http://fgaleri.ihlassondakika.com/328272_5.jpeg
Mahkûmiyetinin ilan edildiği gün... Bazı gazetelerin manşetleri hâlâ akıllarda: “Artık muhtar bile seçilemeyecek...”
http://fgaleri.ihlassondakika.com/328272_6.jpeg
Özbay ve Besli’ye göre Erdoğan’ın etkisinin tılsımı “sahicilik” ve “halktan birisi olması”nda gizli.
http://fgaleri.ihlassondakika.com/328272_7.jpeg
“Muhtar bile seçilemeyecek” denilen adam 14 Ağustos 2002’de son sekiz yılın iktidar partisi AK Parti’nin resmen kuruluşunu açıklıyor.

"Bir Liderin Doğuşu: R. Tayyip Erdoğan" isimli kitap, Başbakan’ın perde gerisinde kalmış hayatını, gerçek Erdoğan kimliğini en mahrem şahitlerin dilinden aktarıyor.

Kitap o kadar tartışmaya yol açtı ki, daha ilk haftasında bulabilmek mümkün olmadı. Olay kitabın yazarları Erdoğan’ın dava arkadaşı milletvekili Hüseyin Besli ve şair-yazar Ömer Özbay Aktüel'e "gerçek Erdoğan"ı anlattılar.

“Bir Liderin Doğuşu: Tayyip Erdoğan” kitabını yazmanızın asıl amacı neydi?

Hüseyin Besli: Başbakan Tayyip Erdoğan her gün bir vesileyle toplumun karşısına çıkıyor. Ancak günlük icraatlarıyla onun hakkında bir kanaat sahibi olabiliyor, hakkında hüküm veriyoruz. Oysa bu noktaya gelene kadar birçok yaşanmışlıklar söz konusu. Belki ancak, perde gerisinde kalmış o yaşananların bilinmesiyle bugünkü Tayyip Erdoğan’ı tanımak mümkün.

Peki neden şimdi?

H.B.: Zamanlama özel olarak seçilmedi. Ama şu var; ben yıllarca Tayyip Bey’le beraber çalışmış birisiyim. Onun bugünü ve geçmişi hakkında yazılmış başka kitaplar, yazılar da mevcut.

Fakat bunların hiçbirisinin ciddi bir araştırmaya, gözleme ve yazım tekniğine dayanmadığını, bu alanda ciddi bir eksiklik olduğunu görüyor, bunu aramızda da tartışıyorduk. Bu eksikliği gidermek amacıyla onun gerçek kimliğini yansıtacak bir kitap yazmaya karar verdik.

Kitabı hazırlarken Tayyip Erdoğan’la çok yakın ortamlarda bulunmuş, en sıkıntılı anları paylaşmış pek çok insanla görüştünüz. Onların anlattığı, sizin tanıdığınız Erdoğan ile toplumun tanıdığı arasında çok mu büyük fark var?

H.B.: Tayyip Bey’in daha İmam Hatip öğrencisi olarak Milli Türk Talebe Birliği’ne devam etmeye başladığı dönemlerine, öğrencilik yıllarındaki tavırlarına bakarsak onun hep merkezde olduğunu görüyoruz. İmam Hatip’te futbol oynuyor, cazibe merkezi konumunda. Münazara takımının başkanı olarak, şiir okuyan bir talebe olarak hep cazibe merkezi…

Üniversite de öyle. O dönemlerden konuştuğumuz tüm arkadaşları böyle söylüyor. Futbol oynuyor; ona Beckenbauer diyorlar. Popülaritesi daha çocukluktan başlıyor yani…

H.B.: Liderlik vasfı var. Daha sonra siyasetteki duruşu ve yaptıkları bu vasfını daha belirgin ortaya koyuyor.

Ömer Özbay: İmam Hatip’te daha çok Anadolu’dan gelen, çocuklar var. Tayyip Erdoğan ise, doğma büyüme İstanbul’da yaşamış olmanın imkânlarına sahip, böyle bir avantajı var.

Bu farkını kentli bir çocuk olarak sadece futbol oynarken değil, basketbol ve voleybol oynarken de, münazara takımında da gösteriyor. Daha sonra parti içi çalışmalarda kendisini gösteriyor. Diğer gençler gibi Milli Görüş’ün, genel merkezin empoze ettiği düşünceyi benimsemiş olmakla birlikte işin en başından itibaren değişimci ve hep farklılaşmaya gitme eğiliminde.

Gördüğüm kadarıyla Tayyip Erdoğan, MSP ve daha sonra Refah Partisi’nin ve dolayısıyla Erbakan’ın hiçbir zaman ilk tercihi olmuyor. Ama parti içerisinde sürekli başkalarının öne sürülmesine rağmen her defasında Erdoğan, öne geçmeyi başarıyor.

H.B.:Kazanma ihtimali olan prestijli adaylıklarda genel merkezin tercihi hiçbir zaman Tayyip Erdoğan olmadı. Orada da hep mücadele verdi. Ama yapılan anketler, parti tabanının tercihleri hep onu gösterdi.

Partisinin ona engeller çıkarmasının altında yatan sebep nedir?

H.B.:Gelecek tehlikesi.

Ö.Ö.: Farklı bakış açısına sahip olması. Nereye el atsa farklı bir biçimde çalışıyor, yenilikler getiriyor ve girdiği her seçimde partisinin oylarını yükseltiyor. Giderek popülaritesi artıyor ve giderek parti genel merkezi ona kuşkuyla bakıyor. Şansı olmayan yerlerde aday gösteriliyor. Milletvekili olurken bile bu böyle. Beyoğlu Belediye seçimlerinde kadınlarla beraber çalışmayı başlatıyor. Oysa o sırada parti “kadınların görev almaları caiz midir?” tartışmasıyla uğraşıyor.

H.B.: Ama onun başta yadırganan yöntemleri bir müddet geçtikten sonra partinin politikası hâline geliyor. Kadınların siyasi faaliyetlere kazandırılması, seçim çalışmalarında müziğin kullanılması gibi pek çok şey… Başlangıçta bu yeniliklere tepki gösteriliyor ama sonra Tayyip Bey’in yöntemleri parti tarafından benimseniyor. Parti o zaman kadınları üye dahi yapmıyor. Bir partili arkadaş ilk kadın üye için şunları söylemişti:

“Biz onu yanlışlıkla, ‘kadın üye almıyoruz’ diyemeyeceğimiz için mecburen üye yaptık.” Biz bu kitapla tüm bunları ortaya koymaya çalıştık.

ERDOĞAN’IN YAPTIĞI EN İYİ ŞEY VE EN BÜYÜK HATASI

Onun hayatına tanıklık edenler sizce yaptığı en iyi şeyi ve en büyük hatasını ne olarak görüyorlar?

H.B.: Yaptığı en iyi şey yöneticilik. Bir orkestra yöneticisi gibi…

Tayyip Erdoğan orkestradaki enstrümanları çalmasını kendi bilmiyor ama bunu en iyi çalmasını bileni bulmayı ve ona sanatını özgürce icra etmesi için uygun ortam sunmayı çok iyi biliyor. Böyle bir yöneticilik vasfı var.

Bana sorarsanız en büyük hatası: Dili yüreğine çok yakın… Sekiz yıldır başbakanlık yapan birisinin içinden geçeni bu kadarçabuk söylememesi gerekiyor ama o söylüyor.

Ö.Ö.: Bu da sahiciliğini pekiştiriyor. En iyi işi Türkiye’yi değiştirmesi. Birden değil, toplumu ürküterek değil, devrimci değil ama evrimci bir anlayışla, herkese benimseterek, kalıcı şekilde toplumu değiştirmesi. Hatası olarak ise bazı arkadaşlar onun bu değişimi devam ettirecek insanları şimdiden öne çıkarması gerektiğini düşünüyorlar. Bu konuda bir takım eksiklikler görenler var.

Tayyip Erdoğan’ın başbakan olmadan önceki hâliyle sonrası arasındaki farklılıklarını, değişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

H.B.: Değişim onda zaten her zaman mevcut. Siyasete girdiği ilk günden beri kendisini geliştirmeye, yeni bir şeyler öğrenmeye ve uygulamaya çalışıyor. Bu onun çok doğal bir özelliği...

Onun çizgisini 28 Şubat’a dayandıranlar var oysa ondaki bu damar ve farklılık Milli Görüş içerisinde daha en baştan beri mevcut. Daha 1978’de partisinin genel merkezinden farklı bir listeyi destekliyor.

1993’te Refah Partisi Kongresi’nde Erbakan “herkesin anadiliyle konuşması gerektiğinden bahsediyor… Bu konuşmayı Erdoğan’a yakın arkadaşlar hazırlamıştı mesela.

Ö.Ö.: Tayyip Bey Milli Görüş içerisinden geldiği için o yapının bir parçası olarak algılanıyor, öyle yansıtılıyor. Oysa Milli Görüş’ten çok önde görüşleri var. Erdoğan’ın o günlerdeki demokrasi algısı neyse bugünkü algısı da aynı. Milli Görüş’ten ayrıldıktan sonraki hâlini onun değişimi olarak yansıtıyorlar.

Erdoğan, değiştiği için değil, dün neyse bugün de o olduğu için Tayyip Erdoğan oldu. O gün tüp geçitten bahsediyor, başbakan olunca hemen tüp geçidi yapmaya başlıyor. Bugün milyonlarca insanı taşıyan ve dua alan metrobüs önerisini daha belediye başkanıyken getiriyor ama yaptırtmıyorlar. Bizzat yaşayarak tanık olduğu sosyal güvenlik sorununu başbakan olunca derhâl hallediyor. Demek istediğim düşünceleri ve icraatları arasında bir devamlılık çizgisi var. “Her seçmenle 10’ar dakika konuşsa…”

Kitabınızda bazen kendini ona siper eden, hatta Hasan Yeşildağ gibi onu korumak için kasıtlı olarak beraber hapse girenlerden bahsediliyor. Erdoğan’a bu derece inanmış insanlar hep var mıydı?

H.B.: Ona bu derece bağlı olanlar hâlâ var. Bir yoldaşı söyle söylüyor: “Seçmenlerin her biriyle 10’ar dakika konuşsa ona oy vermeyecek kimse yoktur.” Bu etkilenmenin tılsımı da “sahicilik”, halktan birisi olması.

Kitabınızda insanların anlattıkları arasında Erdoğan’a yönelik basına yansıyan ve yansımayan suikast girişimleri de var. Benim duyduğum 17 girişim ihbarı alınmış. Mevcut durumda hâlâ devam ediyor mu bu tehditler?

H.B.: Biz sadece iki tanesini yansıttık. Başbakanlık döneminde çok daha fazlası var. Biz hâlâ devam ettiğini zannediyoruz. Sadece Pınarhisar’da dört ay hapis kaldığı süre içerisinde 13 bin kişinin ziyarete geldiği doğru mu?

H.B.:13 bin mektup geldi. Ziyarete gelenler 30 bini aşkındı. 30 bin kişiyle nasıl görüşebilir diyenler oluyor ama gelenler toplu hâlde görüşüyor ve kısa kısa hal hatır soruyorlar. Aslında onun hapis yattığı dönemde Pınarhisar, tarihinde görmediği bir ekonomik canlılık yaşadı.

Kitabınızdan, onun yakınında bulunanların tanıklıklarından türlü tehdit ve suikast ihbarına rağmen son derece tevekküllü ve gözüpek, hatta tedbiri elden bırakıp ölüm riskini bile bile göze alan bir Tayyip Erdoğan portresi çıkıyor. Bazen açıkça kendini hedef konumuna koyabiliyor. Erdoğan gerçekten böyle birisi mi?

H.B.: Hem öyle hem de değil. Hem çok atak, girişimci ama aynı zamanda çok tevekküllü… Yapılması gerekenleri yaptıktan sonra tevekkül ediyor. Derin bir inanmışlığı var ve bu inanç onu özgürleştiriyor. “Bu yolda böyle bir akıbeti yaşamak varsa, yaşarız” diyor ve öyle yoluna devam ediyor. Ona bu duyguyu veren derin inanmışlığı…

Ö.Ö.: Evet böyle birisi. Bu onun imanıyla ilgili… Ama Kasımpaşa’da büyümüş, oradan da bir şeyler var. Siirt seçimlerinde yine suikast ihbarı alıyorlar. Hatta suikastçiyi de tanıyorlar. Emniyetçiler ona çelik yelek giydiriyorlar. Basın toplantısında, bir gazeteci “Çelik yelek giymişsiniz” deyince, mitinge çıkarken çelik yeleği çıkarıp öyle çıkıyor halkın karşısına. Hapishanede de savcıya yine Erdoğan’a karşı suikast yapılacağı bilgisi geliyor, savcı onu yelek giymeye zorluyor. Tayyip Erdoğan iki rekât namaz kılıyor ve “Ben yeleğimi giydim” diyor. Bunlar rol icabı ya da mesaj vermek için yapılan şeyler değil. Bunlar onun ruhunu yansıtan şeyler. Başından beri bir imaj-maker’ı, önüne yazılı bir metin koyan olmamış. Onun tevekkülünün yanına bir de delikanlı duruşunu eklemek gerekiyor.

Delikanlı bir adam ve bunu sokaktaki adam algılayabiliyor. Yanında bulunanlardan birisi şunu anlatıyor: Sarhoş adamın biri Tayyip Erdoğan’a sarılıyor ve:

“Ben senin yürüyüşüne hastayım” diyor. Olay bu yani... İnsanlar onun yürüyüşüne, duruşuna hasta. Basının yansıttığı Erdoğan’da bunlar görülmüyor ama Anadolulu bunları görüyor.

“Öfkesi vicdanın sesi”

Kitabınızın taraflı olduğu eleştirileri için ne diyorsunuz?

H.B.: Masal anlatıyorsunuz anlamında “Kemalettin Tuğcu” romanlarına benzetenler çıkmış. Oysa hiç de duygusallığa yer verelim diye uğraşmadık.

Ona sadece hapisteyken gelen 10 tane mektuba yer verseydik o zaman duygusallığı patlatırdık. Oysa biz birine bile yer vermedik.

Peki TayyipErdoğan’ı temel özellikleriyle tek bir cümlede tarif etseniz desem nasıl anlatırdınız?

H.B.: Öyle derin bir inanmışlığı var ki bu onu özgürleştiriyor.

Ö.Ö.: Temel vasıfları; merhameti, sahiciliği, samimiyeti, takvası ve delikanlılığı… Bilhassa delikanlılığını çok önemsiyorum. Kendi aramızda onu şöyle özetledik:

“O, Türkiye’deki değişimin merhametli lideri; öfkesi bile nefretinin değil vicdanının eseri…”

İnsanlar onun yürüyüşüne, duruşuna hasta. Basının yansıttığı Erdoğan’da bunlar görülmüyor. Ama Anadolulu bunları görüyor.

ihlassondakika.com

Sukût-u_Hayal
11-12-2010, 22:11
Muhtar bile olamaz denilen birinin 8 yılda ülkeyi nerden nereye getirdiği ortada ... Allah ondan razı olsun başımızdan eksik etmesin ....

Sağol canım paylaşımın için .... ;1

hüma
11-12-2010, 23:06
Mahkûmiyetinin ilan edildiği gün... Bazı gazetelerin manşetleri hâlâ akıllarda: “Artık muhtar bile seçilemeyecek...”

bu yazıyı okuyunca halet-i ruhiyem değişti bi anda,içim çoştu...
sokağa çıkıp bağırasım geldi,hani diye sorasım...
sağolasın salihacım halen uyuyan beni uyandırdığın için...;1

Blur
11-12-2010, 23:10
Teşekkürler..

İntifada
11-12-2010, 23:12
Tayyip'in bitişi

24.09.1998-Hürriyet

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 aylık mahkumiyet kararı Yargıtay tarafından onaylandı. Erdoğan'ın siyasi yaşamı, bu kararla bitmiş oldu. FP'nin liderleği için adı sık geçen Erdoğan artık muhtar bile seçilemeyecek...

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, FP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Siirt'te yaptığı şiirli konuşmasından aldığı 10 aylık mahkûmiyet kararını dün onadı. Erdoğan, TCK'nın 312/2 maddesindeki, ‘‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’’ suçundan ceza aldığı için siyasi yaşamı noktalandı. Bu kararla Erdoğan, seçilme yeterliliğini kaybetti. Yargıtay'ın Erdoğan'ı, ‘‘siyasetten emekli eden’’ kaderini çizen onama kararını bugün açıklaması bekleniyor.

FP liderliğine oynayan Erdoğan'ın belediye başkanlığı, İçişleri Bakanlığı'nın başvurusu üzerine Danıştay 8. Dairesi tarafından düşürülecek. Siyasetten yasaklı hale gelen Erdoğan, bir daha hiçbir partiye üye olamayacak. Milletvekili, belediye başkanı, muhtar bile seçilemeyecek.

M.Atilla
11-14-2010, 12:07
okunmasını tavsiye ettiğim bir kitaptır..Recep Tayyip Erdoğan'ın nasıl aşamalardan geçerek, nasıl engelleri aşarak bir lider haline geldiğini ayrıntılı şekilde anlatan bir eser..

merve
11-14-2010, 12:37
Çok samimi bir biçimde dile getirmişler :) Sevdim..
Bende yürüyüşüne hastayım yahu hiçbir şey yapmasın yürüsün yeter :ayutandım:;ı::)

orhan gündoğdu
11-25-2010, 21:44
okunmasını tavsiye ettiğim bir kitaptır..Recep Tayyip Erdoğan'ın nasıl aşamalardan geçerek, nasıl engelleri aşarak bir lider haline geldiğini ayrıntılı şekilde anlatan bir eser..
ben sana anlatayım.hani atatürkün nutku gibi uydurma yazıyla anlatılmaz.erdoğanı anlatmak için ta kasımpaşadan başlayıp ondan önce rizeden başlayacaksın ailesini tanıyanlardan başlayıp daha sonrada 30 senedir ak dediğine nasıl kara dediğine geleceksin . özelliklede 1991 ile 2001 arası ise tam bir facia erdoğan için .neyse..

orhan gündoğdu
11-26-2010, 18:50
Muhtar bile olamaz denilen birinin 8 yılda ülkeyi nerden nereye getirdiği ortada ... Allah ondan razı olsun başımızdan eksik etmesin ....

Sağol canım paylaşımın için .... ;1
yani başbakan olamaz kimse demedi.lider olmaz.dava adamı olmaz demek istediler.rüzgarın şişirdiği yelken gibi nereen eserse oraya.örneğin batıdan esiyor batının yanında hiç sorgulama yok.bakıyorsun doğudan esiyor busefer doğu ya dönüyor.örneğin yine bakıyorsun islam alemi aleyhinde imza atıyor onu kmufle için 3 general görevden alırsın lübnanda nara atarsın.ama sadce nara atarsın hiçbir fiiliyat yok çünkü kalp batıdan yana .

EpiVaTeS
11-26-2010, 18:51
yani başbakan olamaz kimse demedi.lider olmaz.dava adamı olmaz demek istediler.rüzgarın şişirdiği yelken gibi nereen eserse oraya.örneğin batıdan esiyor batının yanında hiç sorgulama yok.bakıyorsun doğudan esiyor busefer doğu ya dönüyor.örneğin yine bakıyorsun islam alemi aleyhinde imza atıyor onu kmufle için 3 general görevden alırsın lübnanda nara atarsın.ama sadce nara atarsın hiçbir fiiliyat yok çünkü kalp batıdan yana .

lan bilgisiz...
üç generali açığa aldılar konusuna gel...
Moron olmuş suratını görmek için sabırsızlanıyorum...
Bilgisiz cahil...

unnamed
11-26-2010, 18:55
lan orhan hakkaten andavalsın he..
hiç birşe yaramayan, birilerinin güdümünde kendini güvende hisseden insancıksın...
laf söylüyoruz, duvara söylersek anlardı...
sen bi duvar kadar bile olamadın...

M.Atilla
11-26-2010, 19:46
ben sana anlatayım.hani atatürkün nutku gibi uydurma yazıyla anlatılmaz.erdoğanı anlatmak için ta kasımpaşadan başlayıp ondan önce rizeden başlayacaksın ailesini tanıyanlardan başlayıp daha sonrada 30 senedir ak dediğine nasıl kara dediğine geleceksin . özelliklede 1991 ile 2001 arası ise tam bir facia erdoğan için .neyse..

İlla ki anlatacaksanız tüm bildiklerinizi hani o bahsettiğiniz rizeden başlayarak o facia dönemi olarak nitelediğiniz dönemle devam ederek anlatınız..cümlenin başına "ben sana anlatayım" cümlenin sonuna "neyse" koymakla anlatım olmaz..ancak benim bildiklerim yaz yaz bitmez forumlarda yazarak konuşulacak kadar az değil diyorsanız siz de bir kitap yazınız..tabi ki alan olur mu bilemem...

orhan gündoğdu
11-27-2010, 17:43
lan bilgisiz...
üç generali açığa aldılar konusuna gel...
Moron olmuş suratını görmek için sabırsızlanıyorum...
Bilgisiz cahil...
geldim ama yazdıkların boş.rütbe esasları bilmediğinden yada hangi makam nereye atanır bilmediğinden atıyorsun.boş yazıyorsun..

orhan gündoğdu
11-27-2010, 17:51
İlla ki anlatacaksanız tüm bildiklerinizi hani o bahsettiğiniz rizeden başlayarak o facia dönemi olarak nitelediğiniz dönemle devam ederek anlatınız..cümlenin başına "ben sana anlatayım" cümlenin sonuna "neyse" koymakla anlatım olmaz..ancak benim bildiklerim yaz yaz bitmez forumlarda yazarak konuşulacak kadar az değil diyorsanız siz de bir kitap yazınız..tabi ki alan olur mu bilemem...


28 şubatın yazıldı alan çok oldu merak etme.hemde bizzat şahitleriyle .daha hapiste iken askeriyeye ne kadar taviz vereceğini anlatan bir insandan bahsediyoruz..dahasıda var.mesala partiyi böleceğini ilk öğrenen kişi olarak nurettin yıldız hocaya sorabilirsiniz.bak ben isimde veriyorum.yani işkembeyi kübradan atmıyorum.

orhan gündoğdu
11-27-2010, 17:55
lan orhan hakkaten andavalsın he..
hiç birşe yaramayan, birilerinin güdümünde kendini güvende hisseden insancıksın...
laf söylüyoruz, duvara söylersek anlardı...
sen bi duvar kadar bile olamadın...

lan unluamed andavallık inan sana çok yakışıyor.ben sana birilerinin güdümünde olma gel islamın güdümünde RESULULLAHIN güdümünde ol diyorum andavallığın yüzünden gidip batının veya işbirlikçilerinin güdümünde oluyorsun.gel her olaya islam penceresinden bak diyorum yok biz erdoğanın pencersinden bakacağız diyorsun.lafı anlamayan cidar dan beter olan kim dersin.aynaya bak göreceksin.batı ve işbirlikçilerden bahsettiğinde tekrar aynaya bak ne kadar çirkinleştiğini göreceksin.ancak islam penceresinden bakın bak kendin bile kndine hoş gelecek..

Mavera
11-27-2010, 18:00
siz bu orhani adam yerine koyup cevap veriyorusnuz ya size helal olsun arkadaslar :).. bunlar ezbere konusan insanlardir her mesajinda din, iman derler ama gider iftar gibi kutsal bir ortami basmaktan geri kalmazlar..

orhan gündoğdu
11-27-2010, 18:11
siz bu orhani adam yerine koyup cevap veriyorusnuz ya size helal olsun arkadaslar :).. bunlar ezbere konusan insanlardir her mesajinda din, iman derler ama gider iftar gibi kutsal bir ortami basmaktan geri kalmazlar..
mavera sanada defalarca yazmama rağmen ya kafan gerçekten basmıyor yada aptal numarası yapıyorsun.dedikki iftara gideb birisiyle konuşmadan böyle saçma sapan yazma .yoksa seni adam yerine koyup mesajlarına cevap yazmam.aynı iftiraları atıp duruyorsun.dediğim gibi senin gibi gençlikle bu ülkenin sonu hiç hoş görülmüyor.çünkü yalancı bir okadarda ukalasın

Mavera
11-27-2010, 18:14
ne yani iftari basanlar arasinda sen yokmuydun yok yazilarindan sende sözde mücahit havasi görüyorum yani sadece laf..
birde ikide bir yalan, iftira, camur gibi laflari kulaniyorsun ya herhalde bunlardan iyi anliyorsun yani tecrübe konusuyor :)

orhan gündoğdu
11-27-2010, 18:25
ne yani iftari basanlar arasinda sen yokmuydun yok yazilarindan sende sözde mücahit havasi görüyorum yani sadece laf..
birde ikide bir yalan, iftira, camur gibi laflari kulaniyorsun ya herhalde bunlardan iyi anliyorsun yani tecrübe konusuyor :)
şükürki yoktum ayrıca benim yazdıklarımda bir tane iftira bulamssın.ama seninkiler delilsiz uydurma bakış açısı husumet olan bririnin yazıları gibi duruyor..

Mavera
11-27-2010, 18:28
şükürki yoktum ayrıca benim yazdıklarımda bir tane iftira bulamssın.ama seninkiler delilsiz uydurma bakış açısı husumet olan bririnin yazıları gibi duruyor..

bak simdi kalbimi kirdin hic bir müslüman kardesine yalanci dermi hani sen tebligciydin bize dogru yolu gösterecekdin niye simdi böyle kiviriyorsun orhan :)

orhan gündoğdu
11-27-2010, 18:38
bak simdi kalbimi kirdin hic bir müslüman kardesine yalanci dermi hani sen tebligciydin bize dogru yolu gösterecekdin niye simdi böyle kiviriyorsun orhan :)
asla kıvırmam sözümün arkasındayım her zaman.evet müslüman yalan söylemez ve iftira atmaz.sen bukadarını biliyorsunda ikide bir neden iftira atıyorsun sevgili kardeşim..

Mavera
11-27-2010, 18:46
asla kıvırmam sözümün arkasındayım her zaman.evet müslüman yalan söylemez ve iftira atmaz.sen bukadarını biliyorsunda ikide bir neden iftira atıyorsun sevgili kardeşim..

hadi ya peki simdi ne oluyor biz cehennemlikmi ouyoruz orhancim..

İntifada
11-27-2010, 18:59
Orhan sahaya üçlü çektir foruma...

EpiVaTeS
11-27-2010, 22:08
Evet o kadar bilgilisin ki...

EDOK komutanının 3.Ordu Komutanından üstün olduğunu söyleyecek kadar...
Lan dürzü yürü git...

unnamed
11-27-2010, 22:28
lan unluamed andavallık inan sana çok yakışıyor.ben sana birilerinin güdümünde olma gel islamın güdümünde RESULULLAHIN güdümünde ol diyorum andavallığın yüzünden gidip batının veya işbirlikçilerinin güdümünde oluyorsun.gel her olaya islam penceresinden bak diyorum yok biz erdoğanın pencersinden bakacağız diyorsun.lafı anlamayan cidar dan beter olan kim dersin.aynaya bak göreceksin.batı ve işbirlikçilerden bahsettiğinde tekrar aynaya bak ne kadar çirkinleştiğini göreceksin.ancak islam penceresinden bakın bak kendin bile kndine hoş gelecek..

la orhan bırak bu işbirlikçi safsatalarını..
dün baş üstünde taşıdığınız başkanınız sizden ayrıldığı ilk gün işbirlikçi oluyor...
gelde gülme...;D;D
orhan işbirlikçi ne demek?
orhan gözünü seveyim her eyrde ben müslümanım deme, senin gibiler yüzünden insanlar islamı yanlış tanıyor...

İntifada
11-28-2010, 00:13
Taraftarın biiz çekeriz cefa...
Orhan baba bizi bırakma...

orhan gündoğdu
11-28-2010, 21:00
la orhan bırak bu işbirlikçi safsatalarını..
dün baş üstünde taşıdığınız başkanınız sizden ayrıldığı ilk gün işbirlikçi oluyor...
gelde gülme...;D;D
orhan işbirlikçi ne demek?
orhan gözünü seveyim her eyrde ben müslümanım deme, senin gibiler yüzünden insanlar islamı yanlış tanıyor...
göğsümü gere gere her yerde müslümanlığımla gurur dyuyarım.hiç çekimnmeden ehli sünneti her yerde savunurum.olaylara islam penceresinden bakarım RESULULLAH yaşasaydı böyle işlerde ne yaprdı tahlilini yapardım çünkü bu islamın gereğidir.şimdi soruyorum RESULULLAH efendimiz yaşasaydı bu anlaşmalara imza atarmıydı..ikincisi sen islamı öğrenme gayretinde ol.çok şey öğrenirsin.öğrendiğindede böyle geri kafalı sözler etmessin.yani islami senin yüzünden yanlış tanıorlar gibi.aç itikada risalesi oku.okey maslarından sana fayda gelmez.kahvehanelerden uzak durki bilgin artsın...