http://files.myopera.com/EyLuLce/blog/35438_10150207377100591_370805975590_13018377_1149 854_n.jpg


İçimde biriktirdiklerimin, azgın dalgalar gibi ruhumdan fışkırmasıdır!

Siz! Beni kalp yerine taş taşımakla itham edenler! Küçük şeyleri büyütüp, süsleyip, botokslu mutluluk yaşayanlar ya da yaşadığını sananlar! Tüm gerçekleriniz de aşklarınız gibi plastik. Ne sıcağa geliyorsunuz ne soğuğa, kolay deforme oluyorsunuz...

Aşkın yedek parçası ve de parçacısı yoktur! Bir yerinden eksildimi zayi olanın boşluğunu dolduramazsınız. Vitrinlere süs eşyası gibi koyulacak, modası geçince yenisi ile değiştirilecek veya zamana uyum sağlamak adına restorasyon yapılacak bir his değildir...

Aşk, bedenin ve ruhun yaradılışı gibi; toprakda can bulur toprakda can verir. Gözyaşlarınla harmanlar, yüreğinin ateşi ile pişirirsin... Ebru sanatı gibidir, sabır en büyük emekçisidir. Birbirine karışan duygular tam bir renk cümbüşüdür. Kimi zaman neşe'i bülbül kimi zaman aklı yitik hoyrattır...

Deliyim! Taktığım aşk küpeleri,
Elimde çalmaz fahişe sevdaların zilleri,
Neşem beni yürekden duyanadır!
Aşk zavaklarına kalbim, kulağım kapalıdır.

Özümden gelmeyeni akıtmam dışıma,
Yalanı koymam pişirdiğim aşıma,
Gönlüm erişmeye görsün cananına,
Sevi demlerim uzanıp yamacına...


Elif Battal