Kocaman bir bahçe var salonumun tam ortasında.
Çakıl taşlarından oluşmuş koca bir bahçe…
Gözümü kapatıyorum yosunlu minik yeşil havuzumu görüyorum düşlerimde.
İçinde bir nilüfer, nilüferin üzerinde kurbağa prens...

Deniz kenarındaydı önce.
Rüzgarla birlikte savruluyordu.
Sonra toplandı,uzun uzun yolculuklar yapacaktı.
Soğuk bir mart ta son buldu hikayesi.
Sonra ısındı,ısındı ve dönüştü.
Usta nefeslerde şekillendi, ardından usta eller doğayı misafir etti zarif yüzeyine.

Doğadan ilham alan bir bahçe yarattım kendime.
Yumuşak bir renk seçtim kendime.
Çicek rengi olsun istedim.
İçimi açsın,baharı anımsatsın,doğayı hatırlatsın diye...

Denizlerin altındayım.
Sessiz.Karanlık.. Herşey berrak.. Yavaşça süzülüyorum daha da derinlere..
İçimden geçiyor tuzlu sular, hissediyorum. Hafifliyorum , hafifliyorum.

Gökten iki elma düştü bu sefer.
Masal benim masamın üzerinde bitti.
Birini kendime aldım, birini O'na