fatih kısaparmak balon baskılı balon Elif Çakır - AK Parti ve Ustalık Dönemi - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Elif Çakır - AK Parti ve Ustalık Dönemi


Cihannur
07-12-2011, 20:21
Elif Çakır

http://img703.imageshack.us/img703/552/elifcakir.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/703/elifcakir.jpg/)

AK Parti ve ustalık dönemi

Önce meclisimizin “yeminsiz” ana muhalefetinin kapısından (mecazi anlamda) geçerken bir selam verelim, sonra iktidarın kapısına gelip duracağım. “Arkadaşlarımız olmadan asla” diyerek çıktıkları yolun yol olmadığının farkında değiller.

Ancak bu “yeni CHP”nin, “hakiki CHP, öz hakiki CHP”ye kadar yolu olduğunu ileride tartışacağız.

Allah, AK Parti’ye “ustalık” döneminde sabırlar versin, Başbakan’a da tahammül gücü...

Ustalık dönemi demişken...

Başbakan, perşembe günü AK Parti grup toplantısında mealen “bu arkadaşları rahat bırakın, istedikleri gibi mızıkçılık yapsınlar, mazur görülmek için haklı sebepleri var, biz işimize bakalım, memleketin önemli sorunları var” dedi ve noktayı koydu: Meclis çalışmaya devam edecek.

Bu dönemi “ustalık” olarak tanımlayan AK Parti hükümetinin, yeni dönemde “usta”lığa yakışır bir şekilde organize olması gerekiyor.

Çılgın projeleri, eğitimde, sağlıkta yapılan hizmetleri bir kenarda tutarsak, ülkenin önünde iki önemli mesele var.

Birincisi Anayasa. İkincisi ise demokratikleşme süreci kapsamında açılımlar ve Kürt kimliği.

Vesayetçi Anayasa’dan nasıl kurtulacağımızı biliyoruz ve daha sivil bir anayasanın nasıl olması gerektiğini de. Ülkenin neredeyse yüzyıllık bir sorunu olan, bugüne kadar 70’e yakın “rapor” hazırlanan, kökleri Osmanlı dönemine kadar varan “Kürt Sorunu” konusunda ise hâlâ zihinlerimiz berraklaşmış değil.

Ancak şunun altını çizmek gerekiyor ki, “Kürt Sorunu” ilk kez AK Parti iktidarı döneminde tozlu raflardan indirilerek yeni bir siyasal döneme girilmiştir.

Yapılanların yeterli olup olmadığını ayrıca tartışabiliriz, Kürtlerin daha fazla beklemeye tahammüllerinin kalmadığını ve artık daha somut önerileri ellerinde tutmak ve görmek istediklerini de. “Demokratik Açılım” sürecinde geçtiğimiz dönemde aksaklıklar yaşandı. Bir taraftan devletin resmi kanalı TRT Şeş, Kürtçe yayın yaparken diğer taraftan Kürt halkının dil konusundaki haklı talepleri tartışma konusu olmaktan çıkamadı.

Dağdakiler ellerindeki silahı bıraksınlar ovada siyaset yapılsın çağrısı yapılmışken, Habur kapısında dağdan inenler tutuklandı.

Elbette yüzyıllık ve artık kangren olmuş bir sorunun üzerinde sihirli bir değnek yok. Aksaklıklar, sorunlar yaşanmadan bu mesele çözülmeyecek. Büyük bir sabır ve tahammülü de beraberinde getiriyor.

Bu sıkıntıların yaşanmasında ki en büyük etkenlerden biri, bence “Açılım Süreci”nin “İçişleri Bakanlığı” tarafından yürütülmesiydi. Oysa öncelikle devletin güneydoğuya “güvenlikçi” bakış açısını değiştirip “sivil” bir bakış açısı geliştirmesi gerekiyor. Bugüne kadar güvenlikçi açıdan bakıldığından dolayıdır ki sorun daha derinleşmiş ve kökleşmişti. Oysa bölgede, koruculuk sistemin kaldırılması, güvenlikçi bakış açısının değiştirilip Kürtlerin her türlü kültürel ve sosyal haklarının kabul edilmesi meseleye daha çözüm odaklı bir yaklaşım olacaktır.

Neler yapılabilir?

Bu dönemde, “Açılım Süreci” kesinlikle “İçişleri Bakanlığı”ndan alınmalı ve yeni kabinede, ülkenin doğusundan batısına sadece demokratikleşme sürecini takip edip koordine edecek bir birim oluşturulmalı.

Bu birim sadece Kürtler için değil, ülkenin tüm vatandaşlarının demokratik haklardan kaynaklanan sorunlarıyla ilgilenmeli.

Başbakan yardımcılarından birisi bu görevle görevlendirebilir.

Bu birim demokratikleşmeyle alâkalı ilgisi olan bütün bakanlıklar arasında koordinasyonu sağlayacak bir işleve sahip olmalı. Tepeden tırnağa bütün mevzuatı gözden geçirmeli ve takip etmeli. Bu süreçte Kültür Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile Bakanlığı gibi makamlar için, devletin resmî refleksiyle değil daha sivil bakabilecek, haklar ve özgürlükler perspektifinden yaklaşacak isimlerin tercih edilmesi gerekiyor.

Güneydoğu’da, taş atan çocukların, kapanan kepenklerin arkasında bambaşka bir hayat olduğunu bilecek, oraların kültürel zenginliklerini ortaya çıkartabilecek, aynı zamanda turizm açısından cazip hale getirebilecek altyapıya sahip isimler olmalı bunlar.

Ve bölgeye yönelik politikaların özünde, bunları bir “lütuf”muş gibi hissettirmeyecek bir samimiyet bulunmalı.

Kaynak: http://www.stargazete.com/yazar/elif-cakir/ak-parti-ve-ustalik-donemi-haber-363554.htm

Star 02.07.2011