Ertuğrul ÖZGÜL
12-17-2009, 19:23
Konya'da konuşan Başbakan Erdoğan gündemdeki önemli konulara değindi ve terör provokasyonlarına karşı dikkatli olunması uyarısında bulundu.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu kirli tezgahtarlara asla bu meydanı bırakmayacağız. Bu süreci asla ve asla yavaşlatmayacak, durdurmayacağız. Milli birlikten, kardeşlikten geriye dönüş asla ve asla olmayacak. Durursak ülke kaybeder, yavaşlarsak millet kaybeder, vazgeçersek memleket kaybeder, Konya kaybeder, Konya ile birlikte 80 vilayetimiz kaybeder'' dedi.
Konya'da toplu açılış ve anahtar teslim töreninde konuşan Erdoğan, ülkenin yüksek faiz ve enflasyon yoluyla bedeller ödediğini kaydederek, ''Ama bunlar 'milliyetçiyiz' dediler. O faizi, o enflasyonu neden düşürmediler?'' diye sordu.
Milletin kaynaklarının çarçur edilmesine göz yumulduğunu, hükümeti yüzde 30 enflasyonla devraldıklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Şu anda enflasyon nerede? 5.5... Aradaki fark yüzde 25. Bu yüzde 25 enflasyon nerede kaldı? Benim vatandaşımın cebinde kaldı. Enflasyon canavarından hükümetimiz benim vatandaşımı kurtarmış vaziyette. Önce bunlar, bunun hesabını versinler. Bir gecede Merkez Bankası'nı nasıl soyduklarını, onun soyulmasına nasıl müsaade ettiklerini, göz yumduklarını, geçen hafta Meclis'te anlattım, bir şey diyebildiler mi? Şimdi ayın 26'sı var. Bakalım merak ediyorum ne diyecekler? Ama daha söyleyecek çok şeylerimiz var. Ondan sonra çıkın bu iktidarı ihanetle, hıyanetle suçlayın.''
Konuşmasında, Atatürk'ün Konya'daki 5 tarihi eserin acilen tamir edilmesiyle ilgili 19 Şubat 1931'de dönemin Başbakanı İsmet İnönü'ye yazdığı telgrafı okuyan Erdoğan, bu eserlerin kendi dönemlerine kadar köklü bir tamirat görmediğini, ilk kez kendilerinin ciddi olarak bu eserleri ele aldıklarını ve tarihe, kültüre, medeniyete kazandırdıklarını söyledi.
Erdoğan, ''Biz buyuz. Milleti sevmek bu, milliyetçi olmak bu. 3.5 yıllık iktidarları döneminde sadece 46 vakıf eseri onarabilmişler. Biz şu ana kadar tam 3 bin 383 vakıf eserini onardık. Düşünebiliyor musunuz? Çocukların, genç nesillerin hizmetine sunduk. Tarih budur. Bunlara sormayacak mı? Soracak tabii. Benim milletim de soracak, milliyetçiler de bunu soracak'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, farklı ülkelerdeki Türk tarihi eserlerini onardıklarını, TRT Türk ile dünyaya kendi dillerinde seslendiklerini anlattı.
''TEZGAHTA PİYASAYA SÜRÜLENLER BAYAT''
CHP'nin 1989'dan beri Doğu ve Güneydoğu meselesine ilişkin raporlar hazırladığını hatırlatan Erdoğan, kendilerinin bu raporlarda şu anda bile kabul edemeyecekleri çok ileri öneriler bulunduğunu belirtti.
Raporlarda, ana dilde eğitimin bile tavsiye edildiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''CHP'ye diyorum ki 'bu raporlarda böyle söylemişsiniz. Şimdi başka söylüyorsunuz.' Tabii bize kızıyor, köpürüyor, kalkıyorlar, oturuyorlar. 'CHP'nin böyle bir raporu yok' diyorlar. Şimdi ben yine söylüyorum. Dün 'acaba yanlış mı yaptık' diye merak ettim, arkadaşlara dedim ki, 'şu CHP'nin web sitesini bir açın'. Hakikaten web sitesini açtık ve baktık ki o raporlar orada duruyor. Kendi partisinin web adresini bilmiyorsa ben şimdi Konya'dan hatırlatıyorum. 'chp.org.tr.' Açsın baksın. Dün baktık ve gördük. Sayın Baykal senin resmi web sitende o raporlar öyle duruyor. Sen neyi inkar ediyorsun? Gerçeklerle neden yüzleşmiyorsun? Kendi kendini neden inkar ediyorsun?''
Hazreti Mevlana'nın, ''İki parmağının ucunu gözlerine koy bir şey göremezsin dünyadan sen. Sen göremiyorsun diye bu alem yok değil ki'' sözlerini hatırlatan Erdoğan, ''Olay bu. İşte muhalefet gözünü kapatmış, başını kuma gömmüş ülkeyi de göremiyor, milleti de göremiyor, bu ülkenin, bu milletin meselelerini de ne yazık ki göremiyor'' dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bakın buradan bazı önemli hususları sizler aracılığıyla iletmek istiyorum. Her zaman söylüyorum. Terörden nemalananlar var, gençlerin ölümünü kendileri için çıkara çevirenler var, ülkeyi huzursuzluğa, istikrarsızlığa mahkum edip buradan kendilerine çıkar devşirmek isteyenler var. Yıllarca böyle yapmışlar. Siyaseten, manen, maddeten böylece ayakta kalmışlar. Adeta benim genç yavrularımın, gencecik delikanlıların kanıyla beslenerek bugünlere gelmişler. Şimdi bu çevreler bizim milli birlik ve kardeşlik projemizden rahatsız oluyorlar. Kurdukları kirli çıkar çarkına çomak sokulmasından rahatsız oluyorlar. Ortada çok kirli bir tezgah var. Ama tezgahta piyasaya sürülenler bayat. Kardeşliğimizi, huzurumuzu, birlik ve bütünlüğümüzü bozmaya, sadece akamete uğratmaya dönük kirli bir oyun oynanıyor. Çocuklar istismar ediliyor, gençler kullanılıyor. Hem doğudaki, hem batıdaki insanımız tahrik ediliyor, 'gençlerin kanı aksın, şehitler gelsin, gençler dağa çıksın, ülkenin kaynakları erisin, huzursuzluk devam etsin' diye. Benim milletim bu oyuna, bu tezgaha gelmeyecek. Bu kirli senaryolara alet olmayacak. Bu düzmece provokasyonlara prim vermeyecek, ben buna inanıyorum.''
''TERÖRE HİZMET EDİYORSUNUZ''
''Bu kirli tezgahın içinde bilerek ya da bilmeyerek bazı medya kuruluşları da var'' diyen Erdoğan, ''Ülkede bir kaos, sanki bir çatışma, böyle bir ortam varmış gibi her gün bazı lokal olayları evire çevire tekrar tekrar yaymak suretiyle bakıyorsunuz, Türkiye'nin her yerini adeta bir kan gölü almış götürüyor gibi gösteriyorlar'' diye konuştu.
Alandakilere, ''Konya'da da böyle şeyler var mı?'' diye soran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Konya burada. Bakıyorsunuz büyük şehirlerimizin herhangi bir yerinde bir lokal olay oluyor. Sanki İstanbul kan gölüne dönmüş, bakıyorsun Adana, İzmir kan gölüne dönmüş. Olayları böyle gösteriyorlar. Rica ediyorum, medyaya bunları söylüyorum. Yanlış yapıyorsunuz, bakın ülkemize, milletimize yanlış yapıyorsunuz. Lütfen bunları döne döne yaymanın, anlatmanın, göstermenin anlamı yok. Yetmiyor arşiv çeviriyorlar, arşivden bazı bilgileri alarak bunları sürekli yayınlıyorlar. Yazıktır. Kime hizmet ediyorsunuz? Teröre hizmet ediyorsunuz, bu kadar açık konuşuyorum. Çünkü terör propagandadan hoşlanır, terör kendi propagandasının yapılmasını ister. Onun adını ne kadar anarsanız, propagandasını ne kadar yaparsanız o kadar mutlu olur. Siz ücretsiz propaganda yapıyorsunuz. Ben yazılı ve görsel medyayı bu noktada tekrar uyarıyorum. Tekrar onlara bunu hatırlatıyorum ama ben bunu söyledim diye onların ne söyleyeceğini biliyorum. Yine bu akşam yapacakları bütün toplantılarda 'Başbakan bunlardan hoşlanmıyor' diyecekler. Bunu da biliyorum. Ama bu gerçeği de söylüyorum, söylemek zorundayım. Çünkü bunun özgürlüklerle basın özgürlüğüyle alakası yok. Basın özgürlüğü demek, ülkesinin geleceğini karartmaya yardımcı olmak demek değildir. Altını çiziyorum, bilerek ya da bilmeyerek medya bu kirli tezgahın değirmenine lütfen su taşımasın. 'Açılım kapandı, açılım durdu' diyenler bu hükümetin, bu milletin kararlılığını göremiyorlar, görmek istemiyorlar. İşte Meclis'te söyledim. 'İlla demokrasi, illa demokratik açılım, illa milli birlik, illa kardeşlik' dedim. Bu yolda böyle yürüyeceğiz. Çünkü biz bu meydanı milletimle paylaşıyoruz. Biz bu meydanı, bu milleti, bu vatanı sevenlerle paylaşıyoruz. Bu kirli tezgahtarlara asla bu meydanı bırakmayacağız. Bu süreci asla ve asla yavaşlatmayacak, durdurmayacağız. Milli birlikten, kardeşlikten geriye dönüş asla ve asla olmayacak. Durursak ülke kaybeder, yavaşlarsak millet kaybeder, vazgeçersek memleket kaybeder, Konya kaybeder, Konya ile birlikte 80 vilayetimiz kaybeder.''
''Bize millet yeter. Konya arkamızda durdukça, Konya ile birlikte 72 milyon arkamızda durdukça biz bu oyunu bozarız, bu kirli tezgahı yerle bir ederiz'' diyen Erdoğan, vatandaşların tahriklere gelmemesini, provokasyonlara asla boyun eğmemesini istedi.
Erdoğan, güvenlik güçlerinin, hakimler ve savcıların gerekeni en iyi şekilde yaptığını ve yapacağını vurgulayarak, ''Tahriklere cevap verirsek, kışkırtmalara boyun eğersek kazanan onlar olur'' dedi.
Vatandaşlardan sabır, sağduyu ve soğukkanlılık isteyen Erdoğan, ''Aziz milletimin dirayetle, ferasetle bu süreci aşmakta bize yardımcı olacağına tüm kalbimle inanıyorum'' diye konuştu.
''ÖNEMLİ OLAN GERİDE ESER BIRAKMAK''
Erdoğan, hükümetin icraatını anlatırken, zamanın su gibi akıp geçtiğini ifade ederek, ''Önemli olan orada bir akis bırakmak. Önemli olan geride bir eser bırakmak. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri... Siyaset işte böyle bir şey'' dedi.
Millete, ülkeye eser, kalıcı bir akis bırakmak gayesinde olduklarını belirten Erdoğan, Konya'da açılışı yapılan eserler ve teslim edilecek konutların bunun bir örneği olduğunu söyledi.
Erdoğan, şu ana kadar yaklaşık 300 bin konutu sahiplerine teslim ettiklerini, 100 bin konut inşaatının devam ettiğini anlatarak, ''Zaman zaman 'ne yaptın' diyorlar. Elinize dilinize dursun. İşte ortada. Yani sana ben, Ankara-Konya hızlı treninden mi bahsedeyim? Önümüzdeki yılın sonunda haydi varsanız gelin, Ankara'dan Konya'ya bu trenle beraber gelelim'' diye konuştu.
Konya'da bugün 3 okul, 1 çok amaçlı salon ve 200 kişilik öğrenci yurdunu açacaklarını belirten Erdoğan, açılışı yapılacak eserler arasında kendisini en çok sevindiren yerin Selçuk Üniversitesi teknokenti olduğunu kaydetti. Erdoğan, teknokentin Konya'da üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirmede, araştırma geliştirme faaliyetlerini artırmada başarılı olacağına dair inancını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, açılışını yapacağı 80 bin metre karelik Kültür Park'ın da barındırdığı tesislerle Konyalılar için önemli bir kültür, sanat ve eğlence merkezi olacağını söyledi.
GAP ve KOP projelerinin devam ettiğini, bölgesel projeleri tamamlamak için eylem planını hazırladıklarını, Bağbaşı Barajı ve Mavi Tünel ihalelerini yaptıklarını anlatan Erdoğan, Konya'nın 100 yıllık hayali olan 17 kilometre uzunluğundaki Mavi Tünel'in, Şanlıurfa tünellerinden sonra Türkiye'nin en uzun sulama tüneli olacağını belirtti. Erdoğan, Mavi Tünel ile Konya ovasında 233 bin 410 hektar arazi sulanacağını ifade etti.
Konya'da sağlık alanında 318 milyon liralık yatırım yaptıklarını, eylül ayında hava ambulansının hizmete girdiğini belirten Erdoğan, Konya, Karapınar ve Ereğli adalet saraylarını tamamladıklarını, 7 yılda 498 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını söyledi.
Erdoğan, ''Farkımız bu. İnşallah daha fazlasını yapacağız'' diyerek, yatırımlarda emeği geçenleri kutladı.
Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmanın ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bölge milletvekilleri, TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ile sinevizyondan Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ile AK Parti Konya Milletvekili Kerim Özkul'a bağlanarak tesislerin açılışını yaptı.
Erdoğan, ''Tüm bu eserler demokrasimize, milli birliğimize, demokratik açılım sürecimize hayırlı olsun'' diyerek kurdeleyi kesti.
Başbakan Erdoğan, açılışın ardından TOKİ'nin yaptığı konutlardan bazılarının anahtarlarını hak sahiplerine teslim etti. Hak sahiplerinden Yusuf Öztürk adlı yaşlı bir vatandaş, konutunun anahtarını almasının ardından ''Allah razı olsun'' dedi ve ağlayarak Başbakan Erdoğan'a sarıldı.
bugün
Konya'da toplu açılış ve anahtar teslim töreninde konuşan Erdoğan, ülkenin yüksek faiz ve enflasyon yoluyla bedeller ödediğini kaydederek, ''Ama bunlar 'milliyetçiyiz' dediler. O faizi, o enflasyonu neden düşürmediler?'' diye sordu.
Milletin kaynaklarının çarçur edilmesine göz yumulduğunu, hükümeti yüzde 30 enflasyonla devraldıklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Şu anda enflasyon nerede? 5.5... Aradaki fark yüzde 25. Bu yüzde 25 enflasyon nerede kaldı? Benim vatandaşımın cebinde kaldı. Enflasyon canavarından hükümetimiz benim vatandaşımı kurtarmış vaziyette. Önce bunlar, bunun hesabını versinler. Bir gecede Merkez Bankası'nı nasıl soyduklarını, onun soyulmasına nasıl müsaade ettiklerini, göz yumduklarını, geçen hafta Meclis'te anlattım, bir şey diyebildiler mi? Şimdi ayın 26'sı var. Bakalım merak ediyorum ne diyecekler? Ama daha söyleyecek çok şeylerimiz var. Ondan sonra çıkın bu iktidarı ihanetle, hıyanetle suçlayın.''
Konuşmasında, Atatürk'ün Konya'daki 5 tarihi eserin acilen tamir edilmesiyle ilgili 19 Şubat 1931'de dönemin Başbakanı İsmet İnönü'ye yazdığı telgrafı okuyan Erdoğan, bu eserlerin kendi dönemlerine kadar köklü bir tamirat görmediğini, ilk kez kendilerinin ciddi olarak bu eserleri ele aldıklarını ve tarihe, kültüre, medeniyete kazandırdıklarını söyledi.
Erdoğan, ''Biz buyuz. Milleti sevmek bu, milliyetçi olmak bu. 3.5 yıllık iktidarları döneminde sadece 46 vakıf eseri onarabilmişler. Biz şu ana kadar tam 3 bin 383 vakıf eserini onardık. Düşünebiliyor musunuz? Çocukların, genç nesillerin hizmetine sunduk. Tarih budur. Bunlara sormayacak mı? Soracak tabii. Benim milletim de soracak, milliyetçiler de bunu soracak'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, farklı ülkelerdeki Türk tarihi eserlerini onardıklarını, TRT Türk ile dünyaya kendi dillerinde seslendiklerini anlattı.
''TEZGAHTA PİYASAYA SÜRÜLENLER BAYAT''
CHP'nin 1989'dan beri Doğu ve Güneydoğu meselesine ilişkin raporlar hazırladığını hatırlatan Erdoğan, kendilerinin bu raporlarda şu anda bile kabul edemeyecekleri çok ileri öneriler bulunduğunu belirtti.
Raporlarda, ana dilde eğitimin bile tavsiye edildiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''CHP'ye diyorum ki 'bu raporlarda böyle söylemişsiniz. Şimdi başka söylüyorsunuz.' Tabii bize kızıyor, köpürüyor, kalkıyorlar, oturuyorlar. 'CHP'nin böyle bir raporu yok' diyorlar. Şimdi ben yine söylüyorum. Dün 'acaba yanlış mı yaptık' diye merak ettim, arkadaşlara dedim ki, 'şu CHP'nin web sitesini bir açın'. Hakikaten web sitesini açtık ve baktık ki o raporlar orada duruyor. Kendi partisinin web adresini bilmiyorsa ben şimdi Konya'dan hatırlatıyorum. 'chp.org.tr.' Açsın baksın. Dün baktık ve gördük. Sayın Baykal senin resmi web sitende o raporlar öyle duruyor. Sen neyi inkar ediyorsun? Gerçeklerle neden yüzleşmiyorsun? Kendi kendini neden inkar ediyorsun?''
Hazreti Mevlana'nın, ''İki parmağının ucunu gözlerine koy bir şey göremezsin dünyadan sen. Sen göremiyorsun diye bu alem yok değil ki'' sözlerini hatırlatan Erdoğan, ''Olay bu. İşte muhalefet gözünü kapatmış, başını kuma gömmüş ülkeyi de göremiyor, milleti de göremiyor, bu ülkenin, bu milletin meselelerini de ne yazık ki göremiyor'' dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bakın buradan bazı önemli hususları sizler aracılığıyla iletmek istiyorum. Her zaman söylüyorum. Terörden nemalananlar var, gençlerin ölümünü kendileri için çıkara çevirenler var, ülkeyi huzursuzluğa, istikrarsızlığa mahkum edip buradan kendilerine çıkar devşirmek isteyenler var. Yıllarca böyle yapmışlar. Siyaseten, manen, maddeten böylece ayakta kalmışlar. Adeta benim genç yavrularımın, gencecik delikanlıların kanıyla beslenerek bugünlere gelmişler. Şimdi bu çevreler bizim milli birlik ve kardeşlik projemizden rahatsız oluyorlar. Kurdukları kirli çıkar çarkına çomak sokulmasından rahatsız oluyorlar. Ortada çok kirli bir tezgah var. Ama tezgahta piyasaya sürülenler bayat. Kardeşliğimizi, huzurumuzu, birlik ve bütünlüğümüzü bozmaya, sadece akamete uğratmaya dönük kirli bir oyun oynanıyor. Çocuklar istismar ediliyor, gençler kullanılıyor. Hem doğudaki, hem batıdaki insanımız tahrik ediliyor, 'gençlerin kanı aksın, şehitler gelsin, gençler dağa çıksın, ülkenin kaynakları erisin, huzursuzluk devam etsin' diye. Benim milletim bu oyuna, bu tezgaha gelmeyecek. Bu kirli senaryolara alet olmayacak. Bu düzmece provokasyonlara prim vermeyecek, ben buna inanıyorum.''
''TERÖRE HİZMET EDİYORSUNUZ''
''Bu kirli tezgahın içinde bilerek ya da bilmeyerek bazı medya kuruluşları da var'' diyen Erdoğan, ''Ülkede bir kaos, sanki bir çatışma, böyle bir ortam varmış gibi her gün bazı lokal olayları evire çevire tekrar tekrar yaymak suretiyle bakıyorsunuz, Türkiye'nin her yerini adeta bir kan gölü almış götürüyor gibi gösteriyorlar'' diye konuştu.
Alandakilere, ''Konya'da da böyle şeyler var mı?'' diye soran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Konya burada. Bakıyorsunuz büyük şehirlerimizin herhangi bir yerinde bir lokal olay oluyor. Sanki İstanbul kan gölüne dönmüş, bakıyorsun Adana, İzmir kan gölüne dönmüş. Olayları böyle gösteriyorlar. Rica ediyorum, medyaya bunları söylüyorum. Yanlış yapıyorsunuz, bakın ülkemize, milletimize yanlış yapıyorsunuz. Lütfen bunları döne döne yaymanın, anlatmanın, göstermenin anlamı yok. Yetmiyor arşiv çeviriyorlar, arşivden bazı bilgileri alarak bunları sürekli yayınlıyorlar. Yazıktır. Kime hizmet ediyorsunuz? Teröre hizmet ediyorsunuz, bu kadar açık konuşuyorum. Çünkü terör propagandadan hoşlanır, terör kendi propagandasının yapılmasını ister. Onun adını ne kadar anarsanız, propagandasını ne kadar yaparsanız o kadar mutlu olur. Siz ücretsiz propaganda yapıyorsunuz. Ben yazılı ve görsel medyayı bu noktada tekrar uyarıyorum. Tekrar onlara bunu hatırlatıyorum ama ben bunu söyledim diye onların ne söyleyeceğini biliyorum. Yine bu akşam yapacakları bütün toplantılarda 'Başbakan bunlardan hoşlanmıyor' diyecekler. Bunu da biliyorum. Ama bu gerçeği de söylüyorum, söylemek zorundayım. Çünkü bunun özgürlüklerle basın özgürlüğüyle alakası yok. Basın özgürlüğü demek, ülkesinin geleceğini karartmaya yardımcı olmak demek değildir. Altını çiziyorum, bilerek ya da bilmeyerek medya bu kirli tezgahın değirmenine lütfen su taşımasın. 'Açılım kapandı, açılım durdu' diyenler bu hükümetin, bu milletin kararlılığını göremiyorlar, görmek istemiyorlar. İşte Meclis'te söyledim. 'İlla demokrasi, illa demokratik açılım, illa milli birlik, illa kardeşlik' dedim. Bu yolda böyle yürüyeceğiz. Çünkü biz bu meydanı milletimle paylaşıyoruz. Biz bu meydanı, bu milleti, bu vatanı sevenlerle paylaşıyoruz. Bu kirli tezgahtarlara asla bu meydanı bırakmayacağız. Bu süreci asla ve asla yavaşlatmayacak, durdurmayacağız. Milli birlikten, kardeşlikten geriye dönüş asla ve asla olmayacak. Durursak ülke kaybeder, yavaşlarsak millet kaybeder, vazgeçersek memleket kaybeder, Konya kaybeder, Konya ile birlikte 80 vilayetimiz kaybeder.''
''Bize millet yeter. Konya arkamızda durdukça, Konya ile birlikte 72 milyon arkamızda durdukça biz bu oyunu bozarız, bu kirli tezgahı yerle bir ederiz'' diyen Erdoğan, vatandaşların tahriklere gelmemesini, provokasyonlara asla boyun eğmemesini istedi.
Erdoğan, güvenlik güçlerinin, hakimler ve savcıların gerekeni en iyi şekilde yaptığını ve yapacağını vurgulayarak, ''Tahriklere cevap verirsek, kışkırtmalara boyun eğersek kazanan onlar olur'' dedi.
Vatandaşlardan sabır, sağduyu ve soğukkanlılık isteyen Erdoğan, ''Aziz milletimin dirayetle, ferasetle bu süreci aşmakta bize yardımcı olacağına tüm kalbimle inanıyorum'' diye konuştu.
''ÖNEMLİ OLAN GERİDE ESER BIRAKMAK''
Erdoğan, hükümetin icraatını anlatırken, zamanın su gibi akıp geçtiğini ifade ederek, ''Önemli olan orada bir akis bırakmak. Önemli olan geride bir eser bırakmak. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri... Siyaset işte böyle bir şey'' dedi.
Millete, ülkeye eser, kalıcı bir akis bırakmak gayesinde olduklarını belirten Erdoğan, Konya'da açılışı yapılan eserler ve teslim edilecek konutların bunun bir örneği olduğunu söyledi.
Erdoğan, şu ana kadar yaklaşık 300 bin konutu sahiplerine teslim ettiklerini, 100 bin konut inşaatının devam ettiğini anlatarak, ''Zaman zaman 'ne yaptın' diyorlar. Elinize dilinize dursun. İşte ortada. Yani sana ben, Ankara-Konya hızlı treninden mi bahsedeyim? Önümüzdeki yılın sonunda haydi varsanız gelin, Ankara'dan Konya'ya bu trenle beraber gelelim'' diye konuştu.
Konya'da bugün 3 okul, 1 çok amaçlı salon ve 200 kişilik öğrenci yurdunu açacaklarını belirten Erdoğan, açılışı yapılacak eserler arasında kendisini en çok sevindiren yerin Selçuk Üniversitesi teknokenti olduğunu kaydetti. Erdoğan, teknokentin Konya'da üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirmede, araştırma geliştirme faaliyetlerini artırmada başarılı olacağına dair inancını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, açılışını yapacağı 80 bin metre karelik Kültür Park'ın da barındırdığı tesislerle Konyalılar için önemli bir kültür, sanat ve eğlence merkezi olacağını söyledi.
GAP ve KOP projelerinin devam ettiğini, bölgesel projeleri tamamlamak için eylem planını hazırladıklarını, Bağbaşı Barajı ve Mavi Tünel ihalelerini yaptıklarını anlatan Erdoğan, Konya'nın 100 yıllık hayali olan 17 kilometre uzunluğundaki Mavi Tünel'in, Şanlıurfa tünellerinden sonra Türkiye'nin en uzun sulama tüneli olacağını belirtti. Erdoğan, Mavi Tünel ile Konya ovasında 233 bin 410 hektar arazi sulanacağını ifade etti.
Konya'da sağlık alanında 318 milyon liralık yatırım yaptıklarını, eylül ayında hava ambulansının hizmete girdiğini belirten Erdoğan, Konya, Karapınar ve Ereğli adalet saraylarını tamamladıklarını, 7 yılda 498 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını söyledi.
Erdoğan, ''Farkımız bu. İnşallah daha fazlasını yapacağız'' diyerek, yatırımlarda emeği geçenleri kutladı.
Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmanın ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bölge milletvekilleri, TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ile sinevizyondan Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ile AK Parti Konya Milletvekili Kerim Özkul'a bağlanarak tesislerin açılışını yaptı.
Erdoğan, ''Tüm bu eserler demokrasimize, milli birliğimize, demokratik açılım sürecimize hayırlı olsun'' diyerek kurdeleyi kesti.
Başbakan Erdoğan, açılışın ardından TOKİ'nin yaptığı konutlardan bazılarının anahtarlarını hak sahiplerine teslim etti. Hak sahiplerinden Yusuf Öztürk adlı yaşlı bir vatandaş, konutunun anahtarını almasının ardından ''Allah razı olsun'' dedi ve ağlayarak Başbakan Erdoğan'a sarıldı.
bugün