LâHuTî
02-05-2012, 20:26
Star › Elif Çakır › 05 Şubat 2012
Lan oğlum, Başbakan şimdi de ‘dindar gençlik istiyormuş... Bence kafayı yedi?”
“Yok oğlum. Başbakan inanan birisi. Yaratandan daha mı iyi biliyor, Yaratan herkesi isteseydi dindar yaratırdı. O da bunları biliyor, “Dindar gençlik istiyorum” derken elbette bir bildiği var, onun için söyledi. Bence ikinci raundu bekle bakalım ne diyecek!”
Başbakan Erdoğan’ın Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında söylediği “Dindar bir gençlik yetiştirmek istiyorum” sözlerine, bulunduğum mekanda fonda “Gözlerime bir baktın yaktın ah beni yaktın” şarkısı çalarken, gençlerin verdiği tepki buydu.
Dakikalardır yazıya giriş cümlesi için kıvranıp dururken, birkaç masa arkamdaki, hepsi bilgisayarlı “twitter-facebook” gençliğinin “lan oğlum”lu konuşmaları, beni bu dertten kurtardı.
Hay siz aklınızla bin yaşayın e mi gençler.
Başbakan dindar gençlikten bahsedince kızılca kıyamet kopuverdi bir anda.
Sağolsun sayın Başbakan - futboldan kazandığı bir özellik olsa gerek - siyaset sahasında iyi top çeviren birisi. Onun belirlediği gündem olmasa, neye muhalefet edeceği belli olmayan anamuhalefet partisi de, ülkenin güzide yazarları da “malzemesiz” kalacaklar gibi.
***
Muhalefet bağırıp çağırırken, ülkenin güzide yazarlarından “romantik” olanı “ben muhafazakar değilim, oğlum da olmayacak, kovacak mı şimdi bizi sınıftan, okuldan, ülkeden... Yakında “gizli laiklik kursu basıldı’ haberleri duyacağız” diye ağlarken... “Günde 8 defa mutlaka yalan söylerim” diyen sabıkalı yazarımız “ateist olmak istiyorum” çıkışını yaparken...
Aslında sözlerinde atıf yaptıkları temel argüman, Kemalist “tek tip” insan yetiştirme modelinin çıkmazını hatırlatmaktı.
Asıl bombayı da, geleceğin CHP genel başkan adayları arasında adı geçen pek sinirli başkanvekili hanımefendi patlattı: “Var mı dindarlık ölçme aletin” dedi ve ekledi: “Bu bir cinayettir!..”
Tam bir gol pası bu... Başbakanın ikinci salvosunun geleceğinden hiç şüphem yok bu konuda!.. Maalesef CHP’nin muhalefet zekası bile kalmamış!..
Bugüne kadar “tek tip” insan yetiştirme modeline hiç sesi çıkmayanlar birden gürlemeye başladılar!.. Atatürk ilke ve inkılapları adına eğitim ve öğretimde yapılan bütün baskılara alkış tutanlar, 28 Şubat sürecinde çocukları neredeyse ailelerin ellerinden alıp devlete teslim etme çığırtkanlığı yapanlar, birdenbire özgürlük yanlısı kesiliverdiler.
“Benim çocuğum, istediğim gibi yetiştiririm!..”
Evet ya, nasıl da aynı şeyi söylemeye başladınız farkında olmadan.
Bu ülkede bunu söyleyen çok, hem de çok insan vardı...
Ha ne diyecektim ben! Aynen katılıyorum, dindar vatandaş yetiştirmek de dinsiz vatandaş yetiştirmek de hiçbir devletin görevi değildir. Biz de yıllardır zaten bunu söylüyorduk.
Yıllardır bu sistem bu suçu işlerken neredeydiniz sahi!
Cinayet işlemekle meşguldünüz, pardon!..
Dindar gençlik yetiştirmek, herkesi din eğitimine zorlamak değildir, önce şunu bir bilin. Dinlerinin eğitim ve öğretimi için insanların önündeki engelleri kaldırmaktır sadece.
Sizin alkışladığınız kutsal Tevhid-i Tedrisat engellerini...
Yoksa korkmayın Emine Hanım, bu ülkede “ikna odalarına” karşı duran en çok biz olacağız!..
Lan oğlum, Başbakan şimdi de ‘dindar gençlik istiyormuş... Bence kafayı yedi?”
“Yok oğlum. Başbakan inanan birisi. Yaratandan daha mı iyi biliyor, Yaratan herkesi isteseydi dindar yaratırdı. O da bunları biliyor, “Dindar gençlik istiyorum” derken elbette bir bildiği var, onun için söyledi. Bence ikinci raundu bekle bakalım ne diyecek!”
Başbakan Erdoğan’ın Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında söylediği “Dindar bir gençlik yetiştirmek istiyorum” sözlerine, bulunduğum mekanda fonda “Gözlerime bir baktın yaktın ah beni yaktın” şarkısı çalarken, gençlerin verdiği tepki buydu.
Dakikalardır yazıya giriş cümlesi için kıvranıp dururken, birkaç masa arkamdaki, hepsi bilgisayarlı “twitter-facebook” gençliğinin “lan oğlum”lu konuşmaları, beni bu dertten kurtardı.
Hay siz aklınızla bin yaşayın e mi gençler.
Başbakan dindar gençlikten bahsedince kızılca kıyamet kopuverdi bir anda.
Sağolsun sayın Başbakan - futboldan kazandığı bir özellik olsa gerek - siyaset sahasında iyi top çeviren birisi. Onun belirlediği gündem olmasa, neye muhalefet edeceği belli olmayan anamuhalefet partisi de, ülkenin güzide yazarları da “malzemesiz” kalacaklar gibi.
***
Muhalefet bağırıp çağırırken, ülkenin güzide yazarlarından “romantik” olanı “ben muhafazakar değilim, oğlum da olmayacak, kovacak mı şimdi bizi sınıftan, okuldan, ülkeden... Yakında “gizli laiklik kursu basıldı’ haberleri duyacağız” diye ağlarken... “Günde 8 defa mutlaka yalan söylerim” diyen sabıkalı yazarımız “ateist olmak istiyorum” çıkışını yaparken...
Aslında sözlerinde atıf yaptıkları temel argüman, Kemalist “tek tip” insan yetiştirme modelinin çıkmazını hatırlatmaktı.
Asıl bombayı da, geleceğin CHP genel başkan adayları arasında adı geçen pek sinirli başkanvekili hanımefendi patlattı: “Var mı dindarlık ölçme aletin” dedi ve ekledi: “Bu bir cinayettir!..”
Tam bir gol pası bu... Başbakanın ikinci salvosunun geleceğinden hiç şüphem yok bu konuda!.. Maalesef CHP’nin muhalefet zekası bile kalmamış!..
Bugüne kadar “tek tip” insan yetiştirme modeline hiç sesi çıkmayanlar birden gürlemeye başladılar!.. Atatürk ilke ve inkılapları adına eğitim ve öğretimde yapılan bütün baskılara alkış tutanlar, 28 Şubat sürecinde çocukları neredeyse ailelerin ellerinden alıp devlete teslim etme çığırtkanlığı yapanlar, birdenbire özgürlük yanlısı kesiliverdiler.
“Benim çocuğum, istediğim gibi yetiştiririm!..”
Evet ya, nasıl da aynı şeyi söylemeye başladınız farkında olmadan.
Bu ülkede bunu söyleyen çok, hem de çok insan vardı...
Ha ne diyecektim ben! Aynen katılıyorum, dindar vatandaş yetiştirmek de dinsiz vatandaş yetiştirmek de hiçbir devletin görevi değildir. Biz de yıllardır zaten bunu söylüyorduk.
Yıllardır bu sistem bu suçu işlerken neredeydiniz sahi!
Cinayet işlemekle meşguldünüz, pardon!..
Dindar gençlik yetiştirmek, herkesi din eğitimine zorlamak değildir, önce şunu bir bilin. Dinlerinin eğitim ve öğretimi için insanların önündeki engelleri kaldırmaktır sadece.
Sizin alkışladığınız kutsal Tevhid-i Tedrisat engellerini...
Yoksa korkmayın Emine Hanım, bu ülkede “ikna odalarına” karşı duran en çok biz olacağız!..