fatih kısaparmak balon baskılı balon Müslüman aydının ‘İslam korkusu’ İbrahim KİRAS - Star - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Müslüman aydının ‘İslam korkusu’ İbrahim KİRAS - Star


Necip Fazıl
07-25-2009, 03:05
Özellikle Hıristiyan batı dünyasında tarihten gelen, dolayısıyla az çok anlaşılabilir bir İslam korkusu var. Şimdilerde adına ‘islamofobi’ denilen tutumu bundan ayrı tutmak lazım aslında. Kimilerine göre ‘islamofobi’ yani İslam korkusu 11 Eylül’den sonra yaygılaştı, bana sorarsanız bu sayede meşruiyet kazandı. Ama bu ayrı bir yazı konusu...

Bir ‘fobi’den söz ediyoruz, ama söz konusu olan, sözgelimi ‘uçuş korkusu’ gibi psikolojik bir rahatsızlık değil. Toplumsal bir hastalık. Üstelik korkudan ziyade düşmanlık olarak tezahür ediyor. Yine batı kültürünün ürettiği ‘yabancı korkusu’ (xenofobi) kavramının aslında yabancılara ‘düşmanlığı’ ifade etmesi gibi, islamofobi de İslam’dan duyulan korkudan ziyade düşmanlığı ifade ediyor. Elbette düşmanlık korkudan kaynaklanabilir. O ayrı konu.

Benim dikkat çekmek istediğim mesele başka. Biliyorsunuz, yaklaşık iki asırdır batı dünyasının maddi gelişmesi karşısında ‘aşağılık kompleksi’ yaşayan Müslüman ülke elitlerinin bir takıntısı var: Kendi ülkelerine, kendi halklarına yani kendi kendilerine bile batının gözlükleriyle bakarlar. Onun için bugün İslam ülkelerinde de islamofobi emarelerine rastlanması şaşırtıcı değil.

Mesela şöyle sözler duyuyoruz aydınlarımızdan: ‘Efendim, Hıristiyanlık moderniteyle uyuşabiliyor, ama İslam öyle değil...’ Böyle laflar söylemek için ekstra cehalet de gerekiyor elbette. Hem Hıristiyanlık, hem Müslümanlık hem de modernite hakkında... Ama zaten bizde aydın olmanın şartıdır belirli konularda gözlerin ve kulakların sımsıkı kapalı tutulması.

Her neyse. ‘Bir insan hem Müslüman hem de islamofobik nasıl olabilir’ sorusunu bana imam hatip okullarıyla ilgili tartışma ilham etti.

Şunu söyleyenler var: İmam hatip okullarını bitirenler belirli bir dünya görüşüne sahip oluyorlar. Bunlar imamlık dışında bir mesleği yapacak olurlarsa orayı da kendi dünya görüşlerine göre şekillendireceklerdir.

Yani bir ‘korku’dan söz ediyoruz. İslamofobi dediğimiz fenomen işte burada çıkıyor karşımıza. Zaten batılı islamofobiklerin gerekçeleri de bunun tıpatıp aynısı.

İyi ama bu korkuların yersizliğini nereden çıkarıyorsun, diyen olabilir. Benim kanaatim sosyal dönüşümleri toplumun dinamikleriyle değil de komplo teorileriyle açıklamaya kalkışmanın vakit kaybettireceğinden ibaret. İmam hatip okulları meselesini halkın din eğitimi talebi çerçevesinde değerlendiremezseniz, bu okulları CIA’in veya MOSSAD’ın kurdurduğunu iddia etmeye vardırabilirsiniz.

Ama tabii şu var: İmam Hatip okulu mezunları arasında Kemalist veya solcu diyebileceğimiz kişilere pek rastlanmıyor. Neden? Açıklaması basit. Bu durum çocuğunu bu okullara gönderen ailelerin sosyokültürel özelliklerinden kaynaklanıyor sadece. O çocuklar imam hatip yerine sözgelimi Saint Joseph’e veya Robert’e de gitse sonuç farklı olmayacaktır. Oralardaki örneklere bakarsanız görürsünüz, oralarda da farklı olmuyor sonuç.

Anlamayanlar için bir kere daha anlatayım: ‘Laik’ ve ‘aydınlanmış’ ailelerin çocukları imam hatipte beyni yıkanıp sağcı yapılmıyor. Elbette bunun aksi de söz konusu değil. Ama bu basit ilişkiyi anlamlandıramayan bir zümre ‘Eyvah imam hatipliler geliyor’ diye figan ediyor.

Çünkü toplumu tanımıyorlar. Tanımadıkları için korkuyorlar.

Ve korku giderek düşmanlığa dönüşebiliyor.