Orijinalini görmek için tıklayınız : Sema
MehmetMert
10-29-2008, 14:13
Hz. Mevlâna'nın Yedi Öğüdü
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol
Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol.
Hoşgörürlülükte deniz gibi ol.
Ya olduğun gibi görün, yada göründüğün gibi ol...
Hz. Mevlâna
MehmetMert
10-29-2008, 15:17
Sema:
Mevlevîlik deyince ilk akla gelen semâ’, lügatte işitmek mânâsındadır. Terim olarak, mûsikî nağmelerin dinlerken vecde gelip hareket etmek, kendinden geçip dönmektir. Hz.Mevlânâ zamanında belli bir nizâma bağlı kalmaksızın dînî ve tasavvûfî bir coşkunluk vesîlesiyle icrâ edilen sema’, sonradan Sultan Veled ve Ulu Ârif Çelebi zamanından başlayarak Pîr Âdil Çelebi zamanına kadar tam bir disiplin içine alınmış, sıkı bir nizâma bağlanmış; icrâsı öğrenilir ve öğretilir olmuştur [34]. Böylece XV.yüzyılda son şeklini alan Sema’ Töreni’ ne daha sonra sadece XVII.yüzyılda Nâ’t- ı Şerîf eklenmiştir.
http://www.mrumi.com/img/semazen.jpg
Sema’, sembolik olarak, kâinatın oluşumunu, insanın âlemde dirilişini, Yüce Yaratıcı’ya olan aşk ile harekete geçişini ve kulluğunu idrak edip “İnsan- ı Kâmil” e doğru yönelişini ifâde eder.
Mutrıb ve semâzenlerin şeyh postunu selâmlayıp, semâhânede yerlerini almalarından sonra şeyh efendi semâhâneye girer, mutrıb ve semâzenleri selâmlayıp posta oturur.
Mutrıbdaki saz grubu asıl olarak neylerden oluşur. Bulunduğu takdirde bu heyete rebab, kanun, tanbur gibi diğer sazlar da ilâve edilir. Neyzenlerin başında bir neyzenbaşı, âyinhanların başında da kudümzenbaşı vardır. Bütün mukaabeleyi kudümzenbaşı yönetir. Âyinhanlar iki veye üç kudümle usûl vurarak eseri okurlar. Ayrıca âyinhanlardan biri halîle (zil) ile, bir diğeri de zilsiz def (bendir) ile usûle iştirak eder.
Sema’ Töreni, “Nâ’t-ı Şerîf’le başlar. Nâ’t-ı Şerîf kâinatın yaratılmasına vesîle olan, yaratılmışların en yücesi Hz.Muhammed’i öven, Hz.Mevlânâ’nın bir şiiridir. XVII.yüzyılda bestekârlarından “Itrî” adıyla tanınan Buhûrîzâde Mustafa Efendi’nin Rast makamından bestelediği bu na’t-i, na’t-hân ayakta ve sazsız okur.
http://www.mrumi.com/img/smzh1.gif
Na’t’i, kudüm darbları izler. Bu Yüce Yaratıcı’nın kâinata “ol” emridir. İslâm inanışına göre Allah, insanın önce cansız bedenini yaratmış, sonra ona kendi ruhundan üfleyerek diriltmiştir.
Na'’t’den sonra yapılan ney taksimi işte bu ilâhî nefesi temsîl eder.
Taksimden sonra peşrevin başlaması ile şeyh efendi ve semâzenler, sema’ meydanında sağdan sola doğru dârevî bir yürüyüşe başlarlar. Semâ’ meydanını üç kez dolaşmaktan ibâret olan bu yürüyüşe “Devr-i Veledî” denir.
http://www.mrumi.com/img/smzh2.gif
Semâhânenin giriş kapısı ile tam karşıdaki kırmızı post arasında var olduğu kabul edilen bir çizgi, semâhâneyi iki yarım daireye böler. “Hatt-ı istivâ” denilen bu çizgi, mevlevîlerce kutsal sayılır ve aslâ üzerine basılmaz .
Dördüncü bölüm, Sultan Veled devridir. Bu, Semazenlerin birbirine üç kere selam vererek, bir peşrevle dairevi yürüyüşüdür. Şekilde gizli ruhun ruha selamıdır...Semâ’ meydanının sağ tarafından post hizasına gelen semâzen, Hatt-ı İstivâ’ya basmadan ve posta sırt çevirmeden dönerek karşıya geçer. Böylece arkasından gelen semâzenle karşı karşıya gelir. Bir an göz göze gelen iki derviş, aynı anda öne doğru eğilerek birbirlerine baş keserler. Buna “Mukâbele” denir.
http://www.mrumi.com/img/smzh3.gif
Postun tam karşısında Hatt-ı İstivâ’nın sema’ meydanını kestiği noktaya gelen derviş burada da baş keser ve Hatt-ı İstivâ’ya basmadan yürüyüşüne devam eder.
Üçüncü devrin sonunda şeyh efendinin posttaki yerini almasıyla Devr-i Veledî tamamlanır. Bu devirler, şeyh denilen mânevî terbiyecinin rehberliğinde Mutlak Hakîkat’i “İlm-el Yakîn” olarak bilişi, “Ayn-el Yakîn” olarak görüşü, “Hakk-al Yakîn” olarak da O’na erişi sembolize eder.
Kudümzenbaşının Devr-i Veledî’nin bittiğini îkâz eden vuruşları ile neyzenbaşı kısa bir taksim yapar ve âyin çalınmaya başlar.
http://www.mrumi.com/img/smzh4.gif
Semazen üstündeki siyah hırkayı çıkararak, sembolik olarak, hakikate doğar kollarını bağlayarak bir rakkamını temsil eder. Böylece Allah'ın birliğine şehadet eder.
Semâzenler tek tek şeyh efendinin elini öperek izin alır ve sema’a başlarlar.
Sema’, her birine “selâm” adı verilen dört bölümden oluşur ve semâzenbaşı tarafından idâre edilir. Semâzenbaşı, semâzenlerin dönüşlerini kontrol ederek intizâmı temin eder.
I.Selâm, insanın kendi kulluğunu idrâk etmesidir.
II.Selâm, Allah’ın büyüklüğü ve kudreti karşısında hayranlık duymayı ifâde eder.
III.Selâm bu hayranlık duygusunun aşka dönüşmesidir.
IV.Selâm ise insanın yaratılıştaki vazîfesine yani kulluğa dönüşüdür. Çünkü İslâm’ da en yüce makam, kulluktur.
IV.Selâm’ın başlaması ile “postnişîn” yani şeyh efendi de hırkasını çıkarmadan ve kollarını açmadan sema’ a girer. Postundan sema’ meydanının ortasına kadar dönerek gelir ve yine dönerek postuna gider. Buna “Post Semâ’ı” denir.
Bu arada IV.Selâm bitmiş, Son Peşrev ve Son Yürüksemâî çalınmış, son taksim yapılmaktadır.
Şeyhin posttaki yerini almasıyla Son Taksim de sona erer ve Kur’an-ı Kerîm’den bir bölüm yani “Aşr-ı Şerîf” okunur. Son dualar, Allah’ın adı olan “Hû” nidâları ile son selamlaşmalarla Semâ’ Töreni sona erer. Şeyh Efendi’den sonra semâzenler ve mutrıp da şeyh postunu selâmlayıp semâhâneyi terkederler.
Alıntı: www.mrumi.com'dan yapılmıştır.
Bu sema ne kadar caiz şüpheliyim açıkçası. ??
İntifada
08-13-2011, 04:16
bunumevlana yapıyormuymuş yoksa ondan sonramı çıkmış...
birde orada bir el yukarıda bir el aşağıda...
haktan halka manasına geliyormuş galiba...
peki haktan halka taşıyan birisi kimdir ?
hakkın altında ama halkın üstünde...
ne manaya geliyor ki ?
Haktan alıp halka vermekte bi sıkıntı yokta dönmeyi ibadet haline getirmek saçma.Saçma diyorum diye topa tutulabilirim ama böyle.Peygamberimizde olmayan Kuranda olmayan bi ibadet ihdas edilmiş.Bidat zaten buna denmiyo mu??
İntifada
08-13-2011, 05:26
bildğim kadarıyla sema mevlana celaleddin rumiden sonra ortaya çıktı...
Mevlâna Celâleddin-i Rûmî'ye semayı öğreten Şems-i Tebrîzî değil midir?
Ben öyle biliyorum..
Hem semanın ne sakıncası var ki..
Tersine insanı teslimiyeti hatırlatan bir yanı var semanın.
Ayrıca tüm gezegenler ve dünya da dönerek zikretmiyor mu Rabbi..?
Yanlış bi örnek olmuş.Dünya dönerek zikrediyo o halde bizde dönerek zikretmeliyiz diye bi sonuca nasıl vardın acaba??
Yanlışı görecelidir.
Öyle bi sonuca varmadım öyle de yapalım demedim.
Sadece bazıları da öyle zikir ediyor dedim.Ne var bunda?..
Bazılarının öyle zikrediyo olması bunun doğru olduğu anlamına gelmez.Sonuçta din adına sonradan uydurulmuş bişey bu.Peygamber dönüyo muydu??
Ya sabır..Ben Peygamber dönüyo gibilerinden bişey demişmiyim?
Artı bu zikir şekli doğrudur diye bişey demişmiyim?
Dememişim!Eeeeee ?!!!
madem demedin ne diye ''ne var bunda'' diyosun.neyse uzatmaya gerek yok.isteyen dönsün isteyen takla atsın en iyisi:)
Mevlâna Celâleddin-i Rûmî'ye semayı öğreten Şems-i Tebrîzî değil midir?
Ben öyle biliyorum..
Hem semanın ne sakıncası var ki..
Tersine insanı teslimiyeti hatırlatan bir yanı var semanın.
Ayrıca tüm gezegenler ve dünya da dönerek zikretmiyor mu Rabbi..?
katılıyorum... şekle değilde biraz manaya bakmak lazım...
kimisi zikri farklı şekillerde çekebilir,
cemaatlerin bu konuda farklılaştığını biliyoruz,
onun için şekle bakmamak lazım, manaya inmek lazım,
yaptığı hareketle teslim olup manevi hayatında farklılaşabiliyorsa neden ibadet denmesinki buna...
katılıyorum... şekle değilde biraz manaya bakmak lazım...
kimisi zikri farklı şekillerde çekebilir,
cemaatlerin bu konuda farklılaştığını biliyoruz,
onun için şekle bakmamak lazım, manaya inmek lazım,
yaptığı hareketle teslim olup manevi hayatında farklılaşabiliyorsa neden ibadet denmesinki buna...
belki ''yuh artık abartıyosun'' diceksin ama şu da var:bazı insanlarda zikir niyetiyle oralarına buralarına şiş sokuyolar.sonuçta onun da derdi Allahı zikretmek.şimdi buna da şekle değil manaya inmek lazım mı diceksin.yoksa bidat mı dersin.müslümanın tuvalete girme şeklini,yürüme stilini,konuşma tarzını kurallara bağlayan bir din zikiri mi kurala bağlamıcak.herkes kafasına göre zikredebilicekse eğer islam kurallarının ne önemi var.koca kitap ne diye var.allah derdi ki ben varım beni zikredin.ama öyle demiyo koca kitap indirmiş.herşeyi yoluna yordamına sokmuş.kafadan ibadet ihdas etmek bidattır.hem de önde gidenidir.
madem demedin ne diye ''ne var bunda'' diyosun.neyse uzatmaya gerek yok.isteyen dönsün isteyen takla atsın en iyisi:)
yav töbe bismillah canım sıkkındı zati iyice sıktınız bravo size yani..
artık bişey demiyorum zaten.ne iyi ne kötü..nötr ben.. :güzel:
belki ''yuh artık abartıyosun'' diceksin ama şu da var:bazı insanlarda zikir niyetiyle oralarına buralarına şiş sokuyolar.sonuçta onun da derdi Allahı zikretmek.şimdi buna da şekle değil manaya inmek lazım mı diceksin.yoksa bidat mı dersin.müslümanın tuvalete girme şeklini,yürüme stilini,konuşma tarzını kurallara bağlayan bir din zikiri mi kurala bağlamıcak.herkes kafasına göre zikredebilicekse eğer islam kurallarının ne önemi var.koca kitap ne diye var.allah derdi ki ben varım beni zikredin.ama öyle demiyo koca kitap indirmiş.herşeyi yoluna yordamına sokmuş.kafadan ibadet ihdas etmek bidattır.hem de önde gidenidir.
hiç sema yapmakla şiş sokup çıkarmak aynı kefeye konulabilir mi Allah aşkına bu ne şaşkınlıktır yav ?!diğer söylediklerinizde haklısınız ama bunda değil..millet kafasına göre fetva veriyo ohh ne güzel ya maşallah maşallah nazara gelmeyinde..
BeldeiTAYYIBe
08-15-2011, 05:45
Günümüzde sema gösterileri bir show halini aldi.
Kadin semazenlerden tutunda, mevleviligi bir felsefe dali olarak gören gayrimüslimlere kadar...
o da doğru lakin semanın bambaşka bir yeri var islam dininde diye düşünüyorum.
şahsen ben çok seviyorum semazenleri izlemeyi.hatta izlemeye doyamıyorum.
değişik bir huzur,bir teslimiyet kaplıyor her yanımı,ruhum dinleniyor izlerken..
kusuruma bakmayın işte böyle bir laf gelincede dayanamıyorum üzülüyorum.. :(
BeldeiTAYYIBe
08-15-2011, 05:52
o da doğru lakin semanın bambaşka bir yeri var islam dininde diye düşünüyorum.
şahsen ben çok seviyorum semazenleri izlemeyi.hatta izlemeye doyamıyorum.
değişik bir huzur,bir teslimiyet kaplıyor her yanımı,ruhum dinleniyor izlerken..
kusuruma bakmayın işte böyle bir laf gelincede dayanamıyorum üzülüyorum.. :(
Bende samimi olarak söyleyeyimki,
izlemiyorum, tevafuken izledigim vakitlerde hicde hoslanmiyorum.
Özellikle bazi cemaat ve dernek gösterilerine semazenlerin davet edilmesini tasvipde etmiyorum.
Bu gösterilerden haz duyanlari anlamaktada acikcasi zorluk cekiyorum...
hani lafim meclisten disari...
Ne bileyim...buda benim düsüncem.
illaki muhalifler olacak.olmazsa olmaz ne yapalım.. :)
İntifada
08-15-2011, 05:58
bende futbol izlerken çok huzurlu oluyorum :)
izlemeye doyamıyorum cidden akşama kadar izlesem bıkmam sabaha kadar izlerim üstüne :)
BeldeiTAYYIBe
08-15-2011, 05:58
illaki muhalifler olacak.olmazsa olmaz ne yapalım.. :)
Muhalefet demeyelim...
Samimiyet.:)
hmm samimiyet varsa o daha güzel işte..Eyvallah.. :)
arkadaşın dediği çok doğru artık tamamen ticari amaçlarla yapılan bişey.adam çıkıyo hatta kadınlarda dönüyo.bi de buna para alıyo.sen hiç namaz kılan bi adama para veren gördün mü.aferin ne güzel ibadet ettin al bu da paran.ama sema da böyle.ya da madem ibadet niye gösterilerin dışında hiç yapılmıyo.sen mesela savunmana rağmen hayatında kaç kere döndün.islamda çok önemli yeri var diyosunda bi tane de delil getirmeliydin.hangi ayette ya da hangi hadiste ya da ne biliyim hangi müctehidin bi kitabında fetvasında gördün de islamda yeri büyük diyebiliyosun.senin seyrederken huzur duyuyo olman onun doğru olduğu anlamına gelmez.akıncı maç seyrederken huzur duyuyo diye maç seyretmek dinden midir.ya da yoga yapanlarda büyük huzur duyuyolar.budist rahipler huzurun dibine vuruyolar.adam kendinden geçiyo.bunlar o durumların hakikat olduğu anlamına gelir mi?
arkadaşın dediği çok doğru artık tamamen ticari amaçlarla yapılan bişey.adam çıkıyo hatta kadınlarda dönüyo.bi de buna para alıyo.sen hiç namaz kılan bi adama para veren gördün mü.aferin ne güzel ibadet ettin al bu da paran.ama sema da böyle.ya da madem ibadet niye gösterilerin dışında hiç yapılmıyo.sen mesela savunmana rağmen hayatında kaç kere döndün.islamda çok önemli yeri var diyosunda bi tane de delil getirmeliydin.hangi ayette ya da hangi hadiste ya da ne biliyim hangi müctehidin bi kitabında fetvasında gördün de islamda yeri büyük diyebiliyosun.senin seyrederken huzur duyuyo olman onun doğru olduğu anlamına gelmez.akıncı maç seyrederken huzur duyuyo diye maç seyretmek dinden midir.ya da yoga yapanlarda büyük huzur duyuyolar.budist rahipler huzurun dibine vuruyolar.adam kendinden geçiyo.bunlar o durumların hakikat olduğu anlamına gelir mi?
bu gibi işlerin tamamen ticari amaçlarla yapılması doğru değil hatta kadınlarda dönmesi de uygun görünmüyor evet ama bunu siz ibadetlerle karıştırdınız.hiç sema namaz yada oruç yerine geçebilir mi yapmayın.ben ?.. :) hayatımda baya bi dönmüşümdür.hala da ara ara dönerim.vallahi sırf o hissi hissetmek bile çok güzel.eğer aynı şekilde sizde dönerseniz göreceksiniz ne muhteşem bir his olduğunu..ben hadiste ayette görmedim ama islamiyetle bağdaştırılan ve özdeşleştirilen bir yönü olduğunu hepimiz biliyoruz.tasavvufu islamiyetten uzak tutamayız,çıkaramayız.ikiside iç içe,ikiside bereber,ikiside birbirlerini tamamlar.gerçi ben hiçbir konuda derinlemesine bilirkişi değilim ama böyle olduğunu hepimiz biliyoruz .doğru çok haklısınız benim seyrederken huzur duyuyor olman o şeyin doğru olduğu manasına gelmez.yalnız akıcıyla benim ne alakam var onu çözemedim şimdi..kel alaka yani..akıncı ya da yoga yapanlar yada kim bilmem her neyse ne beni ilgilendirmez kardeşim.bu kadar yazdıktan sonra da artık sabrımın sonuna geldim yani tebrikler..
tmm haklısın.. artık cevap yazmam.yoksa kırıcı olabilirim diye susuyorum.
" Din zannettikleri, kitapta yazanları harfiyen yerine getirmekti, sanki yaradanın gönüllü kölelere ihtiyacı varmış gibi. İbadet zannettikleri hoşgörüsüzlüktü, sanki yaradan nefretten hoşlanırmış gibi. İnanç zannettikleri onların kurtuluş garantisiydi her iki cihanda, tövbe tövbe sanki yaradan tüccarmış gibi....."
Der Şems..
Kitapta yazan zorunlu ibadetler yerine getirilmeli elbet sorgusuz ancak "aşksız yapılan ibadet dahi hatadır. Ve aşkla yapılan hata dahi ibadettir." Der...
Kalpler önemlidir, niyetler. Sema yaparken yaradanı içinizde ne kadar bulduğunuz önemlidir. Nerden biliyorsunuz namaz da kılıyorlardır niye bununla kıyaslıyorsunuz. Size kalmamalı insanların kitapta yazanların haricinde kimseye zarar vermeden yaptıkları ibadetlerini sorgulamak.
Kim ki kırk gün kırk gece Allah aşkıyla Allahı düşünerek sadece bir kuru ekmek yer ve çile doldurur. O gelir burda sema ve mevleviliği eleştirir bende zevkle okurum.
Bunları Elif Şafağın Aşk kitabından mı alıntıladın??
Yazını tekrar okudum inan cevap vermek istemiyorum kalbinizi kırmamak için.Ama orda yazılanları dinin süzgecinden geçirerek okursan çok yanlış şeyler yazıyo inan bana.Hele o ilk iki satır var ya tamamen tasavvufi hiç bir şekilde islami değil.Tasavvufa karşı değilim ancak tasavvufta islama ters düşen şeyler var.Bunların çoğu da insanların uydurdukları.Belki Şems böyle bile demiyo.Ama Şems söylüyosa bunları,Şems beni bağlamaz.Ben Şemsin ümmetinden değilim,Muhammedin(as) ümmetindenim.
Elif Şafak'ın çoğu kitabı gibi Aşk kitabını da okudum evet ama hayır bu yazdıklarım Elif Şafak'ın kitabından değildir. Tırnak içinde yazdığım mesneviliği konu alan başka bir kitaptandır, bir diğer tırnak içinde yazdığım şahsen tanıdığım Semavi bir arkadaşımla sohbetimdendir.Birleştirip harmanlaması bendendir. Çünkü bizzat fikirlerim bunlardır. Genelde mesnevilikten bahsedilen kitapların tümünde benzer cümleler geçer zaten.
Her hangi bir kitaptan alıntıda olabilir. Eğer karşıma bunu sunacaksanız. Size şunu söylerim; "Efendim siz hangi bilgiyi annenizin karnında getirdiniz? Şahsen ben bilgilerimi okuyarak edinirim."
Başka sorunuz?
Yazını tekrar okudum inan cevap vermek istemiyorum kalbinizi kırmamak için.Ama orda yazılanları dinin süzgecinden geçirerek okursan çok yanlış şeyler yazıyo inan bana.Hele o ilk iki satır var ya tamamen tasavvufi hiç bir şekilde islami değil.Tasavvufa karşı değilim ancak tasavvufta islama ters düşen şeyler var.Bunların çoğu da insanların uydurdukları.Belki Şems böyle bile demiyo.Ama Şems söylüyosa bunları,Şems beni bağlamaz.Ben Şemsin ümmetinden değilim,Muhammedin(as) ümmetindenim.
Herkes okduğunu niyetiyle algılar.
İlk yazan cümleler ne der? Niyetim bana şunu anlatır cümlede. Cennete gitmek için, korktuğun için, görev olsun diye yerine getirme kitapta yazanları. Çünkü Allah'ın buna ihtiyacı yoktur ki? Var mıdır? Din bu değildir. İmanla yerine getir görev diye değil. Allah yüce korkarız elbet ama korktuğun için değil Allah'a ulaşabil hisset bunun için ibadet et. İslamiyet hoşgörülü olmak demektir eğer ki siz ibadet ediyor ve başkalarının ibadetlerini veya bilmeyenleri küçümsüyorsanız ibadet etseniz ne fayda bu islamiyet kelimesine uymaz ki?
İşte ben bu cümlelerden bunu anlarım. Benim kalbim bunu anlar.
Ve kalp kırmaya hiç gerek yok. Hele bu başlık altında.
Ben de peygamber efendimizin ümmetindenim bunu sorgulamıyorum zaten burda. Her hangi bir karşılaştırma da yapmıyorum.
Ben susuyorum.Siz kendinize göre haklısınız.Kabul.Artık konu uzamasın diye cevap vermek istemiyorum.Sdece son söz olarak şunu söylüyorum dininizi öğrenmek istiyosanız tasavvufi kitap ve sohbetlerden başka kitaplarda okumalısınız.Dinin özünü,gerçeğini anlatan kitaplardan bahsediyorum,edebiyatından bahsetmiyorum.Bilgilerimi okuyarak edinirim diyosunuz,ben de takvim yapraklarından ediniyo değilim... Eyvallah...
Bilgimi okuyarak ediniyorum cümlesini sizin "şu şu kitaptan mı alıntı" sözünüz üzerine söyledim bunu birazcık aşağılama kabul ettiğim için çünkü hiç bir zaman salt alıntı yazı yazmadım sizse o niyetle yazdınız o cümleyi oraya.
Ve hala devam ettirip bilgiyi o kitaptan değil bu kitaptan edinin diyorsunuz nerden biliyorsunuz okumadığımı?
Buna cevaben söylediğim bir laftı şahsınızın bilgiyi nasıl edindiği konusunda savunma yapmanıza gerek yok. Zaten biliyorum ki bu forumdaki insanların çoğu siz de öyle okuma seviyesi yüksek kültürlü insanlar.
Neyse uzatmayalım saygılar.
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.