ultrAstribun
06-07-2009, 13:23
http://2.bp.blogspot.com/_pDviOLE8xzE/SilDRVtpLjI/AAAAAAAABHg/eB0RyTFojeA/s400/11.bmp
"Yıkım"
Kimimize basit gelen, yıkılan için büyük anlam ifade eden kelime.
Bu aralar Sultanbeyli'miz yıkımlarla boğuşuyor.
Yıkılan hep Sultanbeyli oluyor.
Google'ye girin "yıkım" yazın Sultanbeyli insanının nasıl yıkıldığını görün.
Yaşamak lazım,
Umut verip, yarı yolda bırakanlar bunu anlayabilir mi?
Yıkmak lazım onları da.
Ya da biber gazıyla gözlerini yaşartmak lazım.
Bir iki jop darbesi ve ömür boyu kalan izi.
Düşmanmışçasına...
Yıkmanın, yıkılmanın o hazin duygusunu belki o zaman kavrayabilirler.
Bu kadar Edebiyat psikolojimizin bozulmasına yeter, artar bile.
Nasıl bir sistemdir bu.
O evleri yapanlar kadar, o evlerin yapılmasına göz yumanlarda suçludur.
Mecidiye Mahallesi dere yatağına yapılan evlerden bahsediyorum.
Ey devletim!
Yıkım için getirdiğin güvenlik güçlerini, yıkmadan önce getirip, o binaları yaptırmayıp, bu işi çözmek daha mantıklı
olmazmıydı.
50 ev yıkmak yerine 1-2 ev yıkıp diğerlerinin gözünü korkutmak çok mu zordu?
Sizde haklısınız böylesi daha zevkli.
Bir yığın çevik kuvvet, özel robocop polisleri, biber gazı, jop..
Demeyin keyfime..
Bir iki göz yaşı, herkes kendi işine...
Ayıp devletim ayıp.
Göz yumup, göz açmak, hayalleri yıkmak size hiç yakışmadı.
Hürriyet Gazetesi'nin haberi
"Kaçak yapıların sahipleri polise direnince olaylar çıktı.
Bir vatandaş güvenlik şeridini geçmeye çalışırken polisin tepkisi sert oldu.
Polis, kendisine küfür ettiğini öne sürdüğü vatandaşa elindeki kask ile vurdu.
Neye uğradığını şaşıran vatandaş yere düştü. Çıkan olaylar sırasında bazı kadınlar baygınlık geçirdi.
Evlerini yıktırmamakta direnen bazı vatandaşlarda ellerine bıçak alarak çatılara çıktı.
Öfkeli vatandaşlar güçlükle ikna edildikten sonra yıkıma geçildi."
Okudunuz değil mi?
Vicdanlar sızladı mı?
Radikal ne yazmış bakalım. Bu isyanı iyi oku devletim;
"MAHALLE SAKİNLERİ: MADEM YIKACAKTINIZ BİR GÜN ÖNCE NİYE SU BAĞLADINIZ
Yıkılan bir gecekonduya bir gün önce İSKİ ekiplerinin su bağladığını öne süren mahalle sakinleri,
"Yıkacaktınız, niye bir gün önce su bağladınız?" diyerek tepkilerini dile getirdi."
Burası benim güzel ülkem.
İSKİ bir gün önce su verir. Yine İSKİ havzasında olduğu iddia edilen o ev yıkılır.
Devletimiz bu yıkımla aynen bu cümleyi kullanmış sayılıyor.
"İski havzasında yapılan evler yasal değil, diğer evler yasaldır."
Sultanbeyli insanını ev yaptırmaya devlet alıştırmıştır. Yıllarca göz yummuştur.
Sultanbeyli yığın haline dönüşmüştür.
Bu yığını bir iki ev yıkarak yığın olmaktan çıkaramassınız.
İnsanımız çözüm istiyor.
Yıkmanın kolay, yapmanın zor olduğu bu hayyatta Sultanbeyli halkı huzur istiyor.
Bizi seviyorsanız huzur verin...
Çünkü burası İstanbul'un Anadolu'su..
http://mecidiyegenclik.blogspot.com/
"Yıkım"
Kimimize basit gelen, yıkılan için büyük anlam ifade eden kelime.
Bu aralar Sultanbeyli'miz yıkımlarla boğuşuyor.
Yıkılan hep Sultanbeyli oluyor.
Google'ye girin "yıkım" yazın Sultanbeyli insanının nasıl yıkıldığını görün.
Yaşamak lazım,
Umut verip, yarı yolda bırakanlar bunu anlayabilir mi?
Yıkmak lazım onları da.
Ya da biber gazıyla gözlerini yaşartmak lazım.
Bir iki jop darbesi ve ömür boyu kalan izi.
Düşmanmışçasına...
Yıkmanın, yıkılmanın o hazin duygusunu belki o zaman kavrayabilirler.
Bu kadar Edebiyat psikolojimizin bozulmasına yeter, artar bile.
Nasıl bir sistemdir bu.
O evleri yapanlar kadar, o evlerin yapılmasına göz yumanlarda suçludur.
Mecidiye Mahallesi dere yatağına yapılan evlerden bahsediyorum.
Ey devletim!
Yıkım için getirdiğin güvenlik güçlerini, yıkmadan önce getirip, o binaları yaptırmayıp, bu işi çözmek daha mantıklı
olmazmıydı.
50 ev yıkmak yerine 1-2 ev yıkıp diğerlerinin gözünü korkutmak çok mu zordu?
Sizde haklısınız böylesi daha zevkli.
Bir yığın çevik kuvvet, özel robocop polisleri, biber gazı, jop..
Demeyin keyfime..
Bir iki göz yaşı, herkes kendi işine...
Ayıp devletim ayıp.
Göz yumup, göz açmak, hayalleri yıkmak size hiç yakışmadı.
Hürriyet Gazetesi'nin haberi
"Kaçak yapıların sahipleri polise direnince olaylar çıktı.
Bir vatandaş güvenlik şeridini geçmeye çalışırken polisin tepkisi sert oldu.
Polis, kendisine küfür ettiğini öne sürdüğü vatandaşa elindeki kask ile vurdu.
Neye uğradığını şaşıran vatandaş yere düştü. Çıkan olaylar sırasında bazı kadınlar baygınlık geçirdi.
Evlerini yıktırmamakta direnen bazı vatandaşlarda ellerine bıçak alarak çatılara çıktı.
Öfkeli vatandaşlar güçlükle ikna edildikten sonra yıkıma geçildi."
Okudunuz değil mi?
Vicdanlar sızladı mı?
Radikal ne yazmış bakalım. Bu isyanı iyi oku devletim;
"MAHALLE SAKİNLERİ: MADEM YIKACAKTINIZ BİR GÜN ÖNCE NİYE SU BAĞLADINIZ
Yıkılan bir gecekonduya bir gün önce İSKİ ekiplerinin su bağladığını öne süren mahalle sakinleri,
"Yıkacaktınız, niye bir gün önce su bağladınız?" diyerek tepkilerini dile getirdi."
Burası benim güzel ülkem.
İSKİ bir gün önce su verir. Yine İSKİ havzasında olduğu iddia edilen o ev yıkılır.
Devletimiz bu yıkımla aynen bu cümleyi kullanmış sayılıyor.
"İski havzasında yapılan evler yasal değil, diğer evler yasaldır."
Sultanbeyli insanını ev yaptırmaya devlet alıştırmıştır. Yıllarca göz yummuştur.
Sultanbeyli yığın haline dönüşmüştür.
Bu yığını bir iki ev yıkarak yığın olmaktan çıkaramassınız.
İnsanımız çözüm istiyor.
Yıkmanın kolay, yapmanın zor olduğu bu hayyatta Sultanbeyli halkı huzur istiyor.
Bizi seviyorsanız huzur verin...
Çünkü burası İstanbul'un Anadolu'su..
http://mecidiyegenclik.blogspot.com/