fatih kısaparmak balon baskılı balon Türkiye'de Anayasa Girişimleri ve Anayasal Hareketler -4- - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Türkiye'de Anayasa Girişimleri ve Anayasal Hareketler -4-


Duygu'Seli~
02-16-2009, 17:57
1961 Anayasası

27 Mayıs ihtilali sonucunda kurucu meclis tarafından hazırlanan 1961 anayasası gerçek anlamda en demokratik Türk anayasasıdır. Bu anayasa getirmiş olduğu yenilikler ile tamamen hukuk devletine ulaşmayı hedeflemiş ve bu konuda başarılı olmuştur. 1 yıl içinde hazırlanan yeni anayasa 9 Temmuz 1961’de halk oyuna sunuldu. Seçmenlerin % 81’inin katıldığı oylamada yeni anayasa % 61,5 evet oyuyla kabul edilmiştir. Böylece Türk tarihinde ilk kez bir kurucu meclis anayasa hazırlamış ve bu anayasa halk oyu ile kabul edilmiştir. [21]

1924 Teşkilat-i Esasi, egemenliği TBMM’nin kullanacağını belirtmekle kalmıştır; fakat 1961 anayasası anayasaya egemenliğin yetkili organlar eliyle ve anayasanın koyduğu esaslar çerçevesinde kullanılacağını belirten bir madde eklemiştir. Bu madde ile TBMM’nin sınırsız egemenlik gücü ortadan kaldırılmış ve TBMM anayasal bir organ niteliğine büründürülmüştür. 1961 anayasasının 8. maddesine göre kanunlar anayasaya aykırı olamaz. Anayasa hükümleri yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamları ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Bu madde ile anayasanın üstünlüğü ilkesi açıkça kabul edilmiştir.
1924 anayasası da anayasanın üstünlüğünü kabul etmiştir. Ancak 1961 anayasası farklı olarak anayasanın üstünlüğünü koruyacak ve denetleyecek bir yargı organı -Anayasa Mahkemesi- oluşturmuştur.

1924 anayasasının hükümet rejimi ikili bir yapı oluşturuyordu; yani hem meclis hükümeti sisteminin hem de parlamenter sistemin özelliklerini taşıyordu. 1961 anayasası ile bu ikilik ortadan kaldırılmış ve kuvvetlerin yumuşak bir biçimde ayrılması sağlanarak parlamenter sisteme geçilmiştir. Aynı şekilde kağıt üzerinde yargı bağımsızlığını tanıyan 1924 anayasasından farklı olarak 1961 anayasası yargı bağımsızlığını tüm güvenceleriyle birlikte gerçekleştirmiştir. Ayrıca 1961 anayasası modern, demokratik sistemlerin anayasalarına girmiş olan sosyal devlet ilkesi(ilk olarak 1961 anayasası ile girmiştir)benimsemiş ve bu ilkenin gereklerini yerine getirmiştir. 1961 anayasası temel hak ve özgürlükler alanında kapsamlı ve demokratik bir düzenleme yapmıştır. 1924 anayasasında yalnızca sayılmakla yetinilen bu hakların kapsamı genişletilmiş, kullanılmasıyla sınırlandırılması ve durdurulması konularına ilişkin geniş bir çalışma yapmıştır. Buna göre temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak kanun ile ve hakkın özüne dokunulmadan gerçekleştirilecektir. [22]

1961 anayasası ile kurulan ve anayasanın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesinin hayata geçirilmesinde büyük önem taşıyan Anayasa Mahkemesi temel hak ve hürriyetler alanında da bir güvenlik organıydı. Laiklik ilkesi anayasada aynen kabul edilmiştir. 1961 anayasası ile çoğunlukçu demokrasi anlayışından çoğulcu demokrasi anlayışına geçilmiştir. Çünkü çoğunlukçu demokrasi anlayışı azınlıkların haklarını göz ardı ediyordu. Bu nedenle azınlık haklarını korumak ve demokrasinin kalıcı olmasını sağlamak için çoğulcu demokrasi anlayışı benimsenmiştir. 1961 anayasası ikili meclis sistemini kabul etmiştir. Meclis, millet meclisi ve cumhuriyet senatosundan oluşmaktadır. İkili meclis sistemi ilk kez 1876 Kanun-i Esasi döneminde uygulanmıştı. 1961 anayasasının getirmiş olduğu yenilikler temel hak ve özgürlükler 60’lı yılların sonuna doğru yoğun şiddet ve terör eylemlerine sebep olmuştur. Adalet Partisi ve toplumun büyük bir kesimi tarafından anayasaya yapılan eleştirilerin artması Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 12 Mart 1971’de verdiği muhtıra ile sonuçlanmış ve Demirel hükümeti istifaya zorlanmıştır.

12 Mart 1971 muhtırası ülkenin içinde bulunduğu kargaşa ve iktidarsızlık sorununu çözememiş, tırmanan şiddet ve silahlı terör eylemlerine engel olamamıştır. Ülke bütünlüğünü korumak, milli birlik ve beraberliği sağlama, devletin otoritesini ve varlığını yeniden sağlamak, demokratik düzenin işlemesine engel olan sebepleri ortadan kaldırmak amacıyla 12 Eylül 1980’de ordu yönetime tamamen el koymuştur. 12 Eylül 1980’de yapılan darbe ile Milli Güvenlik Konseyi oluşturulmuş ve sivillerden kurulu bir hükümet kurulmuştur. Anayasa düzeni hakkında kanun ile 1961 anayasasında yapılan bir çok değişiklik şöyledir:

Kanunun ikinci maddesine göre TBMM’ye ait olan tüm yetki ve görevler Milli Güvenlik Konseyi’ne geçecektir. Aynı madde ile Milli Güvenlik Konseyi başkanının devlet başkanı olduğu ve cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini üstlendiği düzenlenmiştir. Milli Güvenlik Konseyi kanun niteliğindeki işlemlerinin anayasaya aykırılığının ileri sürülemeyeceği 12 Eylül 1980’den sonra çıkarılmış olan karar, bildiri ve ortak kararnamelerin iptalinin veya yürütmenin durdurulması talebinin görüşülmesi söz konusu olamayacağı (Bu hüküm,1982 Anayasasında ancak 2001 yılı yapılan Anayasa değişikliği ile anayasadan çıkarılmıştır.KaSeM), kamu personelleri hakkında verilen kararların uygulanmasının durdurulamayacağı hükme bağlanmıştır.

Yapılan bu değişiklik ile yetkileri kendisinde birleştiren Milli Güvenlik Konseyi 29 Haziran 1981’de bir kanun çıkararak demokratik ve laik cumhuriyet düzeninin gereklerini yerine getirecek bir anayasanın yapılması amacıyla kurucu meclis oluşturmuştur. Bu meclisin varlığı genel seçimlerle başlamış, TBMM’nin fiilen göreve başlamasıyla son bulmuştur. [23]


Milli Güvenlik Konseyi ve Danışma meclisinden oluşan kurucu meclis hazırladığı anayasayı 7 Kasım 1981’de halk oyuna sunmuştur. % 91,27 katılım oranıyla evet oyu verenler % 91,37 evet çıkmış ve oylama sonucunda anayasa kabul edilmiş ve yayımlanmıştır. Katılımın ve evet oylarının yüksek olmasının sebebi halkın geçici süreçten bıkması ve anayasal sisteme geçme isteğiyle 1982 anayasasının toplum içinde eleştirilmesinin ve incelenmesinin yasaklanması ve ayrıca halk oylamasına katılmayanların genel seçimlerde de oylamaya katılamayacaklarının daha önceden bildirilmiş olmasının etkisi vardır.

Sonuç olarak 1961 anayasası ile yüzyıllardan beri süre gelen çabalar kesin bir sonuca ulaştırılmıştır. Otoritenin bir tek kişinin elinde toplanması(Monarşi) önlenmiş, ayrıca bir grubun elinde yoğunlaşması(Oligarşi) da istenmemiştir. Otorite çeşitli kurumlar arasına dağıtılmış ve 19. yüzyıldan beri istenen bir türlü ulaşılamayan yürütme gücünün yetkilerinin sınırlandırılması başarılmıştır. 1961 anayasası Osmanlı İmparatorluğu’ndan bu yana hukuk devleti ilkesini gerçekleştirme yolunda yapılan çalışmaların en başarılısıdır.
1961 anayasası 1971 yılındaki değişiklikleri ile birlikte 1980’de yapılan ikinci bir askeri darbeye kadar yürürlükte kalmıştır. [24]

1961 Anayasası 1971-1973 yılında iki kere değişilkliğe uğramış ve bu iki değişiklik anayasanın ilk kabul ediliş haline göre toplum ve demokrasi adına birçok özgürlüklerin kısıtlanmasına neden olmuştur.(KaSeM)

1961 Anayasası'nda 1971-1973 yıllarında yapılan değişiklikler:(KaSeM)

1)Yürütme kuvvetini güçlendiren değişiklikler:
*İlk kez Bakanlar Kuruluna KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME çıkarma yetkisi tanınmıştır.Kamu gelirlerinin muafiyet,istisna,oran ve sınırlarında değişiklik yapma hakkı verilmiştir.
*TRT Kurumunun özerkliği kaldırılmıştır.
*Üniversitelerin özerkliği zayıflatılmıştır.

2)Temel Hak ve Özgürlüklerle ilgili yapılan değişiklikler:
*Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında genel bir sınırlama sebebi belirlenmiştir.Çeşitli anayasal ve yasal sınırlar arttırılmıştır.

3)Yargı Alanında yapılan değişiklikler:
*Anayasa Mahkemesine dava açabileceklerden olan "TBMM de temsilcisi bulunan partiler deyimi çıkarılmış yerine TBMM de grubu bulunan partiler" iberesi eklenerek meclisteki küçük partilerin dava açma hakları ellerinden alınmıştır.
*Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kurularak,daha önce Danıştay tarafından incelenip sonuçlandırılan asker kişilerle ilgili uyuşmazlıklarda söz sahibi mahkeme haline getirilmiştir.
*Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kurulması(bu mahkemeler 2004 yılında yapılan anayasa değişikliği ile kaldırılmıştır).

Gördüğünüz üzere,1961 anayasasının 1971 ve 1973 yılı değişiklikleri bir nevi 1982 Anayasasının habercisi durumunda olmuş ancak 82 Anayasası daha radikal maddeleriyle ön plana çıkmıştır.

Kaynak:
[21] TANITIM
[22] Dikici, a.g.e., s.62.
[23] Dikici, a.g.e., s.66.
[24] TANITIM