fatih kısaparmak balon baskılı balon VE MONNA ROSA - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : VE MONNA ROSA


elif zeynep
07-24-2008, 19:19
VE MONNA ROSA



Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara
Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi.
Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara:
Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi.
Koyverip telli pullu saçlarını rüzgara,
Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi
Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara...



Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü
Ve boğazımı sıktı parmaklar ince, uzun.
Günahkar toprağıma saçından bir tel düştü;
Sana ne olmuş Rosa, bir derde tutulmuşsun.
Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti:
Noel ağaçları ve manolyalar kahrolsun,
Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü...



Şu şapkayı çıkarıp atıyorum ırmağa;
Her şeyim sizin olsun, hep sizin kesik başlar.
Rüyasında örümcek başlarsa ağlamağa,
İçine gül koyduğum tüfek ölmeye başlar.
Günahını sırtına yüklenen kaplumbağa
Gibi ölüm önünde öz benliğim yavaşlar.
Öyleyse şu şapkayı fırlatayım ırmağa.



Bu erkekler kokuyu kediler gibi alır
Ve kediler her gece sürünür yastıklara.
Denizleri bahtiyar eden günler kısalır;
Satılmayan çiçekler, zehirli ve kapkara,
Unutulmuş erkekler ve kadınlara kalır.
Bir geyiğin gözleri düşer eriyen kara
Ve erkekler kokuyu kediler gibi alır.



Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık!
Ve toprağın rüyaya yılan gibi girişi.
Sana da Monna Rosa, taş bebeği bıraktık.
Ellerinde kılçıklı balıkların bir dişi.
Senin hatıran gibi büyük, yeni, karanlık;
Senin hatıran kadar Allah ve şeytan işi...
Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık!



Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim;
Ta boğazıma kadar çıkan deli yağmura.
Tüyüme horozdan çok itimat edeceğim,
İtimat edeceğim şu belalı yağmura.
Ruhumu bayrak yapıp ben teslim edeceğim
Asılmış bir adamın iki eli yağmura.
Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim.



Bir tren ışığına, güneşe çekmek seni
Ve bir şehir yaratmak, ruhundan Gülce diye.
Parçalanan gemiyi ve yırtılan yelkeni
Katıvermek sessizce söylenen bir türküye.
Ve sonra bir köşede öldürmek ölmeyeni
Ve son vermek bitmeyen, bu bitmeyen şarkıya,
Bir tren ışığına, güneşe çekmek seni.



Sana tavuskuşunun içime girdiğini
Son, en son söz olarak söylemek istiyorum.
İçime girdiğini, tüyünü yolduğunu
Son, en son söz olarak söylemek istiyorum.
İçimde tavusların bir bir kaybolduğunu,
Bana da bir çift ak kanat kaldığını
Son, en son söz olarak söylemek istiyorum.



Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara
Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi.
Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara:
Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi.
Koyverip telli pullu saçlarını rüzgara,
Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi
Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara...

Sezai Karakoç ,bir büyük şahsiyet, bir güzel şair ve onun kaleminden ezbere takılan monna rosa; bir güzel şiir

Ruh-i zar
07-24-2008, 21:11
çok güzel bi şiir çok severim sağolasın(+)


buda hikayesi:

Sezai Karakoç lisedeyken bir okul arkadaşına sevdalanır.. Fakat kendisini yakışıklı bulmadığı için ona bir türlü açılamaz.. Bir gün cesaretini toplayıp aşkını Muazzez Hanım' a arzeder..Fakat reddedilince çok üzülür.. Neyse okullar tatil olur..Muazzez hanım Geyve' de yazlıkta kalmaya başlar..Sezai Karakoç ta tam karşısındaki yazlığın bahçesinde bahçıvan olarak çalışmaya başlar..Her gün karşılıksız sevgi duyduğu sevgilisini seyreder..ona şiirler yazar..Mona Roza şiirinin her kıtasının baş harflerine dikkat edersek Muazzez Akkayam ismi ortaya çıkar..Neyse gel zaman git zaman..okul biter ve mezuniyet töreni yapılır..Mezuniyet törenindeyse Sezai Karakoç Mona Roza şiirini okur..Muazzez Akkaya ise tam karşısındadır.Şiiri bittikten sonra bir alkış tufanı kopar..Herkes bir daha okuması için ısrar eder..ve tam 3 kez Sezai Karakoç bu şiiri ard arda okur.Sahneden tam ineceği sırada Muazzez Hanım koşarak yanına gelir..ve ona hala teklifinin geçerli olup olmadığını sorar..Sezai Karakoç kesinlikle hayır cevabı verince Muazzez Hanım bayılır.Ertesi gün ise Muazzez Hanım' ın intihar ettiği duyulur..Sezai Karakoç çok pişman olur..Şair hala evlenmemiştir.

yalnız dost
07-25-2008, 16:49
çok güzel bir şiir paylaşımın için teşekkürler+1 :-*

ÇİLE
06-03-2009, 14:08
çok güzel bi şiir çok severim sağolasın(+)


buda hikayesi:

Sezai Karakoç lisedeyken bir okul arkadaşına sevdalanır.. Fakat kendisini yakışıklı bulmadığı için ona bir türlü açılamaz.. Bir gün cesaretini toplayıp aşkını Muazzez Hanım' a arzeder..Fakat reddedilince çok üzülür.. Neyse okullar tatil olur..Muazzez hanım Geyve' de yazlıkta kalmaya başlar..Sezai Karakoç ta tam karşısındaki yazlığın bahçesinde bahçıvan olarak çalışmaya başlar..Her gün karşılıksız sevgi duyduğu sevgilisini seyreder..ona şiirler yazar..Mona Roza şiirinin her kıtasının baş harflerine dikkat edersek Muazzez Akkayam ismi ortaya çıkar..Neyse gel zaman git zaman..okul biter ve mezuniyet töreni yapılır..Mezuniyet törenindeyse Sezai Karakoç Mona Roza şiirini okur..Muazzez Akkaya ise tam karşısındadır.Şiiri bittikten sonra bir alkış tufanı kopar..Herkes bir daha okuması için ısrar eder..ve tam 3 kez Sezai Karakoç bu şiiri ard arda okur.Sahneden tam ineceği sırada Muazzez Hanım koşarak yanına gelir..ve ona hala teklifinin geçerli olup olmadığını sorar..Sezai Karakoç kesinlikle hayır cevabı verince Muazzez Hanım bayılır.Ertesi gün ise Muazzez Hanım' ın intihar ettiği duyulur..Sezai Karakoç çok pişman olur..Şair hala evlenmemiştir.

Bu yarı masal yarı efsane biraz doğru olan yazının nasıl ezbere yazıldığına üzüldüm..
Zira Sezai Karakoç'un Mona Roza ve 'Ve Mona Roza' isimli iki şiiri vardır.
Yukarıda yazılan Ve Mona Roza şiiri olduğuna göre bu yazılanlar tamamen alakasızdır.
Bu yazı (tabi ki bir parça gerçeklik payı olsa da yarı masal yarı efsane) Mona Roza şiirinden sonra yazılabilirdi ancak..Bu haliyle hayli komik hayli tuhaf ve kopyala yapıştır tarzında bir ironiye sahip olmuş..Ki baş harflerini birleştir Muazzez Akkaya çıkar deniliyor..İnsan bir bakar çıkıyor mu çıkmıyor mu diye..Bu kadar da ezberci olunmaz ki!Söz konusu şiir Mona Roza şiiridir.

El Emin
06-27-2009, 11:58
Bu yarı masal yarı efsane biraz doğru olan yazının nasıl ezbere yazıldığına üzüldüm..
Zira Sezai Karakoç'un Mona Roza ve 'Ve Mona Roza' isimli iki şiiri vardır.
Yukarıda yazılan Ve Mona Roza şiiri olduğuna göre bu yazılanlar tamamen alakasızdır.
Bu yazı (tabi ki bir parça gerçeklik payı olsa da yarı masal yarı efsane) Mona Roza şiirinden sonra yazılabilirdi ancak..Bu haliyle hayli komik hayli tuhaf ve kopyala yapıştır tarzında bir ironiye sahip olmuş..Ki baş harflerini birleştir Muazzez Akkaya çıkar deniliyor..İnsan bir bakar çıkıyor mu çıkmıyor mu diye..Bu kadar da ezberci olunmaz ki!Söz konusu şiir Mona Roza şiiridir.
Ne Masalı ne efsanesi adamın hayat hikayesi..Bu arada dikkat ederseniz her satırın baş harflerinden muazzez akkayam oluşuyor sevdiği kızdır sonundaki m yide benliğini katmak için bırakmıştır.(yanibenim)