|
![]() |
#1 |
![]() ![]() Destur diyerek efendim… Mecnun bir gün fırsat buldu, Leyla ile oturmaya muvaffak oldu.Leyla, onu sınamak için bir dilekte bulundu: - Ey âşık! Neyin varsa getir. - A ay yüzlü, dedi Mecnun, aşkınla ne suyum kaldı, ne kuyum. Ne ciğerimde azıcık kan, ne gözümde bir nebze yaş. Aklımı yağma ettin, uykumu çaldın. Artık bir canım var, emreyle onu vereyim. - Ben onu senden ne vakit istesem alırım, başka neyin var, sen ondan bahset. Mecnun o vakit arandı, yakasında sakladığı bir iğnesi vardı, onu çıkarıp sevgiliye sundu. - İşte varlık aleminde sahip olduğum tek şey bu iğnedir.Bunu da neden taşıyorum bilmek istersen, çölde, ovada seni izlerken çok düşüyorum, kendimden geçiyorum; oralarda ayağıma, bedenime dikenler batıyor; bu iğneyle o dikenleri çıkarıyorum. - İşte bunu istiyordum ben senden. Eğer aşkında gerçek isen bu iğne nasıl layık oluyor sana? Dikeni çıkarırsan buna vefa mı derler?! İskender Pala ~ Aşknâme
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|