AK Gençliğin Buluşma Noktası
Bugün ve Sabah "Bugün" ve "Sabah" Gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-25-2008, 13:04   #1
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Bağlantılara bakar mısınız!
Kapatma iddianamesinin iki temel dayanağı var: Bunlardan birincisi, Anayasa'nın 10'uncu ve 42'nci maddelerinin Meclis tarafından değiştirilmesi.
Her ne kadar o iki madde AKP, MHP ve DTP'li milletvekillerinin toplam 411 oyuyla değiştirilmiş olsa da... Yargıtay Başsavcısı diğer partileri ve Meclis iradesini es geçiyor ve olayı AKP'nin üzerine yıkıyor; "Üniversitede türbana serbestlik sağlayarak laikliğe aykırı davrandılar" diyor.
Anayasa Mahkemesi (AYM) önce bu davaya bakacak. AYM, Anayasa değişikliklerini ancak ' şekilsel' olarak denetleyebiliyor. Yani, yeterli oyu almış mı, imzası, mührü tamam mı; ona bakıyor.
Normal şartlarda, CHP'nin başvurusunu reddetmesi, " Biz bunu ' içerik ' açısından inceleyemeyiz çünkü böyle bir yetkimiz yok " demesi gerekiyor. Zaten raportörün de yorumu bu.
AYM bunu dediği anda, kapatma iddianamesinin en önemli iki dayanağından biri anlamsız hale gelecek.
Yargıtay bildirisi işte bunu engellemeye çalışıyor: Satır arasında, AYM'nin yetkilerini aşarak, 10 ve 42'nci maddeleri iptal etmesini istiyor.
Şunu da unutmayalım: Yargıtay'daki 32 Daire Başkanı, bu bildiriye imza atarak, Yargıtay Başsavcısı'nın hazırladığı iddianamenin arkasında olduklarını ortaya koydu. Yani AKP'nin kapatılmasını istediklerini apaçık gösterdiler.


Gelelim ikinci önemli dayanağa: 17 Mayıs 2006'da Alparslan Arslan, Danıştay'a saldırdı. Üyelerden Mustafa Yücel Özbilgin'i öldürdü.
Hemen Arslan'ın, İslamcı bir militan olduğu söylendi. Saldırı " Türkiye'nin 11 Eylül'ü " ilan edildi. Dönemin Cumhurbaşkanı Sezer, saldırının laikliğe karşı yapıldığını ilan etti. Bu şekilde kışkırtılan insanlar Hükümet ve AKP aleyhine gösteriler yaptı.
Halbuki kaçarken yakalanan Arslan'ın, Ergenekon adlı çeteyle ilişkili olduğu ortaya çıktı. ' Ulusalcı' denilen ideolojiye daha yakın bir tetikçiydi.
Alparslan Arslan Davası sürerken, mahkemeye, Ergenekon bağlantısıyla ilgili sürüyle delil sunuldu. Fotoğraf bile vardı.
Ancak Başsavcı, kapatma iddianamesinde bu verileri göz ardı etti. Hükümeti ve AKP'yi, laiklik düşmanlarını cesaretlendirmekle ve böylece Danıştay saldırısına uygun bir atmosfer oluşturmakla suçladı.
Bu arada Arslan Davası'na bakan mahkeme de olayı dar bir çerçevede değerlendirmiş, kararını büyük resme bakmadan vermişti.
Davanın savcıları temyize gitti. Böylece "Danıştay'a Saldırı Davası", Yargıtay'ın yolunu tuttu.


Vaziyete bakar mısınız: Yayınladığı bildiriyle AKP'nin kapatılmasını arzuladığını gösteren Yargıtay, şimdi de Alparslan Arslan Dosyası'nı ele alıyor:
1) Eğer Ergenekon bağlantısına dikkati çekerek kararı bozarsa, kapatma iddianamesinin ikinci dayanağı da çökmüş olacak.
2) Tersine... Kararı onarsa, bu kez de iddianamedeki " şeriatçılara atmosfer yaratma " suçlaması güçlenecek.
Tekrar hatırlatalım: Yargıtay Daire Başkanları, ' tarafsız' olmaları beklenen birer ' yargıç'. Ama bu yargıçlar, malum bildiriye imza koyarak, bir " savcının " (yani aynı kurumda çalıştıkları Başsavcının) iddianamesine destek verdi!
Soralım: Burada bir ' kendi davasına bakma' durumu yok mu? " Yargıç kendi davasına bakamaz " en temel hukuk kaidesidir de; o bakımdan soruyorum.
Dikkati çekelim: Fotoğrafın ortaya çıkışından bunca zaman sonra, tam da dosya Yargıtay'ın önüne gelmişken, "Ergenekon'dan tutuklu Veli Küçük'ün yanındaki kişi Alparslan Arslan değil, bir başkası" diye haberler yapılması sizce tesadüf mü?
Başka sorum yok!


Emre AKÖZ - Sabah

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 05-25-2008, 19:56   #2
Kullanıcı Adı
tayyipleyiz
Standart Bağlantılara bakar mısınız!
Şekilciliklerini belli edenler, şekilşartlara uymadıklarını da ispatladılar. Eğer şekilli bir şekilde görevlerini şekillendirebilse idiler, demokrasiyi ve de YARGIYI da şekilcilikten kurtarabileceklerdi.

İş bu zaviyeden bakıldığında, kavramsal paradokslara kilitlenebilen bir YARGI nın son çırpınışlarının muhtıralara dayanması da gayet doğal olsa gerek. Neden Anayasaya göre Adalet dağıtsınlar ki ..

Gerçekler dururken senaryoları yorumlamak olsa olsa şekilciliktir. Art niyet asla olamaz hani (!) ...
tayyipleyiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi