'Bahçeli al sana fırsat! Vur Erdoğan'ı' - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Ak_Kelebek** · 03-19-2009, 12:45

Başbakan Erdoğan, MHP liderinin iddiaları için bir çağrı da bulunarak Bahçeli'ye 'İşte sana fırsat vur Erdoğan'ı' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP ve MHP ile doğu illerinde beraber siyaset yapmanın önemine işaret ederek, ''Buralarda hep beraber siyaset yapmamız lazım ki, bölücü terör örgütüne zihniyet olarak yer kalmasın. 2 partiye kalmamalı, hep beraber buralarda olmalıyız'' dedi.
Başbakan Erdoğan, TGRT Haber televizyonunda katıldığı ''Ankara'nın Gündemi'' programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Orta Doğu sermayesinin Türkiye'ye hiçbir dönemde olmadığı kadar çok geldiğini belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Ama onlar buraya özel giysileri ile geldiğinde manşetlerde... Cumhurbaşkanımızla Suudi Kralı ile üçlü bir araya geldik, sürmanşetten verdiler. Neler yazdılar neler... Körfez'den, İslam dünyasından birisi gelir 'İrtica geldi', İsrail'den gelir 'Yahudiler mi gelip burayı alacak?' Paranın dini, milleti, ırkı olur mu? Böyle saçma şeyler olur mu? Bunların hepsi dinci, dinsel milliyetçilikle yaklaşım veya ırkçı ön yargılarla yaklaşım. Bunlarla bu ülkeyi ayağa kaldıramayız ki.. Bu ayrımcılıkların hepsini atmamız lazım. İnsanlara yaklaşımda objektif olmaya mecburuz. Burada ülkemizin, insanımızın menfaatini ön plana çıkarmamız lazım. Bu yatırımlar bu ülkede olacak ki, biz bu sıçramayı yapalım. Ama olacak, ümitsiz değiliz. Bütün şartları zorlayarak bu işleri götüreceğiz. Engellere rağmen buraya geldim.''

''GÜCÜMÜZ OLMASA BU KADAR RAHAT HAREKET EDEMEYİZ''
İktidarı devraldıklarında IMF'ye borcun 23,5 milyar Dolar olduğunu, bunu 7,8 milyar Dolara indirdiklerini belirten Erdoğan, Merkez Bankası'nın 26,5 milyar Dolar olan döviz rezervini de 67 milyar Dolara çıkardıklarını anlattı.
Erdoğan, ''Bu gücümüz olmasa bu kadar rahat hareket edemeyiz'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, yerel seçim çalışmalarına ilişkin bir soru üzerine, bugün partisince düzenlenen Çanakkale mitinginin 47. olduğunu belirtti. Çanakkale'nin 94. kurtuluş yıl dönümü törenlerine katıldığını da anımsatan Erdoğan, tüm şehitleri rahmetle andığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Onlar çok yüce makamdalar. Onlar bizim için aynı zamanda bir hedef nokta. Onlar bize istiklal mücadelesiyle bu vatanı miras bıraktılar. Biz de şimdi istikbal mücadelesini veriyoruz. Dolayısıyla o mirasa asla gölge düşürmememiz lazım. Onun için istikbal mücadelemiz çok önem arz ediyor. Göreve geldiğimizde Gelibolu bir mezbelelikti, rezillikti, o anıt çöküyordu. Bunların hepsini ele aldık, 50 milyon lira yatırım yaptık. Gerçekten muhteşem, anlamlı bir şehitlik meydana getirdik. Göreve geldiğimizde Gelibolu'yu ziyaret edenlerin sayısı 250 binden 3 milyona ulaştı. Orada çalışmalarımız devam ediyor.''
Erdoğan, İstanbul Panorama Müzesi'nin aynısını Çanakkale'de yapacaklarını ve orada da Çanakkale Savaşları panoramasının görüleceğini söyledi.

KREDİ KARTI BORÇLARI
Başbakan Erdoğan, kredi kartı faizlerinin ödenmesi konusunda muhalefet partilerinin eleştirilerine ilişkin bir soruyu yanıtlarken de ''kredi kartı mağdurları'' ifadesine karşı olduğunu söylediğini belirterek, şöyle devam etti:
''Kredi kartının mağduru olmaz. Çünkü, bir insan kredi kartını alır ve ne için kullanır? Geliri kadar kredi kullanır. Daha fazla kullandığı zaman banka, kredi kartı sözleşmesi içerisindeki her türlü oyununu, kuralını oynayacaktır. Ben bu noktada bankaların da adil davranmadığına inanıyorum. Adeta temerrüt faizi uygular gibi faiz uyguluyor. Şu anda ana muhalefet, muhalefet çok acımasız bir yaklaşım içindeler. İnsaflı davranmıyor, ülkeyi düşünmüyorlar, bize adeta 'sen öde onların parasını' der gibi bir havaları var. Var mı böyle bir şey?''

Şu anda Türkiye'de 25,6 milyon kredi kartı kullanıcısı bulunduğunu, bunların 1 milyon 660 bininin takibe düştüğünü belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Takipte olanın hacmine bakıyoruz, 2,7 milyar. Burada bu insanlara sayın Baykal'ın ifade ettiği gibi 'sahtekar' ifadesini hiçbir yerde kullanmadım. Çok çirkin, ayıp. Kullanmadığım bir şeyle sen beni nasıl itham edersin? Sayın Baykal, ben sana hakaret etmeyeceğim. İnsan olduğun için saygı göstereceğim, ifadelerine değil. Yoksa ben bu ifadelerin çok daha fazlasını kullanmasını iyi bilirim. Ama bulunduğum makam, genel başkanlığım buna müsaade etmez. Çünkü biz insanı, yaratılanı yaradandan ötürü sevme anlayışı ile severiz. Ama sen, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na bu kadar rahat hakaret edebiliyorsun. Burada yasal haklarımı da kullanıyorum, kullanacağım. Bu kadar da bu işlere meydanı serbest bırakamayız. Ben hakkımı kullanırım, yargı verir vermez. Ama bunlar tarihe kayıt düşülecek. Bunu söyleyemezsin, hakkın yok. Söylemediğim bir şeyi söylemiş gibi gösteremezsin. Benim söylediğim sadece, 'Senin gelirin ne kardeşim şu, bundan fazlasını kullanma, kullanıyorsan öde, ödeyemiyorsan sonra bu duruma düşüp mağdur rolüne soyunma. Çünkü, sen mağdur değilsin.' Kredi kartı borcunu takır takır ödeyen ödeyecek, sen ödemeyeceksin, sonra burada tahakkuk eden faizi kim ödeyecek? Devlet ödeyecek. Olur mu böyle bir şey?''
Geçmişte böyle bir yasa çıkardıklarını, faizleri ödediklerini, ana paranın tahsili için bir düzenleme getirdiklerini belirten Erdoğan, ''Ama bu alışkanlık haline gelirse, o zaman biz kalkıp öbür tarafta ödemelerini yapan vatandaşın hakkını nasıl savunacağız?'' diye sordu.
Ödeyenin suçlu, ödemeyenin mağdur duruma düştüğünü, böyle bir şey olamayacağını dil getiren Erdoğan, adil olmak için gereğinin yapılması gerektiğini kaydetti.
Yerel seçime ilişkin yaptırdıkları anketlerin bu hafta sonunda tamamlanacağına de değinen Erdoğan, sonuçları 28 mart ve 22 temmuz seçimleriyle kıyaslayacaklarını söyledi.

''KAYIP İLANI İLE ARADILAR''
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın televizyonda tartışma çağrısına ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, Baykal'ın seçim meydanlarındaki hakaret dolu polemiklerinin görüldüğünü, ancak kendisinin o polemiklerin içine girmediğini ve girmeyeceğini söyledi.

Erdoğan, ''Bu tür bir yapı, karakter, kimlik içinde olan bir insanla hangi televizyon programına çıkacaksınız? Bu işin adabını meydanlarda uygulayamayan insanla hangi televizyon programına çıkacaksınız? O televizyon programında şöyle bir sinir ucuna dokunuversek kavga edecek'' dedi.
Bugüne kadar ''televole'' programlarına hiç girmediğini dile getiren Erdoğan, ''Eğer bu işi çok arzuluyorsa, 29 Mart akşamı hangi televizyon kanalına çıkacak onu görelim, izleyelim, ben de memnuniyetle izlerim. Bir önceki seçimde 3 gün meydanda yoktu. Kayıp ilanı ile aradılar, bulamadılar. Sonra meydana çıktı. Bakalım bu seçimde kaç gün kaybolacak? Ben onunla bu noktalarda böyle bir polemik içinde olmayacağım, ben kendisini meydanlara çağırdım'' şeklinde konuştu.
Erdoğan, seçim çalışmaları kapsamında 70'e yakın ilde miting yapacağını da bildirerek, şunları kaydetti:
''Söyleye söyleye Sivas'ın ötesine geçebildi. Bu, önemli bir gelişme. Temenni ederim ki diğerlerine gidebilsin. 780 bin kilometre karelik vatan topraklarında beraber bu işi yürütelim. Seviniyorum, çünkü sayın Baykal da Anadolu'yu yeni yeni keşfediyor. Sayın Bahçeli de aynı şeyleri yapmalı. O da Erzurum'un dışındaki illere gitmeli. Buralarda hep beraber siyaset yapmamız lazım ki bölücü terör örgütüne zihniyet olarak yer kalmasın. 2 partiye kalmamalı, hep beraber buralarda olmalıyız.''

''ZATEN BAŞBAKAN OLAMAYACAKSIN Kİ''
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yargı sürecine yönelik yaklaşımlarının çirkin olduğunu ifade eden Erdoğan, 114 gün meselesi ile ilgili, ''müfteri, iddiasını ispatla mükelleftir'' sözünü anımsatarak, Bahçeli'nin iddiasını ispatlamasını istedi.
Erdoğan, ''Kimle, nerede görüşmüşüm? Benim hayatımda böyle bir görüşme yok. Kaç kere söyledim. Bunu ispat etmezsen, açıklamazsan namertsin. Açıklamaya mecbur. Burada yasal hakkımı kullanacağımı da söyledim'' dedi.
Bahçeli'nin, ''Başbakan olunca açıklayacağım'' dediğini hatırlatan Erdoğan, ''Zaten Başbakan olamayacaksın ki, kim açıklayacak bunu? Çık açıkla, seçim zamanı şu anda ne güzel tam fırsat. Burada Tayyip Erdoğan'ı tam seçim arefesinde yakaladın, vur... Bundan daha güzel fırsat olur mu? Yok ki böyle bir şey, neyi açıklayacak?'' diye konuştu.

YARGI GEREĞİNİ YAPAR''
Başbakan Erdoğan, ''Bahçeli'nin, Ergenekon soruşturmasında hükümetin, 3 emekli general üzerinden Silahlı Kuvvetleri yıprattığına ilişkin iddiaları var, bu konuda neler düşünüyorsunuz?'' şeklindeki soru üzerine, Ergenekon soruşturmasının yargı sürecinde olduğunu ve yargının gereğini yapacağını belirterek, şunları söyledi:
''Türk Silahlı Kuvvetleri hepimizindir. TSK, sayın Bahçeli'nin veya bir başkasının değildir. TSK'yı oluşturan bir bütünün içinde hepimiz varız. Ben de gittim, 16 ay yedek subaylığımı Silahlı Kuvvetlerimizin içinde yaptım, bana da öyle isabet etti.
Başbakan olarak genelkurmay başkanlarımla gayet güzel bir diyalog içinde çalışmalarımı sürdürürken, nasıl olur da fitne oluşturmanın gayreti içine girersin. Ayıptır, yakışıyor mu? Bir siyasi partinin genel başkanına bu yakışır mı? Orduyu sevme noktasına geldiğinde en az ben senin kadar severim. Burada adama ancak şunu derler; 'Edebini takın.' Bunu benim affetmem, bağışlamam mümkün değil. Bunların üzerinde özel olarak arkadaşlarımı çalıştırıyorum, yasal olarak ne varsa gereğini de yaptırtacağım.''

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Başbakan Erdoğan, ''Seçim sonrasında gündeme gelmesi öngörülen Anayasa değişikliğinde hangi başlıklar gündeme gelecek?'' sorusu üzerine, bireysel başvuru hakkının tanınması ve ombudsman müessesesinin kurulması konusunun gündeme geleceğini söyledi.
Siyasi partilerin kapatılması konusunun zorlaştırılacağını belirten Erdoğan, ''Bu çok önemli. Özellikle tüzel kişiliklerin kapatılmasının bana göre bir anlamı yok. Tüzel kişilik suç işlemez ki. Şu oturduğunuz koltuk suç işlemez ki, oturan suç işler. Oturan suç işlediyse cezayı verin, ama koltuğa ceza vermenin anlamı yok. Bir partiyi kapatırsın, yenisi hazırdır. Bugüne kadar da böyle oldu. Biri kapandı, 5 tanesi kuruldu'' diye konuştu.
Venedik Kriterleri'nin, sadece şiddete dayalı partilerin kapatılmasını öngördüğünü anımsatan Erdoğan, kendilerinin de bunu savunduğunu söyledi.
Seçim yasasında da değiklik yapılacağını anlatan Erdoğan, 550 milletvekilinden 100 tanesinin Türkiye milletvekilliği yapılması, 450 tanesinin de baraja tabi tutulmasını öngören bir süreci çalıştırmayı düşündüklerini anlattı.
Başbakan Erdoğan, Anayasa değişikliği için uzlaşı arayacaklarını belirterek, ''Uzlaşmaya yanaşmazlarsa kendi bilecekleri iş, yanaşırlarsa bu sıkıntıları beraberce aşmış oluruz'' dedi.

AA

03-19-2009, 12:45	#1
Kullanıcı Adı Ak_Kelebek	'Bahçeli al sana fırsat! Vur Erdoğan'ı' Başbakan Erdoğan, MHP liderinin iddiaları için bir çağrı da bulunarak Bahçeli'ye 'İşte sana fırsat vur Erdoğan'ı' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP ve MHP ile doğu illerinde beraber siyaset yapmanın önemine işaret ederek, ''Buralarda hep beraber siyaset yapmamız lazım ki, bölücü terör örgütüne zihniyet olarak yer kalmasın. 2 partiye kalmamalı, hep beraber buralarda olmalıyız'' dedi. Başbakan Erdoğan, TGRT Haber televizyonunda katıldığı ''Ankara'nın Gündemi'' programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Orta Doğu sermayesinin Türkiye'ye hiçbir dönemde olmadığı kadar çok geldiğini belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Ama onlar buraya özel giysileri ile geldiğinde manşetlerde... Cumhurbaşkanımızla Suudi Kralı ile üçlü bir araya geldik, sürmanşetten verdiler. Neler yazdılar neler... Körfez'den, İslam dünyasından birisi gelir 'İrtica geldi', İsrail'den gelir 'Yahudiler mi gelip burayı alacak?' Paranın dini, milleti, ırkı olur mu? Böyle saçma şeyler olur mu? Bunların hepsi dinci, dinsel milliyetçilikle yaklaşım veya ırkçı ön yargılarla yaklaşım. Bunlarla bu ülkeyi ayağa kaldıramayız ki.. Bu ayrımcılıkların hepsini atmamız lazım. İnsanlara yaklaşımda objektif olmaya mecburuz. Burada ülkemizin, insanımızın menfaatini ön plana çıkarmamız lazım. Bu yatırımlar bu ülkede olacak ki, biz bu sıçramayı yapalım. Ama olacak, ümitsiz değiliz. Bütün şartları zorlayarak bu işleri götüreceğiz. Engellere rağmen buraya geldim.'' ''GÜCÜMÜZ OLMASA BU KADAR RAHAT HAREKET EDEMEYİZ'' İktidarı devraldıklarında IMF'ye borcun 23,5 milyar Dolar olduğunu, bunu 7,8 milyar Dolara indirdiklerini belirten Erdoğan, Merkez Bankası'nın 26,5 milyar Dolar olan döviz rezervini de 67 milyar Dolara çıkardıklarını anlattı. Erdoğan, ''Bu gücümüz olmasa bu kadar rahat hareket edemeyiz'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, yerel seçim çalışmalarına ilişkin bir soru üzerine, bugün partisince düzenlenen Çanakkale mitinginin 47. olduğunu belirtti. Çanakkale'nin 94. kurtuluş yıl dönümü törenlerine katıldığını da anımsatan Erdoğan, tüm şehitleri rahmetle andığını söyledi. Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Onlar çok yüce makamdalar. Onlar bizim için aynı zamanda bir hedef nokta. Onlar bize istiklal mücadelesiyle bu vatanı miras bıraktılar. Biz de şimdi istikbal mücadelesini veriyoruz. Dolayısıyla o mirasa asla gölge düşürmememiz lazım. Onun için istikbal mücadelemiz çok önem arz ediyor. Göreve geldiğimizde Gelibolu bir mezbelelikti, rezillikti, o anıt çöküyordu. Bunların hepsini ele aldık, 50 milyon lira yatırım yaptık. Gerçekten muhteşem, anlamlı bir şehitlik meydana getirdik. Göreve geldiğimizde Gelibolu'yu ziyaret edenlerin sayısı 250 binden 3 milyona ulaştı. Orada çalışmalarımız devam ediyor.'' Erdoğan, İstanbul Panorama Müzesi'nin aynısını Çanakkale'de yapacaklarını ve orada da Çanakkale Savaşları panoramasının görüleceğini söyledi. KREDİ KARTI BORÇLARI Başbakan Erdoğan, kredi kartı faizlerinin ödenmesi konusunda muhalefet partilerinin eleştirilerine ilişkin bir soruyu yanıtlarken de ''kredi kartı mağdurları'' ifadesine karşı olduğunu söylediğini belirterek, şöyle devam etti: ''Kredi kartının mağduru olmaz. Çünkü, bir insan kredi kartını alır ve ne için kullanır? Geliri kadar kredi kullanır. Daha fazla kullandığı zaman banka, kredi kartı sözleşmesi içerisindeki her türlü oyununu, kuralını oynayacaktır. Ben bu noktada bankaların da adil davranmadığına inanıyorum. Adeta temerrüt faizi uygular gibi faiz uyguluyor. Şu anda ana muhalefet, muhalefet çok acımasız bir yaklaşım içindeler. İnsaflı davranmıyor, ülkeyi düşünmüyorlar, bize adeta 'sen öde onların parasını' der gibi bir havaları var. Var mı böyle bir şey?'' Şu anda Türkiye'de 25,6 milyon kredi kartı kullanıcısı bulunduğunu, bunların 1 milyon 660 bininin takibe düştüğünü belirten Erdoğan, şunları kaydetti: ''Takipte olanın hacmine bakıyoruz, 2,7 milyar. Burada bu insanlara sayın Baykal'ın ifade ettiği gibi 'sahtekar' ifadesini hiçbir yerde kullanmadım. Çok çirkin, ayıp. Kullanmadığım bir şeyle sen beni nasıl itham edersin? Sayın Baykal, ben sana hakaret etmeyeceğim. İnsan olduğun için saygı göstereceğim, ifadelerine değil. Yoksa ben bu ifadelerin çok daha fazlasını kullanmasını iyi bilirim. Ama bulunduğum makam, genel başkanlığım buna müsaade etmez. Çünkü biz insanı, yaratılanı yaradandan ötürü sevme anlayışı ile severiz. Ama sen, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na bu kadar rahat hakaret edebiliyorsun. Burada yasal haklarımı da kullanıyorum, kullanacağım. Bu kadar da bu işlere meydanı serbest bırakamayız. Ben hakkımı kullanırım, yargı verir vermez. Ama bunlar tarihe kayıt düşülecek. Bunu söyleyemezsin, hakkın yok. Söylemediğim bir şeyi söylemiş gibi gösteremezsin. Benim söylediğim sadece, 'Senin gelirin ne kardeşim şu, bundan fazlasını kullanma, kullanıyorsan öde, ödeyemiyorsan sonra bu duruma düşüp mağdur rolüne soyunma. Çünkü, sen mağdur değilsin.' Kredi kartı borcunu takır takır ödeyen ödeyecek, sen ödemeyeceksin, sonra burada tahakkuk eden faizi kim ödeyecek? Devlet ödeyecek. Olur mu böyle bir şey?'' Geçmişte böyle bir yasa çıkardıklarını, faizleri ödediklerini, ana paranın tahsili için bir düzenleme getirdiklerini belirten Erdoğan, ''Ama bu alışkanlık haline gelirse, o zaman biz kalkıp öbür tarafta ödemelerini yapan vatandaşın hakkını nasıl savunacağız?'' diye sordu. Ödeyenin suçlu, ödemeyenin mağdur duruma düştüğünü, böyle bir şey olamayacağını dil getiren Erdoğan, adil olmak için gereğinin yapılması gerektiğini kaydetti. Yerel seçime ilişkin yaptırdıkları anketlerin bu hafta sonunda tamamlanacağına de değinen Erdoğan, sonuçları 28 mart ve 22 temmuz seçimleriyle kıyaslayacaklarını söyledi. ''KAYIP İLANI İLE ARADILAR'' CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın televizyonda tartışma çağrısına ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, Baykal'ın seçim meydanlarındaki hakaret dolu polemiklerinin görüldüğünü, ancak kendisinin o polemiklerin içine girmediğini ve girmeyeceğini söyledi. Erdoğan, ''Bu tür bir yapı, karakter, kimlik içinde olan bir insanla hangi televizyon programına çıkacaksınız? Bu işin adabını meydanlarda uygulayamayan insanla hangi televizyon programına çıkacaksınız? O televizyon programında şöyle bir sinir ucuna dokunuversek kavga edecek'' dedi. Bugüne kadar ''televole'' programlarına hiç girmediğini dile getiren Erdoğan, ''Eğer bu işi çok arzuluyorsa, 29 Mart akşamı hangi televizyon kanalına çıkacak onu görelim, izleyelim, ben de memnuniyetle izlerim. Bir önceki seçimde 3 gün meydanda yoktu. Kayıp ilanı ile aradılar, bulamadılar. Sonra meydana çıktı. Bakalım bu seçimde kaç gün kaybolacak? Ben onunla bu noktalarda böyle bir polemik içinde olmayacağım, ben kendisini meydanlara çağırdım'' şeklinde konuştu. Erdoğan, seçim çalışmaları kapsamında 70'e yakın ilde miting yapacağını da bildirerek, şunları kaydetti: ''Söyleye söyleye Sivas'ın ötesine geçebildi. Bu, önemli bir gelişme. Temenni ederim ki diğerlerine gidebilsin. 780 bin kilometre karelik vatan topraklarında beraber bu işi yürütelim. Seviniyorum, çünkü sayın Baykal da Anadolu'yu yeni yeni keşfediyor. Sayın Bahçeli de aynı şeyleri yapmalı. O da Erzurum'un dışındaki illere gitmeli. Buralarda hep beraber siyaset yapmamız lazım ki bölücü terör örgütüne zihniyet olarak yer kalmasın. 2 partiye kalmamalı, hep beraber buralarda olmalıyız.'' ''ZATEN BAŞBAKAN OLAMAYACAKSIN Kİ'' MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yargı sürecine yönelik yaklaşımlarının çirkin olduğunu ifade eden Erdoğan, 114 gün meselesi ile ilgili, ''müfteri, iddiasını ispatla mükelleftir'' sözünü anımsatarak, Bahçeli'nin iddiasını ispatlamasını istedi. Erdoğan, ''Kimle, nerede görüşmüşüm? Benim hayatımda böyle bir görüşme yok. Kaç kere söyledim. Bunu ispat etmezsen, açıklamazsan namertsin. Açıklamaya mecbur. Burada yasal hakkımı kullanacağımı da söyledim'' dedi. Bahçeli'nin, ''Başbakan olunca açıklayacağım'' dediğini hatırlatan Erdoğan, ''Zaten Başbakan olamayacaksın ki, kim açıklayacak bunu? Çık açıkla, seçim zamanı şu anda ne güzel tam fırsat. Burada Tayyip Erdoğan'ı tam seçim arefesinde yakaladın, vur... Bundan daha güzel fırsat olur mu? Yok ki böyle bir şey, neyi açıklayacak?'' diye konuştu. YARGI GEREĞİNİ YAPAR'' Başbakan Erdoğan, ''Bahçeli'nin, Ergenekon soruşturmasında hükümetin, 3 emekli general üzerinden Silahlı Kuvvetleri yıprattığına ilişkin iddiaları var, bu konuda neler düşünüyorsunuz?'' şeklindeki soru üzerine, Ergenekon soruşturmasının yargı sürecinde olduğunu ve yargının gereğini yapacağını belirterek, şunları söyledi: ''Türk Silahlı Kuvvetleri hepimizindir. TSK, sayın Bahçeli'nin veya bir başkasının değildir. TSK'yı oluşturan bir bütünün içinde hepimiz varız. Ben de gittim, 16 ay yedek subaylığımı Silahlı Kuvvetlerimizin içinde yaptım, bana da öyle isabet etti. Başbakan olarak genelkurmay başkanlarımla gayet güzel bir diyalog içinde çalışmalarımı sürdürürken, nasıl olur da fitne oluşturmanın gayreti içine girersin. Ayıptır, yakışıyor mu? Bir siyasi partinin genel başkanına bu yakışır mı? Orduyu sevme noktasına geldiğinde en az ben senin kadar severim. Burada adama ancak şunu derler; 'Edebini takın.' Bunu benim affetmem, bağışlamam mümkün değil. Bunların üzerinde özel olarak arkadaşlarımı çalıştırıyorum, yasal olarak ne varsa gereğini de yaptırtacağım.'' ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ Başbakan Erdoğan, ''Seçim sonrasında gündeme gelmesi öngörülen Anayasa değişikliğinde hangi başlıklar gündeme gelecek?'' sorusu üzerine, bireysel başvuru hakkının tanınması ve ombudsman müessesesinin kurulması konusunun gündeme geleceğini söyledi. Siyasi partilerin kapatılması konusunun zorlaştırılacağını belirten Erdoğan, ''Bu çok önemli. Özellikle tüzel kişiliklerin kapatılmasının bana göre bir anlamı yok. Tüzel kişilik suç işlemez ki. Şu oturduğunuz koltuk suç işlemez ki, oturan suç işler. Oturan suç işlediyse cezayı verin, ama koltuğa ceza vermenin anlamı yok. Bir partiyi kapatırsın, yenisi hazırdır. Bugüne kadar da böyle oldu. Biri kapandı, 5 tanesi kuruldu'' diye konuştu. Venedik Kriterleri'nin, sadece şiddete dayalı partilerin kapatılmasını öngördüğünü anımsatan Erdoğan, kendilerinin de bunu savunduğunu söyledi. Seçim yasasında da değiklik yapılacağını anlatan Erdoğan, 550 milletvekilinden 100 tanesinin Türkiye milletvekilliği yapılması, 450 tanesinin de baraja tabi tutulmasını öngören bir süreci çalıştırmayı düşündüklerini anlattı. Başbakan Erdoğan, Anayasa değişikliği için uzlaşı arayacaklarını belirterek, ''Uzlaşmaya yanaşmazlarsa kendi bilecekleri iş, yanaşırlarsa bu sıkıntıları beraberce aşmış oluruz'' dedi. AA

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)