AK Gençliğin Buluşma Noktası
Siyaset Siyaset haberleri bu bölümde paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-24-2009, 15:40   #1
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart Baykal'dan Erdoğan'a işbirliği teklifi-CANLI
Baykal'dan Erdoğan'a işbirliği teklifi-CANLI

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin TBMM'deki grup toplantısında bir konuşma yapıyor. Baykal, Başbakan Erdoğan'ın işsizlik ile ilgili sözlerine işbirliği teklifiyle karşılık verdi.Deniz Baykal'ın konuşması şöyle:

"Sayın Başbakan, 'ne öneriesi varsa ortaya koysun uygulamazsam siyasi hayatımı bitiririm ama yoksa konuşmayın' diyor. Bu konuda 7 öneri yapacağım dikkatle dinlesin. Not aldırsın. İrdeletsin ve incelesin ve bize dönsün bu konuda iş birliği yapmaya hazırız. CHP'den bir çare talep etmesi kaşısında memnuniyetle önerilerimizi sunuyoruz."

"Birincisi, bu konuya yönelik temel anlayışını değiştirmelidir. Teğeti meğeti, hamdolsunu bıraksın. Krize çare bulsun. Bütçe gerçeklerden kopuktur dedik, gerçekçi değildir dedik. Gelir tahmini yapıyor harcama hedefi koyuyor. Yanlış, derhal yeni bir ekonomi programı oluşturmaya ihtiyacımız vardır. İlk yapılacak iş budur. Ciddi verilerv e hedefler konmalıdır. Gerçekçi bir program belirlenecek."

"Piyasaların beklediği tedbir paketleri bundan sonra gelecektir. Önce bu işin temelini düzeltin. Bu yapıldı mı yapılmadı. Küçümsendi, yok sayıldı."

İkincisi 2007 seçimlerinde bütçelerin dengeleri bozuldu. Temeller tahrip edildi. Ciddi bütçe açıkları verdi. 2008'de de aynen devam etti. Malesef bir kriz döneminde muhtaç oalduğumuz cephaneleri bu hükümet yakmıştır. Onlara ihtiyacı vardı Türkiye'nin. Derhal, harcama hedeflerini çıkardığı bütçeye göre değil, ekonominin gerçeklerine göre ayıklayıp asgari nokataya indirmesidir. Harcama hedefleri gözden geçirilmeli. Bizdeki harcama hedefleri seçime yönelik konulmuştur. Ekonomik krizin gerektirdiği harcamaları bununla gerçekmeştirmek mümkün değildir. Bu yapılınca ne olacak kamu yatırımları arttırılacak. Seçim yatırımları değil, seçim hovardalığı değil, altyapı yatırımları için kamunun harcamalarını arttıracaksınız. Altyapı yatırımı işsizlikle mücadele için en temel ihtiyaç."

"üçüncüsü otomotiv sektörü ile ilgil olarak geçici olarak bu sektörlede KDV'yi kaldırın ve gelişmeleri dikkatle izleyin."

"Dördüncüsü, kur politikasında Türk Lirası'nın aşırı değerlenmesini önleyin ve maliye politikasında gevşetmeyi temel alın. Rekabetçi bir kurla, ihracatın teşvik edilmesi de mümkün olacaktır."

"Beşincisi, bankaacılık sisteminde tahsili gecikmiş alacaklardaki artış bankaları sıkıntıya sokmuştur. Ürkek bir noktaya gelindi. Bankalara bağırıp çağrılarak sağlanamaz. ekonomik önmel de bir kredi faranti fonu oluşturmaktır. Buna ihtiyaç duyan şirketlerle bankacılık sistemi arasında bir türz kefalet politikası oluşturulacaktır. İşçi çıkarılmama bir şart olarak koşulacaktır."

"Altıncısı derhal sigorta primlerinin ve ücret düzeni üzerindeki vergi yükünün derhal on puan aşağıya indirilmesi gerekiyor. İşsizliği oartadan kaldırmak için yapılması gereken şey insan çalıştırmayı teşvik etmektir. Türkiye krizde. İşsizlik patlıyor ve çare arıyor hükümet. Derhal bunu yap, sigorta primlerini ve vergi yükünü derhal makul düzeye indir."

"Yedinçisi işsizlik fonundaki imkanlar işsizlikle mücadele için kullanılmalı ve bir eğitim programı oluşturulmalı. Böyle bir uygulama yapılırsa işsizlikle mücadele açısından atılması gereken acil adımlar atılmış olur."

"Fransa'da Sarkozy, ABD'de Obama çok ciddi formüller ortaya koydular. Türkiye'de böylesine öneml ibir adım atılmadı. 4 milyar Euro Fransa'da, 784 milyar dolar ABD'de paket kabul edilmiştir. Onlar bunları yapıyorlar biz kılımızı kıpırdatmıyoruz. 1 milyon 700 bin ailenin kredi borcu var. Ödenemez durumunda. Buna karşı kılını kıpırdatmayacaksın, dünyanın en yüksek temerrüt faizini almaya devam edeceksin. Borçlarını dondur, 2 yıla uzat, taksitlendir. Bütün dünya bunları yapıyor ama biz bir şey yapmıyoruz. Yok teğet geçti, yok bize dokunmaz... Olmaz..."

"Bu hükümetin ekonomik krizin temellerini ortadan kaldırmak için iyi niyetli bir arayış içinee girmekten uzaktır. Umut içinde sadece. Sadece seyretmekle yetiniyor. İşsizlik konusunda arayış içine girdiler, takdir ediyoruz. Yolsuzluk konusunda Başbakan çare istemiyor. Çareyi söyledik ama uğraşmıyor. Dokunulmazlığın çaresi dokunulmazlığı kaldırmaktır. Bu kadar açık. Bu kadar net. Belediye başkanlarının dokunulmazlığı yok onları alın diyor. Başbakan yok, Bakanlar yok... Sen değil miydin, biz milletvekili dokunulmazlığı kaldırılsın dediğimizde 'Herkesin ki kalksın' diyen. Herkesin ki kalksın. Yine çıt yok. Bunların amacı belli."

"Beklenen Deniz Feneri dosyası nihayet Tükiye'ye geldi. Sıkıştırdık, uyardık nihayet geldi. Bu dosya gelse ne, gelmese ne. Olay bu dosyaya nasıl bağlanabilir. Almanya'da dosya oluşmuş, emniyet çalışmış, iddia ortaya koymuş, savcılık iddianame hazırlamış, mahkeme hüküm vermiş, cezaevine giren girmiş. Almanya 15 kişi daha var. ikinci davayı açıyoruz diyor, biz seyrediyoruz. Neden? Almanya'daki dosya bize gelmedi. Suçlu Türk, dolandırılan Türk, kurye Türk, şirketler Türk, tv kanalı Türk, yolsuzluk burada. Suçlu burada. Almanya dosya göndersin de soruşturalım diyor. Bunun kabul edilir tarafı var mı? Bu tembel mazereti. Gönülsüz mazereti. Deniz Feneri'nin özellikle üzerinde durulması gerekiyor. Çünkü iktidarın bilgisi dahilinde bir soygun. Sistematik ve kurumsallaşmış bir soygun. Kişisel değil, resmi destek ve himaye ile olur. Yolsuzlukta 'kamuya yararlı dernek' statüsünü kullandılar. 'vergiden muafiyet kararı' var. Mehmetçik Vakfı'na tanınmayan muafiyet bu sahtekarlara tanınıyor. Bunlar içli dışlı, hısım akraba. Sonra 'Benimle ne alakası var' diyorlar. Bunun aydınlatılması fevkalade Türkiye için önemlidir. Ancak umutvar olamıyorum. Bir kaç ay da tercüme için vakit geçirilecektir: inşallah bunlar aydınlanacaktır ama AKP iktidarı ile değil, CHP iktidarıyla... "

"Olay Deniz Feneri ile ilgili değil ki. Sabah-ATV satışı mesela... Bu işe talip olanlar yollarda döküldü kaldı. Başbakan TMSF'yi neden bu kadar yüksek fiyata satıyorsun diye azarladı. Sen kimin yanındasın. Başbakan mısın, kayınpeder misin?"

"Başbakan çıkar medyanın karşısına, sorulara cevap verir ve millet de bunu izler. Dünyanın her yerinde iktidar ve muhalefet sorgulanır. Kamuoyu ya doğrudan sorgular ya da temsilcileri vasıtasıyla. Başbakanı davet ediyoruz ne diyor? Başbakan kaçıyor. Demokraside meydana çıkmak iyidir ama her soruya halkın karşısında cevaplarının olması daha iyidir. Demokrasiden kaçışını mitinglerle gideremezsin. Böyle olmaz. Düzeni kurmuşsun. Almışsın elien mikrofonu... Öyle olmaz. Basın toplantısı yapmayan Başbakan olur mu? Çünkü hoşuna gitmeyecek sorular var."

"Bu arada gene Türkiye'nin nereye gitmekte olduğu sorusu kaygı verici bir şekilde ortaya çıkmaya başladı. Bakınız. Bu iktidarın 6-7 yılında demokraside, hukukta, basın özgürlüğünde, sendikal haklarda, üniversite özgürlüğünde nereye geldik. 7 yıl öncesi ile kıyaslayın. Daha demokratik olduk deme hakkımız var mı? 7 yıl önceki yargıdan, bugünki yargının daha tarafsız ve bağımsız olduğunu söyleme hakkın var mı? Adam içeri alındı, yıllarca gerekçesiz içeride tutuldu. Biri intihar etti, biri ağır hastalandı. Ergenekon davasına bakın. Bu memleketin en saygın ve en tarafsız insanları, uluslararası hukuk kuruluşları 'olmaz böyle şey' diyorlar. Böyle iddianame görmedik diyorlar. İçinde yok yok ama olması gereken yok. Bir yıl tutuyorsunuz, sonra adamı geri bırakıyorsunuz. Delil bulmak için mi tutukluyorsunuz, cezalandırmak için mi? Tarafsız bir hukuk var diyebiliyor muyuz? Başbakan benimle avukat savcı tartışması yapıyor. Elbette avukatım ve iftihar ediyorum. Mağdur ne kadar insan varsa tümünün avukatıyım. Ama bir anamuhalefet partisinin genel başkanı olarak bu benim zaten görevim. Nerede yanlışlık varsa bunu ifade etmek benimboynumun borcu. Ama dünyanın neresinde Başbakan savcılığa soyunmuştur. Avukatlık muhalefetin sorumluluğudur ama savcılık iktidarın sorumluluğunda değildir. Ayrıca sen Başbakansın sana ne?"

"Adalet Bakanı çıkıyor, belediyeler uyumlu olmalıdır diye tehdit ediyor. Böyle bir noktaya gelinmiş olması, bu iktidarın çürümüş iktidarlar arasında yerini almaya başladığının göstergesidir. Bunlar çöküş belirtisidir. Özgüvenlerini kaybetmişler, tehditle bu iş olur mu diye bakıyorlar. İkincisi bunların demokrasi anlayışları bu. O zaman neden insanları seçime çağırıyorsun. Oyun mu oynuyorsun? Bunu yapan bir Adalet Bakanı. Şu manzaraya bakınız. Talihsizlik. İspanya Adalet Bakanı, yüksek yargıçla ava gitmiş. O hakim siyasi davalara bakıyormuş. Ortaya çıkınca Adalet Bakanı mahcubiyet içinde derhal istifa etti. Köşeye sıkışma, medyayı susturmak için mali terör yaratma, muhalifleri sindirmek için dava açma, seçmeni 'öyle yaparsan böyle olur' sözleriyle tehdit etme... Demokrasimizin ciddiyetine dünya çapında zarar vermiştir. Dünyaya demokratik bir ülke olduğumuzu kabul ettirmek daha da zorlaşmıştır. Bu iyi bir gidiş değil. Bunun sonu kimse için değil. Böyle bir senaryonun sahnelenmiş olması ülkemizin saygınlığına çok ciddi darbe vurmuştur. Bu yollarla Türkiye'nin geleceği yer bir demokrasi değildir. Demokrasi sorgulanmaya başlanılmıştır. Demokratik bir rejim içinde böyle uygulamaları seyretmek mümkün değildir. Demokratik kimliği nereden anlayacağız. 4 yılda bir sandık başına gidilmesinden mi?"

 

ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
baykal, denİz, erdoğan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi