![]() |
#1 |
![]() Silvan saldırısı 'demokratik siyaset' için Meclis'i boykot ettiğini söyleyen BDP için de turnusol kâğıdı oldu. Parti yönetimi 'üzgünüz' demekle yetindi. Oysa kamuoyu, da-ha güçlü bir tepki bekliyor. Alper Görmüş, söz konusu beklentiyi "Bu olaya karşı gösterilecek en doğru tepki, Meclis'e gelmektir. Kürt siyasetçiler bunu yapmalı." dedi.
Terör örgütünün Silvan saldırısı 'demokratik siyasetin önü açılsın' diyerek iktidar partisiyle mutabakat arayışında olan BDP'yi de zor durumda bıraktı. Parti yönetimi saldırıyı açıkça kınamadı, sadece üzüntüsünü dile getirmekle yetindi. Kamuoyu şimdi BDP'den net bir tavır bekliyor. Gazeteci-yazar Alper Görmüş, "Saldırı olayından sonra sadece kınama ve üzüntü belirtmek yetmez, bu olaya karşı gösterilecek en doğru tepki Meclis'e gelmektir. Kürt siyasetçiler bunu yapmalılar." dedi. Birçok insan gibi Alper Görmüş de terörist saldırının tesadüfi olmadığını düşünüyor. Kanlı eylemi savaşın devamını isteyen güçlerin gerçekleştirdiğine dikkat çeken Görmüş, şu önemli tespiti yapıyor: "Saldırının maksatlı, belli bir sonuç üretmek üzere yapıldığı görülüyor. Tarihimizde bol bol bu örneklerden var. Öcalan'ın devlet yetkilileri ile görüştüğünü biliyoruz. Çok ciddi bir adım atıldı, barış konseyi diye bir şey ilan edildi ve 15 Temmuz'a kadar ilerleme kaydedilmezse üstü örtülü tehditle karışık gibi bir şeyler düşünülüyordu. Fakat Öcalan, 15 Temmuz gelmeden önce bir açıklama yaptı ve 15 Temmuz'un öneminin kalmadığını çünkü görüşmelerin belli bir aşamaya geldiğini ve bir barış konseyi kurulacağını belirtti. Bu koşullarda bu eylemin çok açık olarak evet kanıtlanamaz belki ama kamuoyu kanaati bakımından bu süreci dinamitlemek üzere yapıldığı ortada. Kendi liderlerini siyaseten açığa düşürmeyi bile göze alarak, bir barış sürecinin, uzlaşma sürecinin açılmasını istemeyen, savaşın devamını isteyen güçlerin eylemi. Başka türlü yorumlanamaz." Alper Görmüş, saldırının ardından Başbakan Tayyip Erdoğan'ın gösterdiği sert tepkiyi normal buldu. Başbakan'ın 'sadece yazıp çizen, sırtında yumurta küfesi taşımayan, bunun kolaylığıyla hareket eden insanlar kategorisinde sayılmayacağını' ifade eden Görmüş, burada önemli olanın belirlenen stratejinin birilerinin eylemiyle değişmesine izin vermemek olduğunu dile getirdi ve olayın demokratik açılım sürecini sekteye uğratmaması gerektiğini vurguladı: "Soğukkanlılığını koruması gerekir hükümetin. Birileri, sizin stratejik olarak belirlediğiniz bir hedefi berhava etmek için bir şey yapıyor. Siyasetini belirlemiş hükümete düşen görev ise soğukkanlı olmaktır. Çünkü bu siyaset artık sürdürülemez ilan edilirse eylem sahipleri tam da istediklerini elde etmiş olur. Hükümet burada tabii ki tepki gösterecek, üzüntüsünü belirtecek, lanet okuyacak ama sonuçta da belirlediği siyasetin başka biri tarafından tam tersi yönde manipüle edilmesi karşısında sakin, sağduyulu davranmak zorunda. Bu da hükümetin sınavıdır." zaman
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|