CHP'nin başkan adayları seçime hızlı başladı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın 90 bin aileye "hemşehrilik" maaşı bağlayacağını açıklarken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 400 bin kişiyi maaşa bağlayacağını açıkladı.
CHP, yerel seçimlere dudak uçuklatan vaatlerle damga vuracak gibi görünüyor. Tansu Çiller'in "herkese 2 anahtar" ve Cem Uzan'ın "1 tl'ye mazot" vaatlerini şimdiden geride bırakan yerel seçim vaatleri duyanı şaşırtıyor.

Murat Karayalçın, Ankara'da 90 bin aileye 600 TL maaş bağlayacağını ilan etti. Avcı hikayelerindeki gibi, bu vaadini son yaptığı açıklamayla biraz geri çektiyse de, 'tırnak çakısıyla öldürülen ayı' hâlâ doğada rastlanacakların birkaç katı büyüklükte görünüyor.Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 4 kişilik aile için açlık sınırının 600 lira olarak belirlendiğini belirten Karayalçın, hemşehrilik geliri projesiyle Ankara'da geliri bu sınırın altında olan 90 bin aileye çeşitli yardımlar sağlanacağını söyledi. Karayalçın, "Hemşehrilik geliri uygulaması, 600 liralık çizgiyle 90 bin ailenin gelir çizgisi arasındaki farkı belediyenin mal ve hizmetleriyle, gıda desteğiyle, istihdam paketiyle kapatmayı öngörmektedir" şeklinde konuştu.

Karayalçın'ın projesiyle aylık 500 lira gelire sahip olan bir ailenin geçim standardı, 100 liralık gıda yardımı yapılarak açlık sınırının üzerine çıkarılacak. 25 bin kişiye istihdam sağlamayı vaat eden Karayalçın, bu şekilde 90 bin sayısını da azaltmayı hedefliyor.

CHP'nin İstanbul adayı Kemal Kılıçdaroğlu da hiç alçak gönüllü değil. Kılıçdaroğlu, İstanbul'da 400 bin kişiyi maaşa bağlayacağını ilan etti. Kılıçdaroğlu, her yıl 20 bin kişiye iş vereceğini de vaadediyor. CHP'li aday, bu vaatlerinde henüz herhangi bir "ince ayara" gitmed

Siyasi ahlaka sığmayan yanlışlıklar.Oyu verenin düdüğü çalacağı günlere yavaş yavaş yaklaşıyoruz.Seçim günü iyice yaklaştıkca seçim piyasasının düdükçü başlarının düdük seslerini dahada çok çoğaltacağını ,kulakları sağır edeceğini size garanti verebilirim.Tabiki bu düdük nasrettin hocanın bildiğimiz düdüğü değil.Devir değişti ve şimdi o geride kaldı.vatandaşın muhtaçlığından faydalanıp cazip tekliflerle vatandaşın karşısına çıkıp siyasi ahlaksızlığın üst sınırlarını zorlayanların tekliflerini vatandaş nasıl değerlendircek bakalım.Öyle ya bu düdük yeri gelince mazot ,ev,araba ,kömür yeri gelince de maaş yda nakit para olabilip ,değişik şekiller alabiliyor.
Eh yüce Türk milleti de bunun farkında ve dediğim gibi kendisine düdük satmaya çalışanlara muamelesi nasıl olur bilemiyorum ama seçilenlerin yani üzerine düşen sorumluluk gereği ,zaten yapması gerekenlerin bu siyasi ahlaksızlıkların karşılığında bu ahlaksızlığa ortak olup al oy'unu ver düdüğümü mü diyecek ,yada yeter artık deyip düdüklerini kafalarında parçalayıp sandığa mı gömecek. orasını hep birlikte göreceğiz.

Neden bu tür tarhi geçmiş klişe sözlerle meramınızı dile getiriyorsunuz?Şahsen bu yanlışlığı bir türlü idrak etmiş değilim..!Bakın hepimiz insanız,bir noktada aynı anne ve babadan dünyaya düştük.Bu değerler ortadayken neden birbirimize yırtıcı hayvanlar gibi saldırmaktayızki?Sevgi ve hoşgörü ekseninde istediğiniz konularda konuşabiliriz.Lakin böyle slogan tipli sözler,ideolojik kaygılar ile hareket ederek hiçbir zaman fikir sahibi olamazsınız..!