![]() |
#1 |
![]() ![]() DTP'nin kapatılması halinde partililerin faaliyetlerini Barış ve Demokrasi Partisi'nde (BDP) sürdürmesi bekleniyor. BDP, 2 Mayıs 2008'de kurulmuştu. Partinin kuruluş dilekçesi İçişleri Bakanlığına kurucu genel başkanlığı üstlenen Avukat Mustafa Ayzit tarafından verilmişti. Partinin amblemi sarı zemin üzerinde yeşil meşe ağacından oluşuyor. Partinin kurucu üyeleri arasında DTP avukatı Mahmut Tanzi, kapatılan HADEP eski Bağlar Belediye Başkanı Cabbar Leygara, eski Sur Belediye Başkanı Cezayir Serin gibi isimler de bulunuyor. BDP'nin 1. Olağan Kongresi ise 7 Eylül 2008'de yapılmış, DTP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, Siirt Milletvekili Osman Özçelik, DTP Genel Başkan Yardımcıları Selma Irmak ile Kamuran Yüksek'in de katıldığı kongrede Demir Çelik, BDP Genel Başkanlığına seçildi. Çelik, 2004'te DTP'nin seçim işbirliğine gittiği SHP'den Varto Belediye Başkanı seçilmişti. Çelik, BDP Genel Başkanlığına seçildiği için Belediye Başkanlığından ayrıldı. -YEREL SEÇİMLERE DE KATILDI- BDP, seçime girmek için 41 ilde örgütlenme şartını tamamlayarak 29 Mart yerel seçimlerine de katıldı ve Türkiye genelinde on binde 6 oranında oy aldı. DTP yetkilileri, yedek bir parti kurmadıklarını, BDP'nin, DTP'nin devamı olmadığını belirtiyor, ancak DTP'nin kapatılması durumunda parti örgütlerinin BDP'ye katılması ve seçimlere BDP çatısı altında girmesi bekleniyor. -DTP KAPATILIRSA MECLİS'TEKİ DURUM DEĞİŞECEK- Anayasa Mahkemesi DTP'nin kapatılması yönünde hüküm verirse DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, Van Milletvekili Fatma Kurtulan, Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır, Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici ve Siirt Milletvekili Osman Özçelik'in milletvekillikleri düşecek ve 5 yıl süreyle siyasi yasaklı olacak. Bu durumda Meclis'te kalan 13 milletvekillinin yeni bir partiye katılıp grup kurması mümkün olmayacak, aynı zamanda DTP'li milletvekillerinin ihtisas komisyonlarındaki üyelikleri düşecek ve bu komisyonlar partilerin Meclis'teki dağılımına göre tekrar oluşturulacak. ANKA
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Parti kapatmaya karşıyım.Her ne şekilde olursa olsun düşüncelerinden dolayı bir parti kapatılamaz.Milletin adaleti en güzel derecelendirmedir.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Milletin iradesine ne olursa olsun saygı göstermek demokrasinin temelidir.Yanlış olana millet zaten seçimle cevabını verecektir.Önemli olan bu yanlışı halka hissettirmek ve halkın sevgisini kazanacak hizmetler yapmaktır.Kapatmak onlara milliyetçilik duygularıyla daha fazla oynama ve kışkırtma olanağı verir.Açılıma darbe demektir.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() nedn bu kapatma davaları hep böyle kritik dönemlerde ortaya çıkıyor.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() ![]() Kapatma davasında FLAŞ gelişme DTP hakkında açılan kapatma davasında sona gelindi. Kapatma davasının açıldığı Anayasa Mahkemesi'nde açıklamanın yapılacağı salonda hazırlıklara başlandı. AYRINTILAR GELİYOR |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() ![]() DTP nin kapatma davasında karar aşamasına gelindiği duyuruldu.Birazdan mahkeme üyeleri Haşim Kılıç Başkanlığında aldıkları kararı kamuoyu ile paylaşacaklar.Karar açıklanmdan önce görüşlerimi dile getirmek istiyorum.Gönlüm tamamıyla ''DTPnin Kapatılması Yönünden''!Evet bu kadar açık ve net söylüyorum!TBMM ye girdiği günden bu yana gerek kürt halkının gerekse Türk halkının hiçbir beklentisini karşılamayrak,adrese teslim siyaset argümanları kulandı.Sürekli gerilimden yana,barışı sekteye uğratacak eylem ve söylemler kulandı bazı yöneticileri!Özelikle Emine Ayna adetta PKK sözcülüğünü yaparak sürekli tepki çekti.Kürt halkı imajını zedeleyen,özelikle ''Milli Birlik ve Beraberlik projesinde''kanal görevi üstlenmesi gerekirken,farklı bir yol izleyerek herkesin beklentisini bir kenra attılar!Elbette ki,siyasi partiler kapatılmasın,elbette ki bu çözüm sorunları bertaraf etmeyecektir.Lakin sürekli fitne ve fesatlığa soyunan partilerin kapatılması,caydırıcı cezaların verilmeside demokrasi gereği olsa gerek!Genel olarak köşe yazarlarının ortak kanaatti DTP nin kapatılmaması yönünde.Fakat faydadan çok zarar getiren bir partinin kapatılması en makül çözüm olsa gerek.Ayrıca DTP yöneticilerinin,tabanın sesine kulak vermediğide aşikar bir durum!Belli ve kısır politikalar ekseninde dönüp dolaşıp rant devşirmeye çalışan,DTP yöneticilerinin hiç kimseye fayda sağlamayacağını herkesçe kabül gören bir durum. *** Sözün özü DTP,kendilerinin yüksek gayret ve çabaları ile birlikte adetta ''bizleri kapatın''çağrıları ile karar birazdan verilecektir.Temennim odur ki,ya DTP kapatılır,yerine Gerçekten demokrasiden,barıştan,halkların kardeşliğinden,ikili oynamayan bir parti kurulur.Ya da DTP kapatılmaz,aynaya dönüp kendilerine çeki düzen verirler... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() ![]() DTP nin kapatma davasında karar aşamasına gelindiği duyuruldu.Birazdan mahkeme üyeleri Haşim Kılıç Başkanlığında aldıkları kararı kamuoyu ile paylaşacaklar.Karar açıklanmdan önce görüşlerimi dile getirmek istiyorum.Gönlüm tamamıyla ''DTPnin Kapatılması Yönünden''!Evet bu kadar açık ve net söylüyorum!TBMM ye girdiği günden bu yana gerek kürt halkının gerekse Türk halkının hiçbir beklentisini karşılamayrak,adrese teslim siyaset argümanları kulandı.Sürekli gerilimden yana,barışı sekteye uğratacak eylem ve söylemler kulandı bazı yöneticileri!Özelikle Emine Ayna adetta PKK sözcülüğünü yaparak sürekli tepki çekti.Kürt halkı imajını zedeleyen,özelikle ''Milli Birlik ve Beraberlik projesinde''kanal görevi üstlenmesi gerekirken,farklı bir yol izleyerek herkesin beklentisini bir kenra attılar!Elbette ki,siyasi partiler kapatılmasın,elbette ki bu çözüm sorunları bertaraf etmeyecektir.Lakin sürekli fitne ve fesatlığa soyunan partilerin kapatılması,caydırıcı cezaların verilmeside demokrasi gereği olsa gerek!Genel olarak köşe yazarlarının ortak kanaatti DTP nin kapatılmaması yönünde.Fakat faydadan çok zarar getiren bir partinin kapatılması en makül çözüm olsa gerek.Ayrıca DTP yöneticilerinin,tabanın sesine kulak vermediğide aşikar bir durum!Belli ve kısır politikalar ekseninde dönüp dolaşıp rant devşirmeye çalışan,DTP yöneticilerinin hiç kimseye fayda sağlamayacağını herkesçe kabül gören bir durum. *** Sözün özü DTP,kendilerinin yüksek gayret ve çabaları ile birlikte adetta ''bizleri kapatın''çağrıları ile karar birazdan verilecektir.Temennim odur ki,ya DTP kapatılır,yerine Gerçekten demokrasiden,barıştan,halkların kardeşliğinden,ikili oynamayan bir parti kurulur.Ya da DTP kapatılmaz,aynaya dönüp kendilerine çeki düzen verirler... *** Dün kapatma davası ile ilgili kararın verilmesinden saatler önce yazdığım yukarıda ki yazım,adetta kapatma kararını teşkil ediyordu! Mahkeme görüşlerimi çürütmeyecek yönde bir karar verdi.Bu kararın çıkmasını adım gibi biliyordum. Çünkü; DTP yi hiç kimse kapatmadı,DTP kendi kendini kapattı! DTP TBMM ye girdiği zaman,Türkiye demokrasi adına,farklı görüş ve düşünceler açısından zenginleşeceğini düşünerek,ve en önemlisi ''Kürt sorunu''a çözümde başrol oynayacağı düşünülerkten DTP herkesin kabul ettiği bir partiydi. Fakat gelin görün ki,akıl almaz politikalar izlediler.Hiçbir zaman tabanlarının sesine kulak veremediler. Her zaman bölücü ve ayrılıkçı bir dil kulandılar.Ülke hassasiyetlerini göz ardı ettiler. Akılcı projeler üretmekte oldukça geride kaldılar.Belkide buna kafa yormadılar! Partide gerçekten çözümden yana olanlarda vardı,bunu verdikleri demeçlerdende anlayabiliyorduk.Fakat Emine Ayna gibilerde her zaman yangına benzinle gittiler! Ve neticede,Allah'ın da vermiş olduğu o büyük şansı ellerinin tersi ile iterek,partinin kapatılması yönünde ellerinden gelen tüm malzemeyi yargıçlara çıkartılar!Hukuk noktasında yapılacak hiçbirşey yoktu.Çünkü DTP liler malzeme vermekten başka hiçbirşey yapamadılar! Şahsen DTP nin TBMM de bulunmasını olumlu ve önemli buluyordum.Eğer ki,kısırdöngü çekişmeleri bir kenara bırakıp akılcı projeler üretebilseydiler inanın koalisyon ortağı bile olabilirlerdi.Ama onlar hiçbirşey yapmayarak sadece ve sadece tribünlere oynadılar,çözüm yolunda büyük problem oldular. Şimdi siyaset kazanı iyice kaynamaya başladı.Bu dönemi Türkiye kazasız belasız atlatırsa AB yolunda büyük mesafeler kat edecek,dünyanın en büyük ülkeleri arasında yerini alacaktır.Allah islam alemine ve tüm müslümanlara yardım etsin. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Sonuç dtp nin istediği gibi oldu, kapatılmak istedi çünkü açılım onları da telaşlandırdı... Şimdi çok güzel mazlum rolü oynayabilirler...
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() ![]() PKK tam da zamanında eylemi üstlendi ve bu ülkedeki pek çok kesimi rahatlattı.Yazı Boyutu 10 12 14 16 İlişkili Haberler ![]() Terör örgütünün Reşadiye'deki saldırıdan üç gün sonra yaptığı açıklama, bazı kurum ve kuruluşların rahat bir nefes almasına, köşeye sıkışmışlık psikolojilerinden kurtulmalarına sebep oldu. Eğer PKK eylemi üstlenmeseydi 'bu ülkede işlerin göründüğünden çok daha girift olduğunu, çözümü istemeyen çok güçlü kesimlerin bulunduğunu' tartışmaya başlayacaktık. Terör örgütü, yine zor zamanda dostlarının imdadına yetişti. Ne de olsa 'PKK üstlenince her şey kolay açıklanır, kolay anlaşılır ve hiç şaibe karışmaz' diye düşünüyorlar. Eylemin gerekçesi ise hakikaten çok komik. Bizzat Adalet Bakanı tarafından yalanlanmış olmasına rağmen, 'Öcalan'ın cezaevinde daha küçük bir odaya alınmış olması gerekçe gösterilerek eylemin yapılması', kargalara bile inandırıcı gelmiyor. Hatırlayın; sokak eylemlerinin başlama gerekçesi de aynıydı. Ne de olsa bu yaranın kapanmadan kangren olmasını isteyenlerin ellerinde kullanacakları malzeme her geçen gün bitiyordu. Bu kadar eylem için de sarılabilecek tek bir gerekçe bulabildiler. O da çok komik! Çünkü, 'örgüt liderinin kaldığı yer 12 santimetrekare daraltılıyor' diye dünyanın hiçbir örgütü eylem yapmaz. Üstelik PKK'nın bir numaralı ismi Murat Karayılan'ın Türkiye Gazetesi'ne verdiği röportajın hafızalarımızdaki yeri taptazeydi daha... Karayılan 24 Kasım tarihli Türkiye gazetesinde şöyle diyordu: "Türkiye şunu bilmelidir ki, Kürt halkı vardır, Türklerle birlikte yaşamak istiyor. Çözüme açık olduğumuzu söylüyoruz. Bu da diyalogdan geçer.'' Dikkat edin; Karayılan'ın bu sözleri söylemesinin üzerinden sadece iki hafta geçti. Ama asıl, PKK'nın bir dönem istihbarat sorumluluğunu yapmış olan Halil Ataç'ın söyledikleri çok çarpıcı. Yine 22 Kasım tarihli Türkiye gazetesinde Osman Sağırlı'ya konuşan Halil Ataç, Aktütün'e baskın planını Ergenekon'un yaptığını ve Ergenekon'dan bazı isimlerin örgütteki kişilerle görüştüğünü belirtiyor. Ataç daha sonra şunları söylüyor: "PKK'ya çeşitli bağlantılar ve planlar sundular. Ardından Aktütün Karakolu baskını oldu. PKK var olduğu sürece Ergenekon da var olmaya devam edecek. Örgütün yapacağı her türlü eylem onların elini güçlendiriyor. Eroin sevk ediyor, işini yürütüyor. PKK biterse onlar da biter.'' O halde burada başka bir şey var... Türkiye'de iki haftada her şey toz duman oldu. Daha iki hafta önce bu ülkede kanın durması için her kesimden insanlar büyük umut taşıyordu. Şimdi büyük bir belirsizlik yaşanıyor. Tıpkı 1993 yılında olduğu gibi. Hedefe ulaşmak üzereyken bir karanlık el, aynı yolla aynı oyunu oynayıp Türkiye'yi aynı kaotik ortama atıyor. Hatırlayın; önce durup dururken bir İzmir mitingi düzenlendi. İzmir gibi bir yerde seçim yok, başka bir şey yokken ne için Apo posterleriyle böyle bir miting düzenlenir kimse anlam veremedi. Gerginliğin fitili İzmir'de yakıldı. Sonra Mersin, Adana... Sonra Apo'nun yerinin darlığıyla ilgili iddialar geldi. Ardından Diyarbakır'daki gösteriler ve gösterilerde öldürülen bir gencin haberi... Ve final Reşadiye'deki yedi ana kuzusu Mehmetçiğin canıyla yapıldı. Yani iki haftada Türkiye Reşadiye'ye hazırlandı. İstediğiniz kadar 'bu eylemi PKK yaptı' deyin. Maşeri vicdanda buna kimseyi inandıramayacaksınız. PKK istediği kadar bu eylemi üstlenip ülkenin şer şebekesini rahatlatmış olsun. Biliniz ki kimse bu yalana inanmıyor. İki haftalık bir süreç sonucunda DTP'nin kapatılması sağlandı. Yine yoksulluk, yoksunluk, mazlum edebiyatına zemin oluşturuldu. Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk gibi aklıselim davranışları olan isimler milletvekilliğinden bile atıldı. Ortalık 'dağlara çıkalım dağlara' şarkıları söyleyen Emine Ayna'ya kaldı. Ama bu sefer işler sizin zannettiğiniz kadar kolay değil. MEHMET KAMIŞ-ZAMAN |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|