Erdoğan, MYK'yı açıkladı - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 10-12-2009, 07:39

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin MKYK toplantısında konuştu. MYK'yı açıklayan Erdoğan, değişikliğin başarısızlıktan değil, heyecan yenilenmesinden kaynaklandığını söyledi. Erdoğan, Ermenistan'a da mesaj verdi: Protokollerin TBBM'den geçmesi Azeri topraklarının işgalinin sona ermesine bağlı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, işgal altındaki Azeri topraklarından Ermenistan çekilmediği sürece olumlu bir tavır içerisinde olmayacaklarını söyledi.

Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan, yeni bir açılım süreci içinden geçtiklerini ve 'demokratik açılım' diye ifade ettikleri sürecin milli birlik projesi olduğunu söylediğini belirterek, "Bunu farklı yerlere çekmek, farklı başlıklarlar buna koymak gibi gayretler içinde olanlar var. Bu bir demokratik açılımdır dedik. Bu açılım sürecinin içerisinde neler var: Başta terör sorunu olmak üzere bütün sorun alanları yer alıyor. Bunun içinde tüm etnik unsurların sorunları var. Benim Kürt kökenli vatandaşımın sorunu var, Türk kökenli vatandaşımın sorunu var, Lazın, Boşnak'ın, Arnavut'un sorunu var. Bu sorunların burada çözümüne yönelik atılacak adımlar var. Eğer sadece bir etkin unsuru çeker çıkarırsanız, bu, ayrımcılık olur. Biz bu ayrımcılığa müsaade etmeyiz." dedi.

Dini grupların, inanç gruplarının, azınlıkların sorunları olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bütün sorun alanlarının üzerine çok farklı şekilde gidecek ve asgariye indirmenin mücadelesini vereceğiz." şeklinde konuştu.

"Hiçbir zaman sorunlar bitmez." diyen Erdoğan, insanın var olduğu toplumda sorunların bulunduğunu, bunları asgariye indirmenin siyasilerin en önemli görevi olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Buranın psikolojik, sosyolojik, askeri, siyasi, ekonomik boyutu olacak. Bütün bu mücadeleyi vereceğiz. Asla bunu kimse herhangi kurumun ve kuruluşun projesi olarak göremez. Bu, devletin projesidir, muhatabı da sadece millettir. Kimse bunu farklı yere çekmesin" dedi.

Türkiye'nin ilelebet bu sorunlarla yaşamayacağını ve görmezden gelemeyeceğine işaret eden Başbakan Erdoğan, "Türkiye kardeş kavgasına, aramıza sokulmak istenen fesada, akan kana, kan ve göz yaşına asla müsaade edemez, etmemelidir. Türkiye, çözümsüzlükleri çözüm olarak göremez. On yıllarca süren inkar ve ihmal politikasının Türkiye'yi getirdiği yer ortadadır. Bir başbakan olak kararlıyım, azimliyim ve arkadaşlarımla beraber buna inandık ve yola bu şekilde çıktık. İhmal ederek, inkar ederek, öteleyerek bir yere varamayacağımız gibi sorunları daha da derinleştirir, karmaşık sorunlar yumağı haline getirir. Zaten geç kalınmıştır. Daha fazla gecikmeye, daha fazla tahammülümüzün olmadığı bir gerçektir." diye konuştu.

"Birilerinin, niye acele ediyorsunuz" diye sorabileceğini söyleyen Erdoğan, "Acele etmiyoruz aslında geç kaldık. Bugünün sorunu değil, on yılların sorunu." şeklinde ifade etti.

ERMENİSTAN'LA İMZALANAN PROKOL

Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin normalleşmesi ile ilgili iki protokolün imzalandığını hatırlatan Erdoğan, Minsk üçlüsünün 20 yıldır Ermenistan-Azerbaycan sorununu çözemediklerini kaydetti. Törene ABD-Rusya-Fransa dışişleri bakanlarının katıldığına işaret eden Erdoğan, siyasi iradelerinin Ermenistan ile sorunların müzakere yoluyla halledilmesi gerektiğini söylediklerini aktardı. Erdoğan, Türk milleti ile Ermeni milleti arasında çok geniş işbirliği imkanları doğacağına dikkat çekerek, hükümet olarak böyle bir yolun önünü açtıklarını kaydetti.

Azerbaycan ile Ermenista arasında, Yukarı Karabağ ve işgal altındaki Azeri toprakları sorununun aynı şekilde çözüm yoluna girmesini istediklerini kaydeden Erdoğan, "Bu sorunlar çözüm yoluna girerse kamuoyumuz Türkiye -Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesini daha da benimseyecektir. TBMM'nin, protokolleri onaylaması da kolaylaşacaktır." diye konuştu.

"İmzalanan protokolleri TBMM'ye sevk ederiz. Ama parlamentomuz bunları onaylamak için Azerbaycan-Ermenistan sorununda ne oluyor. Ona muhakkak bakacaktır." dedi. Erdoğan, 2003'ten beri Ermenistan'a bazı jestler yaptıklarına işaret ederek, vize ve havayolu ile Türkiye'ye seyahat etmelerine imkan sağladıklarını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:

"2005'te ben, dönemin Ermenistan Cumhurbaşkanı'na; gelin suçlamalardan vazgeçin, şu tarih meselesini 1915 olaylarını, tarihçilerden, uzmanlardan oluşturacağımız bir ortak tarih komisyonu ele alsın, ne varsa bilimsel araştırsınlar, arşivlere baksınlar, tarihi gerçekleri ortaya koysunlar şeklinde mektup yazdım. İmzalanan protokollerde böyle bir mekinazma, niyet öngürülüyor. Biz Ermenistan ile gerçek anlamda iyi komşuluk ilişkileri kurmak istiyoruz."

Başakan Erdoğan, kendi beklentilerinin, Ermenistan'ın, uluslararası hukukun ilke ve gereklerine uyması olduğunu kaydetti. İhtilafların çözülmesini ve bütün sınırların birlikte açılmasını istediklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Azerbaycan Parlamentosu'nda ifade ettiğim gibi yine söylüyorum. Eğer işgal altındaki Azeri topraklarından Ermenistan çekilmediği sürece Türkiye'de bu defa olumlu bir tavır içerisinde olamaz. Minsk üçlüsünü bunu söylüyoruz. Bunu sayın Obama'ya da, sayın Medvedev'e de söyledim. Bu süreci hızlandırmaları noktasında ricada bulundum. Bu süreci hızlandıracak olursa Türkiye-Ermenistan arasında imzalanan bu iki protokolde yol alacaktır, süratle netiyece kavuşacaktır."

MYK'DE DEĞİŞİKLİK

Başbakan Erdoğan, ayrıca, Merkek Karar Yönetim Kurulu (MKYK)'nu önlerindeki süreci de dikkate alarak yeniden şekillendirdiklerini ve oluşumda özellikle buna dikkat ettiklerini kaydetti.

Erdoğan, Merkez Yürütme Kurulu (MYK)'nu da belirleyek, görev dağılımlarını yaptıklarını, ekiplerini tazeleyerek bir bayrak değişimi yaparak yollarına devam ettiklerine işaret etti. Erdoğan, şunları söyledi:

"Ne MKYK'nda, ne MYK'da yaptığımız değişikler görevi devreden arkadaşlarımız açısından asla bir başarısızlık, bir uzaklaştırma olarak algılanmamadır. Eğer böyle bir düşünce olursa, bu, arkadaşlarıma çok ciddi bir haksızlık olur. Bu, sadece bir görev değişimidir. Bu bayrak yarışında bayrağın bir başka arkadaşımıza devredilmesidir. Bir yenilenme, bir heyecan tazelenmesidir."
(CİHAN)

İŞTE MYK LİSTESİ:

Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem,

Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek,

Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik,

Dışilişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Tüzmen,

Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nüket Hotar,

Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi,

Ekonomik İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli,

Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz,

Mali ve İdari İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur,

Arge'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç,

Genel Sekreter İdris Naim Şahin.

SORULAR

Başbakan Erdoğan: Ben platonik aşktan anlamam, benim aşkım gerçektir

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal'a yazdığı mektuba diğer muhalefet partilerinin 'platonik aşk' şeklindeki değerlendirmesine cevap verirken, "Ben platonik aşktan anlamam. Benim aşkım gerçek aşktır." dedi.

Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, "Bugüne kadarda benim hayatım böyle yaşanmıştır, böyle geçmiştir. Bundan daha öte ifadeler de kullanmayı da doğru bulmam. Yoluma aynen arkadaşlarımla devam ederiz. Platonik aşkı yaşayanlar bu ülkeyi bu hale getirdiler." diye konuştu.

"MKYK'da Ermenistan ile imzalanan protokollün Meclis'te görüşme takvimi görüşüldü mü?" yönündeki soruya Erdoğan, "Şu anda bir takvim önümüzde var. Bu takvimi özellikle de grup başkanvekillerimizle bir değerlendirmesini yapacağız. Değerlendirmeyi yaptıktan sonra Meclis takvimine göre Meclisimize göre sevk edeceğiz. Meclis'imize sevk ettikten sonra artık Meclis'teki süreç tamamen Meclis'in inisiyatifi dahilinde yürüyecektir." cevabını verdi.

"SARKİSYAN'IN GELECEĞİNE İNANIYORUM"

Erdoğan, "Ermenistan ile Türkiye arasında yapılan bir maçla ilgili Ermenistan'dan Sarkisyan'ın katılıp katılmayacağı yönünde bir yanıt geldi mi? 14'ü öncesinde protokoller Meclis'e sevk edilebilir mi? Mektupla ilgili Sayın Deniz Baykal'dan bir yanıt geldi mi?" yönündeki sorulara ise, "Doğrusu Sarkisyan'ın maça geleceğini umuyorum ve kuvvetle de buna inanıyorum. Çarşamba gününe kadar süreç var. Kendileri belki kararını son anda verebilir. Temennimiz odur ki bu maça gelsinler. Türkiye olarak tabii bizimde artık iddiamız kalmadı. Bu anlaşmalar imzalandıktan sonra anlam da kazanır. Tam bir dostluk maçına dönüşür diye düşünüyorum. Artık onları vereceği karara bağlı. Ben geleceğine inanıyorum." şeklinde cevap verdi.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan kendisine gelmiş bir cevabın bulunmadığını ifade ederek, "Her halde kendilerinden bugün, yarın yazılı cevap gelecektir. Bu yazılı cevaba göre açılım sürecine yönelik olarak takvimimizi çalıştırmaya başlayacağız." diye konuştu.

"Açılım çalışmasıyla ilgili Türkiye'nin birçok yerine seyahatler düzenleyeceğiniz ifade ediliyor. Bu konudaki planlama nedir? Kaç ile gideceksiniz?" yönündeki soru üzerine Erdoğan, illerin planlamasını yapmadıklarını, 81 vilayetin 81'ine arkadaşlarıyla birlikte dağılacaklarını, sürecin ilk olarak Meclis aşamasını tamamlayacaklarını kaydetti.

"BUNLARIN ÜZERİNDE REFERANDUMU KONUŞMAK YANLIŞ OLUR"

"Açılım sürecinin yeni anayasa olmadan yarım kalacağı yönünde yorumlar var. Yeni anayasa konusundaki son durum nedir? Sayın Arınç referanduma gidilebileceğini söyledi." şeklindeki soru karşısında Erdoğan, bu sürecin kısa, orta ve uzun vadeli yaptırımların olduğuna vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti: "Kısa vadede yapılacak olanlar mevzuat ve genelge çerçevesinde yapılabilir. Gerekirse yasal değişiklikler olabilir. Orta vadede ağırlıklı olarak yasa değişiklikleri ile bu işi çözebiliriz. Ama uzun vadeli değişiklikler anayasa değişikliği gerektirebilir. Bunları bizimle paylaşacak olan siyasi partilerle bu değişikler üzerinde adımlarımızı atarız. Referanduma gitme olayı çok farklı bir konu. Referanduma gitmenin de bir zemini oluşacak, şartları oluşacak. Kaldı ki her konu referanduma götürülmez. Öyle konular vardır ki bunları referanduma götürdüğünüz zaman halka da saygısızlık yaparsınız. O konu ne ise özgürlükler, haklar konusu referandum gelirse bu kavramı kavramamış olmanın bir ifadesi olur. Çok ciddi yanlışlıktır. Halka saygısızlık olur. Onun yaradılıştan gelen haktır. Siz yaradılıştan gelen bir hakkı kalkıp referanduma sunamazsınız ki. Bir insanın yaşam özgürlüğünü kalkıp referanduma sunabilir misiniz? Bir inanç özgürlüğünü referanduma sunabilir misiniz? Düşünce özgürlüğünü sunabilir misiniz? Bunlar gibi. Bunlar çok yanlış şeyledir. Bunların üzerinde bir defa referandumu konuşmak çok yanlış olur. "

"BU TÜR SIKINTILAR İLK OLMUYOR"

Ermenistan ile imzalan protokolün öncesinde bir gecikme yaşandığı hatırlatılarak, "Bu yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz? Sürecin devamlılığı ve geleceği açısından bağlantı kurup, sıkıntı görüyor musunuz?" sorusu yöneltilmesi üzerine Erdoğan, şu cevabı verdi: "Bu tür şeylerde bu tür sıkıntılar olur. Bunlar ilk defa olan şeyler değildir ve mesele onu aşma iradesini gösterebilmektir. Nitekim dün Minsk üçlüsünde yer alan sayın bakanların gayretleriyle oradaki sıkıntı aşıldı. Sürecin içerisinde Dışişleri Bakanımızla sürekli telefon görüşmesi haline olduk. Nerede ne yapalım, nasıl bir tavır takınalım ve gelişmelere göre de kararı verdik. Hayırlısı imzalar atılmış oldu."

(CİHAN)

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 10-12-2009, 07:39

10-12-2009, 07:39	#1
Kullanıcı Adı Ertuğrul ÖZGÜL	Erdoğan, MYK'yı açıkladı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin MKYK toplantısında konuştu. MYK'yı açıklayan Erdoğan, değişikliğin başarısızlıktan değil, heyecan yenilenmesinden kaynaklandığını söyledi. Erdoğan, Ermenistan'a da mesaj verdi: Protokollerin TBBM'den geçmesi Azeri topraklarının işgalinin sona ermesine bağlı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, işgal altındaki Azeri topraklarından Ermenistan çekilmediği sürece olumlu bir tavır içerisinde olmayacaklarını söyledi. Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara yönelik değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, yeni bir açılım süreci içinden geçtiklerini ve 'demokratik açılım' diye ifade ettikleri sürecin milli birlik projesi olduğunu söylediğini belirterek, "Bunu farklı yerlere çekmek, farklı başlıklarlar buna koymak gibi gayretler içinde olanlar var. Bu bir demokratik açılımdır dedik. Bu açılım sürecinin içerisinde neler var: Başta terör sorunu olmak üzere bütün sorun alanları yer alıyor. Bunun içinde tüm etnik unsurların sorunları var. Benim Kürt kökenli vatandaşımın sorunu var, Türk kökenli vatandaşımın sorunu var, Lazın, Boşnak'ın, Arnavut'un sorunu var. Bu sorunların burada çözümüne yönelik atılacak adımlar var. Eğer sadece bir etkin unsuru çeker çıkarırsanız, bu, ayrımcılık olur. Biz bu ayrımcılığa müsaade etmeyiz." dedi. Dini grupların, inanç gruplarının, azınlıkların sorunları olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bütün sorun alanlarının üzerine çok farklı şekilde gidecek ve asgariye indirmenin mücadelesini vereceğiz." şeklinde konuştu. "Hiçbir zaman sorunlar bitmez." diyen Erdoğan, insanın var olduğu toplumda sorunların bulunduğunu, bunları asgariye indirmenin siyasilerin en önemli görevi olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Buranın psikolojik, sosyolojik, askeri, siyasi, ekonomik boyutu olacak. Bütün bu mücadeleyi vereceğiz. Asla bunu kimse herhangi kurumun ve kuruluşun projesi olarak göremez. Bu, devletin projesidir, muhatabı da sadece millettir. Kimse bunu farklı yere çekmesin" dedi. Türkiye'nin ilelebet bu sorunlarla yaşamayacağını ve görmezden gelemeyeceğine işaret eden Başbakan Erdoğan, "Türkiye kardeş kavgasına, aramıza sokulmak istenen fesada, akan kana, kan ve göz yaşına asla müsaade edemez, etmemelidir. Türkiye, çözümsüzlükleri çözüm olarak göremez. On yıllarca süren inkar ve ihmal politikasının Türkiye'yi getirdiği yer ortadadır. Bir başbakan olak kararlıyım, azimliyim ve arkadaşlarımla beraber buna inandık ve yola bu şekilde çıktık. İhmal ederek, inkar ederek, öteleyerek bir yere varamayacağımız gibi sorunları daha da derinleştirir, karmaşık sorunlar yumağı haline getirir. Zaten geç kalınmıştır. Daha fazla gecikmeye, daha fazla tahammülümüzün olmadığı bir gerçektir." diye konuştu. "Birilerinin, niye acele ediyorsunuz" diye sorabileceğini söyleyen Erdoğan, "Acele etmiyoruz aslında geç kaldık. Bugünün sorunu değil, on yılların sorunu." şeklinde ifade etti. ERMENİSTAN'LA İMZALANAN PROKOL Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin normalleşmesi ile ilgili iki protokolün imzalandığını hatırlatan Erdoğan, Minsk üçlüsünün 20 yıldır Ermenistan-Azerbaycan sorununu çözemediklerini kaydetti. Törene ABD-Rusya-Fransa dışişleri bakanlarının katıldığına işaret eden Erdoğan, siyasi iradelerinin Ermenistan ile sorunların müzakere yoluyla halledilmesi gerektiğini söylediklerini aktardı. Erdoğan, Türk milleti ile Ermeni milleti arasında çok geniş işbirliği imkanları doğacağına dikkat çekerek, hükümet olarak böyle bir yolun önünü açtıklarını kaydetti. Azerbaycan ile Ermenista arasında, Yukarı Karabağ ve işgal altındaki Azeri toprakları sorununun aynı şekilde çözüm yoluna girmesini istediklerini kaydeden Erdoğan, "Bu sorunlar çözüm yoluna girerse kamuoyumuz Türkiye -Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesini daha da benimseyecektir. TBMM'nin, protokolleri onaylaması da kolaylaşacaktır." diye konuştu. "İmzalanan protokolleri TBMM'ye sevk ederiz. Ama parlamentomuz bunları onaylamak için Azerbaycan-Ermenistan sorununda ne oluyor. Ona muhakkak bakacaktır." dedi. Erdoğan, 2003'ten beri Ermenistan'a bazı jestler yaptıklarına işaret ederek, vize ve havayolu ile Türkiye'ye seyahat etmelerine imkan sağladıklarını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: "2005'te ben, dönemin Ermenistan Cumhurbaşkanı'na; gelin suçlamalardan vazgeçin, şu tarih meselesini 1915 olaylarını, tarihçilerden, uzmanlardan oluşturacağımız bir ortak tarih komisyonu ele alsın, ne varsa bilimsel araştırsınlar, arşivlere baksınlar, tarihi gerçekleri ortaya koysunlar şeklinde mektup yazdım. İmzalanan protokollerde böyle bir mekinazma, niyet öngürülüyor. Biz Ermenistan ile gerçek anlamda iyi komşuluk ilişkileri kurmak istiyoruz." Başakan Erdoğan, kendi beklentilerinin, Ermenistan'ın, uluslararası hukukun ilke ve gereklerine uyması olduğunu kaydetti. İhtilafların çözülmesini ve bütün sınırların birlikte açılmasını istediklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Azerbaycan Parlamentosu'nda ifade ettiğim gibi yine söylüyorum. Eğer işgal altındaki Azeri topraklarından Ermenistan çekilmediği sürece Türkiye'de bu defa olumlu bir tavır içerisinde olamaz. Minsk üçlüsünü bunu söylüyoruz. Bunu sayın Obama'ya da, sayın Medvedev'e de söyledim. Bu süreci hızlandırmaları noktasında ricada bulundum. Bu süreci hızlandıracak olursa Türkiye-Ermenistan arasında imzalanan bu iki protokolde yol alacaktır, süratle netiyece kavuşacaktır." MYK'DE DEĞİŞİKLİK Başbakan Erdoğan, ayrıca, Merkek Karar Yönetim Kurulu (MKYK)'nu önlerindeki süreci de dikkate alarak yeniden şekillendirdiklerini ve oluşumda özellikle buna dikkat ettiklerini kaydetti. Erdoğan, Merkez Yürütme Kurulu (MYK)'nu da belirleyek, görev dağılımlarını yaptıklarını, ekiplerini tazeleyerek bir bayrak değişimi yaparak yollarına devam ettiklerine işaret etti. Erdoğan, şunları söyledi: "Ne MKYK'nda, ne MYK'da yaptığımız değişikler görevi devreden arkadaşlarımız açısından asla bir başarısızlık, bir uzaklaştırma olarak algılanmamadır. Eğer böyle bir düşünce olursa, bu, arkadaşlarıma çok ciddi bir haksızlık olur. Bu, sadece bir görev değişimidir. Bu bayrak yarışında bayrağın bir başka arkadaşımıza devredilmesidir. Bir yenilenme, bir heyecan tazelenmesidir." (CİHAN) İŞTE MYK LİSTESİ: Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek, Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Dışilişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Tüzmen, Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nüket Hotar, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, Ekonomik İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, Mali ve İdari İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur, Arge'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç, Genel Sekreter İdris Naim Şahin. SORULAR Başbakan Erdoğan: Ben platonik aşktan anlamam, benim aşkım gerçektir Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal'a yazdığı mektuba diğer muhalefet partilerinin 'platonik aşk' şeklindeki değerlendirmesine cevap verirken, "Ben platonik aşktan anlamam. Benim aşkım gerçek aşktır." dedi. Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, "Bugüne kadarda benim hayatım böyle yaşanmıştır, böyle geçmiştir. Bundan daha öte ifadeler de kullanmayı da doğru bulmam. Yoluma aynen arkadaşlarımla devam ederiz. Platonik aşkı yaşayanlar bu ülkeyi bu hale getirdiler." diye konuştu. "MKYK'da Ermenistan ile imzalanan protokollün Meclis'te görüşme takvimi görüşüldü mü?" yönündeki soruya Erdoğan, "Şu anda bir takvim önümüzde var. Bu takvimi özellikle de grup başkanvekillerimizle bir değerlendirmesini yapacağız. Değerlendirmeyi yaptıktan sonra Meclis takvimine göre Meclisimize göre sevk edeceğiz. Meclis'imize sevk ettikten sonra artık Meclis'teki süreç tamamen Meclis'in inisiyatifi dahilinde yürüyecektir." cevabını verdi. "SARKİSYAN'IN GELECEĞİNE İNANIYORUM" Erdoğan, "Ermenistan ile Türkiye arasında yapılan bir maçla ilgili Ermenistan'dan Sarkisyan'ın katılıp katılmayacağı yönünde bir yanıt geldi mi? 14'ü öncesinde protokoller Meclis'e sevk edilebilir mi? Mektupla ilgili Sayın Deniz Baykal'dan bir yanıt geldi mi?" yönündeki sorulara ise, "Doğrusu Sarkisyan'ın maça geleceğini umuyorum ve kuvvetle de buna inanıyorum. Çarşamba gününe kadar süreç var. Kendileri belki kararını son anda verebilir. Temennimiz odur ki bu maça gelsinler. Türkiye olarak tabii bizimde artık iddiamız kalmadı. Bu anlaşmalar imzalandıktan sonra anlam da kazanır. Tam bir dostluk maçına dönüşür diye düşünüyorum. Artık onları vereceği karara bağlı. Ben geleceğine inanıyorum." şeklinde cevap verdi. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan kendisine gelmiş bir cevabın bulunmadığını ifade ederek, "Her halde kendilerinden bugün, yarın yazılı cevap gelecektir. Bu yazılı cevaba göre açılım sürecine yönelik olarak takvimimizi çalıştırmaya başlayacağız." diye konuştu. "Açılım çalışmasıyla ilgili Türkiye'nin birçok yerine seyahatler düzenleyeceğiniz ifade ediliyor. Bu konudaki planlama nedir? Kaç ile gideceksiniz?" yönündeki soru üzerine Erdoğan, illerin planlamasını yapmadıklarını, 81 vilayetin 81'ine arkadaşlarıyla birlikte dağılacaklarını, sürecin ilk olarak Meclis aşamasını tamamlayacaklarını kaydetti. "BUNLARIN ÜZERİNDE REFERANDUMU KONUŞMAK YANLIŞ OLUR" "Açılım sürecinin yeni anayasa olmadan yarım kalacağı yönünde yorumlar var. Yeni anayasa konusundaki son durum nedir? Sayın Arınç referanduma gidilebileceğini söyledi." şeklindeki soru karşısında Erdoğan, bu sürecin kısa, orta ve uzun vadeli yaptırımların olduğuna vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti: "Kısa vadede yapılacak olanlar mevzuat ve genelge çerçevesinde yapılabilir. Gerekirse yasal değişiklikler olabilir. Orta vadede ağırlıklı olarak yasa değişiklikleri ile bu işi çözebiliriz. Ama uzun vadeli değişiklikler anayasa değişikliği gerektirebilir. Bunları bizimle paylaşacak olan siyasi partilerle bu değişikler üzerinde adımlarımızı atarız. Referanduma gitme olayı çok farklı bir konu. Referanduma gitmenin de bir zemini oluşacak, şartları oluşacak. Kaldı ki her konu referanduma götürülmez. Öyle konular vardır ki bunları referanduma götürdüğünüz zaman halka da saygısızlık yaparsınız. O konu ne ise özgürlükler, haklar konusu referandum gelirse bu kavramı kavramamış olmanın bir ifadesi olur. Çok ciddi yanlışlıktır. Halka saygısızlık olur. Onun yaradılıştan gelen haktır. Siz yaradılıştan gelen bir hakkı kalkıp referanduma sunamazsınız ki. Bir insanın yaşam özgürlüğünü kalkıp referanduma sunabilir misiniz? Bir inanç özgürlüğünü referanduma sunabilir misiniz? Düşünce özgürlüğünü sunabilir misiniz? Bunlar gibi. Bunlar çok yanlış şeyledir. Bunların üzerinde bir defa referandumu konuşmak çok yanlış olur. " "BU TÜR SIKINTILAR İLK OLMUYOR" Ermenistan ile imzalan protokolün öncesinde bir gecikme yaşandığı hatırlatılarak, "Bu yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz? Sürecin devamlılığı ve geleceği açısından bağlantı kurup, sıkıntı görüyor musunuz?" sorusu yöneltilmesi üzerine Erdoğan, şu cevabı verdi: "Bu tür şeylerde bu tür sıkıntılar olur. Bunlar ilk defa olan şeyler değildir ve mesele onu aşma iradesini gösterebilmektir. Nitekim dün Minsk üçlüsünde yer alan sayın bakanların gayretleriyle oradaki sıkıntı aşıldı. Sürecin içerisinde Dışişleri Bakanımızla sürekli telefon görüşmesi haline olduk. Nerede ne yapalım, nasıl bir tavır takınalım ve gelişmelere göre de kararı verdik. Hayırlısı imzalar atılmış oldu." (CİHAN)

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)