|
![]() |
#1 |
![]() ![]() Erzincan'da sadece Kur'an öğrenmek ve sohbet etmek üzere bir araya gelen vatandaşlara yönelik yapılan jandarma operasyonundan tutuklama kararı çıktı. KUR'AN-I KERİM'E SUÇ DELİLİ MUAMELESİ-TIKLA Aralarında yazar Yusuf Bahadır Ulucan ve çok sayıda hocaefendinin de bulunduğu İslami duyarlılığa sahip 29 kişi önceki gün çeşitli adreslerden gözaltına alınmıştı. 16 kişi karakoldan serbest bırakılırken 13 kişi Erzincan Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edilmişti. Önceki akşam saatlerinde 4 kişi savcılıktaki sorgularının ardından serbest bırakılırken, 9 vatandaş örgüt kurmak suçlaması ile nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Erzincan Sulh Ceza Mahkemesi, 9 vatandaşı da tutukladı. Tutuklanan vatandaşlar Erzincan Cezaevi'ne gönderildi. Tutuklamalar, Erzincan Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Hakan Özden tarafından gerçekleştirildi. Önceki gece geç saatlere kadar süren sorgu işlemi sırasında Erzincan Adliyesi önünde toplanan kalabalık gözaltıları protesto ederken, vatandaşlar “Evimizde toplanıp sohbet etmek için birilerinden izin mi alacağız” diye tepki gösterdiler. Yapılanların seçim öncesi maksatlı tacizler olduğunu belirten vatandaşlar, gözaltına alınan kişilerin Erzincan'ın ileri gelen şahsiyetleri olduğunu ve adeta çeteciler gibi tutuklanmasının anlamsız olduğunu belirtirken keyfi tutuklamalara tepki gösterdiler. BAŞSAVCI KONUŞMAKTAN KAÇINDI Durum hakkında bilgi almak için aradığımız Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner konuşmaktan kaçındı. EMİR YILDIRIM Gündoğdu: 28 Şubatçılar, Kur'an-ı Kerim dersinde onuncu yıl marşı okuttu Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, 28 Şubat sürecini Türkiye'nin eğitim hayatındaki en karanlık dönem olarak nitelendirdi. Gündoğdu, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde getirilen Kur'an-ı Kerim dersinde Onuncu Yıl Marşı okunması zorunluluğunu, o dönem yaşanan çarpıklık ve dayatmalara ibretlik bir örnek olarak gösterdi. Memur Sen ve Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Cihan Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, 28 Şubat sürecinde eğitim hayatında pek çok çarpıklık ve dayatmanın yaşandığına dikkat çekerek, "28 Şubat dönemini, Türkiye'nin eğitim hayatı bakımından en karanlık dönemi olarak ilan etmek mümkün." dedi. Dönemin ilköğretimden ortaöğretime, ortaöğretimden yükseköğretime kadar önemli yansımaları olduğunu belirten Gündoğdu, "Üniversitede ikna odalarının kurulması, ilahiyat fakültelerinde bile dayatmaların yapılması... En çarpıcı örneklerden bir tanesi, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde Kur'an-ı Kerim dersinde, öğrencilere her sabah her derste Onuncu Yıl Marşı okuma zorunluluğu getirildi. Onuncu Yıl Marşı'nı ezberlemeyenler sınıfta bırakıldı. Bu çarpık yönlerinden bir tanesiydi." diye konuştu. KATSAYI İLE ANADOLU İNSANI TOKATLANDI 28 Şubat mahsulü uygulamaların, eğitimin kökünde tahribat yaptığını dile getiren Gündoğdu, bu süreçte hayata geçirilen 8 yıllık 'kesintisiz' eğitim ve farklı katsayı uygulamasına dikkat çekti. Gündoğdu, yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede 12 yaş altındakilerin yaz Kur'an kurslarına, 15 yaş altındakilerin ise Kur'an kursuna gidemez hale getirildiğini vurguladı. Katsayı engeli ile birlikte, mesleki eğitimin genel eğitim içindeki yüzde 47'lik oranının yüzde 28'lere kadar indiğni kaydeden Gündoğdu şöyle devam etti: "Katsayı engeli ile imam hatip liselerine duyulan alerji, bütün meslek liselerine kuşatıldığı için meslek liselerinin genel eğitim içindeki payı 28'lere kadar indi. Eğitimde bir taraftan kalkınmak için hamleler yapıyorsunuz, öbür taraftan iş dünyasının, sanayicinin beklediği kalifiye elemanın yetişeceği okulları tokatlıyorsunuz. Bu tokatlama bu süreçte getirildi. Endüstri meslek lisesinin elektrik bölümünde okuyan bir çocuk, elektrik mühendisliğine; Kimya bölümünde okuyan bir öğrenci Kimya Mühendisliği'ne gidemedi. Yani imam hatip liselerine duyulan alerji bütün meslek liselerini kapsar hale getirilince, Anadolu insanı topyekün tokatlanmış oldu." Eğitimin kesintisizliği ile girilen süreçle, yönlendirme denilen kavramın rafa kaldırıldığını dile getiren Gündoğdu, "9-10 yaşında, kabiliyetine göre yönlendirilip başarılı olduğu alanlarda eğitim görmesi gereken bu gençlik, ilköğretim adı altında 8 yıllık, yani 8. sınıfı bitirmeden hiçbir yere gidemez oldu. Yani çıraklık eğitimi yok, mesleki eğitimi yok, din eğitimi yok. Bunun devamında da sadece ÖSS'ye endekslenmiş bir gençlik, tamamen test çözmeye havale edildiği için sıkıntılı bir dönem ortaya çıktı." şeklinde konuştu. "6-7 BİN ÖĞRETMEN İŞTEN EL ÇEKTİRİLDİ Yıllarca devletten takdir, teşekkürname alan öğretmenlerin birden suçlu muamelesine tabi tutularak, görevden el çektirildiğini, pek çok öğrencinin eğitim öğretim hakkından mahrum bırakıldığını kaydeden Gündoğdu şöyle konuştu: "6-7 bin civarında başörtülü öğretmene, ya işten el çekterildiğini, ya atıldığını, ya da ölümü kötüleyip sıtmaya razı ederek, siz ayrılmazsanız biz atacağız diyerek, istifa ettirildiğini tespit ettik. O güne kadar sen benim vatandaşımsın, çalışanımsın denilen binlerce insan, 28 Şubat'ın kirli yaklaşımı ile tokat yemiştir, işinden, eğitiminden, öğretiminden olmuştur." / habervaktim
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|