'Hepimiz risk altındayız' - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Necip Fazıl** · 04-15-2009, 02:57

'Bulaşıcı sarılık' sadece Türkiye'nin değil dünyanın en önemli sağlık sorunu.

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Viral Hepatitle Savaşım Derneği (VHSD) Bölge Temsilcisi Prof. Dr. Yusuf Özbal, ''Bulaşıcı sarılık mikrobu, başta kan ve kan ürünleri ile cinsel ilişki olmak üzere tükürük, vajinal salgı, ter, gözyaşı gibi vücut sıvılarıyla da bulaşmaktadır. Yani hepimiz risk altındayız'' dedi.

Prof. Dr. Özbal, Sabancı Kültür Sitesi'nde VHSD tarafından ''Hepatit B'yi Paylaşmayın'' sloganıyla düzenlenen halk toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, bulaşıcı sarılık (hepatit) hastalıklarının sadece Türkiye'nin değil dünyanın en önemli halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi.

Bulaşıcı sarılığın tıbbın son 30 yıldır üzerinde en çok çalıştığı konuların başında geldiğini vurgulayan Özbal, şöyle konuştu:

''Dünyada yaklaşık 2 milyar kişi bulaşıcı sarılık mikrobunu almış durumdadır. Bu hastalıktan her yıl 1-2 milyon insan ölmektedir. Bulaşıcı sarılık mikrobu, kolay bulaşan ve çok dayanıklı bir virüstür. Başta kan ve kan ürünleri, cinsel ilişki olmak üzere tükürük, vajinal salgı, ter, gözyaşı gibi vücut sıvılarıyla da bulaşmaktadır. Yani hepimiz risk altındayız.''

Özbal, hepatitlerin nedeninin ve bulaşma yollarının öğrenilmesi halinde bulaşıcı sarılıktan korunulabileceğini ifade ederek, bireysel olarak korunmanın yalnız kendimiz için değil toplum sağlığı için de görev olduğunu belirtti.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve VHSD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Neşe Saltoğlu ise hepatit grubu hastalıklarının en önemlilerinin ''B ve C'' olduğunu kaydetti.

Hepatit B ve C'nin kronikleşebileceğini belirten Saltoğlu, Türkiye'de yaklaşık 4,5 milyon hepatit B, 1 milyon hepatit C hastası bulunduğunu bildirdi.

Prof. Dr. Saltoğlu, hepatit B'nin bebeklik ve çocukluk çağında kronikleşme oranının yüzde 75-90 olduğuna dikkati çekerek, bulaşma yolunun ise hastaların yüzde 30'unda tespit edilemediğini söyledi.

1991 yılına kadar Türkiye'de hepatit testi yapılamadığını belirten Saltoğlu, bu tarihten önce kan ve organ nakli yapılan veya ameliyat olanların mutlaka hepatit testi yaptırması gerektiğini kaydetti.

Prof. Dr. Neşe Saltoğlu, 25 yıldır hepatit B ve hepatit C aşısı bulunmasına rağmen Türkiye'de yeterince kullanılmadığını savunarak, hastalığın en çok 20-29 yaş grubunda görüldüğüne işaret etti.

Hepatit C'nin kronikleşme oranının çok yüksek olduğuna dikkati çeken Saltoğlu, genellikle kalıcı bağışıklık oluşmadığını kaydetti.

-''HER İKİ HASTALIĞA AYNI ANDA YAKALANILABİLİR''-

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Orhan Yıldız da dünyada her 3 kişiden birinin hepatit B ile karşılaştığını vurgulayarak, aşı olmayanların hayatları boyunca hepatit B ile karşılaşma oranlarının yüzde 30 olduğunu kaydetti.

Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 5-7'sinin hepatit B virüsünü farkında olmadan taşıdığını belirten Yıldız, ''Hepatit B ve C'yi vücuttan söküp atamıyoruz ama önüne geçebiliyoruz. Aşı ise yüzde 95'in üzerinde koruma sağlıyor. Hiçbir yan etkisi de yok. Ancak hepatit B aşısı olan hepatit C'ye yakalanmaz ya da hepatit C aşısı olan hepatit B'ye yakalanmaz diye bir şey yok. Her iki hastalık birbirinden bağımsızdır ve ikisine aynı anda yakalanılabilir'' diye konuştu.

Doç. Dr. Orhan Yıldız, hepatit hastalarının karaciğeri yoracak yağlı ve şekerli gıdalardan uzak durması gerektiğine dikkati çekerek, tahıl ve tahıllarla yapılan gıdalarla beslenmelerini önerdi.

AA

04-15-2009, 02:57	#1
Kullanıcı Adı Necip Fazıl	'Hepimiz risk altındayız' 'Bulaşıcı sarılık' sadece Türkiye'nin değil dünyanın en önemli sağlık sorunu. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Viral Hepatitle Savaşım Derneği (VHSD) Bölge Temsilcisi Prof. Dr. Yusuf Özbal, ''Bulaşıcı sarılık mikrobu, başta kan ve kan ürünleri ile cinsel ilişki olmak üzere tükürük, vajinal salgı, ter, gözyaşı gibi vücut sıvılarıyla da bulaşmaktadır. Yani hepimiz risk altındayız'' dedi. Prof. Dr. Özbal, Sabancı Kültür Sitesi'nde VHSD tarafından ''Hepatit B'yi Paylaşmayın'' sloganıyla düzenlenen halk toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, bulaşıcı sarılık (hepatit) hastalıklarının sadece Türkiye'nin değil dünyanın en önemli halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi. Bulaşıcı sarılığın tıbbın son 30 yıldır üzerinde en çok çalıştığı konuların başında geldiğini vurgulayan Özbal, şöyle konuştu: ''Dünyada yaklaşık 2 milyar kişi bulaşıcı sarılık mikrobunu almış durumdadır. Bu hastalıktan her yıl 1-2 milyon insan ölmektedir. Bulaşıcı sarılık mikrobu, kolay bulaşan ve çok dayanıklı bir virüstür. Başta kan ve kan ürünleri, cinsel ilişki olmak üzere tükürük, vajinal salgı, ter, gözyaşı gibi vücut sıvılarıyla da bulaşmaktadır. Yani hepimiz risk altındayız.'' Özbal, hepatitlerin nedeninin ve bulaşma yollarının öğrenilmesi halinde bulaşıcı sarılıktan korunulabileceğini ifade ederek, bireysel olarak korunmanın yalnız kendimiz için değil toplum sağlığı için de görev olduğunu belirtti. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve VHSD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Neşe Saltoğlu ise hepatit grubu hastalıklarının en önemlilerinin ''B ve C'' olduğunu kaydetti. Hepatit B ve C'nin kronikleşebileceğini belirten Saltoğlu, Türkiye'de yaklaşık 4,5 milyon hepatit B, 1 milyon hepatit C hastası bulunduğunu bildirdi. Prof. Dr. Saltoğlu, hepatit B'nin bebeklik ve çocukluk çağında kronikleşme oranının yüzde 75-90 olduğuna dikkati çekerek, bulaşma yolunun ise hastaların yüzde 30'unda tespit edilemediğini söyledi. 1991 yılına kadar Türkiye'de hepatit testi yapılamadığını belirten Saltoğlu, bu tarihten önce kan ve organ nakli yapılan veya ameliyat olanların mutlaka hepatit testi yaptırması gerektiğini kaydetti. Prof. Dr. Neşe Saltoğlu, 25 yıldır hepatit B ve hepatit C aşısı bulunmasına rağmen Türkiye'de yeterince kullanılmadığını savunarak, hastalığın en çok 20-29 yaş grubunda görüldüğüne işaret etti. Hepatit C'nin kronikleşme oranının çok yüksek olduğuna dikkati çeken Saltoğlu, genellikle kalıcı bağışıklık oluşmadığını kaydetti. -''HER İKİ HASTALIĞA AYNI ANDA YAKALANILABİLİR''- Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Orhan Yıldız da dünyada her 3 kişiden birinin hepatit B ile karşılaştığını vurgulayarak, aşı olmayanların hayatları boyunca hepatit B ile karşılaşma oranlarının yüzde 30 olduğunu kaydetti. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 5-7'sinin hepatit B virüsünü farkında olmadan taşıdığını belirten Yıldız, ''Hepatit B ve C'yi vücuttan söküp atamıyoruz ama önüne geçebiliyoruz. Aşı ise yüzde 95'in üzerinde koruma sağlıyor. Hiçbir yan etkisi de yok. Ancak hepatit B aşısı olan hepatit C'ye yakalanmaz ya da hepatit C aşısı olan hepatit B'ye yakalanmaz diye bir şey yok. Her iki hastalık birbirinden bağımsızdır ve ikisine aynı anda yakalanılabilir'' diye konuştu. Doç. Dr. Orhan Yıldız, hepatit hastalarının karaciğeri yoracak yağlı ve şekerli gıdalardan uzak durması gerektiğine dikkati çekerek, tahıl ve tahıllarla yapılan gıdalarla beslenmelerini önerdi. AA

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)