![]() |
#1 |
![]() Kutsal emanetlerin bulunduğu Topkapı Sarayı'nın I. Avlusunda verilen içkili konser öncesi yetkililere “Organizasyon tarzının sınırlandırılması gerektiği” mesajı veren Vakit gazetesi, konserin başsponsoru Hürriyet tarafından hedef gösterildi. Hürriyet'in danışıklı sorularına yanıt veren Cem Mansur, kutsal mekanlarda alkol tüketmeyi “uygarlık”, kutsal mekanlarda alkol tüketimine karşı çıkılmasını “ilkellik” olarak nitelendirdi. Vakit gazetesi geçtiğimiz ay, Osmanlı'da cülûs bahşişi törenlerinin ve askerlerin cepheye uğurlanmasının Kur'an-ı Kerim okunarak yapıldığı Topkapı Sarayı I. Avlusunda verilecek içkili konseri sayfalarına taşımış, yetkililere “Organizasyonları sınırlandırın” mesajı vermişti. Milliyet gazetesinin yanı sıra konserin sponsorları arasında bulunan Hürriyet gazetesi “Vakit'in hedef gösterdiğini” ileri sürerek Vakit gazetesini hedef gösterdi. Konserin “Şarabını al gel mehtabı seyredelim. Vakit gazetesinin, konsere ait “Çaykovski, Şarap ve Günbatımı... Başka söze gerek var mı?” sloganlarını yorumsuz olarak aktarmasına rağmen Hürriyet'in danışıklı sorularını cevaplayan Cem Mansur, “Mansur'un konserinde içki ikram edilmiyor, dolayısıyla İdil Biret konseri için öne sürdükleri Kutsal Emanetler'in yakınında alkol alınmaz argümanı bu kez işe yaramıyor. Bunun yerine, ‘Klasik müzik kilise müziğidir, Çaykovski dini içerikli müzik yapar' gibi iddialar atılıyor ortaya.” dedi. CAMİA OLARAK VAKİT'İ TAKİP EDİYORLARMIŞ Hürriyet gazetesinde “Camia olarak artık Vakit'i takip ediyoruz” başlığıyla verilen mülakatta Cem Mansur, en küçük bir hakaret ya da aşağılama olmayan Vakit'in haberinde sadece yetkililerin organizasyon şeklini sınırlamasına yönelik uyarıların bulunması hakaret ve bilgisizlik olarak değerlendirdi. Mansur, Vakit'in “Kutsal emanetlerin bulunduğu bir mekanda alkol tüketiminin önüne geçilmesi gerektiği” uyarısını hakaret olarak gördü ve “Böyle bir bilgisizlikle baş etme yöntemi ne olmalı? Konserle ilgili yazılan hangi hakarete cevap vereyim?” dedi. Haberlerde en küçük tehdit unsuru bulunmamasına rağmen Mansur'un “tehdit”i nereden çıkardığı anlaşılamadı. Mansur Hürriyet'e şunları söyledi: “İdil Biret konserinden beri takip ediyoruz Vakit gazetesini camia olarak! Konserlerin organizatörü olan Hakan Erdoğan mecburen bakıyor her gün gerçekten. Zaten o aradı, kocaman haber olmuşuz yine Vakit'e, müjde! dedi. Yazının tehdit içeren tonu çok korkunç. Bu konseri İdil Biret konserinden üç-dört gün önce planlamıştık. Yani söylendiği gibi özellikle yapılan, tahrik ve tahkir amaçlı bir eylem değil. Topkapı Sarayı yazın İstanbul'da konser vermek için olağanüstü bir mekan. Dünyanın bütün saraylarının önlerinde, avlularında, teraslarında nasıl konser düzenleniyorsa Topkapı'da da düzenlenir. Kültür Bakanlığı bize Topkapı'da bu ikinci konseri yapmak için izin vermeyebilirdi. Böyle gerginlikler yaşanıyor, siz burada yapmayın konseri diyebilirdi, ama demedi. Bu bakımdan da çok takdir ettim. VAKİT'TE "NE DİN NE DE KİLİSE" SÖZLERİ GEÇİYOR Klasik müzik eşittir kilise müziği, onu yapanlar da eşittir vatan haini diyorlar. Böyle bir bilgisizlik ve zihniyetle nasıl baş edilir bilemiyorum. Çaykovski'nin eserlerinin içinde dini içerikli müziğin yeri yüzde yarım bile değildir. Eğer insanlar kapıda sopalı adamlar bizi taciz eder düşüncesiyle korkup konsere gelmekten vazgeçerse çok tehlikeli bir süreç başlamış demektir. İşte o zaman hayatımıza akıl ve uygarlık değil, ilkellik yön vermeye başlar. Kararları bu ilkel zihniyet almaya devam eder. Beni asıl endişelendiren bu. Alperenler gelmese başkası gelir. Memlekette Vakit gazetesinin gösterdiği hedefi vazife bilecek bir sürü insan var.” İLBER ORTAYLI ELEŞTİRMİŞ, KÜLTÜR MÜDÜRÜ İNCELETME KARARI ALMIŞTI Kutsal mekanlarda alkol tüketmeyi “uygarlık” olarak nitelendiren ve Vakit'in “kutsal mekan kampüsünde alkol tüketilmesine karşı çıkması”nı “ilkellik” olarak tanımlayan Cem Mansur'un mantığına göre dünyanın ilminden saygıyla söz ettiği Topkapı Sarayı Müdürü Prof. Dr. İlber Ortaylı da ilkel bir insan. Çünkü Topkapı Sarayı Müdürü İlber Ortaylı, prodüksiyon şirketinin İdil Biret ve The Whitehall Orchestrası'nın şarapla özdeşleştirilerek konserin reklamının yapılmasının çok yanlış olduğunu söylemişti. Ortaylı, “Şirketin yöneticilerinin Milli Virtüözümüzün sarayın önündeki Çaykovski konserinden anladıkları demek ki sadece şarapmış. Şarabı alıp çayıra yayılacaklar. O zaman mangal yapanları niye eleştiriyoruz ki” demiş, prodüksiyon şirketinin sahipleri ile görüşeceklerini ifade etmişti. İl Kültür Müdürü Ahmet Emre Bilgili ise Topkapı Sarayı'nın 1. Avlusu'nun Kültür Bakanlığı'nın belirlediği şartlar altında çeşitli konserler için kiralandığını kaydederek, “Şarap servisinden haberim yok. Biz kiralarken etkinliğin içeriğini çok irdelemiyoruz, bizden konser diye izin alınmış. Olayı inceleteceğim” diye konuşmuştu. Hakan Erdoğan Prodüksiyon sahibi Hakan Erdoğan ise kutsal emanetlerin ve Osmanlı eserlerinin yer aldığı sarayda şarap ikramının normal olduğunu savunmuştu. Konser alanının kutsal emanetlere yakınlığını da anlatmaya çalıştığımız Vakit muhabirine Erdoğan, “Kutsalmetre ölçer mi var. Bu yakınlığı neye göre hesaplıyorsunuz” şeklinde cevap vermişti. Erdoğan, klasik müziğin zor dinlenen bir müzik olduğunu, insanları rahatlatmak için şarap ikramı yapılacağını sözlerine eklemişti. ORTAYLI BİN PİŞMAN Yılda 2 milyon kişinin ziyaret ettiği Topkapı Sarayı'na gelenlerin sayısından şikayetçi olan Topkapı Sarayı Müze Müdürü Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Bu saraya çok ziyaretçi gelmesi, açık konuşmak gerekirse o kadar da makbul bir şey değil. İyi ziyaretçidir makbul olan” diyordu. Sarayın zarar göreceği endişesiyle “niteliksiz ziyaretçi”ye tepki gösteren Ortaylı, içki kadehleriyle çayırlara uzanılmasına ise nasıl müsaade ettiği sorusuna, “Bilsem izin vermezdim, bunlardan haberim yoktu” diyerek, organizatörleri suçladı. Ortaylı, tepkisi şöyleydi: “Organizatör demiş ki, ‘Şarabınızı alın çayırda uzanın.' Ben buna karşı çıkarım. İdil Biret bizim milli virtüözümüz. Bize gelen de doğru dürüst bir orkestraydı. Böyle bir ortamda öyle çayıra mayıra uzanılmaz. Doğru dürüst bir reklam olur, doğru dürüst giyinilir. Her şeyin bir usulü, bir adabı vardır. Ben böyle olacağını bilseydim izin vermezdim. Konser demek, açık hava parkı demek değildir. Açık havada yapılsa dahi belli bir ritüeli vardır. Bu iyi olmamıştır.” Habervaktim
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Şerefsiz köpekler ya..
Burda kilise papazı istedi diye eski kilisede gösteri yapılmasını siz Hürriyetçiler olarak engelletmediniz mi? Gavur akıllarıyla da Vakit'i alt edecekler Hadi ordan be nasipsiz ahmaklar dönekler dönek.. Konu FarukARSLAN. tarafından (08-15-2009 Saat 12:52 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|