AK Gençliğin Buluşma Noktası
Makale & Deneme Makale ve deneme içerikleri.


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 12-21-2012, 16:33   #1
Kullanıcı Adı
El Emin
Standart İslam, Eşcinsellik ve Sekülerizm
Bir süredir Taraf ve Radikal gazetelerinde devam etmekte olan eşcinsellik ve İslam tartışmalarını dikkatle takip ediyorum. Bu tartışmaların temelinde yatan çok sorunlu bir varsayımı gündeme getirmek istiyorum. Öncelikle Hilal Kaplan ve onun gibi düşünenlerin topluma verdiği mesajı irdelemekte fayda var. Verilen mesaj şu: Eşcinsellik hastalık değil, günahtır. Önerilen ya da beklenen ise şu: Müslüman bireylerin eşcinsel olduklarından şüphelenmeleri durumunda “nefislerine boyun eğmemeleri”. Yani özetle, eşcinselliğin “dinimizce” caiz olmadığı söylenmeye çalışılmakta. Her ne kadar Hilal Kaplan, söylemini Müslümanlık üzerinden kuruyor ve hâttâ Müslümanlar adına konuştuğunu iddia ediyor olsa da, Kaplan'ın söyleminin İslam ve eşcinsellik konusunda var olan tek söylem olmadığını hatırlatmak gerekir. Eşcinselliğin ve imanın (bu durumda Müslümanlık’ın) birbirini dışlayan kategoriler olduğunu iddia etmek, Kuran'ın sadece belli bir biçimde yorumlanmasının ürünüdür. Kuran’ın, farklı yorumları imkansızlaştıran bu tarz tek yönlü okunması, daha doğrusu, egemen söyleme ve toplumsal normlara göre yorumlanması, Müslüman feministler tarafından ciddi bir biçimde sorgulanmıştır. Dünyanın birçok ülkesinde eşcinsellerin din görevlisi olabildiği kiliselerin bulunması bir yana, Hıristiyan ülkelerdeki Müslüman eşcinseller ve çoğunluğu Müslüman olan ülkelerdeki eşcinsel hareket tarafından din ile cinsel yönelimin ve kimliğin bağdaşmaz olduğu fikri uzun bir süredir sorgulanmaktadır. Dolayısıyla bu tartışmanın muhatabı, herkesten önce Türkiyeli Müslüman ve Müslüman olmayan eşcinsellerdir.

Ancak bu tartışmalarda çok daha ciddi bir mesele gündeme gelmektedir. Burada gözlemlediğimiz şey, bir egemen din tanımlayıp, onun tek tip yorumunu dayatıp, heteroseksist, ataerkil ve milliyetçi bir ahlaki söylemin kamusal ve özel alanı yönetmesinde karşı çıkılamaz bir söylem ve mekanizma kurma çabasıdır. Bir yandan başörtüsü yasağının Müslüman kadınların yüksek öğrenim alma ve kamu dairelerinde çalışma haklarını engelleyen bir ülkede yaşadığımızı hatırlarsak, eşcinsellik tartışmalarının, Müslümanlıktan ziyade Müslümanlık üzerinden toplumu belirli normlar üzerinden düzenleme çabasına hizmet ettiklerini söyleyebiliriz. Ayrıca, burada daha sorunlu bir varsayıma da dikkat çekmek gerekir: Bu din söylemi, Türkiye'nin yüzde 99.9’unun Sünni Müslüman bir ülke olduğunu dayatır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir yandan laik bir devlet olduğunu iddia ederken, diğer yandan da Sünni Müslüman olmayan vatandaşlarına sürekli ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapmaktadır. Her ne kadar anayasadan “Devletin Dini” ibaresi kalkmış olsa da, nüfus cüzdanlarındaki “Din” hanesinin tutulması, vatandaşlarına üç tek tanrılı dinden birine mensup olma zorunluluğu getirmesi ve bu din tanımlarını da egemen mezheplerin tanımlarına dayandırması -örneğin Bahaizm’i bir din olarak saymaması; Alevilere (resmen azınlık olarak tanımamasına rağmen tarih boyunca şiddete maruz bırakarak), Hıristiyanlara ve Yahudilere sürekli azınlık olduklarını hatırlatması- devletin, “savunduğu” laiklik ilkesini sürekli çiğnemesine neden olur. Bunun dışında, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurumun varlığı, bu kurumun su ve elektrik masraflarının devlet tarafından karşılanıyor olması, okullarda din dersinin mecburi ve İslam odaklı olması ve öğrencinin ancak Hıristiyan ya da Yahudi olduğunu belirtmesi durumunda din derslerinden muaf olması, devletin nasıl bir laiklik anlayışını benimsediğini irdelememize neden oluyor ister istemez. Üstelik devletin laikleşememesi, toplumda da sekülerleşme sürecini iyice içinden çıkılmaz bir hale getirmiş; bir yandan çılgınlık boyutuna varan din düşmanlığı ve kamusal alanda dini inanca dair herhangi bir simgenin görülmesinden kaynaklanan panik ve öfke hali, diğer yandan da dini inançsızlığın ahlaksızlık olduğuna dair son derece tehlikeli sonuçlar doğuran bir muhafazakarlık beslemiştir. Oysa sekülerizm, din olgusuyla yüzleşmekten geçer, hem laik olduğunu söyleyip hem de din üzerinden egemen söylem kurmakla olmaz.

Bu çok tehlikeli söylem, bu devletin dini tanımlaması, düzenlemesi ve hatta özel hayatları düzenlemek için kullanması ve bunun da kendilerini inançlı Müslümanlar olarak tanımlayan yazarlar üzerinden yapılması çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Burada devletin resmi söylemi ile Müslüman köşe yazarlarını eşitlemek niyetinde değilim ancak ne yazık ki bu ve bundan önceki hükümetlerden de aksi bir tutum beklemek söz konusu değil. Nefret cinayetlerinin hiç bitmediği ülkemizde, din gibi “sorgulanamaz” gibi görünen bir söylemle, cinsel yönelim gibi yaşamsal bir hakkın meşruiyetinin sorgunlanmasına izin verirseniz, bu şiddetin sonu gelmez. Bu yazıları yazan kişilerin hem İslam hem de eşcinsellikle ilgili çok ciddi cehalet sorunlarının olduğunu da fark etmemek elde değil. Bu durumda da yukarıda bahsettiğim iki kampın arasında bir yerde bir duruş sergilemek mümkün değilmiş gibi gösteriliyor. Aslında İslam ve eşcinsellik tartışmasıyla gündeme gelen meseleler ve meselenin ele alınma biçimi, özellikle de yüzeyselliği, aslında meselenin bir sekülerleşme ve bir ulus-devletleşme meselesi olduğunu gösteriyor. Eşcinsellik her şeyden önce ataerkil düzene ve onunla beraber gelen erkeklik imgesine bir tehdittir; eşcinsellik, belli bir erkeklik tahayyülüne dayanan devlet militarizmine tehdittir. Eşcinsellik, bugün eğer İslam üzerinden tartışılıyor ve İslam üzerinden kınanmak isteniyorsa, bunun, eşcinsel erkeklerin başını çektiği vicdani ret hareketiyle eşzamanlılığını sorgulamak gerekir. Cumhuriyetçi zihniyet, tüm “muhafazakarlık”ları Müslümanların sırtına bindirmeyi tercih ediyor ve böylelikle de eşcinsellik tartışmasında Müslümanları taraf gösteriyor olabilir; bu noktada bizim üzerimize düşen Müslümanları yekpare görmemektir. Eski Mazlum-Der Başkanı Ayhan Bilgen, açıklamalarıyla bu konudaki görüşlerini belirtti. “İslam ve eşcinsellik” tartışmalarına en güzel cevabı, eşcinselliğin ve Müslümanlığın birbirlerini dışlayan kategoriler olmadığını dile getiren Müslümanlar verecek, tıpkı Bilgen’in yaptığı gibi: “Eşcinseller kendilerini nasıl tanımlıyorsa, esas tanım odur. Eşcinsel imam da pekâlâ olabilir. Yeter ki o, bunu kendisi açısından tutarlı görsün. Ben, ‘Madem eşcinselsin; nasıl olur da din adamı olabilirsin?’ diyemem. Dindarlık da bir tercih, eşcinsellik de. İkisinin de mükâfatını ve cefasını kişinin kendisi alır. Kimse ona ne mükafat ne de ceza kesebilir. Neyi, kimin adına cezalandırıyorsunuz?”

İmge oranlı..


On numara diye bileceğim bir yazı..cok ince atıslar yapmıs..

 

El Emin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 12-22-2012, 22:15   #2
Kullanıcı Adı
Mavera
Standart
hic yakisiyormu sana böyle konular kardesim.. sen böyle konu aciyorsun sonrada birilerine malzeme veriyorsun :D
Mavera isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-22-2012, 23:14   #3
Kullanıcı Adı
El Emin
Standart
Alıntı:
Mavera Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
hic yakisiyormu sana böyle konular kardesim.. sen böyle konu aciyorsun sonrada birilerine malzeme veriyorsun :D
Tabi yalcın abi sonra bizi tek kelime ile tanıtıyor ,muhammet eşcinsel savunucusu diye :D haklısın abi genclik hatası işte..
El Emin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-23-2012, 02:18   #4
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Akedemik, Mantıksal boşlukları kullanarak Mantığın Tenelini kaybettiren bir yazı ! Yazan kişi Temel zayıflığını Bilgi eksikiğini eleştirel kullanmak suretiyle Taraf olduğu bir tarafı aklama gayreti içinde ! Oysa ciddiye alınmayacak kadar cahil olduğunun farkında değil !!!
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-23-2012, 12:17   #5
Kullanıcı Adı
El Emin
Standart
Alıntı:
Yalçın KARACA Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Ben olmasaydım Ahmet ve levent hocam seni linç edecekti , aslında tamamen seni koruma refleksi ile hareket ettiğim halde algıların bu yönde olması şaşırttı beni
Ahmet abide o potansiyel olmasına rağmen kendiside liberal biri olduğu icin öyle bir girisime ,levent hocamda cok sakin mübarek bir şakirt olmasından ötürü hic ihtimal dahi vermiyorum abi ..Bunlar tabi isin latifesi gercekten güzel saatlerdi hersey icin tesekkürler
El Emin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-23-2012, 13:24   #6
Kullanıcı Adı
BeldeiTAYYIBe
Standart
Batida ve özellikle bati avrupada Hiristiyanligin son yüzyilda gecirdigi evrimin baslangic safhalarinda bu tür elestirileri görebiliriz. Hiristiyanlarin (Kilisenin muhalefetine ragmen basta medya kurumlarinin yönlendirmesi sonucu halk üzerinde olusturulan etki...) baslattigi bu reform sürecinde öyle bir noktaya gelindiki, kiliselerde escinsel Papazlar ve evlilikler artik tartisilmanin ötesinde bir hakikat olmaya basladi.
Elbette Hiristiyan dairesinde batililarin bunun üzerine kafa yormasi anlasilabilir zira kriterleri farklidir...lakin kriteri Islam olanin Lut kavmini hatirlamasi yeterlidir.
BeldeiTAYYIBe isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-24-2012, 02:19   #7
Kullanıcı Adı
MEÇHUL ADAM
Standart
Alıntı:
BeldeiTAYYIBe Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Batida ve özellikle bati avrupada Hiristiyanligin son yüzyilda gecirdigi evrimin baslangic safhalarinda bu tür elestirileri görebiliriz. Hiristiyanlarin (Kilisenin muhalefetine ragmen basta medya kurumlarinin yönlendirmesi sonucu halk üzerinde olusturulan etki...) baslattigi bu reform sürecinde öyle bir noktaya gelindiki, kiliselerde escinsel Papazlar ve evlilikler artik tartisilmanin ötesinde bir hakikat olmaya basladi.
Elbette Hiristiyan dairesinde batililarin bunun üzerine kafa yormasi anlasilabilir zira kriterleri farklidir...lakin kriteri Islam olanin Lut kavmini hatirlamasi yeterlidir.
Alıntı:
lakin kriteri Islam olanin Lut kavmini hatirlamasi yeterlidir.
Bu cümleniz çok hoşuma gitti.Ahlaksızlık eden, haddi aşan ve sapıtan bir milletin akibeti Lut kavmi gibi olur.
MEÇHUL ADAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




çarşamba çilingir webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım