AK Gençliğin Buluşma Noktası
Sahabiler ve Alimler Sahabilerimiz ile ilgili tüm konuları burada paylaşıyoruz.


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-14-2011, 11:55   #1
Kullanıcı Adı
ak sevda
Standart İSLAM'DAN EVVEL DE TEMİZ İDİ!!
RESULULLAH(S.A.V.)BİR GÜN ASHAB-I KİRAM İLE OTURUYORDU.SOHBET ESNASINDA HZ.EBUBEKR(R.A.) YEMİN EDEREK "YA RESULULLAH!ÖMRÜMDE HİÇBİR ZAMAN PUTA SECDE ETMEDİM."DEDİ.HZ.ÖMER(R.A.)"NİÇİN YEMİN EDİYORSUN,BU KADAR CAHİLLİYE DEVRİNDE YAŞADIN."DEDİ
HZ.EBUBEKR, "BABAM BİR GÜN BENİ PUTHANEYE GÖTÜRDÜ.BUNLAR SENİN İLAHINDIR ,BUNLARA SECDE ET" DEDİ.BENİ ORDA BIRAKIP GİTTİ.PUTUN YANINA GİDİP KARNIM AÇ BANA YEMEK VER DEDİM.CEVAP VERMEDİ.SU İSTEDİM CEVAP VERMEDİ.ELBİSEM YOK GİYDİR BENİ DEDİM.YİNE CEVAP VERMEDİ.BİR TAŞ ALIP BU TAŞI SENİN ÜZERİNE ATIYORUM İLAH İSEN MANİ OL DEDİM YİNE CEVAP VERMEDİ.TAŞI PUTA ATTIM,YÜZÜNÜN ÜZERİNE DÜŞTÜ.BABAM GELİP GÖRDÜ."OĞLUM NİÇİN BÖYLE YAPTIN?"DEDİ.EVE GÖTÜRDÜ.ANNEM "BU COCUĞU KENDİ HALİNA BIRAKALIM.BUNUN HAK TEALA TARAFINDAN BANA HİTAP GELMİŞTİR,ESERİ ZUHUR EDECEKTİR."DEDİ.
ANNEME "SANA GELEN HİTAP NE İDİ? DİYE SORDUM.ANNEM;"SENİN DOĞDUĞUN GECE DOĞUM SANCISI İÇİNDE İKEN GAİBDEN BİR SES İŞİTTİM.EY HATUN SANA MÜJDELER OLSUN!DOĞACAK ÇOCUĞUN ADI YERDE ATİK,GÖKTE SIDDIK OLACAK VE HZ.MUHAMMED(S.A.V.) YAR VE REFİK OLACAKTIR."DEDİ.
EBU HÜREYRE(R.A.)DEDİ Kİ :EBUBEKR(R.A.)SÖZÜNÜ BİTİRİNCE CEBRAİL(A.S.)GELİP "RESULULLAH'A (S.A.V.) EBUBEKR DOĞRU SÖYLÜYOR"DİYE ÜÇ KERE TEKRARLADI.

 

ak sevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-17-2011, 18:21   #2
Kullanıcı Adı
ibocan
Standart
çok güzel bi kıssa,
ibocan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-17-2011, 18:36   #3
Kullanıcı Adı
Terennüm
Standart
Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem'e bir yüzük hediye gelmişti. Hazreti Ebu Bekir'e (r.a.) verdi:
— Ya Atik! Bu yüzüğü bir kuyumcuya götür de «lâ ilahe illallah» yazdır, buyurdu. Hazreti Ebu Bekir (r.a.) yüzüğü kuyumcuya götürüp üzerine «Lâ ilahe illallah Muhammedürresûlüllah» yazdırdı. Halbuki Resûlüllah böyle emretmemişti ama, O Allah ismi şerifinin peygamberimizden ayrılmasını arzu etmemişti, onun için böyle yazdırdı.
Hazreti Ebu Bekir yüzüğü kuyumcudan alıp Resûlüîlah'ın huzuruna gelirken, Hak Teâlâ, Cebrail aleyhisselâm'a:
— Yetiş, habibimin yüzüğüne Ebu Bekir'in ismini de yaz. Çünkü O benim ismimi habibimin isminden ayırmayı uygun bulmadı, ben de onun ismini habibimin isminden ayırmayı uygun bulmam, buyurdu. Cebrail aleyhisselâm derhal yetişti ve Hazreti Ebu Bekir'in elindeki yüzüğe Ebu Bekir Sıddık yazdı. Hazreti Ebu Bekir Huzur-u Saadete girip yüzüğü teslim etti. Okuduklarında: «Lâ ilahe illallah Muhammedürresûlüllah, Ebu Bekir Sıddık yazılı olduğunu görüp Hazreti Ebu Bekir'den bu şekilde yazılmasının hikmetini sordular.
Hazreti Ebu Bekir (r.a.) yüzüğün üzerinde kendi isminin olduğunu bilmiyordu. Çok utandı, kızardı ve başını önüne eğdi terlemeye başladı. Orada Allah'ın izni ile Cebrail aleyhisselâm yine yetişip Hazreti Ebu Bekir'i müşkil durumdan kurtardı:
— Ebu Bekir'in yüzüğün üzerinde kendi isminin yazıldığından haberi yoktur. Allah'ın selâmı var, Habibim üzülmesin, buyuruyor dedi ve olanları bir bir anlattı.
Terennüm isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-17-2011, 18:45   #4
Kullanıcı Adı
ibocan
Standart
ALLAH razı olsun terennüm kardeş
ibocan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-17-2011, 18:48   #5
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
kaynak sorsam ayıp edermiyim...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-17-2011, 18:48   #6
Kullanıcı Adı
ibocan
Standart
arkadaş mutlaka okuyun bunu lütfen
Hz. Muhammed ( s.a.v ) ile yapılan fikir tartışmalarında, O’nu alt edemeyeceklerini anlayan Mekkeli müşrikler, bolca altın vererek, Orta doğunun en büyük şair ve ediplerinden Ebu Cemal’i Tebriz’den getirtirler. Mekke meydanında halk toplanır. Ebu Cemal oldukça hırslıdır ve doğaçlama dörtlüklerle, Hz. Muhammed’i çaresiz bırakıp, O’nu Mekkeli müşriklerin ve Müslümanların gözünde küçük düşürmeye kararlıdır.

Ebu Cemal, şarap kadehini masanın üstüne bırakır ve ayağa kalkar:
“ Ey Muhammed gelsene
Sen de şarap içsene
Gününü gün etsene
Kızlarla eğlensene. “

Bunun üzerine Hz. Muhammed karşılık verir:
“ Ben Muhammed gelemem
Hayır, şarap içemem
Günümü gün edemem
Kızlarla eğlenemem. “

Ebu Cemal:
“ Gel Muhammed, koş da gel
Bol bol şarap içiver
Gününü gün ediver
Kızlarla eğleniver. “

Hz. Muhammed: sav
“ Boş boş konuşmayalım
Bel bel bakınmayalım
Susalım düşünelim
Allah’ı zikredelim. “

Ebu Cemal:
“ Bu Allah nerededir?
Bize faydası nedir?
O’nun tayfası kimdir?
Allah, nelere kadir? “

Hz. Muhammed: sav
“ Cebrail ve Azrail
Mikail ve İsrafil
Cennette milyon melek
Ondan emir beklerler”

“ Allah şimdi buradadır
Bizim yanımızdadır
Şah damarımızdadır
Belki ondan yakındır.”

“ Allah ismi özeldir
Görünüşü güzeldir
Sesi pek çok güzeldir
Varoluşu ezeldir. “



Hz. Muhammed sav, dörtlükleri birbiri peşi sıra inci gibi dizdikçe, karşılık vermekte zorlanan Ebu Cemal’e ani bir titreme geldi.

Hz. Muhammed: sav
“ Ebu Cemal sen kimsin?
Neden duyulmaz sesin?
Nedir benimle derdin?
Postu ateşe serdin. “

“ Sayma bunu felaket
Yok, üstüne saadet
Kelime-i şahadet
Getir ve Müslüman ol. “

Ebu Cemal, Hz. Muhammed’ sav in söylediklerini tekrarlayıp, Kelime-i Şahadet getirince, titremesi durdu ve kalbi sükûn buldu.

Tebriz’e döndüğünde, yakın dostlarına, arkadaşlarına olanları anlattı ve sonucu kayıp değil, kazanç saydı. Maddi yönden hiçbir kazancı olmamıştı, çünkü aldığı altınları Mekkeli müşriklere geri vermişti. Ebu Cemal’in kazancı manevi yöndendi. Ebu Cemal bir aya yakın bir süre Hz. Muhammed’in misafiri olmuş, O büyük insanı ve diğer Müslümanları yakından tanımak olanağını bulmuştu. Bu zaman süresince, Hz, Muhammed’in sohbetlerinde bulunmuş ve O’nun güzel sesine ve billur anlatımına hayran kalmıştı. Ara sıra, üçer beşer sohbetlere gelen Mekkeli müşriklerin edebe aykırı sorularına cevap verirken, kesinlikle kızmıyor, onları gönülden dinliyor, ölçülü biçimde cevap verirken bile, öğretmeyi amaçlıyordu. Hz, Muhammed’in söylediklerine kızıp sohbeti terk eden Mekkeli müşrik, birkaç gün sonra sohbete geldiğinde bakışı, duruşu, oturuşu değişmiş, bambaşka bir hal almış oluyordu. O Mekkeli müşrik, artık bir Müslüman adayıydı. Hz. Muhammed, onu tekrar sohbetinde görünce hal-hatır sorar, havadan sudan olaylardan bahseder ve konuyu maneviyata getirirdi. O Mekkelinin, Hz. Muhammed’in sevgisine, ilgisine kavuşup Müslüman olması an meselesiydi. kaynak

Konu ibocan tarafından (11-17-2011 Saat 18:52 ) değiştirilmiştir..
ibocan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-17-2011, 18:58   #7
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Alıntı:
ibocan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
arkadaş mutlaka okuyun bunu lütfen
Hz. Muhammed ( s.a.v ) ile yapılan fikir tartışmalarında, O’nu alt edemeyeceklerini anlayan Mekkeli müşrikler, bolca altın vererek, Orta doğunun en büyük şair ve ediplerinden Ebu Cemal’i Tebriz’den getirtirler. Mekke meydanında halk toplanır. Ebu Cemal oldukça hırslıdır ve doğaçlama dörtlüklerle, Hz. Muhammed’i çaresiz bırakıp, O’nu Mekkeli müşriklerin ve Müslümanların gözünde küçük düşürmeye kararlıdır.

Ebu Cemal, şarap kadehini masanın üstüne bırakır ve ayağa kalkar:
“ Ey Muhammed gelsene
Sen de şarap içsene
Gününü gün etsene
Kızlarla eğlensene. “

Bunun üzerine Hz. Muhammed karşılık verir:
“ Ben Muhammed gelemem
Hayır, şarap içemem
Günümü gün edemem
Kızlarla eğlenemem. “

Ebu Cemal:
“ Gel Muhammed, koş da gel
Bol bol şarap içiver
Gününü gün ediver
Kızlarla eğleniver. “

Hz. Muhammed: sav
“ Boş boş konuşmayalım
Bel bel bakınmayalım
Susalım düşünelim
Allah’ı zikredelim. “

Ebu Cemal:
“ Bu Allah nerededir?
Bize faydası nedir?
O’nun tayfası kimdir?
Allah, nelere kadir? “

Hz. Muhammed: sav
“ Cebrail ve Azrail
Mikail ve İsrafil
Cennette milyon melek
Ondan emir beklerler”

“ Allah şimdi buradadır
Bizim yanımızdadır
Şah damarımızdadır
Belki ondan yakındır.”

“ Allah ismi özeldir
Görünüşü güzeldir
Sesi pek çok güzeldir
Varoluşu ezeldir. “



Hz. Muhammed sav, dörtlükleri birbiri peşi sıra inci gibi dizdikçe, karşılık vermekte zorlanan Ebu Cemal’e ani bir titreme geldi.

Hz. Muhammed: sav
“ Ebu Cemal sen kimsin?
Neden duyulmaz sesin?
Nedir benimle derdin?
Postu ateşe serdin. “

“ Sayma bunu felaket
Yok, üstüne saadet
Kelime-i şahadet
Getir ve Müslüman ol. “

Ebu Cemal, Hz. Muhammed’ sav in söylediklerini tekrarlayıp, Kelime-i Şahadet getirince, titremesi durdu ve kalbi sükûn buldu.

Tebriz’e döndüğünde, yakın dostlarına, arkadaşlarına olanları anlattı ve sonucu kayıp değil, kazanç saydı. Maddi yönden hiçbir kazancı olmamıştı, çünkü aldığı altınları Mekkeli müşriklere geri vermişti. Ebu Cemal’in kazancı manevi yöndendi. Ebu Cemal bir aya yakın bir süre Hz. Muhammed’in misafiri olmuş, O büyük insanı ve diğer Müslümanları yakından tanımak olanağını bulmuştu. Bu zaman süresince, Hz, Muhammed’in sohbetlerinde bulunmuş ve O’nun güzel sesine ve billur anlatımına hayran kalmıştı. Ara sıra, üçer beşer sohbetlere gelen Mekkeli müşriklerin edebe aykırı sorularına cevap verirken, kesinlikle kızmıyor, onları gönülden dinliyor, ölçülü biçimde cevap verirken bile, öğretmeyi amaçlıyordu. Hz, Muhammed’in söylediklerine kızıp sohbeti terk eden Mekkeli müşrik, birkaç gün sonra sohbete geldiğinde bakışı, duruşu, oturuşu değişmiş, bambaşka bir hal almış oluyordu. O Mekkeli müşrik, artık bir Müslüman adayıydı. Hz. Muhammed, onu tekrar sohbetinde görünce hal-hatır sorar, havadan sudan olaylardan bahseder ve konuyu maneviyata getirirdi. O Mekkelinin, Hz. Muhammed’in sevgisine, ilgisine kavuşup Müslüman olması an meselesiydi. kaynak

esas bunun kaynağını merak ettim...
bu nasıl birşeydir ya ?
bu şiirleri yazan şair ve peygamberimiz türkçedemi biliyormuş bu kafiyeyi tutturmuş ?
belkide çevirenler bu hale getirmiştir...
ben bu kıssayı hiç bir yerde duymadım etmedim...
lütfen iyi araştırıp paylaşalım bu tarz şeyleri yoksa milletin yalanına ortak olabiliriz...
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




çarşamba çilingir webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım