![]() |
#1 |
![]() Afet İşleri Genel Müdürü Mustafa Taymaz, İstanbul'da, TOKİ ile birlikte orta hasarlı bin 45 binanın güçlendirilmesiyle ilgili çalışmaya başladıklarını bildirdi. ![]() 17 Ağustos 2009 20:15 Kocaeli Üniversitesi Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kongre Merkezinde, Uluslararası Deprem Sempozyumu kapsamında düzenlenen ''Türkiye yarın olacak bir afete hazır mısın?'' konulu panelde konuşan Taymaz, Türkiye'nin jeolojik, jeomorfolojik yapısı ve iklim özellikleri nedeniyle doğal afetlerle sık sık karşı karşıya kalan bir ülke olduğunu hatırlattı. Yanlış yer seçimleri, kentsel planlamadaki hatalar ile yapılaşmadaki çarpıklığın Marmara depreminin sonuçlarını doğurduğunu ifade eden Taymaz, o dönemden itibaren pek çok önlem alındığını, imar planlarında jeolojik ve jeoteknik etütlerin zorunlu hale getirildiğini dile getirdi. ''Yapılarımızın o derecede hasar görmesinin nedenlerinden birisi, yapı denetim sistemimizin iyi olmamasıydı'' diyen Taymaz, 19 ilde pilot uygulanacak şekilde 'Yapı Denetim Kanunu' çıkarttıklarını, 2004 yılında 350 uzman toplanarak 32 başlıkta afetteki zararların sebeplerinin araştırıldığını, deprem şurası yaptıklarını anlattı. Gerçekleştirilen şura sonucu milli plan, stratejik planın belirlendiğine işaret eden Taymaz, şu bilgileri verdi: ''En büyük eksiğimiz, afete dayalı bir planımızın olmamasıydı. Bu güne kadarki planlarda hep gözlemsel etütlerle tehlikeler belirlenmişti. Biz ilk defa Marmara depreminin ardından jeoteknik etüt ve ardından da mikro bölgelemeyle ilgili yeni bir genelge yayımladık. Marmara depremi sonrası 78 bin binanın güçlendirmesini yaptık. Bunların içinde imar kanunu gereği ruhsat alamayan, imar kanununu ihlalle yapılmış kaçak binalarımız vardı. TBMM'ye teklifte bulunarak, bir defaya mahsus, yalnızca Marmara depreminden dolayı orta hasarlı binaların 'af' kabul edilmeyecek şekilde onarılmasıyla ilgili müsaade istedik. Ancak 'af' olarak görüldü ve kabul edilmedi. Bununla durmadık, yeniden çözüm üretmeye çalıştık. Bir kanuna ek maddeyle derem kaynaklı hasarlı binaların güçlendirilmesiyle ilgili çalışma başlattık. İstanbul'da TOKİ ile birlikte orta hasarlı bin 45 binanın güçlendirilmesiyle ilgili çalışmaya başladık.'' -KIZILAY'A YÖNELİK ELEŞTİRİLER- Türk Kızılayı Genel Müdürü Ömer Taşlı da, Marmara depreminde Türk Kızılayı'nın, ülkede yaşanan en son yaşanan büyük afeti ölçek alarak, 40 bin kişinin etkilendiği Erzincan depremine göre hesaplama yapıp hazırlıklı olmaya çalıştığını bildirdi. Depremin ardından herkesin işini gücünü bırakıp Türk Kızılayı'nın çadırını, yemeğini konuşmaya başladığını dile getiren Taşlı, ''Haksızlık yaptılar ama iyi ki de yaptılar. Nerede nasıl hata yaptık, kendimizi nasıl düzeltiriz gibi özeleştiride bulunduk. 2000 yılı itibariyle yeniden yapılanarak sorunlarımızı çözmeye çalıştık'' diye konuştu. Çok eleştirildiklerini, bundan Kızılay'ın değil Türkiye'nin zarar gördüğünü ileri süren Taşlı, şöyle devam etti: ''Odaklanmamız gereken şeye odaklanamadık, Kızılay çadırı etrafında döndük durduk. Türk Kızılayı, bu afetten bir ders çıkarttı, 50 bin kişiye iki saatte ulaşabilecek kadar afet müdahale kapasitesine ulaştık. Türk Kızılayı 140 yıldır olduğu gibi yoluna devam ediyor, dimdik ayakta. Bir afet olursa hemen yanınızda olabilir miyiz? Asla. Ancak bazılarınızın yanında olabiliriz, 5 bin konutun göçtüğü, 10 bin kişinin enkaz altında kaldığı bir afette herkes için bir arama kurtarma ekibi bulunduramayız.'' Taşlı, Marmara depreminin hemen ardından, herkes şok yaşarken İstanbul Valiliği'nin, depreme hazırlık olması bakımından Kızılay'dan bir milyon çadır talep ettiğini, kendilerinin de cevap olarak bir milyon çadırın 10 milyon TIR ettiğini, İstanbul'daki tüm depolara bile sığmayacağını ve 2 katrilyon maliyeti olduğunu bildirdiklerini, bu kaynağın yaratılması halinde bile İstanbul'daki binaların iyileştirilmesinin daha doğru bir adım olacağını bildirdiklerini kaydetti. -YAPISAL SORUNLAR- Taşlı, ''Afete hazır mısınız? Evet Türkiye afete hazır, afete açık. Afete hazırlık, birilerinin gelip kurtarması, afet kurtarma değil, planlamadır, yapısal çözümlerdir. Giresun'u, İskenderun'u her yıl sel götürüyorsa burada yapısal sorunlar var demektir. Marmara depremi inanılmaz bir bilince sebep oldu. Artık yapılarımız daha güvenli inşa ediliyor, en azından bunları kazandık'' diye konuştu. Demiryol-İş Genel Başkanı Ergin Atalay ise depremi Adapazarı'nda yaşadığını anımsatarak, Türk-İş olarak Sakarya ve Kocaeli'ye üyelerinin imkanlarıyla 310 konut inşa ettiklerini, Adapazarı'na 1 Anadolu Lisesi, 1 İlköğretim okulu yaptırdıklarını, Türk-İş'in Kocaeli, Sakarya, ve Düzce'de yaklaşık 27 bin üyesine 7 ay süreyle nakdi yardımda bulunduğunu ve bölgeye 47 trilyona yakın para aktardıklarını söyledi. AA
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|