|
![]() |
#1 |
![]() Baş ucumda sayıklıyor başı bozuk gece..
Kursağında küflü bekleyişler var odaların.. Ve eşiklerde yarım kalmış sözler .. Cansesim ! ...Gidişinle binlerce çarmıha gerildi ruhum. Adından devşirdiğim hecelerle Harf harf cesetler giyindim durdum.. Siyahımın şafağı söküyor yine.. Görüyor musun? Ölüme doğarken üstüme yıkılıyor bu koca şehir!... İnan bana Her gün yüzümü döndüm. Küskün güneşe hep selam durdum. Değil benden yana ama Suçsuzum! Bilmiyorsun.. Sükut lehçem Görmüyorsun.. Gözlerimi yıkamalıyken güneşler Karanlıklar devriliyor içime. Her gece hüznü sürüp kaleme Gecenin şakağına kırık şiirler sıkıyorum!.. Uzun soluklu bir besmele kuşanıp Yetişiyorum koşar adım yanlızlığıma. Yüreğimin tek ganimeti Kesif bir düş kırığı ardımda!... Kanrevan oldu seslerim Aşkla doğrandı Dilim lal dilim naçar Bir suskuda kilitliyim.. Canımı yaktı geçti yetim gülüşün Avuçlarım har kokuyor. Geceler gözlerimde paramparça Uykumdan ince ince kan sızıyor.. Ölümseten bir sesle sendeledim arsız yokluğunda Bak işte! Sonunda devrildim. Çığırtkan soluklarla Arenefesindeyim son nefeslerin... Artık versen ellerini Neye yarar cansesim? Gözyaşlarımı aralasan Neye yarar? Umudu düşürdüm ellerimden Yamayamadım! Ve ben dağıldım ardından. Ellerim bir duada asılı kaldı! Derman/sızım ... ... ... Sen hep gelme! (aminlerdir benim azığım) KAHRAMAN TAZEOĞLU
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Buzul ve akgurbetçi paylaşımlarınızı zevkle okuyorum teşekküler
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Yitikliğimize Birbirimize dokunmalarımız korkak kelebeklerdir, dokununca renkleri yıkılan... Çünkü küskün çocuklar inanmazlar. Ki inanmak küskün bir çocuğun en büyük kan kaybıdır. Susarım içimde bir yangın başlar. Dokunsam arta kalan sen, kül olan ben. Taş duvarlar yanmaz bilirim. Büyük yangınların isini giyinirler. (ama nafile.. hiçbir kalem ve hiçbir ben, sonraki sayfada aynı sen’i bulamıyoruz. uzaklar hep uzak kalıyor sevdaya... sen yine de artık sesime düşme.) Her gece gözlerimden hatıralar çalınmış. Bir denizci ağ atmış yalçınlaşmış düşlerime... Düşmüşüm. Bir ses... giden gitmiştir demiş... Susmuşum... Bir baharın bedeliydi bu... Kahraman TAZEOĞLU |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Beni Sana Terket..
Yine girdim gecenin korku tüneline cesurca, |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() ![]() Sana Anlattıklarım Neleri Susuyor Bir Bilsen... Sana anlattıklarım neleri susuyor bir bilsen Ve anlatmadıklarım neleri söylüyor Boğazımı yırtarcasına susuyorum Ya verilmekten yıpranan cevaplardayım Ya sorulmamaktan solan sorularda Sen ıslatmasını bilmeyen bir yağmur oldun her akşam Ben ıslanmasını bilmeyen ahmak Bu yüzden aşık olamadık sırılsıklam Pimi çekilmiş coğrafyalarda Zaman ayarlı bir aşkın en tesirsiz parçasıydım Ve ben günah şeridinde hatalı sonlanandım Az gittim; uz bittim; hiç geldim! Uyurken bile uykusuzluk akan gözlerinde Kaçan trenlerin hesabını istasyonlara kesen Kalabalıkta unutulmuş bir yalnızdım Kendine kaçak yolcular bindiren... Her yolcu da kendini ihbar eden! Kalbime girmek teklikeli ve yasaktırlarla Yaşamamaya kalkışıyorsun hayata Ve ben senden yırtılma bir yelkenle Aynı yöne gittikçe aynı yere geldim Sonumu baştan yazdım; İçimde hala bana ilk aldığın acım! Gece, sabahı da siyah kusuyor üstüme Aklıma yaprakların dökülüyor Bugün aklımda sen vardın; Aklımı karıştırmadım! Artık biliyorum; Aşk bir intihar saldırısıdır; yalnızca iki kişinin öldüğü! Aşka nişan alıp ayrılığı ıskalayan acemi Hala gözlerinde kalp kapaklarım Seni almadan içimden nasıl giderim? Ve sen kaç kez bu hırsla sevildin Koca koca kışları; Kısa kısa şubatları biriktirdin... Susku sınanmamış bir ustura gibidir Susardın; İç denizine sığınmış gemileri yakan bir limandın "Bak şimdi gönülsüz gittiler senden; Gönlünü çaldıkların !!!" Yazmadıklarından korkarsın en çok yaşadığın hiçbir şey de Ve adın gibi bilirsin; Aramayı unutan bulmayı öğrenemez Bugünler dünlerinden utanıyorsa Hiç yarın olamayacaklar Şimdi ne bugünsün ne de yarın Olsa olsa sadece bir yarım; Ya da eksilen yanım! An kaybından ölen zaman Senden daha katilini bulamadı kendine Gelseydin eğer kendimi bile kovardım yanımdan Gelmedin yine kendimsiz kaldım ardından... Dünyanın bütün dillerinde sustum ve bir şair bıraktım geride Ekmeğini aşktan çıkaran! Sustalı bir aşk seninki Sesinle çıplaklaşıp suskunluğumla giyiniyorum Korunak sandığım tüm senlerde İçimde yoktan başka bir şey kalmadı Ruh ölünce cesedi beden taşıyor sırtında İki büklüm acılarla; Patlasam her yere acı sıçrayacak biliyorum Patlamamaya hazır bir bomba oluyorum Ben mi çok yorgundum sen mi çok dinç? Bende mi eksikti sen de mi fazlaydı sevinç? Dilsizler yalan söyleyemez anladım, Ya ben konuşamadım ya sen sağırdın! Her şeye rağmen bana öyle çok sığdın ki İçimde kimseye yer bırakmadın Bildiğim; Ağaç misali toprağa bağlandıkça gökyüzüne uzamak Çelişkim; Giden bir tren de kalanların şarkısını haykırmak Hangi dil kendini kandırabilir ki? Aşk bir suç değil mi ; Her defasında kendini ihbar edip yakalatan. Ve en saf ihanet, kendi ihanetine kanan Senin gibiler vakitsiz susan aşkı severler Seni bu kör kuyulardan salan neyin şarkısıysa Gözlerinin kahvesinden içtiğimde oydu Şimdi eksilen her yanıma adını verdim Bu yüzden güzelim ben Dudağını düğümlediğim fırtınaları kopardım sonunda bir bardak su da Ben hancı sen soncu "Sana dayanamadı bıçak kemiğe dayandığı kadar" Elbette unuturum sonunda En fazla bir mevsim ağlarım Alışırım yalancı baharlara ama; Ama yine de biri beni kandırsın yokluğunda Sen bu şiiri okurken ben başka bir şiir de olacam Başkasının kollarında da senin yollarını adımlamak varmış meğer Sana anlattıklarım ne çok şey susuyor Ve sustuklarım neler söylüyor Gittin değil mi? Şimdi ne desem kar yağıyor Kahraman Tazeoğlu |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Gözlerini gözlerime çakıp içime daldı.
Baktığıydım ama gördüğü değildim... susacak var'dan |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Kaç bahar oldu..
Neden Yoksun ? Bir yıldız sağanağı ve bir yanım veda.. Bir ateşin içinden gülümseyebiliyorum sana.. Çünkü senden öğrendiğim aşk bende bir sadakat.. Tanıdığım bir şey bu bulutlar,ulvi bir el tarafından ağlayabiliyorsa.. Beni de ağlat demeliyim.. Her an birden bire bir sadakatle gelecekmişsin gibi.. Yüzümdeki hazana bak sonbaharın son gününde doğmuşum gibi.. Neden yoksun..Neden parmaklarında kavizler çizmiyorsun artık.. Bilmiyor musun artık bütün eşyalar benimle alay eder oldu.. Bütün sevdiklerimi başucumda görme isteğim bile suç.. Yoksun..Ve perdeleri siyaha soyunan bir günle karşılaşıyorum yok oluşunu.. Şehrin ilk simidini ben yedim..Bütün karlar suskunluğumun ve sensizliğimin üzerine beyaz yalnızlıklar örtüyor.. İlk çayını ben içtim bu şehrin..Sen yoksun.. Yitik bir şehrin korkularını emziren bütün gecelerini buğulu bir camdan seyrediyorum.. Sonun nerede olduğunu bilmeden ve zahir bir hayata feryatlar bırakarak aşikar cümlelerle sinsi ızdırapların ardına ismini kazıyorum.. Bu yüzden anımsadığım Zühre ve bu yüzden adına zahir cümleler bırakmam.. Bir adın kaldı dayanabildiğim hüzünlerden.. Neden Yoksun ? Kimi zaman gidenler unutmaz geride kalanları beni avutan.. Kimi zaman evet son kez git ve bir daha dönme kalbimi yıkan.. Dokunduğun yürek aynı marur bakışlarınla izliyorsun bu şehri.. Yüreğinde yas diye tasvir ettiğin ayrılıkların bir gün nefesini senden alacağını hiç düşünmedin.. Adımlarını ne de çabuk sıklaştırdın gitmek için ve neden acele ettin haykırışlarını çığlıklarına adamak için.. Gözlerim kan dolu izliyorum seni.. Bir yerlerde hala varsın biliyorum.. Sen yoksan bu şehri ölümler kuşatır ve bazen bekleyenler değişir adını haykırmak için.. Sonra adın mor mürekkeplerle kazınır vaktin dar ağacına.. Ama her şeyden önce yalnızızdır bilirsin gitsen de yalnızız kalsan da yalnız.. Bu şehir özlediğim bir çift göz için ayakta sanki.. Sanki müptelası olduğum puslu bir gökyüzünde gözlerin.. Sanki bir uçurum düşüyor avuçlarından.. ![]() Kaç bahar oldu söylermisin.. Bir sığınma duygusuyla sana topladığım güller gideli kaç bahar oldu.. Ebediyen ölmeyecek ruhumun bir şehri var sende.. Kahraman Tazeoğlu |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() sustumsa vardır bir bilmediğim
şöyle kurulup oturamadım kelimelerinin döşüne gramerinden devrilen zarf sürülerinden düştüm hep ...kime bölündüm sessizliğin sırtında bilme sırra kalem basmadım sustumsa vardır bir bilmediğim Kahraman Tazeoğlu |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() Bana kalbini ver.
Avuçlarımda tutacağım mayınların yerine. Acele giden gece zamanlarında çarpacağım bir duvar emniyetinde gülüşünü ver bana. Düşerken dibe, soluklanacağım ama asla tutmayacağım ellerini ver bana. Tercüme edilmemiş öfkeler seyrelsin ömründe. Yüksek sesler alçakça dinlenir. Bana usul sessizliğini ver. Lütuflar karşılık ve karışıklık için sunuluyor hayatın asil isimlerince. Adının anlamını ver bana. Telaffuzunda özlemlerin dindiği adını ver bana. Başkaları, bu aşkı oyalamak için var olur. Ne kadar durdururlarsa nefesini, o kadar hızlanırlar. Bana kendini ver. Her şeyden ayıkladığın kendini… En iyi ölüm berbat bir yaşamın kıyısında bekler. Seninle gerçeklerin intizamlı duruşunda yalanlar yumağını çözmek için varım. Bana gücünü ver. Yaralar değil canı yakan. İzin tendeki çirkinliği ve merhemin kabadayı yardımseverliği… Yaralarını göster ve bana izlerini ver. Günün bütün aynaları beni gösterdi aksinde. Baktıkça seni gördüm. Bana var oluşunun sırrını ver. Günbatımlarında gözümün değdiği yerlere kurul. Senden olma güneşlere kamaşsın bakışım. Bana zamanını ver. Atlardan daha hızlı koş oraya. Soluk soluğa kaldıkça koş… Yarını ertelediğim geçmişin geçmezliğine inat, vaktinde yetişmek için bana, bir kez olsun yok et geç kalışını ve durmadan koş oraya. Bana verdiklerinle bekliyorum seni. Düşsüz ve sonuna kadar gerçekli bir aşkın içinde… Kuşlara takılmasın ayakların. Takatini zorla ve koş… Oraya… Kent soysuzlarının, aşk eşkıyalarının, gurur kırmak için hendek kazanların, dokunuşun esrarından acizlerin, kontrol edilmeyen sevilerin, intiharla harlanmayan yaşamların olmadığı oraya… Koş… Ben bütün gemileri uğurladım. Gitmeyeceğim. İçilmiş yeminleri kustum şehrin meydanına. Yıldız sağanağına bağır açmış bir yeryüzündeyim. Yazılmış sözleri susuyorum. Konuşarak, yazılmamışları siliyorum. Bana hecelerini ver. Yarım kalan öykülerimin noktası olmaktan vazgeç. Bana başlangıçlara yeter hevesini ver. “Susacak var” edilen bir yemin, sözle tutulamayan. Bana yüzünden çizgiler ver, gülüşünle belirginleşen ve hiçbir gamzeye yer açmayan. Suya yazılmaktan kurudu kelimeler… Bana bir cevap ver! KAHRAMAN TAZEOĞLU |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() Oysa bilmeliydin; bütün bir hayatı ürpererek yaşama cesaretiydi aşk.
Ve yola çıkıldığında göze alınmalıydı aşkın adressizliği.. Kahraman Tazeoğlu |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|