![]() |
#1 |
![]() Meslek liselerinde katsayı uygulaması kalktı ya! Eyvah ki ne eyvah! Dövünün! Yolun saçınızı başınızı! İmam hatip mezunları Siyasal Bilgilere girebilecek... Sonra? Sonrası felaket ki, öyle bildiğin felaketlerden değil! Vali bile olabilecek! Bilmem nerede Genel Müdür... Allah koru Yarabbim... Müsteşar falan da olacak.. Aman aman aman... Evlerden uzak... Yahu bu adamlar sadece ve sadece imam olmayacak mıydı? Yetenekleri, becerileri, ne olursa olsun... İmam olacaklardı o kadar... Durum çok vahim! Mazallah... Hani evlerden uzak... Bakarsınız bu İmam hatipliler yarın cumhurbaşkanı olmuş! Hatta... Hatta... Başbakan olmuş!! Zevzekliği ve abukluğu bırakın! Bugün Türk seçmeninin yüzde 47 oy vererek başbakanlık koltuğuna oturttuğu Tayyip Bey de İmam hatip mezunu! İmam hatiplilere dirsek çeviren, onlara ikinci sınıf insanmışcasına davranmayı yeğleyenler, sadece AK Parti’ye oy vermekle kalmadıkları gibi, Başbakan’ın karşısına çıkıp onunla iki laf edebilmek için takla atıp el oğuşturuyor. Asıl meslek liselerinde katsayının kalkmasına karşı çıkanları delirten ne biliyor musunuz? İmam hatiplerdeki kız öğrenciler. Bunların başı bağlı.. Ve üniversiteye giremiyorlar! Ya... Mazallah bunların üniversiteye girmelerine imkan sağlanırsa... Yanmışız ki çıra gibi... Bin ilin itfaiyesi gelse söndüremez!! Ahmedinejad’ın adayı veto yedi Ayetullah Ali Hamaney, seçilmesi hala gösterilere ve kargaşaya neden olan Ahmedinejad’ın Başkan Yardımcısı adayı İsfendiyar Rahim Meşai’yi onaylamadı. Özellikle köktenci ve her türlü özgürlüğe direnenlerin karşı çıktığı Meşai’yi, Hamaney’in veto etmesi, Ahmedinejad’ı da zor durumda bıraktı tabi. İran’da 12 Başkan yardımcısı var. Ama bunların içinde en önemli olanı Başbakan Birinci Yardımcısı. Yani bi tür Başbakan! Meşai de bu göreve atanmıştı. Şu ana kadar Ahmedinejad bir açıklama yapmadı. Ancak, yakın çevresi Ahmedinejad’ın çok öfkeli olduğunu fısıldıyor.. Şimdi gelelim, Meşai’ye niye karşı çıkıldığına: Meşai 2008 yılında, İran halkının bütün dünyada yaşayan insanlarla dost olmak istediğini söylemişti! ‘İsraillilerle bile!’ diye de eklemişti. Bu birinci ‘suçu’! Gelelim ikinci suçuna; 2007 yılında Türkiye ziyareti sırasında kadınların da bolca katıldığu folklor gösterilerini izlemiş olması! Bunda ne var demeyin sakın! Hamaney’in yakın çevresine göre, kadınların bırakın dans etmeyi, neredeyse sokağa çıkması bile yasak! Son suçu da, 2008 yılında, Tahran’da yapılan bir konferansta, kimi hanımların tef çalması, bir hanımın da kürsüye çıkarak Kuran’dan ayetler okuması! Ha bu arada unutmadan, İsfendiyar Meşai, Ahmedinejad’ın dünürü! Yani kızı, Ahmedinejad’ın oğluyla evli!! Doktor muayenehanesine yıldırım baskın! Onlarca polis, adli tıp yetkilisi ve federal hükümet görevlisi, Michael Jackson’ın doktoru Conrad Murray’nin muayenehanesini bastı dün! Çünkü Michael Jackson’ın, eceliyle değil de bir cinayete kurban gittiği yolunda kuşkular artıyor! Polis bir açıklama yapmadı ama Yasaklı İlaçlar Kurulu çalışanları muyanehaneyi hallaç pamuğu gibi attı. Polis ilaçlardan daha çok, Doktor Murray’nin Michael Jackson’la ilgili tuttuğu günlüklere ve ünlü sanatçıya verdiği öne sürülen bazı ilaçların listesine ulaşmaya çalışıyor. Jackson’a iki ayrı otopsi yapıldı... Bunların sonuçları henüz açıklanmadı.. Doktoru cinayetle suçlayabilmek için, Michael Jackson’a bağımlılık yaratacak, yaşamını tehlikeye atacak ilaçlar verdiğinin saptanması gerek. Dahası doktoru tutuklayabilmek için Jackson’a, bu ilaçların ne tür tehlikelere yol açacağını bildirmemiş olması şart. Apo ve DTP boşuna harekete geçmedi ABD ordusu Irak’tan çekiliyor. Bağdat, Kuzey Irak bir başına hareket etmeye, özellikle de petrol arama ve çılarma ruhsatlarını merkez hükümete danışmadan yapmayı sürdürürse, işlere el koyacağını açık açık söyledi. Kuzey Irak’ın bir tek can simidi var. O da Türkiye. Onun için Kuzey Irak, PKK’nın yok edilmesini istiyor. AK Parti Hükümeti şu anda bütün kozları neredeyse elinde bulunduruyor. PKK, Kuzey Irak’ta destek bulamazsa oksijeni kesilir. DTP, PKK’sız sudan çıkmış balıktır zaten. Onun için DTP gerek Cumhurbaşkanı gerekse de Başbakan’la görüşmek için can atıyor. Ama önce PKK’nın bir terör örgütü olduğunu kabul etmesi gerek! Başbakan’ın ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni ortak paydasındsa götürmemiz şart! Geçmişimizde de Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü diye bir ayırım yapılmamış... Böyle bir şey yok!’ sözleri Kürt ‘açılımının’ ne olacağını hemen hemen anlatıyor zaten. Bu arada Diyarbakır Barosu ve Diyarbakır sivil toplum örgütlerinin ‘Kürtlerin temel kimlik ve kültürel haklarının önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Bu nedenle Başbakan’ın sözlerini olumlu bulduk... Ancak Kürtlerin sürece dahil edilmesi, DTP’nin de etkili bir rol oynaması gerekiyor!’ açıklamasında unutulan tek şey, DTP’nin hala terör örgütü PKK’ya ve şiddet dolu eylemlerine karşı çıkmaması. DTP, terörün her türüne karşı çıktığını açıklamadığı sürece, Kürt sorununun çözümüne ancak olumsuz katkıda bulunabilir.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|