Google'ın 29 Ekim dolayısıyla hazırladığı logo Kemalistleri kızdırdı... Kemalistler, google logosunu "Atatürk'e yapılan terbiyesizlik" olarak adlandırdı...

Sosyal iletişim ağı Facebook'ta "GOOGLE'IN ATATÜRK'E YAPTIĞI BÜYÜK TERBİYESİZLİK" başlığıyla grup kuran Kemalistler, Google'ın hazırladığı logonun "jest" değil, "saygısızlık" olduğunu iddia ederek, "Hayır efendim Atatürk'e saygısızlık etti. Rahmetli Mustafa Kemal Atatürk'ün resmi ile oynayarak içerisine sublimal mesajlar (kodlar) yerleştirildi" dediler...

SUBLİMAL KODLAR İLE CİNSEL OBJE ÇAĞRISI

Google'ın hazırladığı 29 Ekim logosunda sublimal kodlamalar olduğu zehabına kapılan Kemalistler, bu kodların cinsel çağrışım yaptığını söylemekten de çekinmediler.

AY YILDIZ ATATÜRK'ÜN SIRTINA SAPLANIYOR İDDİASI

Google'a savaş açan Kemalistler, Google logosunda Atatürk'ün sırtına denk gelen yıldızın, Atatürk'ün sırtına bilinçli saplandığını yazdılar. Kemalistlerin açtığı grupta şöyle denildi: " Atatürk'ün üzerine sublimal kodlamalar yaparak cinsel objeler koymakla kalmayıp aynı zamanda ay yıldızımızı sırtına sapladılar.."

OLAY ALAY KONUSU OLDU

Kemalistlerin bu paronayak tavrı Ekşi Sözlük yazarlarının alay konusu oldu. Ekşi'de, "google'ın atatürk'e yaptığı büyük terbiyesizlik" başlığıyla konu açan sözlük yazarları söz konusu paronayayı şöyle "ti"ye aldılar:

* kendi halindeki bir grafik çalışmasını zumlayıp büyüterek üzerinde subliminal mesajlar arayan ve bunu yapana ciddi ciddi inanan insanlar olduğunu görmek beni endişelendiriyor.. "google terbiyesiz" diyenlerin, atatürk'ü çok sevdiği için gece gündüz dış mihrakların internetteki oyunlarıyla savaşan insanların türkçe'yi düzgün yazamıyor olması da tuz-biber.. bir gün bütün dünya uzaya çıkacak ve biz hâlâ google logolarında hinlik arıyor, youtube'da atatürk'e hakaret eden videoları sildirmeye çalışıyor olacağız..

* yani çok ayıp. bıktım artık atamızın kıskanılmasından yaeee. sizin böyle atanız olmadı diye iyice sapıttınız:/.bizim cumhuriyetimiz 87 yaşında taam mı? artık yeter bu kıskançlık. bu logolarla bu cumhuriyeti yıkamazsınız!

* subniminal mesajlar yerleştirildiği düşünülen olay. subniminal ne la? ne arar bazarda?

* ben de zekiyim diye geçiniyorum, nası görememişim arkadaş bunu? halbuki gün gibi ortada bütün dünya'nın türkiye'ye dair her şeye garezi olduğu. tüh bak görüyo musun, dikkatsiz davranıp subniminal mesaj etkisi altına girmişiz. hayır şimdi "arkadaş google senin gibi herife subniminal mesaj verse nolur vermese nolur, çok fonksiyonelmişsin gibi... sana verdiği subniminal mesajla -sanki çok da skindeymiş gibi türkiye- türkiye'yi ele geçirme yolunda çok büyük bi adım mı atmış oluyo, anlamadım?" diyeceğim ama subniminal mesaj etkisi bunlar hep. uyuşturma politikası, şimdi daha iyi anlıyorum. beni aydınlattığı için de bu arkadaşa teşekkür ediyorum. bi daha her şeyde subniminal mesaj arıycam. evet.

8sütun

Kemalistler paranoyak oldu! çok doğru..panikteler ve ne yapacağını bilmez durumdalar...ellerindende bi şey gelmeyince ağzını bozuyorlar
eline sağlık kardeşim..

Kemalistler'in paranoyak olduğu falan yok zaten öyleydiler...
Sonradan değil doğuştan yani...
:D

Şu şiirlede yazıya güzellik katayım..

Dün gece bir kâbusla, fırlamışım yataktan,
Sanki çırpınıyordum, çıkmak için bataktan.
Bulunduğum yer sanki, bu dünyanın dibiydi;
Etrafımda insanlar, uzaylılar gibiydi…

Göğüs,kalça,göbek,bel,dudaklar,kaş,göz,burun;
Her yerleri silikon!.. Daha bitmedi durun.
Estetik cerrahide, sınırları yıkmışlar;
Beyinleri çıkarıp, silikonlar takmışlar…

Böylece akıl, fikir, zikirden kurtulmuşlar;
Beyinsiz yaşamakta, mutluluğu bulmuşlar.
Hayat dizayn edilmiş, çağdaş formata göre,
Yeni baştan yazılmış; örf, âdet, ahlak, töre…

Kadınlarda eşdeğer, dişilikle kişilik,
Karaktere yansımış, erkeklerde dişilik.
Kısacası; yıkmışlar utanma engelini;
İstifa etmiş şeytan, bırakmış çengelini…

Eller, beller karışmış, kollektif zürriyetler,
Cinsî alış verişte, limitsiz hürriyetler.
Hak, hukuk, vicdan gibi, boş kavramlar atılmış,
Paraya dinler üstü, tanrısal güç katılmış…

Bir irticâ korkusu, pompalanmış derinden,
Bilerek oynatılmış, bütün taşlar yerinden.
Çekmek için her yerde, ”kalbim temiz” kartını;
Bire tenzil etmişler, dînin o beş şartını…

Kimi devran kuklası, kimi sosyalist kinci,
Kimi haddini bilmez, dinden habersiz dinci…
Âlim diye ortada, iki alkış delisi,
Duydum ki; uykudaymış, âlimlerin gerisi…

Ekranlarda içi boş, göstermelik sohbetler,
Bir edep katliamı, internetteki ”çet”ler.
Eğitim öğretimde, okullar devre dışı;
Medya yönlendiriyor, bu bilimsel yarışı…

Bütün dünya seyirci, sahnede bir oyun var;
Bir Buş’un karşısında, altı milyar koyun var.
Almışlar küçük Buşlar, localarda yerini;
Bu oyunda kırıyor, müslüman birbirini…

Beni ilkel bularak, merak edip soydular,
Dinazor teşhisiyle, bir fânusa koydular.
Hele orjinal beynim, onlar için bir şoktu;
Düşünen bir beyine, tahammülleri yoktu…

Can havliyle fânusa, nasıl tekme atmışım,
Meğerse o tekmeyle, yorganı fırlatmışım.
Bu korkunç kâbus beni, sırılsıklam terletmiş;
Çok şükür.. Bütün bunlar, rüyadan ibaretmiş…

Oysa, gerçek dünyada, böyle şeyler ne arar !
Herkeste sevgi, saygı, barış, güven, istikrar.
Bozmayalım dünyanın, bu güzel durumunu,
Kimse kurcalamasın, rüyanın yorumunu…
Alıntı.

İktidarı Anıtkabire gidip ''laiklik elden gidiyor'' zırvalarıyla Atatürk'e şikayet eden insanların zaten normal olmasını beklemek mantıksızdır..

:DDDDDD

Söze gerek var mı