Ortadoğu kökenli teröristler, patlayan bombalar, havada uçuşan cesetler ve ölen yüzlerce insan... 11 Eylül'le başlayan, her yeni filmle şiddet ve terörün dozunu artırarak milyonlarca dolar kazanan Hollywood'un paranoyası bugün vizyona giren 'Krallık' (The Kingdom) ile bir kez daha gün yüzüne çıkıyor.
Bu kez senaryo, 12 Mayıs 2003'te Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da meydana gelen ve ABD'lilerin kaldığı bir siteye düzenlenen intihar saldırısı üzerine kurulmuş; tabii olabildiğince abartarak. Ölen ABD vatandaşlarının hesabını sormaksa denizleri aşıp Arabistan'ın sıcak çöllerine inen FBI ajanları Ronald Fleury ve ekibine kalıyor. İş bilmez Arabistan (!) polisine ders vermekle kalmayan ekip, kendilerine yardım eden Suudi polis yüzbaşısı rolündeki Ashraf Barhoum sayesinde suçluları tek tek avlıyor. Şiddetin bolca kullanıldığı 'Krallık'ta dramatik sahneler de yok değil. 'Etkiliyor mu?' derseniz, tabii ki hayır! Güneydoğu'daki şehitlerin kanları kurumamışken, perdeye aksedenler havada kalıyor doğrusu. Kuzey Irak'tan sızan teröristler için kılını kıpırdatmayan ABD'nin, kendi vatandaşları için bir başka ülkenin başkentini yakıp yıkması film boyunca kafanızın içinde büyüyen bir soru işaretine dönüşüyor. FBI ajanlarının görgü tanıklarını sorguladığı sahnede bir kadının söylediği "Ortalık kan gölüne dönmüştü. Her yerde cesetler vardı. Tıpkı Rambo filmlerindeki gibi." sözü ise akılda kalan bir başka garabet. Ama bazı sahnelerde 'Terör terördür. Dini, ırkı olmaz' demekten kendinizi alamıyorsunuz. 'Krallık'ın öne çıkan en önemli özelliği, kadroda yapımcı kimliğiyle gözüken Michael Mann'ın varlığı. Jamie Foxx, Chris Cooper, Jennifer Garner, Jason Bateman'ın oynadğı filmin senaryosu ise Matthew Michael Carnahan'a ait. Yusuf Bülbül