AK Gençliğin Buluşma Noktası
Kur'an-i Kerim Kur'an-ı Kerim, sureler, Ayetler ve faziletleri.


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-04-2012, 01:37   #21
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Standart
Uzun kardeşim sen varsa sorun devam et naçizane yardımcı olalım.
Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-04-2012, 01:45   #22
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
De ki: eğer siz Allahı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allah da sizleri sevsin ve suçlarınızı mağfiretle örtsün, Allah gafurdur, rahîmdır (Al-i İmran 34. ayet)

Peygamberimizin sünnetleri bukadar basite alınmamalı..bu gibi sorularınızı ehli yerden araştırmak yerine böyle dini ehil olmayan yerlerde cevap aramak itikadı bozar..yok ben sadece Kuranın hükümlerine uyarım demek Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in değerini ve görevini idrak etmemektir.Çünkü Kuranı ilk tebliğ eden ve tefsir eden odur..
Gerçekten konuyu merak ediyorsan bir çok arkadaşımızın verdiği bilgilerden yola çıkıp bir araştırma yap sonrada ehil zatlardan doğru bilgiyi edin...konuyuda amacından saptırma






Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-04-2012, 01:47   #23
Kullanıcı Adı
BeldeiTAYYIBe
Standart
Uzun kardesim,
tepki vermekte haddimi asmissam özür dilerim.

Sorular biraz sira disi olunca maksadimi asacak sekilde tepki vermis olabilirim....

Siz samimi ögrenmek maksadiyla soruyorsaniz buyurun...size yardimci olunacaktir ins.
BeldeiTAYYIBe isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 01:47   #24
Kullanıcı Adı
Uzun
Standart
“İNANÇLIYIM” DERKEN KUR’AN’A KAFA TUTMAK, ALLAH’A İFTİRA ATMAK

Şu konuda anlaşalım: Bizler milyonlarca insanın yüzyıllarca yıldır takip ettiğini sürü psikolojisiyle takip edersek aklını işletenler değil, koyunlar oluruz. İzleyeceğimiz yol Kur’an yoludur, ve bu yeter. İkincisi, her müslümanın uyması, dikkat etmesi gereken konularda Kur’an direkt olarak okuyup kavranabilecek düzeyde örnekler ve belirtmelerle bize yapmamız/yapmamamız gerekenleri anlatmıştır. Yani burda kalkıp da o kadar hacı hoca zar zor çözüyor Kur’an’ı sen kimsin de kendi kendine anladığını iddia ediyorsun tutumu bana sadece İslamın ilk geldiği zamanlardaki inanmayanlardan gelen “Atalarımızı başka şey üzerinde bulduk” cümlesini ve Kur’an’ın bu konuda içerdiği ayetleri hatırlatıyor. Fark sadece aradan geçen zaman. Bugün de eğer sen Kur’an’ı eline alıp okumuyorsan, işine geldiğince onun bunun dediklerine göre dini yaşayıp bunu da Allah’ın önerdiği şey diye yaşıyorsan zarardasın, atalarını bulduğun din üzerindesin. Sorgulama vakti gelmiş yani. Kaldı ki eğer Kur’an’ı anlamaya bizim aklımız yetmiyor da hocaya alime ihtiyaç duyuyorsak burda zaten bir terslik vardır. O zaman Allah habire “Aklınızı işletin” demezdi heralde. İşletmemize gerek olmazdı yani, belli bi kesime inerdi Kur’an ve onlara “Bunu insanlara doğruca anlatın” denirdi belki. Ayrıca, bunu savunanlara göre, hiç bir alim sınıfının, eğitim anlayışının henüz oluşmadığı zamanlarda ilk inanalar ile oluştuktan sonra, hatta günümüzde, alimlerden ve imkanlardan uzak olan kendi başına kimseler Kur’an’ı okuyup anlayıp müslüman olmanın gerektirdiği şekilde yaşayamazlar. Böyle bir düşünce olabilir mi? Allah herkese göndermiştir kutsal kelamını ve bizleri cennete/cehenneme götürecek kadar önemli hususları aklını işletebilen/işletecek olan herkesin anlayabileceği şekilde göstermiştir. Benim sınırlarımın dışına çıkmayın, haramımı helal helalimi haram yapmayın diye de uyarmıştır üstelik. O halde nereden geliyor bu “Kur’an anlaşılamaz”, “Kur’an her detayı içermez, bazı şeyler için başka kaynaklara ihtiyaç vardır” gibi yorumları yapma cesareti? Biz kimiz de kelam üstüne kelam koyma cüretini gösterebiliyoruz! Şunu üstüne basa basa söylüyorum ki, Allah’ın sınırlandırmadığı konularda ekstra sınırlar çizip, Allah yerine hüküm vermeye kalkanlar, O’nun bazı detayları vermeyerek sanki bazı konuları atlamış olduğunu farkında olmadan söylemeye çalışanlar ve uydurdukları lakırtıları da Allah’ın hükmü gibi gösterip uyulmaması durumunda günaha/harama girileceğini (hatta daha ileri gidip kafir olunacağını bile söyleyenler var) iddia ederek haddini aşanlar açık açık şu sıraladığım ayetleri reddetmiş oluyorlar:

-Rabbin asla unutkan değildir. (Meryem Suresi 64)
-Kendilerine okunmakta olan Kitab’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? (Ankebut Suresi 51)
-Kitap’ ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. (Enam Suresi 38)
-Allah size kitabı detaylandırılmış bir halde indirmişken Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım? (Enam Suresi 114)
-Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz? Hiç mi hatırınıza getirmiyorsunuz? Yoksa sizin apaçık olan bir deliliniz mi var? Şayet doğru söylüyorsanız kitabınızı getirin. (Saffat Suresi 154-155-156-157)
-Andolsun bu Kuran’da her örnekten insanlar için türlü türlü açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise tanımamakta ayak diretmektedirler. (İsra Suresi 89)
-Bak iyice kavramaları için ayetleri nasıl türlü şekillerde açıklıyoruz(Enam 65, Enam 105’te de aynı şey geçer).
-Rabbinizden size indirilene uyun; O`nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz. (Araf suresi 3)
-Ey iman sahipleri! ALLAH`ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; ALLAH azıp sınırı aşanları sevmez. (Maide Suresi 87)
-De ki: “Ne oldu size de ALLAH`ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal? ” De ki: “ALLAH mı size izin verdi, yoksa ALLAH`a iftira mı ediyorsunuz? ” (Yunus Suresi 59)
Biraz da Allah’tan korkmayıp hüküm koyan kişilerin lakırtılarına bazı örnekler:
-Midye haramdır. Sigara mekruhtur (mekruh kavramı diye bir şey de çıkarılmış belli ki)Kadınla erkeğin gözgöze gelmesi haramdır ama üçe kadar izin var! Üst üste defalarca kan, leş, domuz eti ve Allah’ın adından başkasına kesilmiş her türlüsünü haram eden Allah haşa unuttu da mı midyeyi ekleyip sigaraya da ayrı bir durum getirmedi??
-Kan, karşı cinsle tokalaşmak, vs abdesti bozar. Allah abdestle ilgili zaten konuyu açıp “ayak yoluna” yani tuvalete gidip geldiğinizde abdesti tekrarlayın demişke oraya ekstradan kan ve diğerlerini ekleyemez miydi de bize kaldı eklemeler yapmak!?
-Namazı vaktinde kılamıyorsan kaza yap, borcunu öde. Nasıl bir mantık bu, nasıl bi münasebetsizlik.. Orucu tutmadığında kaza yap diyen Allah (ki yılda 30 gün yapılan bir ibadet), her gün her vakit her müslümanın yapması gereken ve Kur’an’da özen ve önemle tekrar tekrar hatırlatılan böyle önemli bir ibadetin kazası vardı da bizden mi sakladı? Hayır, demek ki istemedi öyle olmasını. Vaktinde kılacaksın demek ki, dönüşü yok. Unutmadı Allah o ibareyi oraya eklemeyi. Gereken özeni göstermeni, O`na uymanı istedi. Kılamadıysan tövbe edeceki af dileyeceksin, kaçırmayacaksın o vakitleri.
Bu örnekler çoğaltılabilir ne yazık ki. Aklını işletenler elbette ki insanlara ve insan sözüne değil; Allah’a ve O’nun kutsal kelamına kulak verecektir. Unutma, Rabbin unutkan değildir ve kitabı eksik bırakmamıştır! O’nun dışında sınırlar koyup bunu dine maledenler Allah’a iftira edenlerdir: “Allah`a iftira ederek yalan uydurandan veya âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Hiç şüphe yok ki zalimler kurtuluşa eremezler. ” (Enam Suresi, 21)
Uzun isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 02:01   #25
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

Al-i İmran 179

Allah inananları sizin durumunuzda bırakacak değildir, temizi pisten ayıracaktır. Allah size gaybı bildirecek değildir; fakat Allah peygamberlerinden dilediğini seçip, ona gaybı bildirir. Artık Allah'a ve peygamberlerine inanın; inanır ve sakınırsanız size büyük ecir vardır.

Süveyd İbnu Gafle (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ali (radıyallahu anh) dedi ki: "Ben size Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)' dan bir hadis söyleyince, Allah'a yemin olsun Aleyhisselâtu vesselâm'ın söylemediği bir şeyi söylemektense gökten atılmayı tercih ederim. Ancak benimle sizin aranızda cereyan eden şeyler hakkında konuşunca, bilesiniz harp hiledir. Zîra ben Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle söylediğini işittim:

"Ahir zamanda yaşça küçük, akılca kıt birtakım gençler çıkacak. Yaratılmışın en hayırlısının sözünü söylerler, Kur'ân'ı okurlar. İmanları gırtlaklarından öteye geçmez. Okun avı delip geçtiği gibi dinden çıkarlar. Onlara nerede rastlarsanız onları öldürün. Zîra, onları öldürene, kıyamet günü, Allah'ın vereceği ücret var."


Buhârî, Fezâilu'l-Kur'ân 36, Menakıb 25, İstitâbe 6; Müslim, Zekât 154, (1066); Ebu Davud, Sünnet 31, (4767); Nesâî, Tahrîm 26, (7, 119).
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 02:08   #26
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

Bakara 106

Herhangi bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya unutturursak, onun yerine daha hayırlısını veya onun benzerini getiririz. Allah'ın her şeye kadir olduğunu bilmez misin?
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 02:16   #27
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
“Peygamber size her ne getirirse onu alın, sizi neden menederse ondan da sakının.” (Ahzab, 33/21)

“Kim Resûlullah’a itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur.” (Nisâ, 4/80)

“Ey iman edenler! Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Kur’ân’ı ve Resûlullah’ın öğütlerini işitip durduğunuz halde ondan yüz çevirmeyin!” (Enfâl, 8/20)

“Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehidlerle ve salihlerle birliktedir. İşte bunlar ne güzel arkadaştır!” ( Nisâ, 4/69)

“Allah ve Resûlü, herhangi bir meselede hüküm bildirdikten sonra, artık inanmış bir erkek ve kadının, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.” (Ahzab,33/36)

“Hayır, hayır! Senin Rabbin hakkı için, onlar aralarında ihtilâf ettikleri meselelerde seni hakem kabul edip, sonra da verdiğin hükümden ötürü içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın sana tam bir teslimiyetle bağlanmadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisâ, 4/65)

- İslam bilginlerine göre, "aranızda herhangi bir konuda ihtilafa düşerseniz, onu Allah'a ve elçisine götürün" (Nisa, 4/59) mealindeki ayette söz konusu edilen emirden maksat, işi Allah'ın kitabı Kur'an ile, hayatta olduğu müddetçe Hz. Peygamber(asm)'in kendisine, vefatından sonra ise, onun sünnetine göre çözmek demektir. (Abdulğanî, Abdulhâlık, Hücciyetü's-Sünne, 298)

İmam Şafiî de bu âyetin yorumunda şunları söylemiştir: Ayette geçen "İtaat" kelimesinin Allah için olduğu gibi, Hz. Peygamber (asm) için de ayrıca tekrarlanması, O'nun Kur'an'ın dışında yaptığı emir ve yasaklarına karşı da itaat etmenin gereğine işaret etmek içindir. "Sizden olan emir sahiplerine de" ifadesinde görüldüğü üzere, emir sahipleri için ayrıca bir "itaat" kelimesinin kullanılmaması, aksine cümle içerisinde (atıf yoluyla) Allah ve Resûlüne karşı yapılması istenen itaate tâbi kılınarak ifade edilmesi, onlara yapılacak itaatin mutlak olmayıp, Allah'ın kitabı ve elçisinin sünnetine uyma şartına bağlı olduğunu göstermek içindir. (Şafiî, er-Risâle, 79-80)
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 02:30   #28
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Ebû Hanîfe (rh.a.) şöyle demiştir: “Allah Teâlâ’nın dininde re’yle konuşmaktan sakınınız! Sünnet’e uyunuz. Sünnet’ten çıkan sapıktır.”(İmâm-ı Şa’rânî, Mîzânül-Kübrâ, Mukaddime, c.1 s. 98. ter. A. Faruk MEYAN.)
İmam Şâfiî (rh.a.)’in şu sözleri bütün İslâm âlimlerinin adına söylenmiş gibidir: “Sözümün Rasûlullah (s.a.s)’in sözüne uymadığını gördüğünüzde Rasûlullah’ın sözü ile amel edin, benim sözümü duvara çarpın.” (Mîzânül-Kübrâ.)
İmam Mâlik (rh.a.) de Sünnet’i Nûh (a.s.)’ın gemisine benzetmiş ve: “Kim ona binerse kurtulur, kim binmezse boğulur.” demiştir (es-Suyûtî, Miftâhü’l-Cenne, s. 53-54.)
İmam Ahmed bin Hanbel (rh.a.) ise değil Sünnet’in hilafına görüş belirtmek “Rasûlullah (s.a.s)’in, karpuzu nasıl yediği haberi bize ulaşmadı.” diyerek ölünceye kadar karpuz yememiştir. (Mîzânül-Kübrâ.)
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 02:44   #29
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
"Sana şüphe veren şeyi bırak, şüphe etmediğini yap.” (Buharî, Büyü 3; Tirmizî, Kıyâme 60.)

"Şüphesiz helâl da bellidir, haram da bellidir. (Fakat) bunlar arasında (helâl mi, haram mı olduğu belli olmayan birtakım) şüpheli şeyler vardır; ben bu konuda size bir misâl vereceğim (bu konuyu size bir misâlle anlatacağım): Şüphesiz Allah (c.c) (girilmesi yasak olan) bir koru kurmuştur. Biliniz ki, Allah'ın korusu haram kıldığı şeylerdir. Şüphesiz hayvanlarını korunun etrafında otlatan kişi, her an oraya dalabilir ve şüphesiz şüpheli şeylere dalan kişi de (harama) her an esaret edebilir.”(Buhari, İman 39)

Rasûlullah şöyle buyurur: "Haberiniz olsun ki bedende bir et parçası vardın. O sağlıklı olursa bütün beden sağlıklı olur. O bozuk olursa bütün beden bozuk olur. Dikkat edin o kalptir" (Buhârî, İmân, 39; Müslim, Müsakat, 107)
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 02:46   #30
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

"Herkes ancak gücü ölçüsünde bir şeyle mükellef tutulur" (el-Bakara, 2/233).
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




çarşamba çilingir webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım