![]() |
#1 |
![]() ![]() Ayrılık öncesi ve sonrası üzerine çok şeyler söylendi, çok şeyler yazıldı... Ancak, sorulan sorulara bugüne kadar verilen yarım yamalak cevaplar, bu konuyla ilglii yapılan açıklamalar hiç kimseyi tatmin etmedi. Bu "ayrışma", "ayrılık" veya "bölünme", adına ne denilirse denilsin, artık masaya yatırılmalıydı. Problemler nasıl oluşmuş, nasıl büyümüştü? Etkenler nelerdi? Neler yaşanmıştı? Ayrılığa giden yolda kimler ve nasıl rol oynamıştı? Ayrılık, gerçekten son çare miydi? İki yıldan, beş yıldan, sekiz yıldan bahsetmiyoruz; ayrılan insanların, yıllarca savundukları bir fikri, daha sonra kökten reddederek ve bu reddedişi de çıkıp gayet rahat bir şekile "Pardon!" kelimesiyle ifade edişlerinin ve diğer tarafın da dünkü arkadaşları için bugün "hain" demelerinin açılımı yapılmalıydı. "Pardon!" ve "hain" kelimelerinin kullanışı, bu kadar kolay bu kadar rahat olamazdı! "Otuz yılımız heba oldu" diyenler nasılı anlatmaya ne denli mecbursa, hep suskun kalarak şüpheleri üzerine çeken diğer taraf da olup bitenleri artık anlatmaya mecburdu... Ve konuştular... Mlli Görüş hareketindeki "Yol Ayrımı'nın öncesi ve sonrasıyla bütün detaylarını ilk defa bize anlattılar... Abdullah Gül,Abdülkadir Aksu, Abdüllatif Şener, Akif Güle, Avni Doğan Bahri Zengin, Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Hüseyin Sarı, İsmail Alptekin Lütfü Esengün, M. Altan Karapaşaoğlu, Mehmet Bekaroğlu, Mehmet Batuk, Metin Kalkan. Mukadder Başeğmez, Nazlı ılıcak, Oğuzhan Asilştürk,Ramazan Toprak, Ramazan Yenidede, Recai Kutan, Süleyman Arif Emre, Şevket Kazan,Veysel Candan, Yasin Hatipoğlu... Ne yardan ne serden vazgeçen bu camianın insanı birgün "Tayyip" derken ertesi gün farklı duygular içinde kıvranıyordu. O kadar kolay değildi bir tarafta Tayyip varsa diğer tarafta da siyasi mücadelesine destek uğruna ömrünü verdiği Hoca vardı... Yavuz Selim not:Kitap objektiftir yazarın yorum ve düşünceleri yoktur...
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|