![]() |
#11 | |
![]() Alıntı:
![]() |
||
![]() |
![]() |
#12 | |
![]() Alıntı:
![]() Hele bir anlat bakalım ne diyormuş güya ben de bileyim? ![]() |
||
![]() |
![]() |
#13 |
![]() Görüyorsun Ahmed Hoca görüyorsun bunun vebali boynundadır, inşallah altından kalkabilirsin. Daha önce de dedim dinin D'sini bilmeyen zavallılar kalkmış bir alime karşı amigoluğa soyunmuş.. Bu yapılan hem kul hakkıdır hem de o kişinin İslami İlim öğreten bir alim olması hasebiyle Allah hakkıdır..
Ömer Bekir hiç vakit geçirmeden yapacağınız şey gidip tevbe etmektir. Bir daha da bu konuya gelmeyin bu konuya mesaj yazmanıızı yasaklıyorum, yazıklar olsun! Dini ayaklar altına aldırdınız Ahmed Hoca ayaklar altına, holigan yetiştiriyorsunuz böyle yaparak, başka birşey değil.. Böyle mi olacaktı İslam alimlerinin tartışması.. Böyle mi tartışacaktı talebeler.. Bu muydu İslam ahlakı! Kusura bakmayın bu stadyum ahlakı.. Ondan sonra da deriz müslümanlar arasındaki iç çatışmalar nasıl oluyor?.. İşte böyle oluyor, biri gençleri kışkırtıp sürüyor sahaya. Yazıklar olsun, yazıklar olsun!.. |
|
![]() |
![]() |
#14 |
![]() Mustafa İslamoğlu’nun Cübbeli Ahmed Hoca’ya verdiği bir cevaptır bu ki aslında; her vicdan sahibi atılan iftiraların gerçek olup olmadığını kontrol edip en azından bir kaynak bile bunun doğru olmadığı bariz bir şekilde anlatılıyor ise iftira atmadan önce düşünür .Ve Allah’tan korkar ki Allah katında yerini bilmediği bir insan hakkında yorum yapmakta çekinir ve gırtlaktaki boğumlarını kullanır.
... Buda başka bir iftiraya verilen cevaptır. Bunlar açıkça yeterken Cübbeli Ahmed Hoca'nın hakkı olmayan şeyler söylediğine; nasıl bir vicdan inanır onun söylemlerine ve kimin Müslüman olup olmadığına karar verecek yetkiyi bulur ki bu adamkendinde?Allah katında yalanlardan korkmayanlar hesap verecekleri zamanı düşünmüyorlar mı? http://www.dailymotion.com/video/x7g...evap_lifestyle Konu Üç mevsim tarafından (11-15-2009 Saat 01:55 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Birinci linkiniz silinmiş, adresi direk verirseniz düzeltirim |
|
![]() |
![]() |
#15 |
![]() Mustafa islamoğlu'na karşı cihada kalkanların; bizi hakikatın ışığı olan Allah'ın dini İslam üzere sabit kılan Allah'a değil de bir mezhep üzere sabit kılan Allah'a hamd ederek söze başlamalarının mezhepçilik takıntılarının ne kadar açık bir örneği olduğunu görmek üzüntü verici. İslam için değil mezhepleri için şükredenler, sözlerine önyargılarını deşifre eden bu tutkulu mezhebi ifadeyle başlayanlar ne kadar reddiyeler dizerlese dizsinler Mustafa islamoğlu gibi hakiki ufka vakıf alimler oldukça İslam'ı mezhepçiliğe hapsedemeyecekler.
Rasülüllah'ın kutlu yolunu bir mezhebe bir itikada mahkum etmek O'na ve getirdiği dine hakkını verememektir. Daha baştan Peygamberimizin getirdiği din yerine Peygamberimizden uzun zaman sonra İmam Azam tarafından vücuda getirilmiş olan fıkhi bütünlüğe din diye sarılmak ve bunun dışındaki tüm fıkıh açılımlarını ezmek üzere kendini proglamak Rasüllullahın hiç de hoşuna gitmeyecek bir yol olsa gerek. İşte meselenin bu boyutunda tabi ki yorum uyuşmazlıkları basgösterecektir. Çünkü daha baştan bir itikad adeta Din diye sahiplenilmiş ve bunun dışındaki herşey cadı avı misali ezilmeye mahkum edilmiştir. İtikadı korumak isterken bazıları dini atlamıştır.. Ehli sünnet imamlarının fıkıh açılımlarının oluşturduğu mezheplere Mustafa İslamoğlu büyük saygı duymaktadır. Mustafa islamoğlu'nun cümleleri ile devam edelim "Fıkıh hukuktur, Fıkıhsızlık hukuksuzluktur. İmam Şafi'ye, İmam Ahmed bin Hanbel'e, İmam-ı Azam Ebu Hanife'ye, İmam Malik'e, İmam Cafer'e, İmam Zeyd'e, İmam İbni Hazm'a ve daha burada sayamadığım, haklarını helal etsin merhum imamlar, diğer imamlara nasıl küçümseyici bakarım, ben bu kadar edepsiz miyim.. Hiç benim ağzımdan bunlar için tahkir cümlesi duyduğunuz oldu mu?" Ve bütün konuyu özetleyen sözler: "Fakat benim yaptığım bir tek şey oldu, o da kendimi bir mezheple tanımlamadım. kendimi müslüman olarak tanımlamakla iktifa ettim niye, çünkü: Huvesemmakümül müslimin.. Rabbim bizi müslümanlar olarak tanımladı. Ben müslümanların kendileri mezhepleriyle tanımlamak yerine müslüman olarak tanımlamalarının Rabbimizim bir arzusu olduğunu Kur'an'dan yola çıkarak bildim ve inandım. Onun için de kendimi mezhebimle tanımlamadım. Yoksa ben de Hanefi mezhebindenim. Ama taklit etmem, tahkik ederim, delillere uyarım. Çünkü bana böyle emrolonuyor.. Mezhep imamı da böyle emrediyor, işin garibi.. Ve dahasıİmam-ı Azam Ebu Hanife hakkında ilk yazdığım eserlerden biri İmamlar ve Sultanlar isimli İmam Azam'ın hayatını ele alan bir eserdir. Dolayısıyla mezhepleri ve onların mübarek imamlarını tahkir, tezyif, tahfif etmek hiçbirimize yakışmaz, yakışık almaz. Bizlere böyle bir düşüklük yakışmaz. Buna rağmen böyle birşey söyleyen iftira etmiş olur. Ben sadece Allah'tan korkmasını söylerim, ahiret var derim, ne kadar cesur olduğunu söylerim, ne kadar cesursunuz derim. Böyle birşeyi söyleyene.. Sizinle huzuru ilahiye çıkmayacak mıyız derim, çıkarsak ne olacak.. Dolayısıyla, ölüm zor, hesap zor, hesabını veremeyeceğimiz şeyler söylemeyelim." Cübbeli Ahmed Hoca'nın, Mustafa İslamoğlu'nun görüşlerini benimseyememesi buraya bahsettiğimiz iki farklı bakış açısının tezahürüdür. Cübbeli Ahmet Hoca, Mustafa islamoğlu'nun iyi niyetinden şüphe edeceğine gidip kendisiyle bir müzakerede bulunsaydı da kendi iyi niyetini gösterseydi İslam alemine zenginlik katmış olurdu.. Ama o bunun yerine reddiyeler dizerek milleti birbirine düşürme yolunu seçti, kendi tercihidir, sevabı de ona vebali de ona. Bu iki farklı bakış açısına dayalı olarak kalıplaşmış kültüre sahip bazı cemaat ve tarikatlar Mustafa İslamoğlu'ndan hazzetmeyeceklerdir çünkü zihinlerini kilitlemişlerdir... Bunun normal bir vakıa olarak karşılanması gerekiyor artık, yalnızca ilmi tenkit ile tahkir arasında dengeyi tutturmayanlara ve mürtetçilere söylecek bir çift lafımız var: Aynen Mustafa İslamoğlu şuuru ve olgunluğuyla sadece "ne kadar cesursunuz" diyoruz "ne kadar cesursunuz"... |
|
![]() |
![]() |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
boykot ve tekfir, mustsfa islamoğlu |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|