Nasuhi Güngör - On Derste Seçim Sonuçları - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Cihannur** · 07-12-2011, 20:33

Nasuhi Güngör

On derste seçim sonuçları

Kuşkusuz herkesin seçimlerden çıkardığı sonuçlar var. Millete hakaret etmeyi alışkanlık haline getiren birkaç densizin dışında, herkesin görüşüne eyvallah.

Benim de seçim sonuçları üzerinden sizinle paylaşmak istediklerim var.

Bir: Bu topraklarda ‘din’i ve ‘dindarlar’ı önemsemeyen herhangi bir değişim projesinin hayat bulma şansı yoktur. Meseleyi; çıkar, kömür, makarna ve bilimum paketlerle ilişkilendirenlerin anlayamadığı gerçek budur. İnsanların ‘mide’lerinden öte ‘onur’ları vardır.

İki: Memleketimizin, okur-yazarlık arttıkça Müslümanlıktan uzaklaşacağını ve böylece ilerleyeceğini düşünenler bir kez daha yanılmıştır. Burası Fransa değildir. Ertuğrul Özkök gibi cüretkârları saymazsak, dini orasından burasından çekiştirip kuşa çevirmek isteyenlerin itibar gördüğü bir memleket hiç değildir.

Üç: Beğenmedikleri, aşağılayıp binbir laf ettikleri bu millet, sandıkta herkese dersini vermiştir. İktidar AK Parti’dir, anayasa uzlaşmayla olur, Kürt meselesi siyasetle çözülür, eğer başkanlık sistemi gelecekse Tayyip Erdoğan gibi başkan olsun gibi mesajları aynı sandıkta üreten bir millete, ancak şapka çıkarılır.

Dört: 2009 yerel seçimlerinde şikâyetlerini mesela Balıkesir’de, Manisa’da MHP’yle; İzmir’de, Antalya’da, Çanakkale’de CHP’yle dile getiren halk, 2011 sandığında ‘Yerel yönetimi beceremeyene, merkezi hiç teslim etmem’ demesini de bilmiştir.

Beş: Bu seçimler, sadece Ankara’da, Diyarbakır’da ya da İzmir’de değil, aynı zamanda Gazze’de, Erbil’de, Kerkük’te, Şam’da, Halep’te ve Saraybosna’da takip edilmiş, yürekler Türkiye ile beraber atmıştır. Cuma Namazını kazaya bırakıp, başörtüsünü fişleyenleri aday yapanların, bunu görmesi zaten beklenemezdi.

Altı: Ortalıkta dönüp duran binbir dalavereyi görmezden gelip, sırf iktidar pastasından pay almak ya da alamamak adına, oylarını nereye vereceklerini pazarlık konusu haline getiren bazı dini yapılar da seçimin kaybedenleri arasındadırlar. Herkesin kendi bildiği işi yapması evladır. Enerjisi fazla olan, gözünü coğrafyaya çevirsin. Çünkü bundan sonra Türkiye’nin siyasi sınırları değil, doğal sınırları geçerlidir.

Yedi: Tayyip Erdoğan’la liberal diye kendisini adlandıran kimi isimler arasında başlayan yol ayrımı, basit bir milliyetçilik mevzuu değildir. Dünyanın, bölgenin ve Türkiye’nin geldiği şartlar, azgın bir serbest piyasa modelinden öte, yeni bir ekonomik modeli ve kurguyu gerektirmektedir. Dilerseniz Erdoğan’ı bundan sonra bir de bu gözle takip edin. Hâlâ ve ısrarla ‘İnadına serbest piyasa, inadına AB’ diyenlere’ birkaç doz ‘Arap Devrimi yazıyorum!

Sekiz: Dileyen itiraz edebilir. Burası ne kadar Batı’ya yüzünü çevirse de, bir yanıyla da Şark’tır. Merhum M. Reşid Rıza’ya atfedilen sözdür: ‘Şark’ın aradığı bir adil hükümdardır.’ Tayyip Erdoğan, milyonların adalet arayışının yegâne adresidir, uzun zaman da öyle olmaya adaydır.

Dokuz: Doğrudur, memleketimizde hâlâ gelir dağılımında ciddi sorunlar vardır. Taşeron işçilik meselesinden AVM’lerin oluşturduğu sorunlara kadar bir dizi sıkıntı devam etmektedir. Ama CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu, hadi geçtik milletin değerlerine sahip çıkmayı, bunları bile doğru dürüst dile getirmekten aciz kalmıştır.

On: Bundan sonra Türkiye’yi yönetmeye aday olanların, öncelikle nerede yaşadığını ve hangi değerlerle yoğrulduğunu, hangi coğrafyanın ve tarihin devamı olarak var olduğunu tarif etmesi, ondan sonra yola çıkması evladır. Hadi, birazcık ajite ederek bitirelim: Allah aşkına siz söyleyin; Bu Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli, Osmanlı'yı yönetebilir mi?

Kaynak: http://www.stargazete.com/yazar/nasu...ber-359532.htm

Star 17.06.2011

07-12-2011, 20:33	#1
Kullanıcı Adı Cihannur	Nasuhi Güngör - On Derste Seçim Sonuçları Nasuhi Güngör On derste seçim sonuçları Kuşkusuz herkesin seçimlerden çıkardığı sonuçlar var. Millete hakaret etmeyi alışkanlık haline getiren birkaç densizin dışında, herkesin görüşüne eyvallah. Benim de seçim sonuçları üzerinden sizinle paylaşmak istediklerim var. Bir: Bu topraklarda ‘din’i ve ‘dindarlar’ı önemsemeyen herhangi bir değişim projesinin hayat bulma şansı yoktur. Meseleyi; çıkar, kömür, makarna ve bilimum paketlerle ilişkilendirenlerin anlayamadığı gerçek budur. İnsanların ‘mide’lerinden öte ‘onur’ları vardır. İki: Memleketimizin, okur-yazarlık arttıkça Müslümanlıktan uzaklaşacağını ve böylece ilerleyeceğini düşünenler bir kez daha yanılmıştır. Burası Fransa değildir. Ertuğrul Özkök gibi cüretkârları saymazsak, dini orasından burasından çekiştirip kuşa çevirmek isteyenlerin itibar gördüğü bir memleket hiç değildir. Üç: Beğenmedikleri, aşağılayıp binbir laf ettikleri bu millet, sandıkta herkese dersini vermiştir. İktidar AK Parti’dir, anayasa uzlaşmayla olur, Kürt meselesi siyasetle çözülür, eğer başkanlık sistemi gelecekse Tayyip Erdoğan gibi başkan olsun gibi mesajları aynı sandıkta üreten bir millete, ancak şapka çıkarılır. Dört: 2009 yerel seçimlerinde şikâyetlerini mesela Balıkesir’de, Manisa’da MHP’yle; İzmir’de, Antalya’da, Çanakkale’de CHP’yle dile getiren halk, 2011 sandığında ‘Yerel yönetimi beceremeyene, merkezi hiç teslim etmem’ demesini de bilmiştir. Beş: Bu seçimler, sadece Ankara’da, Diyarbakır’da ya da İzmir’de değil, aynı zamanda Gazze’de, Erbil’de, Kerkük’te, Şam’da, Halep’te ve Saraybosna’da takip edilmiş, yürekler Türkiye ile beraber atmıştır. Cuma Namazını kazaya bırakıp, başörtüsünü fişleyenleri aday yapanların, bunu görmesi zaten beklenemezdi. Altı: Ortalıkta dönüp duran binbir dalavereyi görmezden gelip, sırf iktidar pastasından pay almak ya da alamamak adına, oylarını nereye vereceklerini pazarlık konusu haline getiren bazı dini yapılar da seçimin kaybedenleri arasındadırlar. Herkesin kendi bildiği işi yapması evladır. Enerjisi fazla olan, gözünü coğrafyaya çevirsin. Çünkü bundan sonra Türkiye’nin siyasi sınırları değil, doğal sınırları geçerlidir. Yedi: Tayyip Erdoğan’la liberal diye kendisini adlandıran kimi isimler arasında başlayan yol ayrımı, basit bir milliyetçilik mevzuu değildir. Dünyanın, bölgenin ve Türkiye’nin geldiği şartlar, azgın bir serbest piyasa modelinden öte, yeni bir ekonomik modeli ve kurguyu gerektirmektedir. Dilerseniz Erdoğan’ı bundan sonra bir de bu gözle takip edin. Hâlâ ve ısrarla ‘İnadına serbest piyasa, inadına AB’ diyenlere’ birkaç doz ‘Arap Devrimi yazıyorum! Sekiz: Dileyen itiraz edebilir. Burası ne kadar Batı’ya yüzünü çevirse de, bir yanıyla da Şark’tır. Merhum M. Reşid Rıza’ya atfedilen sözdür: ‘Şark’ın aradığı bir adil hükümdardır.’ Tayyip Erdoğan, milyonların adalet arayışının yegâne adresidir, uzun zaman da öyle olmaya adaydır. Dokuz: Doğrudur, memleketimizde hâlâ gelir dağılımında ciddi sorunlar vardır. Taşeron işçilik meselesinden AVM’lerin oluşturduğu sorunlara kadar bir dizi sıkıntı devam etmektedir. Ama CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu, hadi geçtik milletin değerlerine sahip çıkmayı, bunları bile doğru dürüst dile getirmekten aciz kalmıştır. On: Bundan sonra Türkiye’yi yönetmeye aday olanların, öncelikle nerede yaşadığını ve hangi değerlerle yoğrulduğunu, hangi coğrafyanın ve tarihin devamı olarak var olduğunu tarif etmesi, ondan sonra yola çıkması evladır. Hadi, birazcık ajite ederek bitirelim: Allah aşkına siz söyleyin; Bu Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli, Osmanlı'yı yönetebilir mi? Kaynak: http://www.stargazete.com/yazar/nasu...ber-359532.htm Star 17.06.2011

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)