![]() |
#1 |
![]() Sağlıklı olmanın koşullarından bir tanesi de doğru nefes almaktır. Su, hava ve yiyecek, yaşamın vazgeçilmez üçlüsüdür. Nefes, hava, canlılar için bir nimettir. Yaşamımızı nefes almaya borçluyuz. Ve bunu iyi kullanmak gerekir. Vücudumuz için doğru nefes almak, endişeyi azaltır, bedeni rahatlatır, zihni sakinleştirir.
Sıkıntımız olmadığında nefes alış verişlerimizi hissetmeyiz. Kendiliğinden gerçekleşir. Sıkıntı zamanı gerginlik artıkça nefesinizde hızlanır. Daha çok nefes alıp vermeye başlarsınız. Bu durum bizde sanki havasız kalmış ya da yeterince nefes almıyormuşuz gibi hissettirir. Nefes alış verişindeki ki hızın artması kandaki oksijen ve karbondioksit dengesini bozar. Bu durum bizim vücut sıkıntılarının artmasına, panik hissetmenize sebep olabilir. Soluk almanın gerçekleşmesi Soluk almamız iki şekilde gerçekleşir. Karından ve göğüsten uygulanan kasların basıncıyla akciğerlerimiz havayla dolar. Bu havanın içindeki oksijenler kana karışması için belli bir süre geçirmesi gerekir. Onun için soluk vereceğimiz zaman, havayı daha yavaş dışarıya bırakmalıyız. Nefes alışımız ise bizi sıkmayacak, gerginlik vermeyecek şekilde derin olmalı. Biraz içimizde tutup yavaşça bırakmalıyız. Nefesinizi nereden alıyorsunuz? Genelde bayanlar nefesi göğüsten, erkekler ise karından alırlar. Nefesi önce karından belli bir dolgunluktan sonra göğse kaydırmak daha faydalı olabilir. Bunu anlamak için bir elinizi karnınızın üstüne diğerini de göğüs kafesinizin üstüne koyup nefes alış verişlerinizi takip edin. Nefes almanın püf noktaları: *Nefes egzersizini yaparken rahat nefes almanız için oturma pozisyonunda olmalısınız. *Tüm dikkatinizi içinizde toplayın. Nefes alış verişlerinizi dinleyin. *Nefes alıp vermek kendiliğinden olur. Adeta refleks gibi. *İçine nefesin nasıl dolduğuna dikkat et. Nefes alırken burnundan yada ağzından giren havanın içine aktığına içindeki sıcak, ılık havanın nefes yollarından nasıl dışarı çıktığına dikkat et. *İçine almış olduğun havanın temiz ve taze olduğunu, bol oksijen barındırdığını düşün. Farz et ki, taze çam ormanlarından, nehir kenarlarından, geliyor. Hatta yüksek ovalardan, tepelerden tertemiz, serin hava. Sağlıklı ve sıhhatli. *Ve içinden sıcak, kullanılmış hava dışarı çıkıyor. Çıkarken tüm yorgunlukları ve tükenmişlikleri de çıkarıyor. *Her nefes alış verişinle beraber içindeki gerginlikler dışarı çıkarken, taze ve yeni havayla doluyor. *Vadilerin, nehir kenarlarının tertemiz, pırıl pırıl berrak havası sanki. Adeta şırıl şırıl akan suların verdiği hava. *Günde 3-5 dk. 3 ya da 4 kez bu nefes egzersizini tekrarlamak oldukça faydalı. Kendinizi alıştırabilir ve mücadele etme potansiyelinizi artırabilirsiniz. Çünkü mutludur o! *O kendisini tanır, başkalarının 'ne kadar zekisin, ne kadar güzelsin' gibi bazı telkinlerinden etkilenmez, sürekli başkalarından ilgi bekleyen sahte benlikler gibi onu takdir edecek onu övecek insanlara bağımlı olmaz. *O başkalarının onun hakkında söyledikleri onu endişelendirmez, korkutmaz. *O, kimsenin kendisini değil, söyleyenin kendini anlattığını bilir. *O, kendisiyle çatışmayı bırakmıştır. Egosunun hep zoru daha fazlasını istediğini görmüş, bastırılan her şeyin değer kazandığını anlamış, egosunu bastırıp çoğaltmak yerine onu izlemeyi tercih etmiştir *O, hiçbir şeyi ispat etmeye çalışmaz *İlgi görmek için sevgi kelebeği gibi ortalıkta dolaşmaz, onun mütevazılığından bile haberi yoktur *Zihninin daha önce öğrendiklerini sürekli tekrarladığını, daha önce yapmadığı her şeye 'hayır bu tehlikeli' dediğini bilir ve zihnini dinlemez. Bilir ki tüm doğru yollar daha önce keşfedilmiştir, o, tehlikeyi seçer, yeni bir buluş olur belki de yeni bir beste olur, üretir, bu üretimde doğum yapan annelerin en güzel günüm dedikleri zamanı yaşar Hayata anlam katar o... *Kendine karşı dürüsttür önce *Diğer insanlar gibi kendi bölünmüşlüğünü evrene yansıtmaz *Mutluluğun da mutsuzluğun da kendi seçimi olduğunu bilir *Özgürlüğün başkalarının ona sunduklarının değil, kendi deneyimlerinin olduğunu, özgürlüğün kendi iç sesine bağlı olmak olduğunu bilir *Onun çevreye karşı güvenlik duvarına ihtiyacı yoktur *O, başını kuma sokmayanlardan değildir *O yüzden yaşarmış gibi yapmaz yaşar o... *Kendisinde doğuştan sevgi potansiyeli olduğunu bilir *Sevginin severek arttığını, sevginin diğer her şey gibi severek öğrenileceğini bilir *O, sevginin yıllarca ona gelmesini beklemez, o sevgisini verir, geri dönüp dönmeyeceğini düşünmez *Sevgisi karşılık olarak dönse de dönmese de mutludur *O beklemez, sevgisi kendinden taştığı için başkalarına verir *Sevgi ticareti yapmaz, değiş tokuş yapmaz *Geçmişin acılarını geleceğin kaygılarını bırakır, An'ı yaşar. Bilir ki geleceği şu anda saklı, şu An'ın keyfini çıkarır, herkesi affeder, herkes de kendini affeder, kendinden özgürleşir, An'dan özgürleşir... *Dogmaya dönmeden unutur bildiklerini *Her gün yeniden keşfeder hayatı *Her gün son günüymüş gibi yaşar *Kafasının onu yönetmesine izin vermez, o kafasını yönetir *Olumlu düşünür, olumlu görür, İşte bu yüzden mutludur O...
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|