![]() |
#1 |
![]() Özbudun ne diyor? Anayasa profesörü Ergun Özbudun'la son gelişmeler üzerine biraz sohbet ettik. - Kanunlar önünde eşitliği ve eğitim hakkını pekiştiren anayasa değişikliği, Anayasa Mahkemesi'nin önünde. Ne olabilir? - Sadece şekil açısından inceleyebilir. - Yüksek Öğretim Kanunu'nun ek 17. maddesinde yaptığı gibi, yorum yoluyla yasağı devam ettirebilir mi? Meselâ, "10'uncu ve 42'nci maddeler değişti ama, bu başörtüsünün serbest kaldığı anlamına gelmez" diyebilir mi? - Diyemez. Çünkü böyle bir yorumla, esasa girmiş olur. - AK Parti, kapatılmasını zorlaştıracak bir düzenlemeyi yapmaya hazırlanıyor. Bu anayasa değişikliğini, Anayasa Mahkemesi ortadan kaldırabilir mi? - Prensip olarak esasa giremez. - Ama, "Anayasanın 2. maddesinin koruması altındaki laiklik ilkesinin yara alması söz konusu olduğu için, Anayasa Mahkemesi müdahale edebilir" deniliyor. - Bu mantık çerçevesinde, anayasadaki her değişikliği 2. madde kapsamında görebiliriz. Kiminin laikliğe, kiminin Atatürk milliyetçiliğine veya ilkelerine ters düştüğünü söyleyebiliriz. Hatta, Sosyal Güvenlik Reformu bile, "sosyal devletle çelişiyor" gerekçesiyle anayasanın 2. maddesine aykırılık teşkil edebilir. Her anayasa değişikliği, ucundan kenarından anayasanın 2. maddesiyle irtibatlandırılabilir. - Kapatmayı zorlaştıran anayasa değişikliğinin hemen referanduma sunulması, Anayasa Mahkemesi'nin bu davaya bakmasını önler mi? - 367 kararını hatırlayarak söylüyorum. Bir bakarsınız, yürütmeyi durdurma kararı almış ve referandumun önünü kesmiş. - Kapatma kararını engelleyecek bir değişikliğin halka sorulması, "Referandum yoluyla vatandaşın cumhuriyetin temel nitelikleriyle karşı karşıya getirilmesi" olarak yorumlanıyor. - Halk cumhuriyetin temel nitelikleriyle karşı karşıya getirilmiyor ki, sadece parti kapatmak zorlaştırılıyor. - Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok'a göre, yargı süreci başladığı için, anayasanın 138. maddesi, değişikliğin, AK Parti davasında uygulanmasına mâni. - 138. maddede, "Görülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz, herhangi bir beyanda bulunulamaz" deniliyor. Hakimi çağırıp sorguya çekemezsiniz. Yoksa elbette anayasa değişikliği gerçekleşir ve bu da görülen davalara uygulanır. Devlet Güvenlik Mahkemesi kaldırılınca, görülmekte olan bütün davalar etkilenmedi mi? - Siz anayasa profesörüsünüz ama, zaman zaman net cevap verme yerine, ihtimaller üzerinde konuşuyorsunuz. Ergun Özbudun, Ziya Paşa'nın bir beytiyle taşı gediğine koydu: "İdrak-ı meali bu küçük akla gerekmez; / Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez." Ergun Özbudun, bu veciz mısralarla, herhalde, hukukun siyasallaştığı noktada, bilimin iflas ettiğini anlatmak istiyordu. 62'nci delili vermedi. DÜNYA 1. Yardımseverler Kongresi gazetelerde fazla yer bulamadı. Nasıl bulsun? Etraf toz duman! Oysa dünyanın dört bir yanından önemli Müslümanlar gelmişti. Sait Halim Paşa'daki gala yemeğine ben de katıldım. Katar prensesi kısa bir selâmlama konuşması yaptı; Müslüman ülkelerin işbirliğinden, "İnşallah olumlu bir gelişme" diye söz etti; Tayyip Erdoğan'ın başarıları hakkında "Maşallah" lı cümleler kurdu. İngiltere Kalkınma Bakanı da kürsüye çıktı; tıpkı Katar prensesi gibi, İngilizce konuşuyordu. Ama iki cümlede bir "İnşallah" diyordu. İngiltere'de, 1998'den beri, Müslüman milletvekili seçiliyormuş. Önce bir; ardından sayı ikiye, üçe çıkmış. İlk defa da, Brown kabinesinde bir Müslüman bakan görevlendirilmiş. "Bu gidişle inşallah, İngiliz parlamentosu üyelerinin tümü Müslüman olur" diye espri yaptı. Sonunda söz sırası Tayyip Erdoğan'a geldi. Dikkat ettim, ne "İnşallah", ne de "Maşallah" ı ağzına aldı. Tabii sözlerini de, Katar prensesi gibi, "Allah'ın bereketi üzerinize olsun" diye tamamlamadı. Belli ki, savcının eline 62'nci delili de vermek istemiyordu! Nazlı ILICAK / SABAH 24/03/2008
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|